Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SECIM0905 9/7/07 21:53 Page 5 M U Ğ L A CHP 4 vekili zorluyor DP’nin barajı aşması durumunda AKP’nin milletvekili çıkaramayacağı konuşuluyor 48 Muğla İli Seçim Genel Sonuçları: 2.369 Toplam Sandık: Toplam Seçmen: 439.587 Toplam Kullanılan Oy: 397.232 Toplam Geçerli Oy: 381.175 Gümrük K. Geçerli Oy Payı: 762 Katılım Oranı: % 90,36 Milletvekili Sayısı: 6 Muğla İli Seçim Genel Sonuçları: Toplam Sandık: 1.908 Toplam Seçmen: 478.342 Toplam Kullanılan Oy: 397.842 Toplam Geçerli Oy: 385.933 Gümrük K. Geçerli Oy Payı: 1.375 Katılım Oranı: % 83,17 Milletvekili Sayısı: 6 1999 2 003 yılında 6 milletvekilinin dağılımı 4 CHP, 2 AKP şeklinde oldu, ancak “DP barajı aşabilseydi AKP milletvekili göremeyecekti” deniliyor. 22 Temmuz için o kadar çok fikir yürütülüyor ki: CHP’nin birinci parti çıkacağı konusunda tüm kesimler hemfikir. Bu perspektiften bakanlar, “4 CHP, 1 MHP, 1 AKP” olur diyor. Bir adım daha ileri gidenler CHP’nin 5’i göreceğini, MHP’nin de bir milletvekili çıkaracağını savunuyor. Bir başka görüşe göre ise, CHP 3’te kalır, MHP 2 ve AKP 1 milletvekili alır. N EG E D E OZAN YAYMAN MUĞLA 3 bin yıl önce yaşamın temel meselelerini halletmiş bir yerdeyiz... Bireyin hayatın her alanında, hayatını ilgilendiren tüm konularda söz sahibi olması, yaşamın izleyeni değil, müdahili olması mevzusu bundan tam 3 bin yıl önce vücut bulmuş Muğla’da. Peşinen şunu söyleyelim, Türkiye’ye ilişkin bir değerlendirme yapılacaksa Muğla ayrı tutulmalı. Çünkü orası Karyalıların memleketi ve bu değer hâlâ yaşatılıyor. Gezdiğiniz, dolaştığınız hemen her yerleşimde bir antik tiyatro var. Şehirlerde yaşayanların toplaştığı ve gündemdeki konuları hepbirlikte ele aldıkları antik tiyatrolarda öylesi bir temel atılmış ki; binlerce yıl sonra bile aynı coğraf yayı soluyanlara etki etmiş. Tıpkı cumhuriyetin yapı taşlarından Köy Enstitülerinin günümüze kattığı gibi... Karyalılar da torunlarına, birlikte üretme ve hakça paylaşma, ortak akıl, kadın erkek özgürlüğünden de öte, kadının bir adım önde olması geleneği, yaşamı sorgulama ve daha pekçok değeri miras bırakmış. Şimdilerde bu değerlerin tehdit altında olduğu dile getiriliyor il genelinde. Baş sorumlu olarak AKP gösteriliyor. AKP’nin ve temsil ettiği zihniyetin ülke genelinde baş gösteremediği birkaç yerden birisi Muğla. “İl genelinde seçimi hangi etken belirler?” denilirse, “cumhuriyet değerlerine bağlılık” ve “tarım sektörünün yaşadığı sıkıntı” yanıtları öne çıkıyor. 2003 yılında 6 milletvekilinin dağılımı 4 CHP, 2 AKP şeklin de oldu ancak, “DP barajı aşabilseydi AKP milletvekili göremeyecekti” deniliyor. 22 Temmuz için o kadar çok fikir yürütülüyor ki: CHP’nin birinci parti çıkacağı konusunda tüm kesimler hemfikir. Bu persfektiften bakanlar, “4 CHP, 1 MHP, 1 AKP” olur diyor. Bir adım daha ileri gidenler CHP’nin 5’i göreceğini, MHP’nin de bir milletvekili çıkaracağını savunuyor. Bir başka görüşe göre ise, CHP 3’te kalır MHP 2 ve AKP 1 milletvekili alır. DP ile ANAP’ın birleşememesi merkez sağ seçmeninin pusulasını Muğla’da, diğer illerin aksine CHP’ye çevirmiş. Salt ANAP’lılar değil, partisinin seçim barajına takılacağı ihtimalini gözönünde bulunduran DP’liler arasından bile CHP’ye oy atacaklarını söyleyenler var. 2002 Z AKP’lilerin “kahve”si bile yok OKTAY EKİNCİ Sağda birleşmenin ertelenmesine “Muğla’nın solcuları” bir başka duygusallıkla üzüldüler. Çünkü sağ partiler çoğalsa da “Demokrat PartiHalk Partisi” yarışı, kuşaktan kuşağa siyasetin 50 yıllık klasiği… AKP, işte bu geleneksel rekabetin “dost taraftarlar”ı arasına “yeni” ama “yabancı” bir parti olarak girdi. Herkesin birbirine başarı dilediği o “gerilimsiz” ve “saygılı” seçimler de anılarda kaldı… Gerçi, eski “altı ok”çuların ve eski “kırat”çıların, Aydın sınırındaki Bafa Gölü’nden Antalya sınırındaki Eşen Çayı’na uzanan kır lokantalarında “ortak rakı masaları” sürüyor. Muğla’nın Karabağlar Yaylası’ndaki yazlık camilerle, çınaraltı meyhanelerinin yan yana oldukları ünlü kahvelerde de aynı gelenek kuşaktan kuşağa yaşatılıyor… Ne var ki sağcılığın “içki içmemek”le özdeşleştiği; başörtüsünün “türban”laştırılmak istendiği bir siyasal anlayış, “Muğla kültürü”nün farklı partililer arasındaki “içtenlikli yakınlıkları”nı da unutturuyor… Bu nedenle, CHP karşısında AKP yerine DYPANAP birleşiminden oluşacak güçlü bir “Demokrat Parti”yi Muğlalılar özlemle beklediler. Babalarının, dedelerinin “altı ok”lu ve “kırat”lı rozetleriyle kol kola gezdikleri; siyasi fikirleri ayrı bile olsa “Cumhuriyete aynı duyarlılıkla birlikte sahip çıktık”ları günlerin yeniden yaşanacağını umdular… Muğla’yla birlikte ülkenin en tanınmış turizm ve tarih kentleri Bodrum, Marmaris, Milas, Datça, Köyceğiz, Ula ve Yatağan ilçelerinde CHP’li adaylar seçildi. Bilge aydınlanmacımız Melih Cevdet Anday’ın sağlığında yazlarını geçirdiği Ören; yine aydınlanmanın devrimci öğretmeni İlhan Selçuk ile edebiyatımızdaki anıtsal temsilcisi Oktay Akbal’ın kendileri gibi cumhuriyet sevdalılarıyla buluştukları, Nail Çakırhan’ın mimarisiyle bezenmiş Akyaka; vaktiyle Ruhi Su’nun Ege türkülerini derlediği Turunç gibi beldeler de CHP’li belediye başkanlarıyla yönetiliyor. Partinin emektarlarından, eski Belediye Başkanı ve eski Bakan Erman Şahin, Fethiye’de yaşamış Nadir Nadi, Bodrum’u evrenselleştiren Halikarnas Balıkçısı gibi “ulu” insanları da bu isimlere ekleyerek demişti ki; “Muğla sanki tanrıların Olimpos dağı gibi…” MUĞLA Nüfus: ranı: Seçmen/Nüfus O GSYİM Payı: İM (USD): Kişi Başına GSY 715.328 % 66,87 % 1,53 4.253 Ortak görüş: AKP’den kurtulalım Muğla merkezde “Ankaralı”nın kahvehanesindeyiz. Burası her siyasi görüşten insanın geldiği çınaraltı kahvehanesi. İşletmeci Nurettin Mutlu, sıkı Demokrat Partili. “Biz Muğla’da birinci parti çıkacağız” diyor biraz da latife yaparak. Yanındaki Mustafa Tezcan, “Bırak canım de git işine” yanıtını veriyor. Camikebir Mahallesi Muhtarı Mustafa Akgün karışıyor söze: “CHP buradan 4 vekil çıkarır.” Derken başlıyor mu hararetli bir tartışma. Kim ne derse desin ülkenin AKP iktidarından kurtulması gerektiği yönünde birleşiyorlar. Tolga Çandar... İşte böylesi bir kültür ve uygarlık ilinde, Ege ve Anadolu’nun devrimci sesi Tolga Çandar’ın CHP’den adaylığı ne kadar anlamlı olduysa, ön seçimi yitirmesi de o kadar “düşündürücü”ydü… Tarihe, 22 Temmuz seçimlerini hazırlayan “ulusal uyarı” eylemleri olarak geçecek “Cumhuriyet Mitingleri”nde de milyonları coşkulandıran sanatçımız, ön seçimde oy kullanan 1940 delegeden sadece 663’ünü heyecanlandırınca, 6. sırada kaldı. Genel merkezin 2. sıraya milletvekili Gürol Ergin’i yerleştirmesiyle de aday listesine bile giremedi. Şimdi CHP, 4 milletvekilini artırma gayretinde. İki dönem yaptığı Milas Belediye Başkanlığını bırakarak ön seçimde ilk sırayı kazanan Fevzi Topuz, “En azından 5. sıradaki adayımızın da kazanması için tüm gücümüzle çalışıyoruz” diyor ve ekliyor; “Eğer rehavete kapılmazsak, 6 milletvekili olarak bile Ankara’ya gidebiliriz…” ‘Dondurmam Gaymak’ B ugüne kadar sürekli sağ partilere oy verdiklerini söyleyenler dahi merkezdeki sağ partilerin seçim barajına takılabileceği ihtimaline karşı, oylarını CHP’de birleştireceklerini dile getiriyorlar. Bu isimlerden birisi de Muğla ve Bodrum’un yanı sıra ülkenin renkli simalarından Ali Şen. Şen’in geçen günlerde katıldığı bir TV programında, “Ben hep merkez sağ partilere oy verdim. Bu defa merkez sağın barajı aşamama ihtimali var. Bu nedenle oyumu CHP’ye vereceğim” açıklaması, büyük yankı bulmuş durumda. Sivil inisiyatifin yaşamın müdahili olduğu Muğla’da, kısa bir süre önce çekilen ve tamamında yöre halkının rol aldığı “Dondurmam Gaymak” filmi, aslında kentteki seçimin özeti gibi. Filmde, yabancı dondurma tekellerine karşı mücadele eden mütevazi dondurma satıcısının yaşamı aktarılıyordu. Kapitalist tekellere karşı halkın gücünü birleştirmesi gerektiği vurgulanıyordu. Sivil güçlerin toplumun esenliği için devreye girmesi gerektiği üzerinde duruluyordu. 22 Temmuz seçimine de bu pencereden bakıyor Muğlalı. Ülkenin geleceği için güçlerin birleştirilmesi gerektiği konusunda hemfikirler. Dondurmam Gaymak’ta rol alanlardan Mustafa Bektaş’la görüşüyoruz. İl merkezindeki Arasta’da radyo tamirciliği yapıyor. Filmdeki rolünü anlatırken heyecanlanıyor. “Filmde yaptığınız sivil dayanışma örneğini 22 Temmuz’da yansıtabilecek misiniz?” diyoruz, “O film icabıydı. Şaka kaldırırdı. Ama bu kez iş ciddi, şakaya gelir tarafı yok. Tüm siviller ya aklını başına alır ‘bu iş böyle gitmez’ der ya da oturup durur bütün gün çektiği filmi seyredip durur anı niyetine” yanıtını veriyor. CHP YİNE İDDİALI Muğla’yla örtüşmüyor Adındaki “adalet” ve “kalkınma” kavramları yerine “Cumhuriyet ilkeleri”ni tartışmayı pek seven AKP’nin, Muğla’daki, bunu akla bile getirmeyen siyasal gelenekle örtüşemediğinin bir kanıtı da “kahve”ler… Köylerde ve mahallelerdeki, demokrasi tarihimizle yaşıt “halkçılar”ın ve “demokratlar”ın kahveleri, aynı kimliklerini koruyorlar. Normal zamanda “herkes”in olsalar bile, seçimlerde “parti lokali”ne dönüşüyorlar… Bunlar arasında AKP’lilerin nutuk attıkları eski demokratların kahvelerine “AKP’nin” denmediği gibi, doğrudan AKP’yle özdeşleşen de yok. Kahvesi bile olamayan bir siyasetin taraftar bulabilmesi ise Muğla yaşamında eşyanın tabiatına aykırı… C Zurnacıların başına gelen Muğla’da CHP’li milletvekili sayısı artarsa, Milas’a bağlı Dibekdere köyünün Roman zurnacıları da bundan kazançlı çıkacak… Çünkü kutlama yemeklerinde kim bilir kaç kez çalacakları “Kerimoğlu zeybeği”yle oynarken, zurnaların ağzına para takmayan partili kalmayacak. Kıdemli CHP’liler ise gecenin sonlarında zurnacılardan “Ağır Zeybek” isteyecekler… Dibekdere zurnacıları seçimi bu özlemle beklerken, Milas Vergi Dairesi’nin resmi tebligatlarıyla sarsıldılar. Ünlü zurnacılardan Dursun Girgin diyor ki; “Bizi kültür adamı değil, tüccar zannedip vergi istiyorlar. Halk kültürümüzü, orgla çalarak yozlaştıranlara karşı özgün sanatımızla yaşatmanın ödülü bu mu?” Öyle görünüyor ki antik Karya ülkesinde AKP’ye zurnacılardan da oy yok. Kimlerden mi var? 22 Temmuz’da göreceğiz… “Cumhuriyet değerlerine bağlılık” ve “tarım sektörünün yaşadığı sıkıntı” oyların yönünü belirleyecek. CHP’nin ağırlığı Yaklaşık 30 yıldır CHP ya da CHP’den doğmuş sosyal demokrat partilere bağlı belediye başkanlarınca yönetilen Muğla’da, bu geleneksel tercih kent merkeziyle sınırlı değil… Geçen seçimlerde 6 milletvekilinden 4’ünü CHP alırken, 2 AKP’li de aslında demokrat bir geçmişe sahiptiler. Geçen yerel seçimlerde de 12 ilçeden 8’inde, beldelerin çoğunda CHP’li başkanlar göreve geldiler. Sadece Dalaman, Ortaca ve Kavaklıdere’de AKP, Fethiye’de ise MHP kazanırken, Fethiye olgusu M uğla’da, tüm partiler seçim stratejisinde Fethiye olgusunu gözönüne almak zorunda. Zorunda diyoruz çünkü burası kullanılan oy ve siyasi dengeler açısından önemli bir merkez. 22 Temmuz seçimi için üç partide listede, Fethiye ilçe başkanlarına yer verdi. CHP eski ilçe başkanı Doğu, MHP İlçe Başkanı Süleyman Taşkın ve DP İlçe Başkanı Mustafa Toklu, milletvekilliği için görevlerinden ayrılan isimler. Fethiye Belediyesi, MHP’nin elinde. Bu MHP için avantaj. Ancak CHP’de, Fethiye’ye çok asılıyor. Uzun süredir çeşitli etkinlikler düzenleyen CHP’liler, kitlelerinin konsantre halde 22 Temmuz’u beklediğini savunuyor. Şöyle bir tespit yapsak yerinde olur gibi. Fethiye, Milas gibi Muğla’daki seçimin tahterevallisi. Bir ucunda CHP, diğer ucunda MHP var. Hangisi seçime daha çok asılırsa, parti hanesine bir milletvekili fazladan yazdırır. HP’nin Muğla’daki seçim kurulu başkanı, partinin il genelinde “abi” olarak bellediği Tufan Doğu. 18. dönem CHP milletvekilliği yapan Tufan Doğu, partinin ilde yaptığı ön seçimin güçlerine güç kattığını söylüyor. “Ön seçim kişilik, ayrı bir şevk getirdi” diyen Doğu, Muğla’nın, atamaya alışkın olmadığını, geçen yıl bu burukluğu fazlasıyla yaşadıklarını aktarıyor. CHP birinci sırasında Milas Belediye Başkanlığı’ndan milletvekilliği için istifa eden Fevzi Topuz var. İthal adaya karşı olduğunu belirten Muğlalılar, Gürol Ergin için ise “o bizden birisi” diyorlar. 2003 seçimlerinde Muğla Milletvekili olarak TBMM’ye giren Ergin, genel merkez tarafından Muğla 2. sıraya yerleştirildi. 3. sırada Ali Aslan var. Aslan Ortaca, Ula, Köyceğiz ve Dalaman yöresinin insanı. 4. sıradaki isim Fethiye İlçe Başkanlığı’ndan istifa eden 39 yaşındaki Emrah Doğu. .5. sırada yine bir Milaslı var, Fahrettin Üstün. 6. sıra adayı da Mustafa Öztürk. CHP’de hesaplar DP’nin seçim barajını aşıp aşamayacağı üzerine kuruluyor. DP’nin, kırsal kesimde hatırı sayılı bir oy oranı var. Parti barajı aşarsa vekil ya da vekiller çıkarması kaçınılmaz. Tersi durum ise Muğla’da, birinci parti çıkmasına kesin gözüyle bakılan CHP’ye yarayacak. Bu seçimde MHP’liler de iddialı. Partinin il merkezinde, “2 garanti 3’ü zorluyoruz” söylemi dillerde dolaşıyor. MHP İl Yönetim Kurulu Üyesi Gıyasettin Çoşkun, ilginç bir saptamada bulunuyor: “Bizim Muğla’da herkes milliyetçidir. Ondan sonra sağcı mı, solcu mu olacağına karar verir.” AKP İl Başkanı Gültekin Akça ile görüşüyoruz. Söze peşin olarak, “Ben ANAP kökenliyim. Oradan geçtim AKP’ye” diye başlıyor. Belli ki, kendisini milli görüş çizgisinde yansıtmak istemiyor. Akça, 3 Kasım seçimlerinde Muğla genelinden yüzde 11 oy aldıklarını ve bunun AKP açısından Türkiye ortalamasının çok çok altında olduğunun bilincinde olduklarını söylüyor. 5