Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ADNAN DİNÇER’LE FUTBOL Eposta:adnandincer?hotmail.com. Faks: (212) 343 72 61 N E Y M İ Ş ABDÜLKADİR YÜCELMAN Gençler nerede? T Brezilya’dan aldığı Lucas Leiva (20), urkcell Süper Lig tüm heyecanıyla devam ediyor. Yılın sürprizini Lyon’dan 20 yaşındaki forvet Karim beklediğimiz ve Anadolu’nun Benzega... Bunlar halen birçok kimsenin başkaldırışı olan futboldaki temsilcimiz bilmediği genç futbolcular. Ayrıca Avrupa Sıvasspor’un Fenerbahçe karşısındaki takımlarının listesinde olan ve transfer yarışı oyununu gördükten sonra iki umudumuz yapılan Corinthians’tan 17 yaşındaki duvara tosladı. Birincisi kendi sahasında Lulinha ve Boca Juniors’un 19 yaşındaki lider olarak yakaladığı derbi orta saha futbolcusu Ever Benega’yla mücadelesinden yenik ayrılan Sıvasspor’un A.Madrid’e 16 milyon sterline Arjantin’den acemi futbolu ve parasızlık içinde transfer olan 19 yaşındaki forvet Sergio olmalarına karşın transfer politikasında Aguero... Futbolseverlerin aklını karıştıran kendi gençlerimizden kimseyi ve henüz ezberimizde olmayan bu genç görmememizdir. Özellikle Avrupa yıldızlarla onlara sahip çıkan büyük futbolunun güçlü endüstriyel takımlarının kulüplerle en asgari ödenmesi muhtemel gençlere dönük atakları göz önüne alınırsa paraların boyutu, futbolun gelecek 10 yılına aklımıza önemli eksiğimiz geliyor. Bizim damga vuracak gerçekler olarak gençlerimiz nerede ve ne tür saçmalıklar önümüzdedir. 2008 Avrupa içinde gündemden düştüler veya kalanların Şampiyonası’nda birçok takımda bu tür durumları nedir? Bunların ciddi şekilde gençleri görebiliriz. Ayrıca endüstriyel düşünülmesi şarttır. Birkaçını örneklersek; futbolun gelecek beklediği daha küçük Fenerbahçe’den Kerem ve Olcan, yaştaki gençlere sahip çıkıp onları transfer Galatasaray’dan Cafercan, Aydın, etmek için yapılan çalışmalar karşısında Özgürcan, Ferhat, Beşiktaş’tan Burak, bizim durumumuz oldukça M.Sedef, Batuhan. Yurtdışından düşündürücüdür. Nuri Şahin’i Nuri Şahin ve Colin Kâzım’la unutan, uzun solukta eğitim son haftalarda kadro dışı sabrıyla yetiştirilen gençlerin kalmayı hak eden önünün kapatılması ve Sabri’nin hali... eksik eğitim sonucu Beşiktaş kimliklerini beklenilen özkaynağının ürünü şekilde ortaya olan ve 16 yaşında koyamaması profesyonel takım toplumsal bir forması giyen arızadır. “Onlar aya Batuhan’ın biz yaya” kişisel vurdumduymazlığı davranışları ve içinde yapılan keyfi kendini ve disiplinsiz yetiştiren Fikret faaliyetlerin Demirel futbolumuza, tarafından dahi kulüplerde ve istenmeyecek gençlerimizde yol hale gelmesi... açtığı kısırlığın Ortaya koymak önüne geçilmelidir. istediğim gerçeğe İyi niyetli dikkat çekmeden hatırlatmalarda dahi önce biraz da Dos sorumsuzca ve anlamsız yurtdışından bahsetmem Santos . yönetim tarzıyla futbolun gerekecek. Ronaldo, yarınını sadece transfer ve Messi ve Fabregas’ın dışında yabancı olarak algılayan yanlışlık şu anda transfer piyasasında ismi ve güvensizliğin ortamındayız. Taktiksel geçen gençleri hatırlatmak istiyorum. veriyi ön plana alan teknik adam ve Öncelikle hafta içinde Şili’den Chelsea’ye futbolcu tipi yoktur elimizde. Arda’nın transfer olan genç forvet 18 yaşındaki son neslin yıldızı olarak düşünülmesi, Franco Di Santo, Meksika’dan alınan ve Feldkamp’la ters düşmesi ve oyundaki Barcelona’da eğitimini tamamlayan 18 devamlılığıyla saha içindeki görüntüsü yaşındaki Dos Santos, altyapıdan gelen 17 çok düşündürücüdür. Attığı kafayla yaşındaki Bojan Krkic ve Gerrard Pique Zidane’ın hangi yönünden etkilendiğini (20) hatırlanırken diğerlerini de sıralamak ortaya koyan bu genç, düşük tempolu gerekir... Bayern Münih’ten Breno ve Toni futbolumuzun yıldızıdır. Batuhan gibi bir Kroos (17), Hamburg’un Nijerya’dan aldığı geleceği olan gencin hocaları ve kendisi gibi 17 yaşındaki forvet M.Chrisantus, özkaynaktan gelen Sinan Engin ve Fikret Schalke’nin 19 yaşındaki Hırvat orta saha Demirer’e karşın sorumsuz davranışları çok oyuncusu Ivan Rakitic, Lazio’dan defans düşündürücüdür. Büyük rekabetin hızlandığı, oyuncusu De Silvestri (19), Milan’dan transferlerin neredeyse her güne indiği bir Brezilyalı forvet Pato (17), Arsenal’de forma dünyada Afrika’nın en yoksul ülkesinden giyen 18 yaşındaki 3 genç forvet; Carlos Avrupa’nın en güçlü takımına transfer olan Vela ve altyapıdan Theo Walcoot, ve menajerleri peşinden Partizan’dan alınan Stevan koşturan yarının yıldızları içinde Jovetic ve tabii ki 19 bizim olmamızı gerçekleştirmek yaşında Sao Paulo’dan NOT:Ulusal takım şartken bulunduğumuz süreç transfer edilen orta saha forması Turkuaz mı kayıp sayılmayla karşı oyuncusu Denilson... yoksa Ay Yıldızlı Kırmızı karşıyadır. Yani gelecekte Tottenham’da oynayan ve Beyaz mı olsun? gençlerimizle, çağdaş futbolla altyapıdan gelen orta saha Epostalarınızı başa çıkmamız kadere terk oyuncusu Adel Taarabt bekliyorum. edilmemelidir. (18), Liverpool’un Milletin 220 Milyon Avro’su Nasıl Uçtu? D ünya motosiklet şampiyonu, aynı zamanda 2007’de Avrupa’da en fazla yarış kazanan motosikletçi olarak rekor kıran Kenan Sofuoğlu’nun milletin parası ve hükümetin onayıyla 220 milyon dolara mal olan Formula 1 pistinde antrenman dahi yapamadığını ‘’Formula 1’den rantiyeciler kazandı’’ başlıklı yazımda anlatmıştım. Yazımın çıktığı gün 2021’e dek Formula 1 pistini yıllığı 3 milyon Avro’ya kiralayan Ecclestone’ın İstanbul’daki müdürü Can Güçlü telefon etti. ‘’Biz ülkemizin yetiştirdiği Kenan Sofuoğlu gibi bir sporcuya pisti kapatmadık. Ne zaman isterse gelip antrenman yapar’’ dedi. ‘’Tek antrenman için 70 bin Avro istemişsiniz’’ deyince de “Hayır, böyle bir şey söz konusu değil. Kenan Honda’nın sporcusu, takım olarak çalışıyorlar. Takım nerede antrenman yaparsa Kenan da onlarla birlikte yapıyor ama istediği zaman gelebilir. İsterse her gün çalışabilir’’ diye yanıt verdi. Formula 1’in İstanbul genel müdürüne hazır beni aramışken birkaç sorum daha oldu. ‘’Formula 1 yarışından iki günde gelen 30 milyon Avro’ya karşı 3 milyon yıllık kira iyi bir ticaret olmalı. Kaç kişi çalışıyor, gideriniz ne kadar? Ortada İngiliz Ecclestone’a yapılmış bir kıyağın ardında neler var? Hazine’den çıkan 220 milyon Avro’da sizin de benim de param var. Bu paranın karşılığı bu mu olmalıydı? 2005’teki ilk Formula 1’deki ilgi 2007’de yarı yarıya düştü. Formula 1’e ilgi neden düştü” gibi sorularıma müdür Can Güçlü gayet nazik ve soğukkanlılıkla yanıt verdi... ‘’Önce sondan başlayayım. 2007’de seçimler vardı, yabancılar yine geldi, ama Türkler için aynı şeyi söyleyemem. Bu pistin 19 çalışanı var. Ayrıca bakımı, günlük ihtiyaçlar için giderler bir hayli tutuyor. Biz de genellikle burada çekim yapan medya şirketlerine ve aktiviteleri olan şirketlere günlüğü 170 Avro, kimi zaman onun da üstünde kiraya veriyoruz.’’ Kenan Sofuoğlu olayında Ecclestone yanıyla Motosiklet Federasyonu’nun söylemleri değişikti. Bu işte bir taraf yanlış konuşuyordu. Eski defterleri bir karıştırayım dedim, meğer daha işin başında Kenan Sofuoğlu’na varıncaya dek neler olmuş, neler yazılmış meğer. Formula 1’in nerede yapılacağına ilişkin yer tespitinde başlamış eleştiriler. Örneğin Akfırat beldesinde arazi anlaşmazlıkları olmuş. Daha sonra bu pistin su havzaları üzerinde yapılacağına ilişkin kendi yazımı buldum. Çevrecilerin, Mimarlar Odası’nın ve bilimcilerin isyan eden demeçlerini yeniden okudum. Daha sonra kestiğim gazete kupürlerinden Necati Doğru’nun ‘’Formula 1 leşi’’ ile, ‘’Formula’nın leşini kaldıramıyorlar’’ başlıklı Vatan’da çıkan yazılarını yeniden gözden geçirdim. Başka kupürlerde müteahhitlerle işbirlikçilerin ihaleye gerek görmeden ahbap çavuş ilişkilerini yeniden okudum. İhalesiz pist inşaatı her şeye karşın devam ederken kimi medyada “Akfırat’ta uydu kent yükseliyor’’ başlıklarını anımsadım. Kimi medya patronlarıyla işadamlarının bu işin içinde oldukları öylesine açıktı ki. Kimi siyasetçilerin de bu ranttan pay almadıklarını söylemek olası değil. Siyasiler + medya patronları + işadamları işbirliği sonucu hükümet, AKP’li Akfırat Belediyesi’nin yollarını, altyapı ve ağaçlandırmasını bitirirken beldedeki tarlaların fiyatı tavan yaptı. Yine yandaş medyanın başlıkları hazırdı... ‘’Formula’nın şampiyonu Akfırat’’. Ertesi gün bir başka haber, ‘’Akfırat köylüsü bayram ediyor...” Evet, doğruydu haberler. Çünkü tarlasını satan köylü, traktörden inip Mercedes’e biniyordu. 8 bin tapu el değişirmişti. Milletin 220 milyon Avro’su havaya uçmuştu ama Akfırat’ta yükselen villalar kim bilir kimleri milyarder yapmış, kimlerin trilyonlarına trilyonlar katmıştı? Her şey olup bittikten sonra Formula nihayet İstanbul’a gelmiş ama Akfırat paylaşılmıştı. Yapılacak iş 220 milyon Avro’ya mal olan bu pistten kurtulmaktı. İşte İngiliz Ecclestone’a adeta yalvararak bu pist 2021’e dek kiraya verildi. Yorgan gitmiş, kavga bitmişti. Kala kala sadece Kenan Sofuoğlu’nun bu pistte antrenman yapıp yapmaması sorunu kalmıştı. Formula’nın müdürü Can Güçlü’nün telefonunu kapadıktan ve arşiv bilgilerimi tazeledikten sonra Motosiklet Federasyonu Asbaşkanı Süleyman Memnun’u aradım, Can Güçlü’nün söylediklerini naklettim. Adeta isyan etti, ‘’Elimizde belge de var şahit de’’ dedi. Az sonra da ikinci asbaşkan Hamid Abbasoğlu telefon etti. Olayı bir kez de kendisine anlattım, söze şöyle başladı... ‘’Formula 1 başından sonuna dek fiyaskodur. Formula 1 yılda iki gün yapılacak bir yarıştır. Biz Fransızlarla bir yarış düzenleyelim dedik, 1.6 milyon Avro teklif ettik, bizden 5.7 milyon Avro istediler. Fransızlarla anlaşmayı bozduk. Son bir şey söyleyeyim, soyulmaya alışmış bir toplumuz.’’ Formula günü bir kola 20 YTL, sandviçe benzer bir şey de 25 YTL’ymiş. Formula 1 meraklıları demek ki başka yollarla da kazıklanıyor. Diyeceğim şudur; milletin 220 milyon Avro’sunun nasıl hortumlandığını, nasıl geliştiğini, yasaların nasıl yok edildiğini, Akfırat beldesindeki tarlaların tapularını kimlerin topladığını, AKP’nin bu olaydaki rolü araştırılmalıdır. Biraz da türbanın gizlediği ya da unutturduğu şeyleri Meclis’te konuşmanın zamanı gelmiştir. Bunları konuşmak, 375 milyarı götürülen milletin Meclis’teki vekillerinindir kuşkusuz. Yoksa onlar da bu oyunun piyonları mıdır? Eposta:ayucelman?cumhuriyet.com.tr SPORUN VE SPORCUNUN YANINDA 14