Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
A D I M A D I M CAN İŞBAKAN E U R O L E AG U E S istem, takım ruhu, disiplin ve konsantrasyon... F.Bahçe Ülker’in basketbolunu, Bogdan Tanjevic’in anlayışını anlatmak için bu kelimeler oldukça önemli... Geçen yıldan beri oturmaya başlayan bu ideoloji, meyvelerini vermeye devam ediyor. Kuşkusuz söz konusu bu olgu deplasman maçlarında özellikle Euroleague seviyesinde olmazsa olmaz nitelikte. Bunlardan birinden fedakârlık yaparsanız yenilgiyi, Fenerbahçe Ülker deplasman sever öğrencileri, deplasmanda da 8463 kazanarak rüştünü ispatlamıştı. Sarı Lacivertliler bununla da kalmamış ve dış saha maçlarında Roanne (9097), Partizan (7276) ve Aris’i (8896) devirmiş, bu sezon da DKV Joventut’a aynı sürprizi yaparak sahadan 7067’lik galibiyetle ayrılmıştı. Kendi sahasında taraftarının desteğiyle rakiplerini deviren F.Bahçe Ülker için gördüğünüz gibi deplasman da pek fark etmiyor. Oyuncuların deneyimi, gençlerin takım ruhuna sadık kalışları, hatta farklı bir hezimeti yaşar, evinize geri dönersiniz. Ama Tanjevic ve öğrencileri birlikte mücadele etmenin gücünü çok iyi biliyor ve özellikle deplasman maçlarında yeteneklerini sergilemekten geri kalmıyor. Şimdi F.Bahçe Ülker yine zorlu bir dış saha karşılaşması için İtalya’ya; Lottomatica Roma deplasmanına gidiyor. Ama hiç korkusu, çekincesi yok Sarı Lacivertlilerin. Çünkü F.Bahçe Ülker İtalyan rakibini geçen yıl normal sezon maçlarında adeta süpürmüştü. İlk maçı evinde 8566 kazanan Tanjevic’in rotasyonun oyuncuları diri tutuşu ve korkunç motivasyon Sarı Lacivertilerin deplasmanda kolay yenilecek bir takım olmadığını gösteriyor. Roma’da maç yapmayı çok sever F.Bahçe Ülker; sanırız bir 20 fark daha gelecek zorlu Euroleague maçından... Ancak şunu da belirtmek gerek... Lottomatica Roma şu ana dek çok formda ve DKV Joventut, U.Olimpija ve TAU Ceramica’yı (deplasmanda) yenerek İtalya’da bu kez kolay devrilmeyecek gibi duruyor. Kesinlikle büyük bir heyecan fırtınası olacak. Matador Efes Pilsen ! H er zaman, her yerde bahsedilir: Yeni kadrolar zorluk çeker, sürpriz yenilgiler alır ve bu hezimetler takımın bir bütün olmasını sağlar. Tabii ki sezon başında... Kuşkusuz şu günlerde Efes Pilsen’in de geçtiği bir dönem bu... Ergin Ataman’la birlikte yepyeni bir takım ve oluşum gerçekleşti. Sezona da Beko Basketbol Ligi’nde Banvit yenilgisiyle girip Euroleague’de Partizan ve AJ Milano’yu geçmelerine karşın Panionios ve CSKA mağlubiyetleri geldi. Bunlar zorlu maratonda Efes Pilsen’e uyarı niteliğindeki sonuçlardı. Artık toparlandı Lacivert Beyazlılar... Ligde üst üste 6 maç kazanılıp F.Bahçe Ülker’e karşı da 10 maçlık yenilgi serisi sonlandırıldı ve şimdi tek hedef Real Madrid’i Abdi İpekçi’de devirmek... Ataman bu zorlu maç için, “Takımımızın iyi durumunu devam ettirip mutlaka galibiyetle ayrılmayı hedefliyoruz. Kendi sahamızda kaybettiğimiz Panionios maçını Real Madrid’i yenerek telafi etmek istiyoruz” dedi. BAYAN BASKETBOL SERDAR GÜREL 10 Dört bayan basketbol takımımızın mücadele ettiği Avrupa Kupaları’nda bu hafta 3 takımımızla sevinip, 1 tanesiyle üzüldük. FIBA Bayanlar Euroleague’de mücadele eden Fenerbahçe deplasmanda karşılaştığı ve grubunun kilit takımı haline gelen Litvanya temsilcisi Teo Vilnius’u 6456 mağlup ederek üst üste 3. galibiyetini elde etti. Sezona ve Avrupa Kupası’na pek iyi başlayamayan Sarı Lacivertliler yeni yabancılarının da takıma adapte olmasıyla eski günlerine dönüş sinyallerini vermeye başladı. Birsel Vardarlı’nın sakatlığında oyun kurucu pozisyonunda tüm yükü omuzlayan Esmeral’in ve her geçen gün performansını daha da ileri taşıyan Nevriye Yılmaz’ın bu başarıdaki katkılarının çok büyük olduğunu söylemeliyim. Bu sezon ilk kez Euroleague’de mücadele eden Beşiktaş Cola Turka sahasında Avrupa’da Dev Adımlar konuk ettiği Fransa’nın Bourges Basket takımına 5660 mağlup oldu. Siyah beyazlılar bu yenilgiye karşın ilk 4 için iddialarını hala koruyorlar. Erkek takımının aksine ligde ve Avrupa Kupaları’nda gayet başarılı sonuçlara imza atana Beşiktaş, taraftarlarından yeterli desteği görebilirse çok daha iyi işlere imza atabilecek potansiyele sahip bir ekip. Kaybedilen bu karşılaşma dolu bir salonda oynansaydı sonucun böyle olmayacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Eurocup’ın favorisi Galatasaray 5. karşılaşmasından da galibiyetle ayrılarak grup liderliğini sürdürdü. Bu kupada 32 takım arasına kalmayı şimdiden garantileyen Sarı Kırmızılıların bireysel kaliteleriyle doğru orantılı bir oyun sergilemeye başlamaları halinde Eurocup’ın müzelerine gitmesi hayal değil. Her pozisyonda bol alternatifli bir kadro yapısına sahip olan Galatasaray’ın bu avanatajını ilerleyen haftalarda daha çok yaşayacağını düşünüyorum. Çok genç ve tecrübesiz bir kadroyla mücadele eden Botaş, sahasında konuk ettiği Dexia Namur gibi bir basketbol devini mağlup ederek EuroCup’da 32 takım arasına kalmak için umudunu son maça taşıdı. Bu kadronun bir kaç sezon sonra kaliteli yabancılarla takviye edilerek tüm kulvarlarda başa güreşen bir takımın iskeleti olduğuna inanıyorum. Umarım Botaş bu yatırımının karşılığını en kısa sürede alarak yeniden şampiyonluğun ve Avrupa Kupaları’nın iddialı ekiplerinden biri haline gelir.