Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR FUTBOL EYLÜL SALI TOLUNAY KAFKAS Yerli çalıştırıcılar futbola damga vuracak U F U K T A N I Ş A N 3 BÜYÜKLERLE ARADAKİ FARK KAPANMAZ 2008 Avrupa Şampiyonası’nda yer alır mıyız? Alırsak iyi bir sonuç beklemeli miyiz? T.K.: Gideriz ve çok da başarılı oluruz. Milli takımımız gayet iyi durumda... Son Bosna maçı bir iş kazasıydı ama bunlar zaman zaman olağan durumlar. Futbolda inişler de var, çıkışlar da... Önemli olan düştüğün yerden kalkarak devam edebilmek... Milli takımımız grup birincisi olarak Avusturya’ya gider. Fatih Terim’in liderliğinde de çok önemli bir sonuç alır. Türk futbolunu dünyada nereye koyuyorsunuz? Yani iyi yerlerde miyiz yoksa daha da yükselebilir miyiz? T.K.: Türk futbolu dünyada iyi yerlere gelecek diye düşünüyorum. Emekleme döneminden sonra çıkışa geçmiştik. Bir dönem durakladık. Bizim gibi 3. dünya ülkelerinde bunların olmasını doğal karşılıyorum. Geldiğiniz yerde tutunmak kolay değil. Bu biraz da altyapıyla ilgili... Altyapı düzgün ve sağlam olduktan sonra Türk futbolu iyi yerlere gelecektir. 3 büyüklerin transfer politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? T.K.: Geniş bütçelerle iyi transferler yaptılar ve iyi kadrolar kurdular. Bu yıl geçen sezona göre daha güçlüler. Kâğıt üzerinde öyle gözüküyor ama oyunlarına nasıl yansır, şu anda bilemiyorum. Bu yıl daha kaliteli bir lig izliyoruz. Zira başta biz olmak üzere Bursaspor, Gençlerbirliği, Sıvasspor ve Ankaraspor bu ligi zorlayacaktır. 3 büyükler ve Anadolu takımları arasında ekonomik fark kapanır mı? T.K.: Kapanması mümkün değil. Türkiye’de sosyo ekonomik yapının bozuk olması her yere yansıyor. Ayrıca ülkemizde maalesef taraftar bilinci yok. Mesela Anadolu’da yaşayan insanlar 3 büyüklerden birini tutuyor. Avrupa’da ise insanlar yaşadığı kentin takımını tutuyor. Her ne kadar kötü performans sergileseler de... Herkes 3 büyük takımı tuttuğu sürece bu farkın kapanması imkânsızlaşıyor. FIFA kulüplere belli kriterler getirdi. Türkiye’de her takım bunu uygulayabilecek mi? T.K.: 2010’a dek kulüpler bu kriterlere uymak zorunda. Uymayan takımlara belli yaptırımlar uygulanacak. Ama Türkiye’de bu yine zor. İşi kılıfına uydururlar. Türkiye’de ne doğru ki, bu doğru olsun. T ürkiye’de artık yerli teknik direktörlerin ağırlığı iyiden iyiye hissedilir oldu. Kayserispor da yerli çalıştırıcıya güvenen takımlardan biri... Takımı baştan yaratan Ertuğrul Sağlam’ın Beşiktaş’la anlaşmasından sonra henüz teknik adamlık kariyerinin başındaki Tolunay’ı göreve getirdiler. Bu kararın doğruluğu geride kalan 4 maçta ve Beşiktaş mücadelesinde bir kez daha belli oldu. Kafkas’la Türk futbolunu, hedeflerini, ulusal takımı ve Kayseri’yi konuştuk. Kayserispor genç teknik direktörlere güvenen bir takım. Sizin seçiminizi yapmanızda bu durum etkili oldu mu? TOLUNAY KAFKAS: Türkiye artık yerli teknik adamlara güvenmeye başladı. Umarım daha iyi olacak. Doğrusu da bu zaten. Benim jenerasyonum, başta Ertuğrul Sağlam olmak üzere Bülent Korkmaz, Bülent Uygun ve yeni gelecek genç teknik adamlar Türk futboluna damga vuracak diye düşünüyorum. Bilgi sahibiyiz, becerikliyiz, yetenekliyiz, hepimiz kişilikli insanlarız. Türk futbolu bir kabuk değiştirmek zorundadır. Aşağıdan gelecek genç teknik direktörler olacak. Bunların arasında şanslıları da, şanssızları da yer alacak. Türk teknik adamlarla yabancı çalıştırıcılar arasında çok fazla fark var mı? T.K.: Çok büyük bir fark olduğuna inanmıyorum. İyi eğitim alan Türk teknik adamlar yabancılardan kıyaslanmayacak bir şekilde önde başlar ve devam ettirir. Çok kaliteli teknik direktöre de karşı değiliz. Sıradan adamlara karşıyız. Bizler aynı imkânlarla iş bulamıyoruz. Türkiye’de yerli teknik direktörlere yeterli destek veriliyor mu? T.K.: Verilmiyor... Türkiye’de maalesef Osmanlı İmparatorluğu’ndan bu yana yabancıya bir hayranlık var. Ama insanlar güven değil, günü kurtarmak için mücadele ediyor. Sadece günü kurtardıklarını zannediyorlar. Bu şekilde kulübe yabancı teknik adam getirmek maddi ve manevi zarar veriyor. Teknik direktörlük kariyerinizin başındasınız. Bireysel olarak hedefleriniz neler? T.K.: Hedeflerim elbette büyük... Öncelikle Kayserispor’u iyi bir yere taşımak istiyorum. Ben Kayseri’yi seviyorum, yabancısı olduğum bir yer de değil. Burada iyi şeyler yapmak için çalışıyorum. Hem üst yapı hem de altyapı bağlamında... Kayseri kenti de bu işe oldukça elverişli. Uzun zamandan beri Gökhan Ünal ve Mehmet Topuz’un 3 büyük takımdan birine gideceği yazıldı, çizildi. Bu, futbolcularınız üzerinde kötü bir etki yarattı mı? T.K.: Yaratmadı. Bunu çok çabuk atlattık... Bunun nedeni de 2 oyuncumuzun da yıldızlığının dışında kişilik ve karakter sahibi insanlar olmalarıydı. Başkanımız, yönetim kurulumuz ve menajerimiz, Mehmet Topuz ve Gökhan Ünal’ın Kayserispor’da kalacaklarını belirtmesine karşın diğer takımlar anlamak istemiyor, işlerine geldiği gibi davranıyor. 2