19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

29 EKİM 2020 13 Cumhuriyet bir gecede kurulmadı Atatürk’ün mucizesi Naim BABÜROĞLU Cumhuriyet rejimine giden süreçte, ilk adım, 23 Nisan 1920’de TBMM’nin ma yapar: ¨Hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.¨ açılması; ikinci adım, MiTürkiye’nin nüfusu 13 li egemenlik ilkesinin milyondu. Okuma yaz1921 Anayasası’nın birinma oranı erkeklerde yüzde ci maddesi olarak yer al7, kadınlarda binde 4. 40 masıdır. Üçüncü adım, Sakarya Meydan Muharebebin köye karşılık, diplomaEn büyük eserim lı ebe sayısı 136 idi. Sadece si ve Büyük Taarruz’la işgalcilerin hayallerinin yerle bir edilmesidir. Dördüncü adım, 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasıdır. dediği Cumhuriyeti 337 doktor, 434 sağlık megençlere emanet eden Atatürk: “Hep muru, 60 eczacı bulunuyordu. 37 bin köyde okul, posta, yol yoktu. Ülkede 72 orberaber ileriye taokul, 23 lise vardı. 150 Beşinci adım, 24 Temmuz gideceğiz. Türkiye ilçede doktor yoktu. Tra1923’te Sevr’in yırtılması ve Türkiye’nin tapu senedi Lozan Barış Antlaşması’nın Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve homlu insan sayısı üç milyondu; sıtma, tifüs, verem, frengi, tifo salgın durumimzalanmasıdır. Altınmuzaffer olacaktır.” daydı. Kadınlar ikinci sıcı adım, 13 Ekim 1923’te nıf sayılıyordu. Türk kaAnkara’nın başkent yapıldını 1934’te seçme ve semasıdır. Yedinci adımda, 29 Ekim 1923’te si çilme hakkını kazandı. İtalya’da 1946’da, yasal rejimin adı, şekli açıklanmış ve Cumİsviçre’de 1971’de bu haklar verildi. Türkihuriyet ilan edilmiştir. Sekizinci adımda, 3 ye, kadınlara seçme seçilme hakkı verilmeMart 1924’te halifelik kaldırılmıştır. sinde Avrupa’da yedinci; dünyada 12’nci sıAtatürk, Cumhuriyeti bir gecede kurmarada yer aldı. dı. Cumhuriyet, Mustafa Kemal’in kafasın19181945 yıllarında iki Dünya Savaşı sıda uzun yıllar boyunca şekillenen çağdaş rasında Avrupa’da beş, Amerika’da beş olTürkiye projesinin eseridir. Atatürk, gençli mak üzere toplam 10 ülkenin meclisi açıkğinden itibaren J.J. Rousseau, Montesquieu, tı. Türkiye, bu 10 ülkeden biriydi. 1938’de Kant gibi yabancı aydınlar ile Tevfik Fikret, dünyada 17 ülkenin seçilmiş hükümeti varNamık Kemal ve Ziya Gökalp gibi yerli ay dı ve bu ülkelerin içinde Türkiye de vardı. dınları okumuştur. 1944’te ise tüm dünyadaki 64 ülkenin sadeMustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da ce 12’si meclise ve anayasal düzene sahipSamsun’a ulaşır ulaşmaz Ordu Müfettişi ti. Türkiye, bu 12 ülkenin içindedir. Atatürk olarak 22 Mayıs 1919’da gönderdiği rapor Cumhuriyeti’nin mucizesidir bu... da yer alan, “Millet, milli egemenlik esasını ve Türk milliyetçiliğini kabul etmiştir. Bunu gerçekleştirmeye çalışacaktır” ifadesi Cumhuriyetin bir işaretiydi. 21/22 Haziran 1919 Amasya Genelgesi’nde, “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” maddesi aslında Cumhuriyetin kendisiydi. Erzurum ve ardından Sivas Kongresi’nde alınan kararlar Cumhuriyete gidişin göstergesiydi. VASİYETNAME: NUTUK Hatay’ı tek kurşun atmadan vatan toprağına katmaktır Cumhuriyet... Küresel güçlerin baskılarına rağmen, Türkiye’yi İkinci Dünya Savaşı dışında tutabilme başarısıdır Cumhuriyet. ABD’ye, Batı’ya, ambargoya, emperyalizme ve TSK’nin yetersiz donanımına Yaşasın rağmen 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nı başarıyla yapan ve soydaşları zulümden kurtaran Cumhuriyet! rejimin adıdır Cumhuriyet. Atatürk’ün eseri NUTUK, Atatürk tara13 Ekim 1923’te, Ankara başkent yapıldı. fından 1520 Ekim 1927’de 6 günde, 36 saKentin nüfusu 25 bindi. Mustafa Kemal Pa at 33 dakikada okunur. Nutuk, Atatürk’ün şa, “Ankara, hükümet merkezidir. Ve ebedi vasiyetnamesi “Gençliğe Hitabı”yla son buyen hükümet merkezi kalacaktır” dedi. Sılur. İzleyenler, Gençliğe Hitabı okurken, ra devletin şeklinin ilan edilmesine gelmişti. Atatürk’ün heyecanına hâkim olamayarak, Gerçi, açık bir meclis vardı ve yönetim şek sesinin titrediğini, gözlerinden yaşlar aktığıli Cumhuriyetten başka bir şey değildi. An nı söylerler. “Benim en büyük eserim Türcak, adı henüz konmamıştı. Başbakan Fethi kiye Cumhuriyeti’dir” diyen Atatürk, CumOkyar’dı. Bu dönemde, bir hükümet bunalı huriyeti Türk gençliğine emanet etti. Kendimı ortaya çıktı ve kriz çözülemedi. sinin ölümünden sonra ne olacağı endişesini 28 Ekim 1923’te, İsmet Paşa, Fethi Bey taşıyanlara da, ¨Mustafa Kemaller artık 20 (Okyar), eski Kolordu Komutanı Kemalettin yaşında” yanıtını vermişti. Sami, Kocaeli Grup Komutanı Halit Paşa, Cumhuriyette, ırk, din, mezhep, cins gözeSavunma Bakanı Kazım Paşa, Rize Millet tilmez. Cumhuriyetle, ümmet millet; kul bivekili Fuat Bulca, Afyon Milletvekili Ruşen rey oldu. Cumhuriyet, doğudaki yoksul bir Eşref’le Çankaya’da akşam yemeğindedir. köyden Aziz Sancar’ı Nobel bilim ödülüYemek sonrası hükümet krizi görüşülür. ne taşıyan; Anadolu’nun fakir bir köyünden Mustafa Kemal, planını çok önce kararlaş kimsesizleri Cumhurbaşkanlığı makamına tırmıştı. Ortaya çıkan sorunu kökünden çö çıkaran rejimin adıdır. Atatürk’ün mucizesizecek şu cümleyi söyler: “Yarın Cumhuridir Cumhuriyet... yeti ilan edeceğiz.” Sonra, İsmet Paşa dışındakiler yemekten ayrılırlar. Atatürk ve İsmet Paşa, anayasa değişikliği üzerinde çalışırlar. Kanun teklifine, “Türkiye Devleti’nin hükümet şekli Cumhuriyettir” kaydı konulur. Kaynakça Mustafa Kemal Atatürk, NUTUK, Hazırlayan: Taha Mazman, Bildik Basın Yayın Dağıtım, 2009. İsmet İnönü, Hatıralar, Yayına hazırlayan: Sabahattin Selek, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2009. 29 Ekim 1923 Pazartesi günü saat 20.30’da, anayasa değişikliği onaylandı. “Yaşasın Cumhuriyet” nidaları ve alkışlarıyla Cumhuriyet kabul edildi. 15 dakika sonra 20.45’te, oylamaya Utkan Kocatürk, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, AAM, Ankara, 2015. Hikmet Özdemir, Atatürk’ten Günümüze Cumhurbaşkanı Seçimleri, Remzi Kitabevi, 2007. Özer Ozankaya, Cumhuriyet Çınarı, Ankara, 1994. katılan 158 üyenin oybirliği ile Ankara Milletvekili Gazi Mustafa Kemal Paşa ilk cumhurbaşkanı seçildi. Atatürk, bunun üzerine bir konuşHamza Eroğlu, Türk İnkılap Tarihi, Savaş Yayınları, Ankara, 1990. Sinan Meydan, Aklı Kemal, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 2014. Cumhuriyet: Dikenli yollardan aydınlık gelecek inşasına Devrim stratejisi Ahmet YAVUZ Büyük strateji diye bir kavram vardır. Belirleyenin nihai amacına ulaşmak için kullandığı araçların bütününün kullanılmasına ilişkindir. Kurucu atamız Mustafa Kemal Atatürk’ün de yola çıkarken bir büyük stratejisi vardı: Vatanı kurtarmak ve halk egemenliğine dayalı bir rejim kurmak. Vatanı kurtarma stratejisi üç adımlı bir yol haritasını içermekteydi: Ordu ve halkın ileri gelenleriyle “temas”; halkı tehlike konusunda uyarmayı içeren “teyakkuz”; sorunların çözümünü sağlayacak bir yapı ortaya çıkarmak yani “teşkilat” kurmak. Atatürk’ün Nutuk’ta açıkladığı bu stratejiyi 3T olarak formüle etmek uygun olacaktır. (Nutuk, s. 49) Kurtuluş Savaşı sonunda ve takip eden süreçte Misakı Milli olarak nitelenen askeri hedef, Musul bölgesi hariç ele geçirilmişti. Siyasi hedef olarak belirlenen “tam bağımsızlık” ise eksiksiz olarak sağlanmıştı. Musul bölgesinin milli sınırlar dışında kalmış olması, tam bağımsızlıkla çelişik bir durumu açıklamaz. Sonuçta, sınırları silah zoruyla ancak gücün yettiği ölçüde belirlenen yeni ülke Türkiye’de, rejim bağlamında mutlak egemenlik sağlanmış oldu. CEMİYETLER, KONGRELER Kurtuluş Savaşı esas olarak milletin gücünü harekete geçirerek, o gücü birleştirerek kazanıldı. Bu gücü harekete geçirme o günün koşullarına uygun demokratik usul ve esaslar dahilinde yapıldı. Reddi İlhak cemiyetleri Müdafai Hukuk cemiyetlerine dönüştü. Erzurum ve Sivas kongreleri halkın temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. Kongreler stratejisi Ankara’da Büyük Millet Meclisi ortaya çıkarıldı. Meclis hükümeti kuruldu. Büyük Millet Meclisi; savaşı yürüttü, yeni bir otorite oluşturdu, uluslararası temsil hakkı kazandı. Bu dönemi 3. Meşrutiyet olarak nitelendirenler haksız sayılmazlar zira sultanın varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan bir tavrı yoktu. Ancak bu, bir zorunluluktan kaynaklanmaktaydı. geçiciydi. Zira Mustafa Kemal, Erzurum’da henüz bir “asi paşa” iken cumhuriyeti öngörmüştü. (Mazhar Müfit Kansu, Erzurum’dan Ölümüne Kadar Atatürk’le Beraber, Cilt1, s. 131) Öte yandan işgalci başı İngiltere himayesinde bir yaşam sürmeyi tercih eden ve Kurtuluş Savaşı önderlerine idam fermanlarını onaylayan bir padişaha, “Bizi yönetmeye devam et” demek herhalde akıl kârı değildi. Üstelik o padişah, 1920 başında, Rauf Orbay’a, “Rauf Bey! Bir millet var, koyun sürüsü. Buna bir çoban lazım… O da benim...” demişti (Rauf Orbay, Siyasi Hatıralar, s. 444) Lozan’da temsil konusu gündeme geldiğinde saltanatın kaldırılması adımı, uygun fırsatı doğurdu. M. Kemal’in öngördüğü cumhuriyete ilk adım atıldı. Esasında Milli Mücadele stratejisi cumhuriyeti kurma stratejisiyle bütünleşikti. Belki milletin önemli bir bölümü, durumdan habersiz olduğu için kendisini koyun sürüsü olarak gören bir anlayışa karşı tepkisizdi. Ama bu gerçeği bilenler bile cumhuriyete taraf değildi. Oysa kurtuluş savaşı kazanmış bir millete yakışan, egemenliği kayıtsız şartsız kendi ellerine veren cumhuriyeti kurmak ve yaşatmaktı. Bunun için hayatın her alanını kapsayan devrim stratejisi yürürlüğe kondu. GÜCÜNÜN KAYNAĞI Her ne kadar egemenlik bugün dahi tam olarak milletin olmamış da olsa, Cumhuriyet bunu amaç edinmişti. Kimseyi etnik kimliğine ve dini aidiyetine göre ayırt etmemiş; vatandaşlık bağı itibarıyla herkesi Türk addetmişti. (1924 Anayasası, Md. 88) Atatürk’ün 1930’larda yaptığı millet tanımı tam anlamıyla kucaklayıcıydı: “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.” (Medeni Bilgiler, s. 18) Günümüzde emperyalizmin özgürlük kriteri olarak sunduğu etnikçiliği ve mezhepçiliği reddeder. Yine özgürlük olarak sunulan tarikat ve cemaat yapılanmasına dayalı toplumsal bir modele karşı koyar. Laiklik ve liyakati toplum ve devlet yaşamının ayrılmaz parçası görür. Günümüzün en büyük dersi, 15 Temmuz’dan itibaren bu alanda olmuştur. Bu dersin önümüzdeki döneme yansıtılması hayati önemdedir. Medeni kanun kadınları gerçek anlamda vatandaş kıldı. İslam dünyası için ilkti. Bu yüzden dirençle karşılaşsa bile kadınlar cumhuriyetin esas güvencesidir. Herkes sorumlu Cumhuriyet bir hedefti ama esas olarak Türk milletinin egemenliğini tam ve eksiksiz kullanmasının aracı olacaktı. Öyle bir araç ki, ülkenin bağımsızlığını, halkın refahını, kişisel özgürlükleri; çağdaş hukuk devletini; dejenere edilmemiş demokrasiyi güvence altına alan... Süreç tam olarak böyle işledi mi? Başlangıçta evet. Ancak sonrası bizi bugünlerin kaotik ortamına getirdi. Sorumlusu hemen herkesti. Darbelere başvuran askerler; darbelere zemin hazırlayan siyasiler; egemenliğin kullanılmasının bir parçası olmak yerine önce darbe olsun diye yalvaran, sonra darbeci diye ardından beddua eden halk. Günümüzün temel görevi Cumhuriyet’in omurgasını ve ana ilkelerini koruyarak parlamenter sistemi yeniden inşa etmektir. Sadece seçim değil, süreçlere katılım, temsil ve denetim usullerini de geliştererek… “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyen ve en büyük yol gösterici olarak “bilimi” gösteren Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlanmacı ruhu ufkumuzu açmaya devam ediyor ve çıkış yolunu işaret ediyor. Gelecek inşası hepimizi bekliyor.... Atatürk’ün 1930’larda yaptığı millet tanımı tam anlamıyla kucaklayıcıydı: “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.” Etnikçiliği ve mezhepçiliği reddeder.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle