18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 C SİBEL BAHÇETEPE sel nöropati denir. Dış tüy hücresi ilaç, enfeksiyon, ya da doğumsal bir problemle karşı karşıya ise ya da korelasyon şekilde çalışmıyorsa yine işitme problemine yol açabilir’’ diye konuştu. İşitme problemlerinin ‘‘İletim tipi, sinir tipi (sensörinöral) ve miks tipi’’ olduğunu söyleyen Prof. Dr. Batman, bu problemleri de şöyle anlattı: ‘‘İletim tipi işitme kaybı, dış kulak yolunun kapanması, kulak zarında delik oluşması, orta kulak enfeksiyonları gibi nedenlerden oluşur. Bu tip işitme kayıpları uygun bir operasyon veya işitme cihazı ile düzeltilebilir niteliktedir. Bazılarında işitme cihazları işe yaramaz Sinir tipi (sensörinöral) işitme kaybı, iç kulakta sıvı basıncının yükselmesi ya da sinir iletimindeki bozukluklardan kaynaklanır. Genelde yaşlanma ile sinir uçlarında olan bozulmalardan ortaya çıkar. Bu tip işitme kayıpları düzeltilemez, işitme cihazları da işe yaramaz. Çünkü hastalar çevresindeki sesleri duyar, fakat anlamlandıramaz. Miks tipi işitme kaybı ise hem orta kulakta hem iç kulakta meydana gelen rahatsızlıktan kaynaklanır. Yani hem iletim hem de sinirsel işitme kaybının aynı anda oluşmasıdır. Kişi günlük konuşmalarda algılama sorunu yaşamazken tiz sesleri fark edemeyebilir. İşitme cihazları ya da operasyonla düzeltilebir.’’ ‘‘2540 db sesleri duyamayanlar çok hafif, 4055 db arası hafif, 5570 db orta, 7080 desibel ileri, 85 desibel ise çok ileri derece işitme kaybına yol açar’’ diye konuşan Batman, tedavide işitme kayıplarının türü, seviyesi, yaşı ve çalıştığı ortam göz önünde bulundurulacağını kaydetti. Prof. Batman, işitme cihazlarının ise kulak arkası, kulak içi, kanal içi, dip kanal, gözlük tipi ve cep tipi olmak üzere çeşitli şekillerinin olduğunu ve fiyatlarının da ortalama 650 YTL ile 2 bin YTL arasında değiştiğini ifade etti. Orta ve ileri derecede olan işitme kayıpları için yeni Türkiye’de ilk kez yeni bir uygulayamı önümüzdeki günlerde deneyeceğini söyleyen Prof. Dr. Batman, bunun orta kulağa yerleştirilen ve diğer işitme cihazlarından daha küçük bir cihaz olduğunu kaydetti. Biyonik kulak 85 desibelin üstündeki ileri derecedeki işitme kayıplarında ise ‘‘biyonik kulak’’ denilen cihazın kullanıldığını vurgulayan Prof. Batman, şunları söyledi: ‘‘Biyonik kulak adındaki cihazın işitme aparatı, ameliyatla derinin altına takılır ve cihaz dıyarıdan gelen sesi alır, elektrik enerjisine çevirir. Cildin üzerinde bulunan ve kulağın arkasına takılan kısım ise dışarıdan gelen sesleri alarak iç kulağa iletir ve kişinin sesleri anlamlandırmasına yardımcı olur. Bu cihazların fiyatları da yaklaşık 22 bin dolar civarındadır.’’ sağlık 7 NİSAN 2006 CUMA BEYİN TÜMÖRLERİNİN TEDAVİSİNDE ALTIN STANDART: GAMMA KNİFE Tümöre kansız ameliyat İstanbul Haber Servisi ‘‘Gamma Knife’’ (Gamma Bıçağı) beyin tümörlerinin tedavisinde ameliyatsız, ağrısız ve bıçaksız tedavi olanağı sunuyor. Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada çok önemli deneyime sahip Acıbadem Sağlık Grubu’nun Beyin Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Necmettin Pamir’in başkanlığındaki Acıbadem Gamma Knife ekibi, bugüne kadar 2 bin 500’e yakın hastayı bu yöntemle tedavi etti. Beyin tümörlerinin tedavisinde dünyada altın standart olarak kabul edilen Gamma Knife ile beyin tümörleri, hassas ve riskli cerrahi işleme gerek kalmaksızın ağrısız, kansız ve hızlı tedavi edilebiliyor. Genel anestezinin uygulanmadığı Gamma Knife tedavisi, birkaç saat içinde tamamlanıyor ve hastalar aynı gün evine dönebiliyor. Tümörün DNA’sı bozuluyor Gamma Knife gerçekte bir bıçak değil. Bıçak yerine ileri teknolojinin kullanıldığı ve tek seansta gamma ışınlarının kafatası içindeki hedef alana çok hassas yönlendirildiği bir tedavi yöntemi. Cerrahi işlemde kullanılan neşter gibi, gamma ışınları da hastalıklı alanı güvenli ve etkili bir biçimde yok ediyor. Prof. Dr. M. Necmettin Pamir, Gamma Knife tekniğiyle ilgili şunları söyledi: ‘‘İleri görüntüleme ve planlama teknikleri sayesinde, 201 adet gamma ışını kaynağından çıkan çok ince ışın demetleri, sadece hastalıklı hedef bölgeye odaklanır. Normal beyin dokusuna zarar vermeyen bu ışınlar, hastalıklı dokuyu yüksek doz enerjiyle etkiler. Böylece tümörün daha fazla büyümesi durdurulur ya da tümör zamanla küçülür.’’ Gamma Knife ile tümör veya hastalıklı doku çıkartılmıyor, bunun yerine hücrelerin DNA’sında hasar oluşturuluyor. Bu nedenle normal özelliklerini kaybeden tümör hücreleri, bölünme ve beslenme fonksiyonları bozulduğu için ölüyorlar. Prof. Dr. M. Necmettin Pamir, tümörde küçülmenin tümörün cinsine göre değişiklik gösterdiğini belirterek ‘‘İyi huylu tümörlerde bu süre 18 ay ile 2 yıl arasındadır. Kötü huylu tümörler ve metastazlar ise hızlı büyüdüğünden Gamma Knife’a cevap birkaç ay içinde ortaya çıkmaktadır’’ dedi. Gamma Knife, iyi ya da kötü huylu beyin tümörü olan hastalarda, damarsal bozuklukları olanlarda, Parkinson, gibi hareket hastalığı olanlarda, epilepsi hastalarında kullanılıyor. Beyinde ulaşılması güç ve derin bölgelere yerleşmiş tümörlerde, açık cerrahiyi reddeden hastalarda ve yaş, tıbbi ya da genel sağlık durumu gibi nedenlerle cerrahi girişim riski yüksek hastalarda da Gamma Knife tekniğine başvuruluyor. Türkiye’de 4 milyon insan işitme problemi yaşıyor Günlük hayatımızda oldukça önemli bir yeri olan işitmede ortaya çıkabilecek herhangi bir problem sosyal yaşamımızın sekteye uğramasına neden olabiliyor. Türkiye’de yaklaşık 4 milyon insanda olan işitme problemi erken tedavi ile sorun olmaktan çıkıyor. Kulak burun boğaz uzmanları işitme probProf. Dr. lemleri ile karşılaşıldığı zaman geç kalınÇağlar madan bir uzmana görünülmesi gerektiBatman ğini, bu sorun ameliyatla ya da işitme cihazları ile ortadan kalktığını söylüyor. Marmara Üniversitesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Çağlar Batman, işitmenin, dış ortamdan gelen ses dalgalarının kulak kepçesi tarafından toplanarak dış kulak yolu boyunca kulak zarına iletildiğini, oluşan Gözlük ses dalgalarının orta kulaktaki çekiç, örs, tipi üzengi kemiklerini harekete geçirerek iç işitme kulaktan beyin sapı ve temporal bölgecihazı. den geçerek oluştuğunu anlattı. İşitme problemlerinin bu yollardan herhangi birinde sorun olduğu zaman ortaya çıkacağını belirten Prof. Batman, özellikle yeni doğan bebeklerde işitme kaybının en geç 6 aylığa kadar tespit edilmesi gerektiğini söyledi. Batman, ‘‘İşitme cihazıyla yapılan erken girişim, çocu20 kanallı ğun konuşma ve lisan gelişimi açısından otomatik önemli’’ dedi. Kulaktaki ‘‘dış tüy’’ ile ‘‘iç tüy’’ program adındaki hücrelerin işitmede önemli rol geçişli oynadığını anımsatan Prof. Batman, ‘‘Dış kanal içi ve tüy hücresi, iç tüy hücresi ile korelasyon kulak arkası şekilde çalışarak kulağımıza gelen sesleişitme rin anlamlandırılmasını sağlar. Buna işitcihazı. Kulak arkası ve kanal işitme cihazı. DİYABETLİLER KALP HASTALIKLARI NEDENİYLE ÖLÜYOR Diyabet hastasında artış Abbott diyabet ürünleri Türkiye’de İstanbul Haber Servisi İlaç ve sağlık ürüleri firması olan Abbott laboratuvarları, diyabet ürünlerinin GüneyMerkezDoğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Hindistan bölge genel merkezinin İstanbul’da kuruldu. Abbott diyabet ürünleri bölge direktörlüğü’ne ise Dr. Emin Fadıllıoğlu atandı. 1888 yılında Chicago’da kurulan Abbott, 130 ülkede 60 binin üzerinde çalışanı hizmet veriyor. İstanbul Haber Servisi Türkiye’de 5 milyon diyabet hastası bulunuyor. Uzmanlar, Türkiye’de diyabet tanısıyla hastaneye yatan hastaların sayısında son yıllarda artış gözlendiğini belirterek, kalple ilgili hastalıkların, diyabetli hastalarda görülen komplikasyon ve ölümlerin kalple ilgili yan etkiler nedeniyle gerçekleştiğini belirtiyorlar. Hastalıkla ilgili bilgi veren Ankara İbni Sina Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Deniz Kumbasar, diyabet hastalığının, insülin hormonunun yokluğu veya yetersizliği sebebiyle kan şekerinin normalin üzerinde seyretmesi olduğunu belirterek, hastalığın tüm yaş gruplarında görülebildiğini ve yaşam boyu sürdüğünü söyledi. Türkiye’de diyabet tanısıyla hastaneye yatan hastaların sayısında son yıllarda artış gözlendiğini açıklayan Kumbasar, ‘‘Diyabet hastalığı, aşırı su içme ve yemek yeme, sık acıkma, aşırı idrara çıkma, yorgunluk ve halsizlik gibi belirtilerle kendini göstermektedir. İyi tedavi edilmediğinde yaşamsal organlarda ciddi ve kalıcı hasarlara neden olan diyabet hastalığı, sıklıkla ölümlere neden olan pek çok hastalığın hazırlayıcısıdır’’ dedi. Koroner anjiyo laboratuvarlarına gelen hastaların yaklaşık yüzde 2030’unun diyabetli olduğunun görüldüğünü ifade eden Kumbasar, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Kalple ilgili hastalıklar, diyabetli hastalarda görülen komplikasyon ve ölümlerin (hastaneye yatışlarının yüzde 75’i, ölümlerin yüzde 80’i) ana sebeplerindendir. Diyabetli hastalar, uzun dönem sonuçlarının kötü olması ve tekrar girişime ihtiyaç duyulması ihtimalini arttıran, yayılmış ve hızlı gelişen damar sertleşmesi, daha yüksek oranda çoklu damar hastalığı, daha uzun ve küçük çaplı damarlara sahip olma, daha fazla tam tıkanma veya ciddi boyutta darlık görülmesi eğilimine sahiptirler.’’ Diyabetli hastalarda görülen kalp hastalıklarının tedavisinde son yıllara kadar koroner bypassın tercih edildiğini anımsatan Kumbasar, ilaç salınımlı stentin, güvenilirlik ve etkinliğini kanıtladığını söyledi. TİKLERİN TEDAVİSİNDE AİLENİN TUTUMU ÇOK ÖNEMLİ Çocukların büyük sorunu: Tik İstanbul Haber Servisi Çoğunlukla 712 yaşları arasında görülen tikler çocukların en büyük sorunlarından biri. Gerginlik ve ren bir olay sonrasında tik belirtilerinin arttığını, aile ve çevre tarafından yapılan uyarıların ise artışta önemli bir rol oynadığını belirten uzmanlar, tiklerin yerleşmesinde ailenin tutumunun çok önemli olduğunu vurguluyorlar. Memorial Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanı Dr. Ayten Erdoğan, çocuklarda görülen; yineleyici, istem dışı, amaca yönelik olmayan, ancak baskılanabilen göz kırpma, burun çekme, boğazını temizleme gibi garip hareket ve ses çıkarmaların ‘‘tik’’ olarak anlamladırıldığını belirterek, ‘‘Ses çıkarma şeklindeki tikler diğer vücut hareketleri ile ilgili tiklerle birlikte görülürse ‘Tourette Sendromu’ adı verilen özel bir durumdan bahsedilir’’ dedi. Tiklerin nedeninin tam olarak bilinmediğini ancak, genetik ve çevresel etkenlerin rol oynadığının düşünüldüğünü ifade eden Erdoğan, ‘‘Beyin kimyasallarından (nörotransmitter) biri olan dopaminin anormal metabolizmasından kaynaklandığına dair dikkate değer kanıtlar bulunmuştur’’ diye konuştu. Tik belirtilerinin genellikle gerginlik veren bir olay sonrasında arttığına vurgu yapan Erdoğan, aile ve çevre tarafından yapılan uyarılar ile cezalandırmaların da tiklerde artışa neden olabildiğine dikkat çekti. Sıklıkla 712 yaşlar arasında görüldüğünü anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Tikler geçici ya da kalıcı olabilir. Geçici olarak niteleyebileceğimiz tikler, çeşitli beden bölgelerinde ortaya çıkar ve bir yıldan kısa bir sürede kaybolur. Bu bozukluk, çocuklar arasında oldukça yaygındır. 1214 yaşlara dikkat Sağlıklı çocukların yüzde 1214’ünde, daha sık, 310 yaşları arasında görülür. Çocuklarda görülen tiklerin büyük bir kısmı erişkin yaşa gelmeden kaybolur, ancak bir kısmında erişkin dönemde de kalıcı olabilir.’’ İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız ? Yazıişleri Müdürü: Mehmet Sucu ? Sorumlu Güray Öz ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara ? Editör: Hayri Arslan ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 / 251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 0212 343 72 53 ? Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: İhlas Gazetecilik AŞ 29 Ekim Cad. No: 23 Yenibosna / İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr CUMHURİYET 02 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle