Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 10 Nisan 2012 Salı arkaların başarı öyküleri önemlidir..Hele ki yarım asrı deviren, kaliteden ödün vermeden, yenilikçi uygulamalarıyla ülke sınırlarının dışına taşarak dünya markası olmayı başarabilmiş olanların. Bir de marka sahip değiştirirse hatta yabancı bir şirket tarafından satın alınsa bile kendi ismini koruyabiliyorsa, bu marka gücünün önemli bir göstergesi değil mi sizce? 1954 yılında kurulan DemirDöküm işte böyle bir başarı öyküsü. 58 yıllık tarihi yalnız genç kuşaklara ışık tutmakla kalmıyor... Bu başarı hikâyesini okuduğunuz zaman DemirDöküm’ün, Türkiye'nin yıllar boyu tüm ekonomik ve siyasi çalkantılarına karşın sürekli ilerleme gösteren, teknoloji kullanan bir şirket olarak başladığı yolculuğunu kendi ürettiği teknolojileri yurt dışına satan bir markanın yolculuğuna dönüştürdüğüne şahit olacaksınız. Vehbi Koç ile başlayan ve 54 yıl süren yolculuk bugün Alman Vaillant'ın bünyesinde başarılı bir şekilde, her gün biraz daha büyüyerek ve gelişerek sürüyor. DemirDöküm sınırlarını her geçen gün daha da aşıyor... Bugün dünya standartlarında bir marka olan DemirDöküm'ün yarım asırlık başarı hikayesi, 1930'larda Türkiye'nin yeni baştan inşa edildiği dönemde ilk tohumlarını atar. İleriki yıllarda ülke ekonomisine ismini altın harflerle yazdıracak olan Vehbi Koç, iyi bir gözlemci olması ve ileri görüşlülüğüyle Türkiye'nin ısıtma tesisatları konusunda, gereksinimlerinin ve yokluklarının farkındadır. O dönemde Ankara'da yapı malzemeleri satan Vehbi Koç, kentte yapılan yeni binalarda kurulmaya başlayan merkezi ısıtma sistemleri için gerekli malzemelerin Alman Hilden şirketinden ithal edildiğini görüp, bunu fırsata dönüştürmek ister. M Vehbi Koç “ yılında zarar etse de ileri ki süreçte bu zorlukları Hilden'e Türkiye'de ortak bir radyatör fabrikası geride bırakıp Türkiye'nin en önemli kuruluşlarından kurmayı önerir ancak ilk girişimine aldığı yanıt biri olma yolunda kararlılıkla yürüyecektir. olumsuz olur. Çünkü o yıllarda kendi ayakları DemirDöküm'ün üzerinde durmaya çalışan Türkiye, batının gözünde Silahtarağa'da yapımı tamamlanan ilk fabrikası geri kalmış bir ülke konumundadır. Aldığı yanıt 1958'de üretime başlar. Kimsenin nal çivisi bile karşısında pes etmeyen Koç, II. Dünya Savaşı'nın üretemeyecek durumda olduğu bu yıllarda, bitişinden sonra koşulların zorlaştığı Almanya'da DemirDöküm kurduğu fabrikada Hilden firmasıyla tekrar görüşür ancak Hilden tipi döküm radyatör ve yine olumsuz bir cevap alır. emaye kapkacak üretmeye Tüm bunlar yaşandığı başlar ve fabrika yıl sırada, Yunan uyruklu sonuna kadar 28 çeşit Jean Varsamis adlı bir ürün üretebilecek tüccar Mümtaz seviyeye ulaşır. Fazlı Taylan ile bir 1963'te radyatör fabrikası Alman Junkers kurmaya karar ile yapılan vermiş ve anlaşmayla yaklaşık bir yıllık şofben ve fırın bir çalışma üreten şirket, sürecinin ardından, 1966'da da otomotiv 1954 yılında kağıt endüstirisi için döküm üzerinde Türk Demir Dökümhaneden bir görüntü. parça üretimine başlar. Döküm A.Ş. kurulmuştur. Fotoğraf: Gültekin Çizgen Şüphesiz bu yılların en önemli Şirketin; döküm radyatör, gelişmesi Vehbi Koç'un yıllardan döküm hela taşı, rezervuar, soba ve beri kurmayı düşündüğü holding fikrinin hayata emaye sac üretecek ilk fabrikasının geçirilmesidir. Kasım 1963'te Türkiye'nin ilk holdingi Silahtarağa'da kurulması kararlaştırılır. olan Koç Holding kurularak DemirDöküm'ün yeni Ancak fabrikanın inşaat aşamasında yatırım hissedarlarından biri olur. tutarındaki artış, proje için yeni bir ortak alınmasını Tıpkı diğer kuruluşlar gibi ülke şartlarından gündeme getirir. Bu noktada, Vehbi Koç Türk Demir etkilenmemesi kaçınılmaz olan DemirDöküm, şartlar Döküm A.Ş.'ye ortak olarak girer; böylece, deyim ne olursa olsun kesintisiz üretim politikasından asla yerindeyse yıllar sonra bir imparatorluğa dönüşecek ödün vermez. Ve 1968 yılına gelindiğinde Ürdün'e olan DemirDöküm'ün de temellerini atmış olur. döküm radyatör satarak ilk ihracatını gerçekleştirir. “ Yarım asırlık bir başarı Birçok markanın ayakta kalabilme savaşı verdiği zamanlarda dahi önceliği kesintisiz üretim olmuş bir marka DemirDöküm. Amacı kendi teknolojisini üretmek olan şirketin, Türkiye'de kendi alanında birçok ilkin altında imzası bulunuyor. radyatör üretti Hiçkimse çivi yapamazken onlar Amacı doğrultusunda emin adımlarla ilerleyen Koç, daha önce ortaklık teklifini iki kez reddeden Alman Hilden şirketiyle de, 1956 yılında teknik yardım anlaşması imzalar. Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullar nedeniyle, DemirDöküm 1957 DemirDöküm'de milat Yıllar hızla ilerler. 1973'de AlibeyköyÇobançeşme tesislerinde dilimli çelik radyatör üretilirken, iş hacminin artmasıyla 1976'da Bozüyük'te yeni bir fabrika daha kurulur. 1988 yılına