Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C A H M E T SPOR ALTERNATİF ŞUBAT SALI Anadolu’ya Basketbolu Sevdirdiler slında ona “zor adam” derler... Kimsenin cezalandıramadığı bir oyuncudur basketbolda. Oyunculuktan yöneticiliğe, hatta malzemeciliğine dek her aşamadan geçmiştir. Yaşadığı her aşamayı bir “aşk” olarak algılamıştır. Çünkü sporun kendilerine verdiği en büyük erdem odur. İzmir’de İkiçeşmelik Mumcu yokuşunda doğdu. Spora da aynı semtte Kalespor’da başladı. O yıllarda Altınordu’nun bir altyapısı gibiydiler. Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanlığı yapan Şinasi Ertan kaptanlıklarını, hatta koçluklarını yapmıştı. Ama en önemlisi o tarihlerde İzmir basketbolüne bir altyapı okulu kuran Hilmi Mergen’di. Mergen’li yıllarda çok büyük devinim yaşadı İzmir’de basketbol. Yılmaz Vardaroğlu o günleri anımsarken gözlerinde ayrı bir kıvılcım görünüyor: “Yılların birikimi vardı. İyi bir takımdık. YılmazAkınHalilHalukHüseyin Alp... İyi beşliydik doğrusu. Basketbolda lig kurulmadan önce biz Türkiye üçüncüsü olup nereye gideceğimizin müjdesini vermiştik aslında...” İzmir’in spor efendisinden, Yılmaz Vardaroğlu’ndan söz ediyoruz ya onun spora ve basketbola olan değerlendirmelerini es geçemeyiz... Sön ona düştüğüne göre bakalım ne der: “Biz bir devrim gerçekleştirdik Altınordu olarak. 196667 sezonunda basketbol liginin ilk kurulduğu yılın şampiyonu Altınordu’dur. Anadolu’da basketbol uyandıysa bu Altınordu’nun başarısıyla oldu. İstanbul hegomanyosunu kırdık. Bir de bilir misiniz ki Türkiye’de il basketbol İzmir Kızılçullu’da oynanmıştır? Adnan Menderes, Osman Kibar, Said Odyak ve Amerikan Koleji öğrencileri. O nedenledir ki İzmir basketbolün başkentidir. Sokakta bile oynanabilen tek kenttir...” Yılmaz Vardaroğlu ve arkadaşları gittikleri kentlerde; yani İstanbul ve Ankara deplasmanlarında 23 maç oynamak durumunda kalıyorlardı. Ona göre, günün koşullları içerisinde eziliyor, bugün bile adı gündemdem düşmeyen hakem Nüvit oyunlarıyla karşı karşıya kalıyorlardı. TOKDEMİR Ama güçlü bir takımları vardı ve Hüseyin Alp’li kadrolarıyla direniyorlardı. Daha önce de vurgulamaya çalıştığım gibi 196667 sezonunda basketbol Ulusal Ligi’nin ilk şampiyonu oldular Altınordu olarak... Ardından Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında Muhafızgücü ile eşleştirildiler. Ankaara’da farklı yendikleri rakiplerine karşı İzmir’de de ezici bir üstünlük sağladılar. Ne var ki o günün basketbol federasyonu o kupayı rivayetlere göre Muhafızgücü adına hazırlamıştı ve Altınordu 41 yıldır kupasının peşinde koşuyor. Yılmaz Vardaroğlu, bugün hala o kupanın kendilerine verilemeyiş nedenini çözebilmiş değil. Futboldan basketbola,hentbolden atletizme, voleyboldan basketbola hemen tüm spor dallarında oynamış, yarışmış bir insandan sözediyoruz. Adı Yılmaz Vardaroğlu... İzmir’in sevilen saygın sporcu kimliklerinden biri oluşunu anlatırken gözleri doluyor: “İTÜ’ye transfer oluyorum. İnanılmaz bir şey. Yolculuğa çıkacağım, çok şaşırdığım bir gerçek yaşadım. Altınordu’lu yöneticilerim 2 kalem, bonservisim ve buket çiçekle beni uğurlamaya geldiler. İşte sporun onurlu yüzü buydu. Daha ne olabilir ki? Çok şaşırmıştım..” Evet İzmir’den çıkan onurlu bier mücadeleyle Anadolu’ya basketbolu sevdirenlerdendi Yılmaz Vardaroğlu. O basketbolun para kazananı değil, kulübüne kazandıranı oldu. Sonrasında adını sildiler, kulüp üyeliğini yokettiler ama o hala Altınordu’lu... Ve hala anımsadıklarında gözlerinin dolduğu anlar vardır... A Snowboardun atası Lazboard Y A Z I C I Ş üphesiz ki snowboard denildiğinde herkesin aklında bir şeyler canlanır. Peki Lazboard dersek ne düşünürsünüz? Evet Lazboard “Üzme” tahtasından yapılan ve Lazlar’ın 150 yıldır kullandıkları ulaşım ve eğlence aracı... Yani m odern adıyla Snowboard! 7’den 70’e tüm Rize halkının kullandığı Lazboard kendine özel malzemeleriyle de dikkat çekiyor. Lazboard genellikle çam ağacından yapılıyor, önünde fren yapmak için bağlanmış çamaşır ipi ve arkasında dengeyi sağlamak için çubuk bulunuyor. Ayakları bağlamak için bir düzenek yok. Ayaklar tahtanın üzerindeki çıtaların arasına konuluyor. Özel çam kerestelerinden yapılan lazboard bölgeye özgü çam ağaçları sayesinde daha kaygan olmakta. Bu bilgilerden yola çıkarak lazboard mu yoksa snowbord mu diyen Redbull, Rize’nin İkizdere Petran Köyü’nde geçen hafta yeni bir organizasyona daha imza attı. Lazboardun boyu, genişliği ve yapısı snowboard ile aynı. Bu nedenle lazboardun snowboardun atası olduğu kabul ediliyor. Dünyanın en ünlü snowboard üreticisi olan Burton’un internet sitesindeki bilgiler incelendiğinde ilk snowboard örneğinin 1920 yılında ortaya çıktığı görülüyor. Oysa lazboardun 1800’lü yıllardan bu yana yapıldığını düşünürsek dünyanın en sevilen kar sporu snowboardun Karadeniz’den doğduğunu söyleyebiliriz. Rize’nin İkizdere bölgesinde kıraathane (kahve) olmadığı için genç yaşlı bütün köylüler eğlence olarak lazboardu kullanıyor. BABAOĞLU RAKİPSİZ stanbul’da TEGEVAltınyurt Eskrim Merkezi’nde çalışmalarını sürdüren, Altınyurt Spor Kulübü’nün lisanslı eskrimcisi Tevfik Burak Babaoğlu geçen hafta Fransa’nın Paris şehrinde düzenlenen ‘Paris Flöre Maratonu’nda 25 ülkeden 325 sporcunun katıldığı erkekler flöre branşında şampiyon olarak büyük bir başarıya imza attı. Namağlup olarak finale çıkan Babaoğlu, zirve maçında Danimarkalı rakibini 102 yenerek şampiyon oldu. İ KORYÜREK ANISINA ylık yayın yapan ‘Atletin Sesi’ dergisi ocak sayısını, geçen ay yaşamını yitiren gazetemiz yazarı ve atletizm otoritesi Cüneyt Koryürek’e ayırdı. Dergide Koryürek’in yazılarının yanısıra görüş ve anılar da yer aldı. A 15