02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hak arama özgürlüğünüz için yanınızdayız! Haksızlığa, saldırıya, şiddete uğradıysan yalnız değilsin: Baro sana bir telefon uzaklığında... İstanbul Barosu Adli Yardım Bürosu Adli yardım, bireylerin hak arama özgürlüklerinin önündeki engelleri aşmak ve bu özgürlüğün kullanımındaki eşitliği sağlamak üzere, avukatlık ücretlerini ve diğer yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmayanların davanın gerektirdiği yargılama giderlerinden geçici olarak bağışık tutulmalarının yanı sıra ücretsiz avukatlık hizmetlerinden yararlandırılmasıdır. Adli yardım kurumu, adil yargılanma hakkının güvencesi olup hak arama özgürlüğünde eşitlik yaratmayı amaçlamaktadır. Anayasamızda tanımlanan sosyal devlet ve hukuk devleti ilkelerinin gereği olarak devlet, hak arama özgürlüğünün kullanımında eşitliği sağlamak üzere gerekli mekanizmaları oluşturmak zorunda olup adli yardım kurumu da, bu ilkeleri yaşama geçirmek amacıyla oluşturulmuştur. İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER Adli yardım, mahkeme masraflarına ve ücretsiz avukatlık hizmetine ilişkin olmak üzere iki yönlüdür. Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Avukatlık Kanununda yardımlardan nasıl yararlanılacağı belirtilmiştir. Hukuk Muhakemeleri yasasına göre, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama veya takip giredlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler adli yardımdan yararlanabilirler. ADLİ YARDIMIN KAPSAMI A Mahkemeler Yönünden HMK’ya göre adli yardımın sağladığı olanaklar şunlardır; • Yapılacak her türlü yargılama giderinden geçici olarak bağışıklık, • Tanık ve bilirkişi giderlerinin devletçe avans olarak verilmesi, • Yargılama giderleri yönünden teminat göstermekten ayrık tutulmak, • Tebligat ücret ve giderlerinden geçici bağışıklık, • Davanın vekil ile takibi gerektiği takdirde, ücreti daha sonra verilmek üzere avukat görevlendirilmesi • İcra dairelerince alınan tüm harçların ertelenmesi ve zorunlu giderlerin avans olarak devletçe ödenmesi, • Tüm pul resimlerinden geçici bağışıklık, • Noterlerin düzenleyecekleri tüm belge ve örneklerin harç ve resimlerinden geçici bağışıklık. Mahkeme tarafından adli yardım talebinin kabulüne karar verildiğinde, başvuru sahibi, yukarıda yazılı yargılama giderlerinin bir ya da birkaçından ya da tümünden geçici olarak bağışık tutulmaktadır. Yasa, adli yardımdan yararlanan kişinin yargılama giderlerinden geçici olarak bağışık tutulacağını öngörmektedir. Buna göre dava sonuçlandığında, haksız çıkan taraf, adli yardım kararı nedeniyle alınmayan tüm giderleri ödemeye mahkum edilecektir. Dolayısıyla, adli yardımdan yararlanan kişi, dava lehine sonuçlandığında, herhangi bir yargılama giderini ödemekle yükümlü olmayacaktır. Ancak, dava aleyhine sonuçlanırsa, hazineden karşılanan tüm masrafları ödemek zorunda kalacaktır. Çünkü, adli yardımdan yararlanan kişi, fakir olmasının yanında, yasa gereği iddiasında, savunmasında, icra ve ihtiyati tedbir taleplerinde haklı da olmalıdır. B Avukatlık Kanunu ve Baroların Uygulamaları Yönünden Barolara ve avukatlara ilişkin asli düzenlemeler ise Avukatlık Kanunu’nun 176181. maddeleri arasında yer almaktadır. Avukatlık Kanunu’nda yer alan bu hükümler 10.05.2001 tarihinde yapılan değişikliklerle, yeniden düzenlenerek, işler hale getirilmiştir. Avukatlık Kanunu’nun Adli Yardımın Kapsamı başlıklı 176. maddesinde adli yardım, “(…) avukatlık ücretlerini ve diğer yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmayanlara bu kanunda yazılı avukatlık hizmetlerinin sağlanmasıdır” şeklinde tanımlanmıştır. Adli yardımla ilgili usul ve esaslar ise 30.03.2004 tarih 25418 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. Adli yardım isteminde bulunanlara barodan avukat atanması iki şekilde olmaktadır. Birincisi, Avukatlık Kanunu’nun 178. maddesi gereği avukat talebi için baroların adli yardım bürolarına veya temsilciliklerine başvurmaktır. Barolar, kişilerin gerekli belge ve bilgiler ile yaptıkları adli yardım başvuruları üzerine taleplerini değerlendirerek adli yardım koşullarını taşıyan kişilere avukat görevlendirmesi yapabilmektedir. Bu konudaki takdir hakkı barolara tanınmış olup adli yardımdan avukat atamalarının tamamına yakını bu şekilde yapılmaktadır. İkincisi ise mahkemelerin adli yardımdan yararlanmaya uygun görülen kişilere baroca vekil atanmasına ilişkin ara kararları ile olmaktadır. Ancak, Avukatlık Kanunu’ndaki adli yardıma ilişkin düzenlemeler karşısında uygulamada bu şekilde avukat atanmasına ilişkin mahkeme kararı çok az sayıdadır. Ülkemizde Cumhuriyet dönemi öncesinde adli yardım kurumunun ayrıntılı, yasal bir çerçevesi yoktu. Ama yine de o dönemde çeşitli davalarda adli yardım hizmeti sunuluyordu. Cumhuriyet’in ilanından sonra, 18.06.1927 tarih ve 1086 sayılı döneminde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve Avukatlık Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle adli müzaheret kurumu yasal çerçeveye kavuşmuştur. Baromuzda da ilk kez 1939 yılında “Adli Müzaheret Bürosu” kurulmuştur. Kurulduktan sonra avukat tayini için adli yardım talebinde bulunan yoksul kişilere baro levhasındaki sıra cetveline göre avukat ataması yapılmıştır. Ancak bu sistem, 2001 yılında Avukatlık Kanunu’nda yapılan değişikliğe kadar çok işlevsel değildi. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda değişiklik yapan ve 02.05.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4667 sayılı Kanun ve 14.11.2001 tarihli Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesi ile birlikte Şubat 2002 tarihinde İstanbul Barosu Adli Yardım Bürosu daha işlevsel bir yapılanmaya kavuşmuştur. Adli Yardım Bürosu, hafta içi her gün hukuki yardıma ihtiyacı olup avukatlık hizmetinden yararlanmak için maddi olanağı bulunamayanlara, şubeleri ve merkez bürosuyla hizmet sunmaktadır. Baro, adli yardım hizmetini halkın ayağına götürme çalışmaları çerçevesinde şube sayısını çoğaltmaktadır. Baro çalışmaları sonucunda adli yardım hizmetlerinde % 60 oranında artış sağlanmıştır. Başvuru sırasında istenen belgeler; 1. Muhtardan alınacak fakirlik belgesi, 2. Muhtardan alınacak ikametgâh belgesi, 3. Nüfus cüzdan fotokopisi, 4. Dava için gerekli belgelerin fotokopisi 4 ‘BİR KİŞİYE YAPILAN HAKSIZLIK, TOPLUMUN TÜMÜNE YÖNELTİLMİŞ TEHDİTTİR’ 5 NİSAN 2012 PERŞEMBE YARGILAMA 7. YÜZYILA AİT BİR ŞİİRDE ŞÖYLE ANLATILIR “DAVACI ZENGİN, DAVALI YOKSULSA DAVACI YOKSUL, DAVALI ZENGİNSE DAVACI DA DAVALI DA ZENGİNSE DAVADA, DAVACI DA DAVALI DA YOKSULSA BAK, ÖZÜR DİLER ÇEKİLİR ARADAN KADI. DAVALIDA KALIR NİZALI ARSA. ZENGİNDEN YANA İŞLER YASA. İLETİŞİM Merkez Büromuz Adres: İstiklal cad. Orhan Adli Apaydın Sok. Baro Han. Kat: 3/304 Beyoğlu/İstanbul Tel: (0212) 251 63 25 (dahili 148 150 163 201 219 225) Fax: (0121) 245 83 67 Bakırköy Şubemiz Adres: İstanbul Cad. Dereli İş Hanı No:16/5 Bakırköy/İstanbul Tel: (0212) 583 12 33 Faks: (0212) 570 90 14 Gaziosmanpaşa Şubemiz Adres: Merkez Mah. Eyüp Yolu Ecla Sok. No:7 Gaziosmanpaşa/İstanbul Tel: (0212) 616 88 56 Faks: (0212) 616 88 57 Kadıköy (Anadolu Yakası) Şubemiz Adres: Bahariye caddesi 82/7 Kadıköy/İstanbul Tel: (0216) 414 68 53 Faks: (0216) 414 68 43 Kartal (Anadolu Yakası) Şubemiz Adres:Orhantepe Mahallesi Derya Sokak No:3 Kartal/İstanbul Tel: (0216) 352 53 9295 Tel: (0216) 352 53 95 Fax: (0216) 352 53 90 Büyükçekmece Şubemiz Adres:Mimarsinan Merkez 196. Sokak No:3 Uğurlu Kaya Plaza Büyükçekmece/İstanbul Tel: (0212) 863 11 21 Fax:(0212) 863 11 02 Çağlayan Kadın Hakları Merkezi Şiddeti Önleme Bürosu (Adli Yardıma bağlı) Adres:Çağlayan Adalet Sarayı Çağlayan/İstanbul Tel: (0212) 240 04 11/Fax:(0212) 240 04 12 SADECE O ZAMAN YERİNİ BULUR HAK.” İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi 1995 yılından beri mağdur ve şiddete uğramış kadınlara hizmet vermektidir. (BAŞVURU SİZDEN DESTEK BİZDEN) Kadın Hakları Merkezi... Savunma olmadan adalet olmaz! AVUKATLARA YÖNELİK “OPERASYONLARI” KINIYORUZ avunma görevini zor koşullarda özverili biçimde yerine getirmeye çalışan avukatlar, son dönemde yaşanan ve neredeyse artık “olağan” hale gelen kimi operasyonlar sonucunda büro aramaları, gözaltına alınmalar ve daha da ötesi tutuklanmalara maruz kalmaktadırlar. S MERKEZİN AMACI: Kadınlarımızın Cumhuriyet devrimleriyle elde ettikleri kazanımların gerek korunması gerekse geliştirilmesi için; Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı önlemek, bu konuda farkındalığı artırmak için öncelikle İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Ülkemizin onayladığı başta, “BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi sözleşmesi” olmak üzere, “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” ile bu kapsamda onaylanacak tüm sözleşmeler çerçevesinde kadının insan hakları için yasal, toplumsal çalışmalarda bulunmaktır. Bu kapsamda; • Kadınların aile hukuku sorunlarına, aile içi şiddet de dahil olmak üzere hukuki çözüm aramak amacıyla Baronun adli yardım birimi ile koordineli çalışmalar yapmak, • Baronun adli yardım birimince atanan adli yardım avukatlarının meslek içi eğitimlerini gerçekleştirmek, • Kamuoyunu yasal hakları konusunda gerek yazılı ve görsel medya aracılığı ile gerekse panel, seminer, basın açıklaması vb. ile çeşitli broşür, kitapçık, afişlerle bilgilendirmek, • Hukuki hakları ve bu konuda nereye başvuracakları konusunda yeterli bilgi sahibi olmayan kadınlara yönelik “yasal haklar eğitimleri” vermek, • Bu kapsam ve amaç çerçevesinde özellikle TÜBAKKOM (Türkiye Baroları Kadın Hakları Komisyonları Birliği) ile İKKB ( İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği) başta olmak üzere Kadın Kuruluşları, çeşitli STK lar , yerel yönetimler ve valilikle birimleri ile dayanışma içinde işbirliği ve ortak çalışmalar yapmak, • İlgili Devlet Bakanlığı ve birimlerine toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya ilişkin önerilerde bulunmak, • Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak, kadın ve erkek arasındaki somut eşitliği teşvik etmek, yasalarda kadın erkek eşitliğinin sağlanmasına ve eşit hakların uygulamaya yansımasına destek oluşturmak, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet mağdurlarını korumak ve bu kişilere destek vermek için kapsamlı önlemler tasarlamak, yasal, toplumsal çalışmalar yapmaktadır. Baro Kadın Hakları Merkezi 20102011 döneminde: 8507 kadınla yüz yüze görüşme yaparak, 5000’nin üzerinde kadınla telefonla görüşerek yardımda bulunmuştur. Ayrıca: 5647 kadına boşanma davalarında, 1948 kadına nafaka davalarında, 693 kadına 4320 Sayılı Yasa’ya göre, 65 kadına ise çocuk teslimi sırasında avukat yardımında bulunmuştur. AİLE İÇİ ŞİDDETE MARUZ KALMIŞ VE KORUNMA TALEP EDEN KADINLARIN, KADIN HAKLARI MERKEZİNE KİMLİK BELGELERİ İLE BAŞVURMALARI YETERLİDİR!... Başvuru için 444 26 18 nolu telefon kadınlarımızın hizmetindedir. Adaletin gerçekleşmesi yolunda salt savunma görevini yerine getirdikleri için, başta Ergenekon, Balyoz ve KCK operasyonları olmak üzere, değişik zaman ve olaylarda gözaltına alınıp tutuklanan avukatların görevlerini yapamayacak hale getirilmeleri, savunmaya ve dolayısıyla yargı bağımsızlı ğına vurulmuş bir darbe niteliğindedir. Sav, Savunma ve Karar üçlüsünden oluşan yargılama işlemi, bu üçlüden birinin dahi zaafa uğratılmasıyla hukuktan uzaklaşacaktır. Avukatlık Yasası’nda belirtildiği üzere, avukat yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder. Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnızca barolara kayıtlı avukatlara aittir. Hal böyle iken kamu makamlarının savunmaya yardım etmek yerine, savunma görevini yerine getirmelerine engel olacak şekilde avukatları kapsayan operasyonlar düzenlemesi, özellikle siyasal nitelikli yargılama yapan özel yetkili / görevli ağır ceza mahkemelerinde yapılan duruşmalarda avukatların görevlerini yapmalarının engellenmesi, duruşmalardan çıkartılması, yaptıkları savunma nedeniyle haklarında davalar açılması; vatandaşın savunma hakkına, avukatlık onuruna ve adalet olgusunun kutsallığına zarar veren bir davranıştan öteye gitmemektedir. Yargılamada halkın biricik temsilcisi olan avukatlara yönelik her engelleme halkın adalet duygusuna vurulan bir darbedir. Bugün onlarca meslektaşımız demir parmaklıklar ardında savunmasını üstlendikleri müvekkilleriyle aynı kaderi paylaşır hale gelmişlerdir. Bu durum çağdaş ve modern bir ülke ideali ve hukukunun üstünlüğü ilkesiyle asla bağdaşmamaktadır. Tutuklu meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Tarihte avukatları kimsenin teslim alamadığı bilinmelidir... C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle