Katalog

3 MART 2006 CUMA SAĞLIK Bademcik ameliyatlarında kansız ve ağrısız dönem İstanbul Haber Servisi Çevre dokuları zedelemeksizin, kansız, ağrısız ve iyileşmenin kısa sürede gerçekleştiği ‘‘Thermal welding’’ yöntemi ile yapılan bademcik ameliyatları seçkin bir tedavi yöntemi olarak ülkemizde de uygulanmaya başlandı. Yakın zamana kadar ailelerin korkulu rüyası olan bademcik ameliyatlarında, kanama riskini azaltmak için geliştirilen ‘‘Thermal welding’’ sistemi sayesinde bademcikler, artık çevre dokulara zarar vermeden kolaylıkla ayrılabiliyor. Nişantaşı KBB Grubu’ndan Doç. Dr. Erhun Şerbetçi, yeni yöntemin avantajının, dokuların ayrılması aşaması ile yara yüzeylerinin ısı ve basınç ile kaynamasının aynı anda gerçekleştiği için kanamanın hiç olmadığını, ameliyat sonrası ağrının ise çok az olduğunu belirtti. Çocukluk döneminde sık tekrarlayan baremcik iltihapları genellikle antibiyotikle tedavi edilmeye çalışılıyor. Ancak hastalanma sıklığı üst üste iki sene boyunca, senede 45 kereden fazla olduğunda, bademcik ameliyatına gerekli kalınıyor. Doç. Dr. Erhun Şerbetçi, Kulak Burun Boğaz uzmanlarının sıkça başvurmak zorunda kaldığı bademcik ameliyatlarının, halk arasında basit bir ameliyat olarak bilinmekle beraber, aslında kanama ve ağrı gibi ciddi komplikasyonları bulunan önemli bir ameliyat olduğunu söyledi. Gözlüksüz bir yaşam için lasik ve lazer tedavisi İstanbul Haber Servisi Her yaştan insanın karşılaştığı göz problemleri tedavi edilmezse ileride daha büyük sorunlara yol açabiliyor. Astigmat, miyop, hipermetrop gibi göz problemleri lazer tedavisinin son tekniği olan ağrısız, dikişsiz lasik yöntemi ile ortadan kaldırılıyor. Dünya Göz Hastanesi Refraktif Cerrahi Bölüm Başkanı Opr. Dr. Efekan Coşkunseven, lasik tedavisinde gözün damla ile uyuşturulduğunu, gözün ince tabakasının kaldırılarak lazer ile görme bozukluğunun tedavi edildiğini söyledi. Çoşkunseven, miyop, hipermetrop, astigmat sorunu olan 18 yaşın üzerindeki kişilerde kullanılan lasik tedavisi ile 14 dioptriye kadar miyoplar, 6 dioptriye kadar astigmatlar, +6 dioptriye kadar hipermetropların tedavi edilebildiğini belirtti. Çoskunseven, romatizması olan, diyabetli (şeker hastalığı) hastalarda, hamile kadınlarda, gözünde katarakt yada glokom gibi başka göz hastalıkları olanlarda lasik tedavisi uygulamadıklarını ifade etti. Ayda ortalama 4 bin kişinin muayenesini yaptıklarını vurgulayan Çoşkunseven, bu hastaların içinde de göz yapısı uygun olan yaklaşık bin 500 kişinin tedavisini yaptıklarını dile getirdi. İdrar kaçırmada en uygun tedavi seçilmeli İstanbul Haber Servisi Her beş kadından birinde görülen idrar kaçırma her yaş grubundaki kadınlarda farklı nedenlere bağlı olarak gelişebiliyor. İdrar kaçırma sorununun kişi üzerinde fiziksel ve psikolojik anlamda olumsuz birçok etkisi olduğunu belirten uzmanlar, idrar kaçırmanın türüne göre tedavi yapılması gerektiğini vurguluyorlar. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Üroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Bülent Çetinel, kadınlarda idrar kaçırma çeşitlerinin, karın taban kaslarının zayıflığından kaynaklanan ‘‘Stres İdrar Kaçırma’’, mesane kaslarının zayıflığından kaynaklanan ‘‘Urge İdrar Kaçırma’’, stres idrar kaçırma ve urge idrar kaçırmanın bir arada olduğu ‘‘Miks İdrar Kaçırma’’ ve mesane kapasitesinin üzerinde idrar depolandığında küçük küçük idrar kaçırma olan ‘‘Taşma İdrar Kaçırma’’ olduğunu anlattı. Çetinel, tedavi seçeneklerini şöyle sıraladı: ‘‘Davranış / Kas tedavisi: Kegel egzersizleri denilen pelvik taban kaslarını güçlendirmeye yönelik egzersizler ile tedavi yoluna gidilmektedir. İlaç Tedavisi: Bazı idrar kaçırma tipleri ilaçlar ya da hormonlar ile tedavi edilebilmektedir. Özellikle urge idrar kaçırma tipinde ilaç tedavisi kullanılır. Cerrahi Tedavi: Diğer tedavi yaklaşımları başarısız olduğunda idrar kaçırmanın altında yatan nedenin giderilmesi için cerrahi müdahale yapılır.’’ C 3 Kalp gençleri vuruyor ? Baştarafı 1. sayfada söyledi. Ani ölümlerin 4’te üçünü kronik kalpdamar hastalıklarının oluşturduğunu belirten Işık, ‘‘Kalp damarlarının belli oranda yağlanma ve kireçlenme gibi nedenlerle daralması ile kalp kasına yeterli kan gitmemesi kalp krizini yol açıyor’’ dedi. 35 yaşın altında gençlerde kalp krizinin ölümlere neden olduğuna dikkat çeken Işık, ‘‘ Yaşlılarda metabolizma yavaş çalıştığı için az pompalanan kan onları etkilemez. Gençlerde kalp kasının daralması ile kalp damarları yeteri kadar kan pompalamazsa bu onların ölümüne neden olur’’ diye konuştu. Işık, ani ölümlerin dörtte birinin ise kan hastalıkları, metobolik hastalıklar gibi nedenlere bağlı olduğunu vurgulayarak, genetik yatkınlığın da önemli olduğuna değindi. Bu hastalıkların çok fazla belirtilerinin olmadığına dikkat çeken Işık, ‘‘Yorgunluk, halsizlik, bel, sırt ağrısı gibi belirtileri ani ölümün ön belirtileri olabilir, fakat bazen hiçbir belirtiye bile rastlanmayabilir’’ dedi. Ani ölümlerin genellikle ‘‘semptomik fırtına’’ile ortaya çıktığını ifade eden Işık, bir patlama, ani bir ses gibi olaylar sonucunda da ölümlerin yaşanabileceğini vurguladı. Işık, bu nedenle ani ölümlerdeki ilk saatler ile ilk dakikaların çok önemli olduğunu vurguladı. Özellikle spora yeni başlayanların ısınma hareketleri ile spor yapmaları gerektiğini anlatan Işık, bunu azaltmak için düzenli efor testlerinin önemine dikkat çekti. Işık, ‘‘Özellikle spor yapalın yerlerde kalp masajı yapabilecek uzmanlar olmalı, havaalanı, spor salonları gibi yerlerde mutlaka elektroşok cihazı bulunmalı’’ uyarısında bulundu. Ani ölümü olan bireyin otopsi yapılması gerektiğine dikkat çeken Işık, özetle şunları söyledi: ‘‘Toplumumuz otopsiyi kabullenmenirse ölüm nedeni netleşir. Eğer kalpdamar hastalığı ya da başka bir nedene bağlı ölümse gelecek nesilde ona göre korunma yöntemleri alır.’’ Hisar Intercontinental Hospital’dan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ela Şahinbaş Kavlak özellikle spor yaparken olan ‘‘ani ölümlerin’’ yapılan tarama testleri ile büyük oranda önlenebileceğini söyledi. CUMHURİYET 03 CMYK