19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

t,.’g gibi daha yeni filmleri, dışalımcı şirketleıimizin ilgisini çekipgetirilerek gişedede başarılı sonuçlar verdison birkaçyfldır. Festivalde gösterilmişfilmlenylc edinmiş, kcşfedilerek yıllardır özel hayraıılar tüm televizyondan yetişme Loach, oyuncularıyla çekim ekibini, ele alınan ‘konu’yu yaşamaya zorlayıp çekiniin Ken Loach ÇAPAN Bu yıl ustalar açısından hayli zengin olan festival programının, sevdiğimiz bir başka tanıdık ‘usta’sı da, bir kez daha gösterilecek 5 önemli filmiyle (Kes, Hidden AgcndaGizli Dosya, RiffRatTAyak Takımı, R.aining Taşlar, StonesYağan Ladybird, Ladybird Minik Kuş, Minik Kuş) sınemasına saygı göstereceğimiz, saygın İngiliz yönetmen Ken Loach. sinemaseverlere Festivalin tanitıp sevdirdiği, bildiğinden, ilkeleninden kesinlikle saprnaz Loach’un, ‘lilke ve Özgürlük’ ( l 995), ‘Carla’nın Şarkısı’(l996) birey olmak için verilen mücadele, toplumsal ruhsal yoksulluk, yoksunluk gibi temalar çevresinde gelişen ve Loach adını bdllekicre yerleştiren bir fiimdi. İngiliz polisinin Kuzey Irlanda’da uyguladığı ‘acımasız yöntemlere, hükümetteki ayakoyıınlanna, örtbıs edilen gerçeklere’ ilişkin, eleştiri dozu hayli sert ‘Hidden AgendaGizli Dosya’, 1990 Cannes festivalinde jüri özel ödülüyle değcrlendinlmişti. GÜIIÜİnÜZÜnanınmışaktörü Robert Carlyle’ın ilk t kez dikkatiçektiği, yılın en iyi Avrupa filmine verilen Felix ödWünü kazanan, 1991 yapımı Takımı’ysa bu kendineözgü, müstehzi ‘Rif!RaffAyak yönetmenin ‘haşin yorum’larını içeren, canlı, kıpır öğesiyle yüklü. seyirciyi acı kıpır zekamizah g gülümsemelere arkeden ve tüm eleştirmenlerin övgüsünükazananbir Loach filmiydi. Yine 1993 Cannes Festivaliüri özel ödülünüalan ‘Raining StonesYağan j Taşlar’, 1980’li yıllarda, DemirLeydi Thatcher’in pençesinedüşenİngiltere’de, Manchestcr’in varoşlanndaayaktakalmakiçin mücadele eden, kamyoneti çalınmış, işsiz bir Katoliğin öyküsünü anlatıyordu. Başroldcki Crluy Rock’a 1994 Berlin Festivali’nde en iyi kadın oyuncu Bu yılın UstalaraSaygı bölümünde5 tilmiyle , Takshl Kitano marifeileresahip,çağdaşbir Japon‘yaratucı’. Sıandup gösterilerinden televizyonekranına yer alan Takaahi Kitano da, iki yıl önce festivalde gösterilen, 1997 Venedik Festivali’nden Altın Aslan’ladönen, ‘HanaBI Hayal Flşekler’ filmiyle taziıdığımız,çeşidi uzanan mizahi yeıeneklenyle Japonya’da gerçek bir medya ikonunadönüşenTakashiKitano, 1980’li yıllann sonundasinemaya el aW yönetmenve oyuncu olarak. Aynızamandaroman,şiir de yazan. resimle de ilgilenen, komedyenyönetmen Kitano’nunfilmlerinde,bir yandanJapon sinemasınaözgü bir şiddet estetizasyonu ortaya ödülünügetiren. FIBRESCI (sinema yazarları) ödüllü, ‘Ladyblrd, LadyblrdMIaIk Kuş, Minik Kuş’sa,perişan koşullardahayat mücadelesiveren, Ingiltere’deki göçmeıdenn yaşamınailişkin, WITItC’ gidişini,öykününgelişmesinebırakarakserbest çalışmasıyla bilinir. Yalınhğı, doğaçiamayı ve hiç öncınseyerek yıllardır sosyalist dünya görüşünden sürekli‘işçi sınıfınm vlcdanı’ gibi ödün vermeyerek çalışan,çağdaşsinemanınalçakgönüllü ama kuşkusuz Ken önemli bayraktanlanından Loach’danen az bir iki film görmemiş ‘ıinefft’ kolay kolay düşünülemez doğrusu.Genelde belgcsele yakın duran, son derece gerçekçi, sade ve eleştirel üslubuyla, başarılı oyuncu yönetimiyle seçkinleşmiş bir siyasal sinema ustasıolarak çoktanmodemsinematarihindeyer alan Loach’un ilk ama en etkileyici filmlerinden biridir ‘Kes’. 1969 yapımı drama’ arasında gidip gelen, sevgiyle sevecenlikdolu bir fiimdi. tarzıyla ‘belgesel “Minik Kuş, Minik Kuş” Ken Loach’ın belgesel tadandaki TURHANCÜRKAN biri. çıkarkenAvrupasinemasınaöykünenama kesinlikleözgünbir yaratıcılık da içeren farklıbir üslup da gitgidebclirginlcşıi. Japontoplumunun tabularınadokunduran,keskin,acımasızüslubuyla dikkatiçekti TakashiKitanofdmleri.İki sağırdilsiz gencin, sörf şampiyonasına hazırlananbir b delikanlıyla, ütün varıyla yoğuyla ona yardımcı olan genç kızın aşkım, link, şiirselbir tarzda anlatan, 1991 yapımı ‘Ano Natsu, lcblban Shlzukana UmiBir Deniz Manzarası’nda şaşırtıcıolan, Kitano’nunşiddeuenuzaklaşıpaşkı eksenalmasıydı. Bu filmdcki sıcakve melankolik yaklaşım,seyirciyiderindenetkilodi. 1994’te geçirdiği bir motosiklet kazasmdaağır biçimde yaralanadıama ‘Bir şey Becerebiliyor maanu?’ adlı absürd komedisiyle mesleğine başarılıbir dönüş yaptıKitano, 1995’ıc. Festival i programındakikinciKitanofilmi, ‘Mlnna Yattenaka Bir Şey Becerebiliyormısun?’ ise, Japon konformizmine yönelik, içerdiğikeskin yergideşuridozuylaseyirciyiopcyceşaşırtan,son derece eğlenceli bir absürdkomediydi. önetmenin Y yeniden bilinen çizgisine döndüğü‘Kidı Döner’dc, yeniyetme çağlanndaki,boks ReturuÇocuklar “KikuJiro’nun Yazı”, 1999. tutkunuiki delikanlının öyküsü aracılığıyla Japon gençliğine‘baktı’ Kitano.Gençlik üzerine ve şiddetleharmanlanmış‘Çocuklar ironimelankoli Döner’i izleyenve 1998İstanbul festivalinde gösterilen‘HanaBl’nin (1997) dünya çapındaki başarısı,Kitano’yuBatı’ya da tanıttı.Filmlerinde çoğu kez başrolüde üstlenenKitano’nunartık olgunlukdöneminegirdiğini örncklcyensoneseri ‘Klkujlro’nun Yazı’adını taşıyor. Bu film, elinde hiçgörmediğiannesini bulmakiçin yollara düşmüş 9 yaşındakiMasao’yla ona eşlik eden K.ikujiro’nunyolculuklarım, insanın içini ısıtan bir sinemayla hikaye eden, duygusal, usta işi bir filmdi. yıldır. 1930’lardangünümüze dek ülkesinin, iç savaşlardan,faşist uygulamalardan,sıkıyönetimlerden, “Bedrana” filmi Süreyya Duru’ya festivallerden bol ödül gotirrnlşti. 12. SAYFA l96l ‘de“Istanbul’da Aşk Başkadır” ile Festivalin “Ustalara yönetmenliğe başladı. Saygı” bölümünde 20 “Ateşli Kan”, “Bir Şubat l988de 58 Çalgıcmın Seyahati”, yaşında yitirdiğiniiz “Büyük Yemin”, “Dişi Örümcek”. “Yakılacak yapımcıyönetmen Süreyya Duru’nun yerli Kitap”, “Şahane ve yabancı festivallcrdc Züğürtler”, ödül kazanmış Nebahat”. “Aşk ve “Bedrana” ile son fılıni intikam”, “Scvgjm ve “Ada” göstcrilecck. Gururum”. “Damgalı Bekir Yıldız’in Adam”. “Siyahlı öyküsündcn Vedat Kadın”, “Zengin ve rürkalı’ııın Serseri”, Dağlan senaryolaştırdığı. BekleyenKız”. çizgi Perihan Savaş ve roman kahramanı Aytaç Arma nın “Malkoçoğlu” dizi fılmlcnnin arasında oynadığı lledrana’da kocasının yokluğunda Halide Edip Adıvar ırzına geçmeye kalkan uyarlaması “Döner ağanın çobanını Ayna” ile Yaşar öldürdükten sonra Kemal uyarlaması “Ala Duna canına kıyan bir köylü Geyik” de bulunuyor. kadının öyküsü l970’te kendi yapımevi Murat Film’i kurup anlatılıyor. Peride Celal’in öyküsünden Macit “Keloğlan”, “Külkedisi”, Koper’in senaryolaştuıp TürkAn “Hayıtımızın En Güzel yılları”, Şoray ve RutkayAzlz’in oynadığı, “Aç Gözünü Memed”, “Çılgın ölümü üzerine kızıyla asistaniarının Arzular” gibi piyasa işi filmler tamamladığı “Ada” filminde dul bir çektikten sonraVedat Türkalı ile kadımn, kızmın sorunlarmı işbirliğine girerek toplumsal nitelikli, görüşmeye gittiğiadadaon yıl önce gerçekçi “Bedrana” ( l974), “Kara ayrıldığı eski eşiyle bir günlük Çarşaflı Gelin” ( l975). “Güneşli Bataklık” (1976) üçlemcsini yaranı. buluşmanın öyküsü anlatılıyor. l979’da Necati Cumalı’dan “Derya Sinemacıbir aileden gelen Süreyya Duru23 Eylül 1930’dayapımcı Naci Gülü”, l986’da “Uzun Bir Gece”, Duru’nun oğlu olarak Samsun’da aynıyıl VedatTürkali’den Liscsi’nden sonra “Fatmagül’ün Suçu Ne?”. l987’de doğdu. Galatasaray Oktay RIlat’tan “Çil Horoz” y başladığı hukuköğrenimini arıda baba maleğini seçti. 1954’te uyarlamalarıyla ün yaptı 1988’deki kesip son yapıtı Peridc Celal “Vahşi intikam” filminde “Ada” oldu. prodüksiyon amiriolarak görev aldı. “ Theo Angelopoulos SUNGU Uzun yıllar öncesinde ilk Sinema Günlcn’ndenbirinde gördüğümüz ‘YenidenCanlandırma’dan beri (l970) gönül düşürdüğümüz,ortak yakınlıklar bularak gözde yönetmenlerimiz arasına kattığımız Angeloponlosu hemen hemen tüm filmlerinin gösterildiği İstanbul festivallerinde tanıdı meraklısı, son 20;1] kargaşa ve işgallerdendokunmuşyakın tarihine baktığı, az ama öz sayıdaki filmiyle dünya f’estivallerinden Altın Palmiyeler, Aslanlar,Ayılar toplayıp Avrupasinemasını derinden etkiledi. Angelopoulos’un 1970’li yıllardaki ilk filmleri (‘36’nın Günleri’, ‘ . : . LJ;0] 2/ / ... Süreyya . istanbullu aşağı yukan tüm fiimlerini izlams şansı bulduğu Angelopouios, yapıtlanyla Avrupa sinemasının adını . dünyanın dört bir yanında duyurmaya devam .dIyoL “Kitera’ya Yolculuk” ustanın 1983 tarihli bir yapıtı. ‘Kumpanya Oyunculann Yolculuğu’, ‘Avcılar’üçlemesi), yenilikçi anlatımlarıyla da dikkati çekerek politik sinemanın yüzakı olmuşlardı o dönemde. Hukuk diplomasinin ardından Paris IDHEC’tc sinema eğitimi görüp elcşıirmenlığe, oyunculuğa da hulaştıkuın SOflral970’tc ilk filmini çeken 1935 doğumlu Theo Angelopoulos’un, “hoşa gideni, kolayı seçmeyip zorlu olanı, çaba gerektireni yeğleyen” sinemasının, daha sonra, l980’li yıllarda yaptığı ‘Kitera’ya Yolculuk’, ‘Ancı’ ve ‘Puslu Manzaralar’ gibi ız bırakan örnekleriyle tadına varmıştık. Ilk döneminde, hayatın daha iyi yansıdığı, uzun plan sekarıslara dayanan ve yabancılaşı ırma öğesıne başvuran Brchtç ı tanıyIn klasik hiküyelemenın aıılatım kalıplaruıı kıran. metaforlarla beslenen yenilikçi üsluhu, Angclopoulos’un yaşı kemale erdikçe daha bir ustalaşıp olgunlaşmasıyla gitgide inceldi, ustalaştı. ‘Arıcı’, ‘Puslu Manzaralar’ gibi alçakgönüllü başyapıtlarındaki belirgiıı stiline, durmuş oturmuş, durulaşmış anlatımına duyguyu, coşkuyu, hüznü vurgulayan bir müzik kullanımını da katan Angelopoulos ustayı 4 yıl önce sincmalarımızı şenlendiren, Balkanlar’daki yolculuk ve kimlik arayışı üstüne, üç saatlik, görkemli ‘Ulia’ln Bakışı’ başyapıtıyla ve son filmi ‘Sonsuzluk ve Bir Gün’lc sevip alkışlanııştık. Aslında ‘hep aynı türküyü çığıran’ has yaratıcılardan. hep aynı filmi çeken yazaryönetmenlerden olan Theo Angelopoulos’un 30 yılda yaptığı l 1 filmdcn 4’ünü (Kumpanya 1975, Kiıcra’ya Yolculuk 1983, Puslu Manzaralar 1988, Lcyleğin Geciken Adımı 1991)sinemaseverlere sunacak festival. 19. ULUSLARARASI ISTANBUL FİLM FESTİVALi 13. SAYFA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle