Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C 2013’ÜN İZLERİ 4 Dolarda rekorlar yılı 2013 Türkiye’de ekonominin yaldızlarının döküldüğü yıl oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘ustalık’ dönemine denk gelen ‘faiz lobisi’ keşfinden sonra işler tersine dönmeye başladı. Merkez Bankası faiz silahını kullanamaz hale gelince kararları da sorgulanmaya başlandı. Doları rekora koşturan, borsayı dibe çakan güven bunalımı, yolsuzluk operasyonlarının ardından doruğa çıktı. Ekonomi Servisi 2013’te Türkiye’nin dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olacağını iddia eden AKP hükümeti 2013’te hedefleri tutturamadı. Ekonomik veriler bir bir hayal kırıklığı yarattı. Enflasyon yükseldi, cari açık riski büyüdü. Şirketlerin döviz borçları ekonominin riskini artırırken dolar rekor üstüne rekor kırdı, borsa eridi. Yıl başından bu yana yüzde 18 yükselen dolar, 2.18 seviyesine kadar çıktı. Bir önceki hükümetten kalan güven verici politikaları iktidara geldikten sonra devam ettirerek uluslararası piyasaların gözüne giren AKP hükümetinin talihi, “ustalık dönemine” gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın faiz lobisi keşfinden sonra tersine döndü. Başbakan, Gezi olaylarının sorumluluğunu faiz lobisine yükleyince, Merkez Bankası faizleri artırması gerektiği halde bu silahı kullanamaz hale geldi. Ekonominin siyasi kaygılarla yönetildiği imajı doğmaya başlayınca da piyasalarda güven duygusunun yerini belirsizlik almaya başladı. Doları rekora koşturan, borsayı dibe çakan güven bunalımı, yolsuzluk operasyonlarının ardından doruğa çıktı. Yıla 1.7850 liradan başlayan dolar, 2013’ün son haftasına 2.18 lira civarına yükselerek girdi. Yani dolar yıl başından bu yana yaklaşık yüzde 18 değer kazandı, Türk Lirası yaklaşık beşte birini kaybetti. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın “yanılmışım” dediği 2013, banka için en zor yıllardan biri oldu. Merkez’in hamleleri doları frenlemeye yetmedi. Gelişmekte olan ülkelerden para çıkışı ve içeride Gezi eylemlerindeki polis şiddeti nedeniyle artan siyasi endişeler ve gerilim, doları 1.91’e yaklaştırınca Merkez Bankası 1.5 yıl sonra ilk kez döviz satım ihalesi düzenledi. Merkez Bankası 20 Ağustos’ta ise borç verme faiz oranını yüzde 7.25’ten yüzde 7.75’e çıkardı. Fed’in eylülde tahvil alımlarında azaltmaya gidebileceği korkusuyla 27 Ağustos’ta ise dolar ilk kez 2 lirayı aştı. Merkez Bankası doları dizginlemek için bir sürü önlemi devreye soksa da doların rekoru 5 Eylül’de 2.0840’a taşındı. Fed’in tahvil alımlarından geri çekilmesi ve yolsuzluk operasyonunun politik riskleri artırmasıyla dolar 2.1’e dayanarak yeni rekorunu kırdı. 24 Aralık’ta Başçı yıl sonuna kadar en az 3 milyar dolarlık daha döviz satacaklarını açıkladı. Merkez, 11 Haziran’dan bu tarihe kadar 14.5 milyar dolarlık döviz satım ihalesi yapmıştı. Yine de dolar 26 Aralık’ta, artan yolsuzluk skandalları nedeniyle 2.17 seviyesini de aştı. AKP hükümeti hedefleri tutturamadı Suriye’de Dış Haberler Servisi Suriye’deki savaş geçen yıl da binlerce sivilin canını alırken yüz binlercesini daha evsiz, yurtsuz, sağlıktan gıdaya temel ihtiyaçlardan yoksun bıraktı. 21 Ağustos’ta Şam’ın Doğu Guta bölgesinde bini aşkın kişinin yaşamını yitirdiği belirtilen kimyasal saldırıya tüm dünyadan tepki yağdı. Şam karşıtı cephe ilk olarak saldırıya ilişkin Esad yönetimini sorumlu tutarken gözler Ankara ve Paris’in gönüllü destek verdiği ABD liderliğinde Suriye’ye yönelik askeri müdahale seçeneğinin uygulanma olasılığına çevrildi. Ancak zaman içinde kimi kaynaklar olayın arkasında İslamcı muhalif güçlerin olabileceğine yönelik iddiaları da dile getirdi, Washington askeri müdahale seçeneğini devre dışı bıraktı. Şam’ın yakın müttefiki Rusya’nın bu süreçte diplomatik çözümden yana duruşundan taviz vermemesi ve ABD’yi de kendi safına doğru çekmesi Moskova’nın zaferi olarak değerlendirildi. Şam yönetimi kasım ayında sahip olduğu kimyasal silahları Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü denetiminde teslim ve imha edilmesini içeren anlaşmayı kabul ettiğini duyurdu. Esad yönetimini devirmeyi hedefleyen başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin hesaplamaları aralarında El Kaide ile bağlantılı olanların da olduğu cihatçı grupların, görece daha ılımlı gördükleri muhalif şemsiye örgüt Suriye Ulusal Konseyi’nin askeri kolu Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) karşı güçlenmesiyle ise altüst oldu. KAN durmadı 2013’TE EKONOMİ Dış borç bini aştı Ekim sonu itibarıyla, özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu, 2012 sonuna göre 12 milyar 840 milyon dolar tutarında yani yüzde 9.2 oranında artarak 151 milyar 978 milyon dolara çıktı. Kısa vadeli kredi borcu ise 2012 yıl sonuna göre 8 milyar 560 milyon dolar tutarında yani yüzde 27.6 oranında artarak 39.6 milyar dolara yükseldi. Ankara’nın yanı sıra Batı ve Körfez ülkelerinin muhalefeti bir araya getirme çabalarından istenilen sonucun alınamaması bu ittifak içinde çatlak yarattı. El Kaide’ye yakın gruplar Irak sınırında Kürtlerle güç mücadalesine girerken İslamcı kimi örgütün Türkiye sınırı boyunca kontrolü ÖSO’dan aldığı haberleri ise Batı cephesinin yanı sıra Ankara’yı da alarma geçirdi. Batı’nın Rusya’nın savunduğu diplomatik çözüm vurgusuna bu yılın ortalarından itibaren destek yönünde adımlar atması, cihatçılardansa Esad’lı bir sistemin daha uygun bir geçiş süreci olacağı yönündeki görüş değişikliği dikkat çekti. Türkiye sınırının adeta delgeç haline gelmesi, cihatçı “yabancı savaşçılar” için geçiş noktası olmasına göz yumulması Batı’nın tepkisine neden olurken Suriye politikasındaki başarısızlık WashingtonAnkara arasında da tansiyonu yükseltti. Uluslararası örgütler her geçen gün ülke içinde veya komşu ülkelere sığınan Suriyeliler için insani koşulların daha da ağırlaştığı uyarıları yaparken çocuklara vurgu yaparak bir neslin kayıp olacağına işaret ediyor. Ülkede ordu güçlerinin şiddetli bombardımanları, muhalif güçlerle savaşımı sürerken isyancı gruplar da kendi aralarında çatışıyor. Gözler siyasi çözüm çabaları çerçevesinde bu ay sonuna doğru yapılması planlanan İsviçre’deki görüşmelere çevrilmiş durumda. Ama Şam rejiminden ve muhaliflerden kimin toplantıya katılacağı henüz belirsizliğini koruyor. Hedef şaştı Orta Vadeli Program’da önce yüzde 5.3 olarak belirlenen daha sonra yüzde 6.8’e revize edilen 2013 enflasyon hedefinin yakalanması da zor görünüyor. Kasım ayı enflasyonu gıda fiyatlarındaki gerilemeyle sadece yüzde 0.01 arttı ve yıllık yüzde 7.32’ye geriledi. Aralık verisi ocakta açıklanacak. Ancak yüzde 6.8’lik yıl sonu hedefi için aralıkta ya eksi çıkmalı ya da kasımı tekrar etmeli. Cari açık kangren Cari açık rakamları büyümeye devam etti. Ocakekim döneminde cari açık 12 milyar dolar daha arttı. 2012 sonunda 48.9 milyar dolar olan cari açık, son açıklanan ekim verilerine göre yılın 10 ayında 51.9 milyar dolara çıktı. Yanlıştan dönüldü Mülteci olarak Türkiye’ye gelen Suriyelileri turizm istatistiklerine katan TÜİK nihayet yanlışından döndü. Turizm verilerinden Suriyeliler çıkarıldı. Yapılan revizyon sonucunda, yılın ilk yarısında turizm gelirinde 630 milyon dolar düşüş meydana geldi. Bu yüzden cari açık 1.4 milyar dolar arttı. Madiba sonsuza uğurlandı Güney Afrika’nın ilk siyah cumhurbaşkanı, 3 yüzyıllık apartheid (ırkçı) rejiminden sonra demokrasiye barışçı geçişin mimarı, Nelson Mandela, 95 yaşında, Johannesburg’daki evinde hayata gözlerini yumdu. Güney Afrikalıların kendisine seslendiği şekilde Madiba, gökkuşağı ulusunun Tata’sı (babası) yaşamında olduğu gibi, cenazesinde de birbirinden çok farklı yüzleri bir araya getirdi. Dünyada en çok lideri bir araya getiren uğurlama töreni, Mandela’nın özgürlük mücadelesine, alçakgönüllü, şefkatli kişiliğine duyulan saygının ifadesiydi. Duygusal konuşması ve Raul Castro ile el sıkışmasıyla puan toplayan Obama’nın, Danimarka ve İngiltere başbakanlarıyla fotoğraf çekmesi törenin ruhuna aykırı düşmüş görülse de, her şeye karşın bu yılın, belki bu yüzyılın en unutulmaz töreni düzenlendi Madiba için. Halkın Papası Dünya geçen yıl farklı bir papa ile tanıştı. Papa 16. Benediktus’un 13 Mart’taki istifasının ardından seçilen Katolik dünyasının ruhani lider Arjantinli Jorge Mario Bergoglio, sade bir hayat sürmesi ve yoksulluğa karşı sesini yükseltmesiyle tanınıyor. Amerikan Time dergisi, “Halkın Papası” diye nitelenen Papa Francesco’yu “Yılın Kişisi” seçti. “Arap Baharı” sürecinde 2011’de İslamcılardan laiklere birçok farklı kesimin meydanlara çıkmasıyla 30 yıllık Mübarek rejiminin sona erdiği Mısır’da geçen yıl da sular durulmadı. Ülkede yapılan seçimle cumhurbaşkanlığı görevine gelen Müslüman Kardeşler (İhvan) destekli Muhammed Mursi’ye yönelik umutlar bir süre sonra özellikle laik ve Kıpti cephede yerini sert tepkilere bıraktı. İslamcı Mursi yönetimine ilişkin eleştiriler arasında yargıyı bypass ederek gücü elinde toplamaya çalışmak, kadrolaşmaya göz yummak, İslamcı uygulamaları daha da sertleştirmek, kadın haklarını görmezden gelmek, ifade, basın özgürlüğünü kısıtlamak dikkat çekiyordu. Ülkenin Mübarek sonrası ilk anayasa taslağında Sünni inanç merkezli şeriat vurgusunun daha baskın olduğu metin, azınlıktaki Hıristiyan toplumun da tepkisini çekti. Gerginlik ordunun 3 Temmuz’da yönetime el koymasıyla kanlı bir sürece girdi. Darbe kararının arkasındaki isim ise bir zamanlar Mübarek’le çalışan, ardından Mursi döneminde de Savunma Bakanlığı koltuğuna oturan Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el Sisi’ydi. Mursi askerlerce bilinmeyen bir yere götürülürken geçici hükümet başkanlığına Adli Mansur getirildi. Darbenin ardından Müslüman Kardeşler’e yönelik geniş çaplı baskınlar ve tutuklamalar peşi sıra geldi. Kardeşler destekçileri protestolar için meydanlara döküldü. Çok sayıda kişi çıkan olaylarda yaşamını yitirdi. Darbe karşıtlarının merkezi haline gelen Rabiatü’l Adeviyye Meydanı’nda ortaya çıkan, 4 parmakla yapılan “R4BIA işareti” İhvancıların sembolü oldu. Müslüman Kardeşler’i destekleyen AKP hükümetinin Mursi’nin devrilmesine tepkisi, yeni Kahire yönetimiyle iplerin kopmasına kadar ilerledi. Aralarında gazetecilerin de olduğu Türk vatandaşları Mısır’da tutuklandı. Erdoğan yönetimini iç işlerine karışmakla suçlayan Kahire, Türk büyükelçisini istenmeyen kişi ilan etti, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin seviyesi düşürüldü. 2014’e günler kala Mısır yönetimi, Müslüman Kardeşler’i terör örgütü ilan etti. Mısır’da Mursi gitti Faturayı işçiye kesiyorlar İş kazaları açısından Avrupa’da birinci, dünyada ikinci olan ülke geçen yıl da pek çok iş cinayetine sahne oldu. 2013 yılında 1203 işçi öldü. İş cinayetine kurban gidenlerden 59’unu çocuk işçiler, 101’ini de kadın işçiler oluşturdu. Kıdem tazminatı tartışmalarının damga vurduğu 2013’te AKP hükümetinin ve işverenin yanıltıcı kampanyalarına karşın işçi kesiminin kararlı duruşu gaspı şimdilik rafa kaldırdı. Örgütlenme önündeki engellerin son sürat devam ettiği geçen yılda da pek çok işçi sendikaya üye olduğu için işinden oldu. Ancak bir dizi işyerinde uzun direnişler sonunda kazanım elde edildiği gibi çıkılan bazı grevlerde ise hayal kırıklıkları yaşandı. Çaykur’da çıkılan grev bir yandan hükümet bir yanda da çalışanların özel durumuyla aynı günün akşamı sonlandırılmak zorunda kalınırken yıla direnişle giren THY’de de çıkılan greve destek epey düşük oldu. Özelleştirme furyası Bugüne kadar en fazla özelleştirme gelirinin elde edildiği yıl 2013 oldu. Özelleştirmede yıl başından kasıma dek 3 blok satış, 24 bedelli devir işlemi ve 211 tesis ile varlık satışı gerçekleştirildi. Elde edilen özelleştirme geliri 12 milyar 467 milyon dolara çıktı. Türkiye’nin en büyük özelleştirme ihalelerinden olan köprü ve otoyolların 25 yıl süre ile işletme hakkı verilmesi yöntemiyle özelleştirilmesi için yeni strateji belirleme çalışmaları devam ediyor. Borsa eridi Yılın ilk günü 79 bin 642 puanda olan Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi 22 Mayıs’ta 93 bin puanın üzerine çıktı, ancak o tarihten sonra artan siyasi tedirginlikler ve Fed baskısı dolayısıyla keskin düşüşler yaşayan endeks 62 bin puanın altına geriledi. Fed 100. yaşında damga vurdu ABD’de aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımlarının azaltılması tartışmalarının odağındaki Amerikan Merkez Bankası (Fed) ile senatodaki bütçe görüşmeleri 2013 yılında hem ABD ekonomisinin hem de küresel piyasaların gündemini belirledi. Aralık 2013’te 100. yaşına giren Fed, tahvil alımlarını 75 milyar dolara çekti. Böylece dünyadaki bol para döneminin de sonuna gelinmiş oldu. Fed’in mayısta aldığı tahvil azaltım kararıyla Türkiye’nin de aralarında olduğu dış şoklara açık gelişen piyasalardan kaçış yaşandı. ABD, bütçe kriziyle de uzun bir süre gündemden düşmedi. Kongre’de bütçe konusunda anlaşamayan Cumhuriyetçiler ile Demokratlar, 17 yıl aradan sonra ilk kez ABD hükümetinin resmi olarak kapanmasına yol açtı ve tarihine yeni bir ekonomik kriz ekledi. Karta taksit sınırı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu hükümetin tasarrufları artırma politikası çerçevesinde bireysel krediler ve kredi kartına taksit sınırı getirdi. Kredi kartlarında genel taksit sayısının 9 ayla sınırlandırıldığı tasarıda, elektronik, iletişim, kuyumculukta taksit sayısı 6 ay, beyaz eşya ve mobilyada 12 ay olarak belirlendi. Gıda ve akaryakıt satışında taksit uygulanmayacak. BDDK’den edinilen bilgilere göre son düzenlemeyle aylık taksit tutarının gelirin yüzde 50’den az olması planlanıyor. Buna göre aylık bin lira maaş alan bir kişinin her ay için toplam ödeyeceği taksit tutarı 500 lirayı geçemeyecek. C M Y B