28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C SPOR FUTBOL 25 KASIM 2008 SALI CİHAN: İstanbul’dan başkası yalan ŞİMDİ NEREDELER? Tolga Doğantez (Beşiktaş/A.Gücü), Fevzi Elmas (G.Saray/Antalyaspor), Orhan Ak (G.Saray/Antalyaspor), Volkan Arslan (G.Saray/Antalyaspor), Yusuf Şimşek (F.Bahçe/Bursaspor), Kerim Zengin (F.Bahçe/stanbul BŞB), İlyas Kahraman (G.Saray/İstanbul BŞB), Okan Buruk (G.Saray/İstanbul BŞB), Hakan Bayraktar (F.Bahçe/G.Antepspor), Emrah Eren (G.Saray/G.Antepspor), Olcan Adın (F.Bahçe/G.Antepspor), Mehmet Yozgatlı (G.SarayF.Bahçe/G.Antep), Recep Biler (F.Bahçe/Hacettepe), Serdar Kulbilge (F.Bahçe/Kocaelispor), Kemal Aslan (F.Bahçe/Kocaelispor), Taylan Işıldar (F.Bahçe/Kocaelispor), Serdar Topraktepe (Beşiktaş/Kocaelispor), Murat Hacıoğlu (F.Bahçe/Kocaelispor), Ahmet Dursun (Beşiktaş/Kocaelispor), Serhat Akın (F.Bahçe/Kocaelispor), İsmail Güldüren (F.Bahçe/Konyaspor), Cihan Haspolatlı (G.Saray/Konyaspor), Erhan Albayrak (F.Bahçe/Konyaspor), Fatih Akyel (G.SarayF.Bahçe/Kasımpaşa), Yasin Sülün (Beşiktaş/A.Demirspor), Mahmut Hanefi (F.Bahçe/Diyarbakırspor), Burak Akdiş (G.Saray/Sakaryaspor), Necati Ateş (G.Saray/Real Sociedad), Tarık Daşgün (F.Bahçe/B.Bingölspor), Erhan Namlı (G.Saray/Çankırı Bld.), Sedat Debreli (G.Saray/T.Telekom), Kerem İnan (G.Saray/Karşıyaka), Zafer Demiray (Beşiktaş/Karşıyaka), Eser Yağmur (Beşiktaş/Karşıyaka), Serkan Aykut (G.Saray/Samsunspor), Ali Güneş (F.Bahçe/Freiburg), Oğuz Dağlaroğlu (F.Bahçe/Ş.Urfaspor), Celil Sağır (F.Bahçe/Malatyaspor), Ömer Karabacak (F.Bahçe/Tepecik Bld.), Serkan Özsoy (F.Bahçe/Boluspor), Göksel Gencer (Beşiktaş/Y.Yozgatspor), Ahmet Yıldırım (G.SarayBeşiktaş/Adana, Niyazi Güney (Beşiktaş/Pendikspor), Engin Özçelik (Beşiktaş/Alibeyköy). SPOR POLİTİKASI Fatih Terim... HİKMET ÇETİNKAYA << Bir dönem G.Saray’da forma giyen Cihan, Konyaspor’da oynuyor itap okuyan ender futbolculardan biridir Cihan Haspolatlı... Kocaelispor’da yıldızı parladıktan sonra G.Saray’a gelen Haspolatlı, bir teknik adamın istediği çok yönlü oynama kabiliyetine sahip. İstanbul serüveni 5 sezon sürdü. Feldkamp’ın gelmesiyle G.Saray’daki futbol yaşantısı sona erdi. 1 yıl Bursaspor’da oynadıktan sonra şimdi Konyaspor için tek döküyor. 3 büyüklerde oynadıktan sonra Anadolu kulüplerine giden futbolcuların yaşadığı zorlukları kendisinden dinlemeyi istedik. Duyduklarımız karşısında hiç de şaşırmıyoruz... “G.Saray gibi büyük bir takımdan sonra Anadolu ekibinde forma giymek elbette ki zordur. Sonuçta burada beklentiler azalıyor. Adaptasyon sorunu yaşıyorsunuz. Kolay aşılabilecek bir durum değil. Gazetelerde daha önce sürekli sizinle ilgili haberler yapılırken sonra unutuluyorsunuz. Bu sadece futbolcuların değil, Anadolu ekiplerinin de sıkıntısı. Çünkü gazeteler ve TV’ler sadece 3 büyüklerle ilgileniyor.” Futbolun nankör bir meslek olduğunu söyleyen 28 yaşındaki oyuncu, şöyle devam etti: “Futbolun nankör bir meslek olduğunu duyardık ama biz bunu erken yaşadık. Çok uzun yıllar hizmet etmiş insanlar olarak hak etmediğimiz şekilde muameleyle karşılaşıyorsunuz. Yeniden gündeme gelmek için çok üst düzey başarılar yakalamanız gerekiyor. İstanbul takımlarına karşı maçınız varsa haberciler sizi arıyor.” Bursaspor’a giderken bazı kaygılar yaşadığını dile getiren Cihan Haspolatlı, “Kent takımı kendi oyuncusuna sahip çıkıyor. Ama şehrin dışına çıktığınız zaman yalnız kalıyorsunuz. Büyük takımda oynarken çevrenizde çok sayıda insan oluyor. Aynı şey bir Anadolu ekibinde oynarken söz konusu değil. İstanbul’da başkası yalan oluyor o zaman!.. Böyle bir yerde gündeme gelmek için büyük bir takımla oynamanız ya da iyi bir sonuç almanız gerekir” diye konuştu. K İnsanın canını sıkan bir hava. Kış kapıya dayandı. Bu hafta biraz kafanızı karıştıracağım... Biliyorsunuz hazırlık maçında Avusturya’yı 42 yendik... Maçın ilk 30 dakikasında sahada nasıl bir milli takım vardı? Yanıtı basit: “Ne yaptığını bilmeyen, Avusturya atakları karşısında ayakları dolanan bir takım!” Sonra ne oldu? İlk golü yememiz gerekiyordu ve yedik! 2008’in son maçıydı. Karşımızda küçümsediğimiz bir Avusturya vardı.Tribünler boş sayılırdı. 20 bine yakın gurbetçi oradaydı... Birkaç bin de Avusturya seyircisi vardı. Viyana’dan mağlup döner miydik? Fatih Terim hem futbolcularına hem de kendisine güveniyordu. Avusturya ise sahaya “nasıl olsa Türkler bizi yener” diye çıkmıştı. İlkyarıdan hiç söz etmeyeceğim... Önemli olan ikinci yarıydı. Sakatlığı geçen Tuncay, ilkyarının 30. dakikasında milli takımımızı ateşlemişti. Deyim yerindeyse İngiliz atı gibiydi.Takımı fişekliyor, sahada basmadık yer bırakmıyordu. Gerçekten Tuncay’ı özlemişim! Tuncay çok geç fark edilen bir futbolcu. Ben onu Fenerbahçe’de oynadığı yıllarda tanıdım. Ancak İngiltere’ye gittikten sonra kendisini çok geliştirmiş. Milli takımımız eksiklerle çıkmıştı sahaya. Nihat yoktu, Emre, Hamit, Servet, Arda yoktu... Tuncay, bu eksik kadronun içinde takımı sürükledi ve üç gol attı. Fatih Terim inatçı bir kişi. Bu yüzden eleştiriliyor. Ancak Terim’in inatçı kişiliği milli takıma güven veriyor. Özellikle futbolcular kulüplerinde gösteremedikleri başarıyı milli takımda gösteriyor. Örnek mi? Kâzım ve Sabri... Kâzım ne diyor: “Milli takımda çok rahatım. Kafam rahat olunca kendime güvenim artıyor. Milli takımda hata yapsam da, pozisyon kaybedince gülünce takımdan çıkarılmıyorum. O zaman da özgüvenim artıyor...” Fatih Terim’e karşı bir tarikat şeyhi oyun oynuyor yandaş medyayla. Devletin televizyonu TRT “Fatih Terim gitsin mi kalsın mı” diye anket yapıyor. Bu oyunu fark etmez mi Fatih Terim! Haklı olarak bu oyuna gelmeyip TRT ekranına çıkmıyor... İşte Türkiye’nin gerçeği bu! Başarılı bir teknik adamı harcamak, onun yerine bir başkasını getirmek! Kimi mi? Adını yazmama hiç gerek yok, herkes biliyor... İyi haftalar... 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle