Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 EKİM 2008 ÇARŞAMBA Mustafa Kemal padişahı alıp Anadolu'ya geçmek istiyordu M ustafa Kemal'in bu zor günlerde neden Savaş bakanı olmak istediğini kendi anlatımından izlemek kuşkusuz yerinde olur. Mustafa Kemal Ankara'da 1920 yılının Nisan ayında bunun nedenlerini gazeteci Yunus Nadi'ye anlatmıştır. 16 Mart 1920'de son Osmanlı meclisinin İngilizler tarafından basılmasından sonra, İstanbul'daki Kuvayı Milliyeciler de birer birer Ankara'ya geçmeye başlamışlardı. ingilizler tarafından tutuklanıp sürgüne gönderilmek istenen Yeni Gün gazetesi sahibi ve başyazarı Yunus Nadi de gizlice Anadolu'ya geçmiş, Ankara'da, bir hanın bodrum katında Anadolu'da Yeni Gün adıylagazetesini yayınlama çalışmalarına başlamıştı. Kuvayı Milliyeci birçok kişi soğuk Ankara gecelerinde, o sırada karargâh olarak kullanılan Ziraat Okulu'nun bir odasında Mustafa Kemal'in etrafındatoplanır, çeşitli konularda konuşmalar yapardı. Bir gece sohbet koyulaştı. Konuların derinliklerine girildi. Yunus Nadi, Kurtuluş Savaşı Anıları adlı kitabında "Mustafa Kemal Paşa ile uzun ve tarihi bir hasbihal (söyleşi)" başlığı altında bu önemli konuşmayı şöyle anlatıyor: "Gece yarısına doğru Halide Edip Hanım ve arkadaşları gittiler. Deminden beri uyuklamakta olan Dr. Refik Bey (Refik Saydam) odasına çekildi. Recep Bey (Recep Peker) acele çıkarak, işler için biraz çalışmak ihtiyacında olduğundan söz etti. Paşa ile yalnız kalmıştık: Çocuk bize kahve getir, emrini verdikten sonra, Bak Nadi Bey, işler nerelere kadar sürüklendi geldi, dedi... Fakat bu işler böyle olmadan da, belki çok evvel ve daha çok kolay olarak sorunu çözmek olanaklıydı. Mustafa Kemal'in bu önemli planını özetlersek: * Padişahın kutsal halifelikyetki ve orunundan da yararlanarak, hükümeti düşmanın erişemeyeceği ve etki edemeyeceği Anadolu'da bir bölgeye taşımak ve Padişahı düşmanın elinde bir kukla olmaktan kurtarmak. * O sırada Kafkaslar'da dolgun on tümeni olan iki orduyu sağlıklı bir biçimde Anadolu içlerine çekerek ulusun gücünü korumak. Ordunun terhis edilmesini; araç ve gereçlerin işgal güçlerineteslim edilmesini engellemek ve Anadolu ihtilalini başlatmak. Pera Palas'ta görüştüğümüz zamanı düşün. O zaman hükümette ben bulunsaydım, kesinlikle memleketin sürüklendiği bu tehlikeli durumun önüne daha orada iken geçerdim, dedi." 'Yunus Nadi'ye anlattıkları" Mustafa Kemal sözlerini şöyle sürdürdü: "Ahmet İzzet Paşa oluşturacağı hükümette bana Harbiye Nezareti'ni (Savaş bakanlığı) versin diye Adana'dan telgraf çektim. Kendisi bunu mansıp (makam, mevki) hırsı olarak yorumlamış. Oysa ben adamlarımızı biliyordum. Orada memlekete yapılacak hizmeti en büyük yetkiyle ancak ben yapabilirdim. Eğer ben o hükümette bulunsaydım işi daha İstanbul'un eşiğinde iken çözerdim. Elbette karaya İtilaf devletleri askerlerini çıkartmamak için kesin önlemler alırdım. Ne olacaksa orada olurdu. Ve emin olabilirsin Nadi Bey ki, karaya işgalci askerleri dahi pekâlâ çıkmayabilirdi. Eğer ben o hükümette bulunsaydım hükümet padişahın arzu ve iradesiyle ve yaptıkları gibi defolup git mezdi. Gerekirse tahtını padişahın başma geçirirdim, fakat hükümet yerinde kahrdı; budalalar!.. Bu kadar kritik bir zamanda hiçbir milletin geleceği şunun keyfine, bunun yüzsüzlük ve düşkünlüğüne oyuncak olabilir miydi? Hiç bırakır mıydım ki o işler öyle olsun?.." Görüldüğü gibi Mustafa Kemal çok kararlıdır. Bu noktada, Atatürk'ün çok az bilinen bir düşüncesine de yer vermek gerekir. Aslında, Atatürk padişahla bir olup ulusal direnişi başlatmak istiyordu. Ama, nasıl? Padişahı Alıp Anadolu'ya Çekilmek Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra cumhurbaşkanlığı genel sekreterliği görevlerini yapmış olan Yusuf Hikmet Bayur, Atatürk, Hayatı ve Eseri adlı kitabını yazarken, Atatürk'le uzun görüşmeler yapma olanağı bulmuştu. Bu görüşmelerin birinde, konu Atatürk'ün İzzet Paşa hükümetinde yer almak istemesine geldi. Bayur: İstediğiniz olsaydı ne yapardınız? diye sordu. Mustafa Kemal Yıldırım Orduları Komutanı (1918) Atatürk'ün yanıtı açık ve kesindir. "Padişah ve hükümeti alıp Anadolu'ya çekilir, mütareke (bırakışma) ve barış görüşmelerini oradan idare ederdim," demişti. Mustafa Kemal'in gerek 1920 Nisan ayı başlarında Yunus Nadi ile gerekse daha sonra Yusuf Hikmet Bayur'la yaptığı konuşmalardan çıkan sonuç şudur: * Mustafa Kemal I. Dünya Savaşı galiplerinin sadece İstanbul'u değil tüm yurdu işgal edeceklerini biliyordu ve görüyordu. * Savaş bakanı olarak işgallere kesin karşı durmak ve boyun eğmeden müzakere yapmak stratejisini izlemek istiyordu. * Tüm bu önlemler başarılı olamazsa padişahı Anadolu'ya geçirmek ve ulusal savaşı padişahla birlikte başlatmak istiyordu. Böylece bir buçuk yıl sonra Ankara'da TBMM'yi açmaya ve bir hükümet kurmaya gereksinim kalmadan, daha 1918 sonbaharında İstanbul hükümeti, padişahla birlikte Anadolu'da güvenlikli bir bölgeye taşınacak, işgal güçlerinin elinde kukla olmak durumundan kurtulmuş olacaktı. İki Belge Daha Atatürk'ün bu inanılmazderecedeki büyük tasarımını destekleyen iki belge daha vardır. Bunlara da kısaca değinmek gerekir. Anadolu'da ulusal direnişi padişahla birlikte yürütmek planı, çok önemli ve kapsamlı bir düşünceydi. Nasıl, Osmanlı'nın ilk döneminde padişahlar halkla birlikte, ordunun başında savaşarak büyük kazanımlar elde ettilerse, Mustafa Kemal bu son ölüm kalım savaşında da padişahın halkın içinde olmasını istiyordu. Türklüğün düştüğü son derece ağır ve korkulu durumdan kurtuluş için herkesin, tüm kutsal değerlerin bir cephede kenetlenmesini istiyordu. Bu düşüncenin uygulamaya geçmesi için son girişim, son Osmanlı meclisinin toplandığı 1920 yılının Ocak ayında yapıldı. Konuyu padişahla bire bir konuşan Atatürk'ün yakını Mazhar Müfit Kansu'dur. Mazhar Müfit Bey Erzurum Kongresi'nden başlayarak, daima Atatürk'ün yanında bulundu. Sivas Kongresi'nde "Heyeti Temsiliye" üyeliğine seçildi. Bu olayıda kısaca özetleyelim: Imtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına ) ilhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: ibrahim Yıldız Yazıişleri Müdürü: GürayÖz Ekler Sorumlusu: Miyase ilknur Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ, Yönetim yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No. 2 Şişli istanbul, Tel: 0 CumhuriYet 8 5 .Yl L 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam, Genel Müdür: Özlem Ayden, Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal, Reklam Koordinatörü: Neşe Yazıcı Hakan Çankaya, Reklam Müdürü: Eylem Çevik Dilşad Özkaya Petek Öztürk, Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı, izmir Büro: Zuhal Altungüneş, Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu istanbul, Kültür Gazetesi SSGarantiEmeklilik garantiemeklilik.com.tr 444 0 336 Grup emekliliğin biriıtcisi ile başarı hep şirketinizle! Sektöründe birinci olan ya da zirveye oynayan şirketler, şimdi çalışanlarını Garanti Emeklilik üyesi yaparak motive ediyor. Böylece çalışan mutluluğunu birinci sırada tuttuğunu gösteriyor. Üstelik yetenekli işgücü için de cazibe merkezi oluyor. Grup emekliliğin lider şirketi Garanti Emeklilik ile, siz de geç olmadan tanışın. Şirketinizle başarıya, ailenizle mutlu emekliliğe yelken açın. m EGM'nin 08.08.2008 tarihi! raporuna göre, Garanti Emeklilik grup sözleşme sayısında 1. sırada yer almaktadır. C M B