Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SECIM1206 16/7/07 21:48 Page 6 1. BÖLGE 1999 Gâvur lâfı unutulmadı SERDAR KIZIK zmir ülkenin en aydınlık en çağdaş kenti. Bir kale adeta. Laik cumhuriyetin, Atatürk devrimlerinin kalesi... İşgalin acısını yaşamış. İlk kurşunu patlatmış. Son kurşunla emperyalistleri denize süpürmüş, Mustafa Kemal’in çok sevdiği kent. Bir inci. Türkiye’nin gülen yüzü... Yaşam sevinci yüksek. Bilgili, bilinçli, kültürlü... İzmirli, cumhuriyetin kazanımlarını, önemini bilir. Bilir, çünkü yaşar. Aynı zamanda tehlikenin farkında. Aydınlığı savunur. Yaşama biçimini tehdit eden, ortaçağ karanlığını tanır. Kordon’da akşam sefasına, özgürlüğe düşkündür. Siyasal tercihlerinden ötürü başta Turgut Özal olmak üzere sağcı iktidarlar tarafından cezalandırıldığını neredeyse kanıksamıştır. Kentinin teşviklerden yararlandırılmadığının ayrımındadır. AKP’nin, kent adına olumlu bir yatırım yapmayı bırakın, engel olduğunu, örneğin kasaba yollarını bile duble yaparken İzmir’in çevre yolunun ödeneklerini kıstığını da unutmaz... Efesiyle, Hasan Tahsin’iyle, dağlarda çoban ateşleri yakarak Yunan işgalcisine direnen kahramanlarıyla Kuvayi Milliyecidir. “Özellikle İzmir’i istiyorum. İzmir’i almadan hedefimize ulaşamayız” diyen AKP liderinin, “gâvur İzmir” yakıştırmasını unutmaz bu yüzden... Demokrasi diye diye feodal ağalık düzenine ses çıkarmayan, töre cinayetlerini kınamayan sözde insan hakları savunucuları, sahte solcuları, ikinci cumhuriyetçileri, dönekleri, liboşları ve bunların arasındaki dayanışmayı çözümler. Töre cinayetlerinin işlendiği önemli kentlerin başında gelen İzmir’de, sözde insan hakları savunucularının bu konuyla ilgili doğru dürüst bir açıklama bile yapmadıklarını, yazmıştır bir kenara. Uyanıktır, olan bitenin ayrımındadır. Bunu, üstelik dünya ölçeğinde kanıtlamıştır. Gündoğdu’da düzenlediği, kitle gösterilerine alışkın Batılı toplumları bile kıskandıracak mitingde bunu göstermiştir. Karşıyaka’dan kalkıp teknelerine astıkları Zübeyde Hanım’ın posterleriyle, “Anamızı da aldık geldik” demişlerdir. “Ne ABD ne AB, tam bağımsız Türkiye” sloganlarını haykırmışlardır. IMF’ye karşı çıkmıştır. Laikliği savunmuştur. Mustafa Kemal posterleri, ay yıldızlı bayraklarıyla Kordon’u, deniziyle birlikte gelincik tarlasına çevirmiştir... Ülkesini parçalamak isteyen güçlerin farkındadır, işbirlikçilerin de... Yolsuzlukların, yağmanın, talanın, Ali Dibo’ların, ihale yüzdelerinin nereye gittiğinin, hangi havuzlarda toplatıldığını ve bunun bir bölümünün sadaka niyetine yoksullaştırılan halka dağıtıldığının da farkındadır. Kapkaç mağdurudur. Bu iktidar döneminde İ İ Z M İ R t ürkiye’nin gülen yüzü... Yaşam sevinci yüksek. Bilgili, bilinçli, kültürlü... İzmirli, Cumhuriyetin kazanımlarını, önemini bilir. Bilir, çünkü yaşar. Aynı zamanda tehlikenin farkında. Aydınlığı savunur. Yaşama biçimini tehdit eden, ortaçağ karanlığını tanır. Kordon’da akşam sefasına, özgürlüğe düşkündür. Siyasal tercihlerinden ötürü başta Turgut Özal olmak üzere sağcı iktidarlar tarafından cezalandırıldığını neredeyse kanıksamıştır. Kentinin teşviklerden yararlandırılmadığının ayrımındadır. İ B İ R İ N C B Ö L G E 3.370.866 % 37,13 % 7,30 4.302 Nüfus: ranı: Seçmen/Nüfus O : yı GSYİM Pa İM (USD): Kişi Başına GSY İzmir’deki Cumhuriyet Mitingi, uzun süre hafızalarda kalacak. (Fotoğraf: EMRE DÖKER) güvenlik sorununun ne denli ciddi boyutlara ulaştığını yaşamıştır. Çeteleşmiş otopark mafyasına haraç verme durumuyla yüz yüze kalmıştır... Eş, dost ve yandaşlara kıyakları, türbanlarıyla son model ciplerin direksiyonuna kurulan “dar gelirli ve yoksul” AKP’lilerin, TOKİ’den ev almalarını sorgular... Bu ayrıcalıktan yararlanan ABD, AB, TÜSİAD’ın cumhurbaşkanlığını desteklediği “gül yüzlü” Abdullah Gül’ü ve eşini tanır. Bu konuda ne demiş, Dışişleri Bakanı’yken Türkiye’yi türbanlı eşine dava ettiren Abdullah Gül: “TOKİEmlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’ndan aldığım evin sanki şaibeli bir işlemmiş gibi yansıtılmasını da kamu oyunun takdirine bırakıyorum...” Bırak bırak... Neymiş? TOKİ’nin yaptığı lüks villalardan kendisi ve eşi adına toplam 820 bin YTL peşin ödeyerek iki villa sahibi olmuş... AKP’liler, başbakanından ilçe yöneticilerine kadar toptan uyanık canım! Bu ülkenin başbakanının çocukları geçim derdi yüzünden “arkadaş bursu”yla Amerika’da okudu anımsarsınız. Bu burslu gençler bir de baktık ki, milyon dolarlık villa sahibi, gemi sahibi olmuş. Başbakan, Ulaştırma Bakanı ve Orman Bakanı’nın gepegenç çocukları da Al Baraka kredileriyle gemi satın almışlar. Hele Orman Baka nı Pepe’nin 600 konut sahibi çocuklarının ticari başarısına ne demeli! ‘Pes’ desek... İzmirlinin not defterinde bu gerçekler bir kenara yazılmıştır. Menderes Ovası’ndaki üretici, dünyanın en pahalı mazotunu kullandığını bilir. Zarar etmemek için tarlasını ekmeyen köylü, AKP’nin tarımı yok ettiğinin bilincindedir. ABD önünde, AB önünde el pençe duran, yabancıların tüm isteklerine boyun eğen iktidarı tanır. Kendi vergileriyle, kendi emeğiyle kurulan Tüpraş gibi, Telekom gibi, Aliağa’daki Petkim’in de yabancılara peşkeş çekilmesine itiraz eder. Ülkenin satıldığının farkındadır. Anadol ve Oyan isabetli seçimler Birinci Bölge ilk sıradaki Güldal Mumcu, İzmirlinin soğuk baktığı ithal aday konumunda algılanmadı. Kısa dönemde seçmene ulaşmak için büyük çaba gösterdi. Bülent Baratalı, esnaf örgütünün sesi Mehmet Ali Susam olumlu karşılandı. Susam’ın çalışmalarının altını çizelim. G örünen o ki, İzmir’de CHP yine ilk sırada olacak. Partinin ağır toplarından 2. bölge ilk sıra adayı Kemal Anadol ve ikinci sıra adayı Oğuz Oyan yüzde 50’leri bulacaklarını söylüyor. Ne ölçüde gerçekçi, kuşkulu. CHP doğru politikalar izleyebildi mi, yeteri kadar çaba gösteriyor mu, ülkenin geldiği noktada doğru adımlar attı mı? Bu soruların da irdelenmesi gerekiyor. Çünkü bu temel kriterler oy yüzdesini etkileyecek. Birincisi tehlikeye düşen cumhuriyet için ülkeyi ayağa kaldıran milyonluk mitinglerdeki beklentileri tümüyle karşılayamadı CHP. Evet DSP’yle seçim işbirliği gerçekleşti, ama ya o mitinglerdeki diğer temel istemler? Örneğin ABD, AB ve IMF karşıtlığı. Türk halkında ABD karşıtlığı yüzde 90’lara çıkmışken, CHP daha sağlam görünse daha iyi olmaz mıydı?.. Bu arada unutmamalı ki geçen seçimin sürprizi GP, diğer tüm partilerden farklı olarak politikalarını IMF ve ABD karşıtlığı üstüne kurmuştu. Gelelim adaylara. Ağır toplardan Anadol, Oyan isabetli seçimler. 1. bölge ilk sıradaki Güldal Mumcu, İzmirlinin soğuk baktığı ithal aday konumunda algılanmadı. Kısa dönemde seçmene ulaşmak için büyük çaba gösterdi. Özellikle Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ kendisine destek oldu. Bülent Baratalı, esnaf örgütünün sesi Mehmet Ali Susam olumlu karşılandı. Burada Susam’ın çalışmalarının altını çizelim. Özellikle GP oylarına yönelen Susam, İzmir’de yaklaşık 300 bin göçmene ulaştı. Bu kesime yönelik, adıyla, imzasıyla özel mektuplar yolladı. 1. bölge 7. sırada yer alan Meclis’in en çalışkan milletvekillerinden Erdal Karademir daha üst sıraları hak etmişti. Diğer sıralamalar daha sağlıklı olabilirdi. Partinin tarihsel köklerine daha sıkı sıkıya sarılan, Kemalist, ulusalcı, altı oku tümüyle savunan adaylar seçilebilirdi. Bu saptamaları yaparken cumhuriyeti tehlikeye düşüren AKP’den kurtulmak uğruna, parti programını tümüyle benimsemese, içine sinmese, adayları yeterli bulmasa da CHP’ye oy verecek önemli bir kitlenin varlığına dikkat çekelim. Gelelim seçim çalışmalarının yeterliliği konusuna. CHP’nin İzmir’de başarılı bir propaganda ve çalışma yaptığı söylenemez. Nasıl olsa oyların akacağı varsayımından yola çıkılmış anlaşılan. İl ve ilçe yönetimleri ile milletvekili adaylarının eşgüdüm içinde çalıştıkları iyimser bir yaklaşım olur. Örneğin 1. bölge 4. sıra adayı Abdurrezzak Erten, “Ben tek başıma çalı şacağım” diyerek Konak ilçe örgütünün programına katılmadı. Genel anlamıyla bir kopukluk söz konusu. Milletvekilleri ikili üçlü gruplarla dolaştı... Bunlara karşın CHP’nin oy yüzdesini geçen seçime oranla artıracağı bir gerçek... DSP seçim işbirliğiyle yüzde 40’ların üstünde bir oran sağlanabilir. DP ve GP ülke barajını geçemezse 8 milletvekilliğini koruyabilir. En azından 6 milletvekili sağlam görünüyor. Çünkü: Geçen seçimlerde sandığa gitmeyenler bu kez oy verecek. Bu oylar büyük olasılık ve çoğunlukla CHP’ye gidecek. Öte yandan AKP’yi iktidardan uzaklaştırmayı esas alanlar için CHP öncelikli adres. Parti programını ve yönetim tarzını beğenmese de CHP’ye oy verecek bir seçmen potansiyeli söz konusu. Soldaki bazı seçmenler açısından diğer partilere oy verecekken, artık demokrasimizin bir zaafı olarak belirlenen “oyum ziyan olmasın” korkusuna da dikkat çekelim. Yine bazı seçmenler açısından muhalefetin “en büyük gücünü” destekleme yaklaşımı devrede. Orta gelir düzeyinde olup, özellikle laiklik konusunda hassas sağ seçmenin bir bölümünün de DP’nin baraja takılabileceğini düşünerek CHP’ye yönelmesi olası. Bu yaklaşım geçen seçimlerde de ortaya çıkmıştı. 2002 İ Z M İ R 35 İzmir İli Seçim Genel Sonuçları: Toplam Sandık: 6.233 Toplam Seçmen: 1.104.320 Toplam Kullanılan Oy: 953.094 Toplam Geçerli Oy: 910.741 Gümrük K. Geçerli Oy Payı: 1.988 Katılım Oranı: % 86,31 Milletvekili Sayısı: 12 İzmir İli Seçim Genel Sonuçları: Toplam Sandık: 4.723 Toplam Seçmen: 1.251.483 Toplam Kullanılan Oy: 969.814 Toplam Geçerli Oy: 939.968 Gümrük K. Geçerli Oy Payı: 3.536 Katılım Oranı: % 77,49 Milletvekili Sayısı: 12 Seçmen, “Özellikle İzmir’i istiyorum. İzmir’i almadan hedefimize ulaşamayız” diyen AKP liderinin, “gâvur İzmir” yakıştırmasını unutmadı İzmirli okur, Türkiye’yi parçalamak, bölmek isteyen ABD’nin, AB’nin, Güney Kıbrıs yönetiminin, Yunanistan’ın, Barzani’nin, Talabani’nin AKP’yi desteklediğini bilir. ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye’ye biçtiği ılımlı İslam modelinin başına ne tür çorap öreceğini sezer. Ülkesini parçalamak isteyen güçlerin farkındadır, işbirlikçilerin de. Çok sayıda şehit vermiştir. Şehit cenazelerinde hükümet üyelerini geldiğine geleceğine pişman eder. Erzurum’un AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler’in “İmam hatip mezunu çok özel durumları yoksa vatanına, milletine ihanet etmez” sözlerinden haberdardır O “çok özel durumları” anlar. Başbakan’ın geçen seçimlerde verdiği dokunulmazlıklarla ilgili sözleri tutmadığını unutmamıştır. Bu seçimlerde aynı konuyu ağzına bile almadığı dikkatindedir. Başbakan da dahil Meclis’teki 58 milletvekilinin görevi ihmal, zimmet, kalpazanlık, resmi evrakta ve kayıtlarda sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak savlarıyla dokunulmazlıklar yüzünden yargılanmadığı belleğindedir. İşsizliğin, yoksulluğun, geçim derdinin de farkındadır. İzmir’in Kordon, Alsancak, Karşıyaka, Bostanlı, Hatay, Güzelyalı ve Göztepe’den ibaret olmadığını, varoşlarda binlerce yoksulun güç koşullarda yaşadığını, bu yüzden kapkaç ve çete oluşumlarını barındırdığını, bölücü örgütün bu semtlerde halkı kışkırttığını, yer yer kurtarılmış bölgeler ilan ettiğini göz önüne alır... Medyanın iktidar partisine bugüne değin görülmedik biçimde verdiği desteğin bilincindedir. Peki bu İzmir fotoğrafından nasıl bir seçim sonucu çıkar? Geçen seçimin verilerini anımsayarak yola çıkalım. Baraj yüzünden 24 milletvekilinin 16’sı CHP, 8’i de AKP’nin olmuştu. Yüzde 80 düzeyinde katılımın olduğu her iki bölgede toplam bir milyon 875 bin geçerli oyun yüzde 29’unu CHP’, yüzde 17.5’ini GP, yüzde 17.1’ini AKP, yüzde 9.3’ünü DYP, yüzde 7.8’ini MHP, yüzde 5.1’ini de DEHAP almıştı. CHP’nin 8, AKP’nin 4 milletvekili kazandığı 1. bölge sonuçları yüzdelik anlatımıyla şöyle şekillendi: CHP 28.9, GP 18.3, AKP 17.6, MHP 7.2, DYP 6.7, DEHAP 6, ANAP 4.5. Yine CHP’nin 8, AKP’nin 4 milletvekilini çıkardığı 2. bölgede oylar şöyle dağıldı: CHP 29.2, AKP 16.6, GP 16.6, DYP 11.9, MHP 7.7, DEHAP 4.3, ANP 3.8. Gelelim bu seçime. Partilerin tümünün durumunu irdelememize olanak yok. Elimizde bilimsel, sağlam bir veri, araştırma da yok. Gözlemlerimiz, çalışmalarımız, edindiğimiz izlenimlere dayanarak, genel anlamıyla barajı geçme olasılığını göz önüne alıp partilerin durumunu irdelemeye çalışalım. (Ele almadığımız partileri medya yönlendirmesiyle baraj altında sayma, tutma gibi kasıtlı bir yaklaşımımız olmadığını da bu arada anımsatalım.) B İ R İ N C İ B Ö L G E 6