Katalog

14 eenıal nadir'den StYASET 84 Dışarda soluklanmak kızıştı, ağır basmaya başladı mı DP B aşkentte siyasal olaylar Genel Başkanı ve Başbakan Adnan Menderes sode Doğu Anadolu gezileriyle vakit geçiriyor. luğu gezilerde alırdı. Başkent dışındakı illere gider, toplanan ve toplatılan kalabalıklara söylevler söyleyerek eser tozar, atar tutardı. Hiçbir şey yapamazsa, barajlardan, elektrik santrallarından, çimento şeker fabrikalarından, yeni yapılacak yollardan söz açar, vaat üstüne vaatte bulunurdu. Böyle gezilerde kaç ilçeyi il, kaç iti ilçe yapmayı vaat ederdi. Türkiye'nin çok partili siyasal yapısının geçmışini bilenlerce Başbakanların başkent dışı gezileri sürpriz değildir. Sayın Özal da bir şeylere sıkışıyor, bir şeylerden kaçıp kurtulmak istiyor ki, bir süredir Doğu gezileri ıcat etti. Başkentte oturup ülkenin genel işlerı ile uğraşacak yer Çadırda bile Dcmodes'in yeni kdıcı!.. Bir merakı da basın toplantılarıdır. Zaten yanında olan gazetecılere her şeyi söyleme olanağı varken, yerde olsun, gökte (uçakta) olsun hemen ayaküstu bir basın toplantısı düzenleyiveriyor. Yağıyor, gürlüyor. Başbakan olduktan sonra yaptığı gezilerden hiçbirine katılmadım, ama Edirne'de Kırkpınar güreşleri yapılırken uzaktan izledim. Eli değmışken Kırkpınar Ağası'nın çadınnda hemen bir basın toplantısı düzenleyiverdi. Güreşleri seyre gelmiş ama bilet bulamamış kalabalığı gözüne kestirdi, sanki kedisı için toplanmışlar gibi, elıyle işaretler vermeye, kalabalığın arasında tur atmaya başladı. Bir tatil gününde bir Anadolu kasabasına kım gelse halk çevresini alır, merakla 'temaşa' eder. Günümüz siyaset adamları ki bu kalabalıkları kendilerı ıçin yaratılmış bir gösteri sayıyorlar. Bu tatil gösterileri ayranlarını da kabartıyor Her feodal özlemcinin her şeyi kendinin bellemesi gibi, kalabalıkları da kendinin sayıyor, durmadan sallıyor: "Bir daha seçimlere gidersek ezer geçeriz.." Avucunun içinde peynir parçası gören çoğu kişi kendini mandıra sahibi sanmıştır. Ama kulağını çarşı pazar dolaşan halkın ne fısıldadığına bir verebilse neler mırıldandığını öğrenecektir: "Elim kırılsa da şunlara oy vermeseydlm." arsiv konusuyor Kasabada merak Alkışlar Menderes'e oylar tnönü'ye Doğruyu bilmek kadar öğrenmek de zordur. Her alkış, her sallanan el muhabbetli bir selam değildir. Bunu eski politikacriar çok iyı bılırler. Dahası var, Adnan Menderes'in halk son zamanlarda kışilığini çok severdi de, partisıni sevmezdi. 1957 seçimlerinde yağmur altında Adana halkı hem de iki saat gecikme ile gelen Menderes'i beklemış, alkışlamış, sevgiyle bağrına basmış, ama oyunu vermemiştı. 1957 seçimlerinde oylar, Menderes kadar alkış toplayamayan Inönu'nun partisıne akmıştı. Yeni gö/dcler Sıkışınca kendini taşrada bulurdu Çok partili demokratik yaşanıa girdiklen sonru, partiler birbirlerini kıyasıya eleştirmeye başlamışlardı. Iktidardaki Demokrat Parti de siyaset hakımından sıkıştığında demokratik hak ve özgürlükleri kısardı. Zamanla muhalefet bu kısıtlamalan, başkentte Adnan Menderes 7 sıkıştırarak aşmaya çalışırdı. Adnan Menderes de her sıkıştığında başkentten kaçar, soluğu dışardaki toplantılarda alırdı. Ya bir temei atar, ya bitmiş bir yapının kurdelesini keser, o da yetmezse her şeyi vaat eden nutuklar soylerdi. A dnan Menderes, böyle bir kaçısta kalabahk arasında görülüyor. Gene dahası vardır, son seçimlerde oylar İsjamköylu barajlar kralının ılinde Turgut Özal'a kaymıştır, ne haber? Demek bir zamanlar hemşerım dedıklerının yerıne pekâla yeni bir gozdeyı bulup koymasını biliyorlardı. Olaylar kızıştığında ıkıde bir başkent dışında soluklanmasını bilmem neyle yorumlamalı? Eski deneylerimiz eğer bir ışe yaramıyorşa yenilerıni edınırız. Yenıleri de eskileri pekiştirecektır.