Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C 19 MAYIS 19 MAYIS 2009 SALI ALEV COŞKUN Samsun’a çıkışının 90. yılı tatürk‘ün halkına ve gelecek nesillere bir hesap verme belgeseli olan Nutuk’un ilk cümlesi şöyledir: “1919 yılı Mayıs’ın 19’uncu günü Samsun’a çıktım.” İşte bugün Atatürk’ün milli mücadeleyi eylemli olarak başlatmak için Samsun’a çıkışının 90. yılını yaşıyoruz. Atatürk, Nutuk’taki çok sade ve yalın olan bu cümleden sonra, o günkü durum hakkında üstün bir siyaset ve aynı zamanda üstün bir edebiyat ürünü olan bir durum değerlendirmesi yapar. Bu durum değerlendirmesinde: Osmanlı Devleti’nin de içinde bulunduğu bağlaşık devletler grubunun I. Dünya Savaşı‘nda yenildiğini, şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzaladığını, ulusun yoksul ve yorgun olduğunu, ulusu ve ülkeyi savaşa sokanların kendi başlarının kaygısına düşerek yurttan kaçtıklarını, Padişah ve Halife Vahdettin‘in sadece kendisini ve tahtını korumak için alçakça önlemler araştırdığını, Damat Ferit Paşa başkanlığındaki hükümetin, aşağılık, korkak, yalnızca padişahın isteklerine bağlı olduğunu belirtir. rdunun elindeki silah araç ve savaş gereçlerinin alındığını, İstanbul’un galip devletlerin askerleri tarafından, ayrıca Adana’nın Fransızlar, Urfa, Maraş, Antep’in İngilizler, Antalya ve Konya’nın İtalyan askerleri tarafından işgal edildiğini, Merzifon ve Samsun’da İngiliz askerlerinin bulunduğunu, yurdun her yanında yabancı subay ve görevlileri ve özel gizli servis adamlarının çalışmakta olduğunu ve 15 Mayıs 1919’da da savaş galipleri devletlerin (İngiliz, Fransız, İtalyan) uygun görmesiyle Yunan Ordusu’nun İzmir’e çıktığını belirtir. Bu durum karşısında kurtuluş yollarının ne olması gerektiğini geniş olarak tartışır. Durumun ağırlığı ve korkunçluğu karşısında, her yerde, her bölgede kurtuluş çarelerinin düşünülmeye başlandığına işaret eder. u noktada ulusal varlığa düşman kuruluşların hemen ortaya çıktığını ve özellikle Diyarbakır, Bitlis ve Elazığ illerinde faaliyet gösteren ancak İstanbul’dan yönetilen “Kürt Teali Cemiyeti” (Kürt Yükselme Derneği) ile Konya bölgesinde faaliyet gösteren, ancak İstanbul’dan yönetilen “Tealii İslam Cemiyeti” (İslamın Yükseltme Derneği), ayrıca ülkenin her yanında “İtilaf ve Hürriyet” (Uzlaşma ve Özgürlük), “Sulh ve Selamet” (Barış ve Esenlik) derneklerinin çalışmalar yaptığını, ayrıca Padişah Vahdettin, Sadrazam Damat Ferit, İçişleri Bakanı Ali Kemal ve Sait Molla’nın üye oldukları “İngiliz Muhipleri Cemiyeti” (İngiliz Severler Derneği) ile Amerikan mandasını (Amerika’nın denetimi altında yaşama) isteyenlerin oluşturduğu hareketlerin faal olarak çalıştıklarını belirtir. ? A O B