Katalog

C F SPOR FUTBOL ŞUBAT SALI E Y ’ E Ç H A B R FENE N A K Ş A B N A YAKIŞ H İ L M İ T Ü R K A Y enerbahçe’de başkanlık koltuğundan kimler geldi kimler geçti. Ama birisi var ki en uzun kalanı. Tabii ki Şükrü Saracoğlu (16 yıl) ve Faruk Ilgaz’dan (3 dönem ve 13 yıl) sonra... Tanımayanınız var mı acaba? Aziz Yıldırım...16 Şubat günü başkan 10. yılını tamamlıyor. Dile kolay. Geldiği günden bu yana o kadar büyük işlere imza attı ki. Çünkü o bir Fenerbahçe aşığıydı, Fenerbahçe’yi çok seviyordu. Başkanlık koltuğuna oturması biraz zor olmuştu. Rakibi olan Vefa Küçük’e karşı sadece bir oyla kazanmıştı, hatta yönetim listesinde üstünlükte yine karşı tarafındı. Sonra yönetim kurulu için bir kez daha seçim yapılmıştı. Göreve başladığı günlerde tatlı sertti, basınla fazla haşır neşir olmak istemiyordu. İlk yılında başkanla aramızda yaşanan bir diyaloğu sizlere buradan aktarmak istiyorum. Yönetim içinden ismi lazım değil ‘Mustafa Denizli’nin ipi çekiliyor’ diye bir haber vermişti bana. Bu haberi bir gün sonra manşetten yayımladık. Çıktığı gün Aziz Yıldırım çok öfkeli bir şekilde o dönemki müdürümüz Abdülkadir Yücelman’ı aramıştı. Ses tonu o kadar yüksekti ki. Bir odadan bir odaya duyuluyordu bağırışları. Yücelman önce dinledi başkanı, sonra da ‘Hilmi benim en iyi muhabirimdir, ne o ne de bizler yalan haber asla yazmayız, böyle bir şey zaten bizim ilkelerimizle bağdaşmaz’ dedi. Ama Başkan tatmin olmamıştı. Bir kaç gün sonra FenerbahçeTrabzonspor maçı için Şükrü Saraçoğlu’ndaydım. Şeref Tribünü’nde basın mensuplarıyla ayaküstü sohbette olan Aziz Yıldırım’la göz göze geldim. Yanına yaklaştım. Başladı hemen benimle hararetli hararetli konuşmaya. Belli ki çok sinirlenmişti. ‘Yalan yazıyorsun, haberi kimden aldığını biliyorum, neden ismini yazmadın. Kendine dikkat et. İstersem seni bugün mahkemelerde süründürürüm.’ Bir kez daha haberin yalan olmadığını iletmiştim başkana. Daha sonra Vedat Olcay da aramıza katıldı. Başkan, beni Olcay’a ‘İşte yalan yazan Hilmi bu’ diye tanıttı. Vedat Olcay’la da bu vesileyle tanışmış oldum. Ve bir gün sonra. Baktım benim üç gün önceden yazdığım haber diğer gazetelerinde manşetlerinde. Haber doğru haberdi, kaynak sağlamdı. Başkanın öfkesi, sert çıkışları dün gibi hala gözlerimin önünde. Başkanla yaşamış olduğum birebir tartışma meslek hayatımda bir anı olarak kalacaktır. Başkanın bu tavrı benim dışında diğer medya mensuplarıyla ilerleyen günlerle birlikte uzun uzadıya sürdü. Zaman geldi haklı olduğu yanlar da vardı tabii ki. Çünkü bazı medyada yalan dolan haberler o kadar çok yazılıyor ki. Neyse bunların hepsi bir tarafa, Fenerbahçe başkan Aziz Yıldırım döneminde hep ilklere imza atan kulüp olma unvanını elde etmiştir. Dün gibi hatırlıyorum, kulüp nereden nerelere geldi. Dereağzı’nın geçmişteki halini çok iyi bilirim. Adım atamazdın, ayağın çamura saplanır kalırdı. Toprak sahada futbolcuların vurduğu toplar Kurbağlıdere’ye giderdi. Ya şimdi? Burundaki sosyal tesisler, Fikirtepe, Samandra, Şükrü Saracoğlu, basketbol, voleybol, boks salonları. Altyapı çalışma sahaları, Fenerium mağazaları. Hepsi göz kamaştırıyor, parmak ısıttırıyor. İşte bunların hepsinde başkan Aziz Yıldırım’ın imzası var. Hani diyorlar ya ‘Heykeli dikilecek başkan.’ Aynen öyle. Yeri geldi yorgun düştü, yeri geldi hastalandı, yeri geldi bırakmak istedi. İnsanlar bırakmasın diye sokaklara döküldüler, açlık grevi yapanlar dahi oldu. Ailesi ‘bırak’ dedi, ama o dinlemedi hiçbirini. Çünkü Fenerbahçe’yi seviyordu o bir Fenerbahçe aşığıydı. Transfer dönemlerinde en iyilerini almaya çalıştı, en iyi hocalarla çalışmak istedi, bazen yanıldığı da olmadı değil. Diğer başkanlara göre Yıldırım’ın dönemlerinde daha çok futbolcu geldi ve de gitti. Yine antrenörde de öyle. Her insan hata yapar. Hatasız insan olmaz. Aziz Başkan da ilk yıllarında çevresindekilere kulak vererek bazı hatalar yaptı. Ama sonra deneyim kazanınca her kararı kendi kendine vermeye başladı. İşte başarılar ortada. Karnesi mükemmel. Yalnız futbol da mı?. Hayır. kürek, atletizm, boks, yelken, yüzme, basketbol, voleybol. Anlayacağınız hepsinde. Rakibi var mı?. Yok. Demek ki büyük başkan.. STATTA AVRUPA STANDARDI ?100 loca ? Ev sahibi için 427, rakip için 286, hakemler için 140 metrekarelik soyunma odaları ?Delege, sağlık ve doping test odaları ? Konuklar ve onur konukları için resepsiyon ? 4 ilk yardım odası ? 68 turnike ? Dakikada 952 seyirci stattan çıkabilir ? 5 restorant ? Çocuk oyun parkı ? Yazılı basın için 155 kişilik masalı ve televizyonlu tribün 10