Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C A N 1 İBO’NUN ELİ ÇOK SICAK İ.K: Artık F.Bahçe basketbola damgasını vurmaya başladı. Eskiden Türk basketbolunda şampiyonluk iki kurumun elindeydi. Ancak Ülker’in sponsorluk desteğiyle güçlenen F.Bahçe geçen yıl bunu bozdu ve kupayı havaya kaldırdı. Bu da bizi her zaman iddialı olan bir takım haline getirdi. Bu da çok doğal. Başarılarımız bir planlamanın ürünüdür. İstikrarı da sürdürürsek gelecek F.Bahçe için çok güzel olur. Perşembe günü Euroleague’de (C) Grubu maçında Real Madrid’le karşılaşacaksınız. İlk maçın bu kadar güçlü bir rakiple olması dezavantaj mı? İ.K: Elbette ama bunu avantaja çevirmek de elimizde. İlk maç kendi saha ve seyircimiz önünde... Ancak gruba baktığımız zaman hiç kolay takım olmadığını görüyoruz. Zorlu bir gruba düştük. Kadromuzda çok deneyimli oyuncular olmasına karşın Euroleague’de fazla maç oynamamış isimler de var. Bu nedenle Avrupa’da zor karşılaşmalar olacak. Hedefimiz gruptan çıkabilmek... Ancak sizden beklentiler yüksek... 12 ‘ 00. yılında F.Bahçe Ülker’in şampiyon olmasında büyük payı vardı İbrahim Kutluay’ın... Deneyimli oyuncu kalbinde büyük yere sahip olan takımıyla kupayı havaya kaldırarak başarılarla dolu kariyerine bir yenisini daha eklemişti. O şimdi geleceğe daha umutla bakıyor. Sezona da çok iyi başladı. Sarı Lacivertlilerin Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kazanmasında ve ligde alınan 2 galibiyette de başroldeydi. Onun eli her zamanki gibi çok sıcak... İbrahim Kutluay’la Euroleague’de oynanacak Real Madrid maçı öncesi bir araya geldik. Ülker’in desteğiyle F.Bahçe’nin Türk basketboluna damgasını vurduğunu söylüyor namı diğer İbo ve ekliyor: “Eğer savaşırsak, Avrupa’da da tarih yazarız... Yeter ki son ana kadar mücadele edelim. Bizde bunu yapacak güç var.” Son şampiyon olarak sezona girdiniz ve bıraktığınız yerden devam ediyorsunuz. Takımdaki hava nasıl? İBRAHİM KUTLUAY: Çok önemli bir başarıya imza atıp geçen sezon şampiyonluğu kazandık ve bunu doyasıya yaşadık. Fenerbahçe olarak 100. yılda şampiyon olmak ve tarihe geçmek çok güzeldi. Ancak bunu artık unutmalıyız. Sevincimizi yaşadık ve şimdi önümüze bakmalıyız. Bu yıl yeni bir takım, koç ve sistemle oynuyoruz. Ben yeni koçumuz Tanjevic’i ulusal takımdan tanıdığım için onun sistemini biliyorum. Bunu da arkadaşlarıma ve özellikle genç oyunculara adapte ediyorum. Saha içinde de daha aktif olmaya çalışıyorum ki bu sisteme herkes ayak uydursun ve geçiş dönemini kayıpsız kapatalım. Geçen yılki başarılı sezondan sonra Aydın Örs’ün yerine Tanjevic F.Bahçe Ülker’in koçu... Onunla birlikte neler değişti? İ.K: Öncelikle çok farklı bir sistemle oynuyoruz. Oyuncu rotasyonunun yoğun olduğu, genç basketçilerin süre aldığı dinamik bir sistem... Çünkü Tanjevic’in en önemli isteği sahadaki agresifliği yüksek seviyede tutmak. Sürekli oyuncu değiştirerek basketbolcuların son ana kadar diri kalmasını istiyor. Bence en önemli farklılık bu... Kimine göre bu yanlış olabilir ama Tanjevic kariyeriyle kendini ispatlamış bir koç. Ben onu tanıyan biri olarak aradaki farkların bunlar olduğunu düşünüyorum. Ulusal takım nedeniyle Tanjevic çok eleştirildi. Bu durum kendisini veya sizi etkiledi mi? İ.K: Tanjevic bana göre zaman zaman haksız eleştiriliyor. Ancak o bunları kaldırabilecek kapasitede. Gerektiği zaman sorumluluğu üstüne alıp oyuncularının üstündeki baskıyı azaltabiliyor ki bu basketbolcu için çok önemlidir. Sporcu kendisine destek olan, yalnız bırakmayan koçla çalışmak ister. Tanjevic de bunu yapıyor. Ulusal takımdaki başarısızlıkta herkesin payı vardı. Tanjevic orada da sorumluluğu almıştı ama bence bütün takım suçluydu. Takımın yapısını göz önünde bulundurduğumuz zaman F.Bahçe Ülker diğer takımların aksine yabancı oyuncuların değil, Türk basketçilerin liderliği üstlendiği bir ekip olduğunu görüyoruz. Buna katılıyor musunuz? İ.K: Bizim en önemli farkımız bu... Takımımızdaki yabancıların aynı zamanda genç olması nedeniyle liderliği biz üstleniyoruz. Bu nedenle sezon başında zorluklar da çektik. Hâlâ da çekiyoruz. Ancak Cumhurbaşkanlığı Kupası’nın kazanılması ve Efes Pilsen’i ligde yenmemiz kendimize güvenimizi tazeledi, baskıyı azalttı. Ben, Mirsad, Ömer, Mrsic ve Solomon deneyimli isimleriz ve gençlere yardımcı oluyoruz. Elbette karşılaşmalarda sorumluluğu üstümüze alıp maç da kazandırıyoruz. Bu yapıyla birlikte de Efes Pilsen gibi bir devi 7 kez üst üste yendiniz. Bunun sırrı neydi? C SPOR BASKETBOL EKİM SALI İ Ş B A K A N BAŞARININ SIRRI: SÜREKLİ ÇALIŞMAK İbrahim Kutluay nasıl hep zirvede kalıyor? İ.K: Ben şartlar, koç ve takım ne olursa olsun hep çok çalışırım. Hayatta hiçbir şey emek sarf etmeden kazanılmıyor. Çok çalışmak başarılı olmanın en önemli şartı. Profesyonel olmak gerekiyor. Ben kendime iyi bakıyorum. Sporcu nasıl yaşıyorsa öyle yaşıyorum. Onun dışında hayatımdan da çok mutluyum. Düzenli bir aile hayatım var. Bunun da önemli artıları oluyor. Her şeyden önemlisi ben basketbolu hayatımda bir öncelik olarak görüyorum. Yaptığım işten hep aynı heyecanı duyuyorum. Bunu kaybettiğim an basketbolu zaten bırakırım. Ama şu anda bu sporla yaşamak istiyorum. Zaten belli bir yeteneğim de var. Bunun üstüne saydığım etkenleri eklediğim zaman ortaya sahip olduğum durum çıkıyor. ‘ de herkes Takım için k saygılı. o ç birbirine e Mirsad v n o m Solo mli lukta öne n o iy p m a r. ş la u c n u oy payı olan zaman n a Zam n çıktıkları kontrolde bu bizim a m oluyor a e yarıyor. d e iz işim i tavırları a n Onları s r’e maç da lke F.Bahçe Ü ı. Biz onları kazandırd ibi kabul g oldukları en agresif Baz ediyoruz. k iyidir. olma İ.K: Bunun farkındayız. Savaşacağız ve mücadele edeceğiz. Ben basketbol kariyerimde her zaman sahada kazanıldığını gördüm. Kağıt üstünde daha kuvvetli olmak bir şeyi değiştirmez. Eğer biz maçları son ana dek bırakmayıp varımızı yoğumuzu ortaya koyarsak sahada kim olursa olsun yeneriz. Başarıyı her zaman isteyen bir takım görüntüsü yaratırsak gruptan çıkarız. Final 8’e kalmak ise büyük başarı olur. Gruptaki rakipleriniz arasında eski takımınız Panathinaikos da var. Duygusal olarak önemli bir maça çıkacağınızı düşünüyor musunuz? İ.K: Ben zaten her oynadığım takımdan çok güzel anılarla ayrıldım. Arkamda hep güzel şeyler bıraktım. Yunanistan’dayken de böyle oldu. Panathinaikos’la güzel günler yaşamıştım. Ülkerspor’dayken onlarla oynamıştık. Beni çiçeklerle karşılamışlardı. Umarım yine böyle güzel anlar yaşarım. Bunlar gerçekten insanı mutlu ediyor. Sportif başarılar bir yana ama Yunanistan’da oynayıp oradaki insanların sevgisini kazanmak kolay değil. Ben de bununla övünüyorum.