05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C 4 5 SPOR giderek genişledi. Chelsea’ye dışarıdan enjekte edilen paraların kontrol edilmesi ve sorgulanmasını talep eden bu kulüplere son zamanda Real başkanı Laporta da katıldı. Temelde Chelsea’nin futbol dışından gelen para ile kendisine haksız rekabet üstünlüğünü sağladığını idda eden kulüpler içinde Bayern’in Başkanı Rummenigge bir adım daha öteye giderek, Bayern’i G18’lerden çekebilecekleri tehdidinde bulundu. Diğer taraftan UEFA’ya da başvurarak, kulüplere futbol dışından gelen paraların sorgulanması talebini iletti. Bunun üzerine Premier Lig’e bundan sonra futbol dışından gelecek paraları izleyeceğini ve denetleyeceğini ifade eden İngiliz Futbol Federasyonu (FA), diğer ülke federasyonlarıyla da irtibata geçerek, kulüp harcamalarının gelirleriyle orantılı olarak sınırlandırılmasını sağlayacak yeni yapılanmaya gidilmesinin yerinde olacağını belirtti. Bunun üzerine Abramovich, futbola para aktarmayacaklarını ifade etti. Chelsea’nin 2003’ten bu yana transfere harcadığı tutar yaklaşık 700 milyon dolar civarında. Oysa 2006’da tüm İngiliz kulüplerinin yaptıkları transfer harcamaları toplamı 650 milyon dolar düzeyinde. OCAK SALI SCHALKE 04’ÜN ANLAŞMASI Deloitte’un rakamlarına göre yıllık 97.4 milyon Avro (126,6 milyon dolar) gelirleriyle Avrupa’nın en zengin 14., Almanların da en zengin ikinci kulübü olan Schalke bu yıl dünya devi Rus Gasprom ile beş yıllığına 125 milyon Avro ( 162,5 milyon dolar) tutarında rekor bir sponsorluk sözleşmesi imzaladı. Buna göre sadece Gasprom’dan yılda 25 milyon Avro sponsorluk geliri elde edecek Schalke 04’ün sponsorluk gelirleri yüzde yetmişsekiz artarak 57 milyon Avro’ya (74 milyon dolara) ulaşmış olacak.. BAKINCA Kitapsız Futbol... SERDAR KIZIK Futbol yorumcularına ilişkin geçen haftaki yazımıza değişik tepkiler geldi. Bugünkü yapıya yönelik eleştirilerimi yerinde bulan da var, karşı çıkan da. Derinlemesine bakınca açıktır ki, adı ister “spor yazarı” ya da “futbol yorumcusu” olsun, genellikle sağlıklı bir yapıdan söz etmek, güçtür. Bun karşın herhangi bir kulüple, başkanla midesinden bağı olmayan, doğru, dürüst, ilkeli, bilimsel spor yorumcuları ve yazarları da var elbet. Dileyelim ki, bu nitelikteki değerlerin sayısı, giderek artar medyada. Bunlardan birisi de geçmişte birlikte çalıştığımız, sevgili arkadaşım Metin Tükenmez. Amacım salt kendisinin yetkin ve bilimsel yanından, tutarlı eleştirilerinden, spor yazarı ve yorumcusu olarak öneminden söz etmek değil. Asıl mesele şu: Futbol alanında kaç kitap, kaç yayın var acaba? Üniversitelerin kütüphanelerinde yayınlanmış, ödev içerikli tezleri bir yana bırakırsak, oldukça yoksul bir alana değinmiş oluruz sanırım. Yayın anlamındaki bu yoksuluğun, elbet futbolumuzun durumuna ilişkin bir yanıtı olmalı. Araştırmalara göre, çoğunluğu kulüplerin tarihine ilişkin topu topu 150 kadar kitap yayınlanmış. Bunların arasında İthaki ve Etikus yayınlarından çıkan “Medya ve Spor, Futbol ve Yaşam Üzerine Yazılar, Sahil Yolunda Yürümek ve Beşiktaş’ın Altın Yılları” adıyla Tükenmez’in dört kitabı yer alıyor. Tükenmez, Spor Akademisi mezunu. 197380 arasında İstanbulspor’da futbol oynadı. 1991 yılına kadar Beykoz, Fenerbahçe Genç, Eyüpspor, Çorluspor, Edirnespor, Feriköy ve Vefa takımlarında teknik direktörlük yaptı. Beş yıl Spor akademisi futbol bölümünde futbol ihtisas dersleri verdi. 19922002 arasında İTÜ Beden Eğitimi Bölümü’nde öğreti üyesi olarak çalıştı. 1984’te Cumhuriyet’te başladığı yazarlık denemesini, bugün Fanatik gazetesi’nde sürdürüyor. Medya ve Spor kitabının arka kapağında diyor ki: “...Gazetelerin ve dolayısıyla gazetecilerin niteliğini, kırsal kesimlerden kente göç edip, varoşları oluşturan, kendi hayatları olmadığı için başkalarının hayatını merak eden alt kültür insanları belirliyor...” Kitap yoksulu futbol, zengin bir kütüphaneye kavuşursa, yansıması da bu güzel spor dalınını aydınlatacaktır. Siz ne dersiniz? EPosta:serdarkizik?cumhuriyet.com.tr FERGUSON’UN 20. YILI Dile kolay tam 20 yıl bir takımın başında, hem de endüstriyel futbolun gözbebeği bir kulübün başında 20 yıl kalabilmek inanılmaz bir şey olsa gerek. 1986’da İngiltere’de 19 yıldır şampiyonluk özlemi çeken Manchester Utd.’ın başına geçen Alex Ferguson, geçen 20 yıllık süre içinde Man.Utd.’ı bir dünya devi, küresel bir marka yaptı aynı zamanda. Şüphesiz ki bu çok kolay olmadı Ferguson ve Man.utd. açısından. Göreve geldikten tam 7 yıl sonra Man.Utd.’ı Premier Lig şampiyonluğuna taşıyan Ferguson, İngiltere’de olağanüstü eleştirilere muhatap oldu. İlk yıllarda Old Trafford’da arka arkaya gelen ağır yenilgiler ve kötü sportif sonuçlara karşın Alex Ferguson’u bırakmayan Kulüp, sonunda bu tahammül ve sabırın meyvesini de toplamaya başladı. Alex Ferguson ile 20 yılda 8 kez Premiership şampiyonluğuna ulaşan kırmızı şeytenlar, bir kez şampiyonlar ligi kupası, 1 kez Kupa Galipleri Kupası, 1 kez Kıtalar arası şampiyonluk, bir kez Süper Kupa ve 5 kez de Federasyon Kupası’nı müzelerine götürmeyi başardılar. Eylül 2006 sonlarında İngiliz Yayın kurumu BBC, İngiliz futbolunda bazı karanlık ilişkileri sorgulayan bir program yaptı. Bu programda İngiltere’de farklı liglerden tam 18 teknik direktörün, bazı ilişkilerini ve etkinliklerini kullanarak takımlardan komisyon ve rüşvet gibi kendilerine maddi menfaat temin ettikleri iddiası ortaya atıldı. Bazı oyuncuların transferlerinde menajerlerin komisyon aldıkları yönündeki iddiayı doğrulayan bazı gelişmelerin Premiership’te yaşanması, FA’nin harekete geçmesine neden oldu. Nitekim bu kapsamda Portsmouth menajeri ve Newcastle’ın yardımcı teknik direktörünün işine son verilmesi kafaları karıştırdı. 9 RÜŞVET ALAN MENAJERLER Katalanların milli takımı gibi görülen Barcelona 2006’nın Nisan’ında 110 milyon dolarlık forma reklam teklifini geri çevirdiğinde başkan Laporta durumu şöyle açıklamıştı. “Formamız bir ticari olaya alet edilemez. Sadece dünyanın değerlerini taşıyan bir araç olabilir.” İşte bu yaklaşım içinde Barcelona tarihinde ilk kez “Dünya değerleri” kapsamında bir araç olarak Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF)adını formasına koyarak bir tarihi ilke imza attı. 6 BARCA’NIN REKLAM ALMASI Macarların asırlık ve dünyada en çok tanınan kulüpleri Frencvaros, oyuncularına ve eski teknik adamlarına olan 5.5 milyon dolarlık borç ve yükümlülüklerini yerine getiremediğinden önce ikinci lige düşürüldü ve daha sonra iflas etmek durumunda kaldı. Özellikle 1950’li yıllarda bir fırtına gibi esen Macar futbolunun bu köklü kulübü 1899 yılında kurulmuştu. Kulübün kurtarılmasına ilişkin hükümetle yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamayınca ve kulübe bir talip te çıkmayınca, asırlık kulüp tarih olmuş oldu. 7 8 FERENCVAROS’UN SATILMASI CHELSEA’YA KARŞI CEPHE 1 Temmuz 2003’te Chelsea’nin 140 milyon pound civarındaki borcunu ödeyerek satın alan Roman Abramovich geçen üç yılda kulübe yaklaşık 740 milyon dolar tutarında bir para aktarmış durumda. Abramovich’in kulübe dışarıdan enjekte ettiği bu tutar, onlara ciddi rekabet üstünlüğü sağladı. Bu durıum sonuçta başta Arsenal, Manchester Utd, Bayern Munich ve Real Madrid gibi kulüplerin ayağa kalkmalarına neden oldu. Başlangıçta Arsen Wenger ve Alex Ferguson’la başlayan bu karşı çıkışa, Bayern Munich’in yöneticisi Karl Heinz Rummenigge’nin de katılımıyla antiChelsea cephesi İnternet üzerinden oynanan bahiste vergi kaçağının bulunması, yıllık cirosu dünya genelinde 90 milyar dolara yaklaşan bu sektörün başını kulüpler ve maliye ile fena halde belaya sokmuş durumda. İnternet üzerinden oynanan bahislerin vergilendirilememesi ve legalize edilmesindeki sorunlar, kulüpler ile bahis şirketleri arasında önemli hukuksal sorunlara yol açtı. Örneğin, BetOnSport hakkında Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’de maliye vergi kayıpları yüzünden soruşturma başlattı. Fransız maliyesi de bu şirketlerin peşine düşmüş vaziyette. Nitekim, Bwin’in iki üst düzey yöneticisi Monaco ile forma sponsorluğu anlaşması imzalamaya gittikleri Fransa’da gözaltına alındılar. İngiltere’de Manchester Utd., İspanya’da da Real Madrid ve Hollanda da PSV gibi marka olmuş kulüpler, 7 şirket aleyhine sözkonusu şirketlerin internet üzerinden “Tamamen ticari çıkarları için isimleri, amblemleri, ve markaları izinsiz bir şekilde kullandıkları” gerekçesiyle dava açmış durumdalar. Bu davaya Ronaldo ve Beckham gibi iki yıldız futbolcu da taraf olarak katılıyor. Betting şirketlerinin forma reklamlarına ilişkin bu yıl İspanya’nın Sevilya kulübünde de farklı bir olay cereyan etti. Sevilla’da oynayan Malili Müslüman futbolcu Frederic Kanoute, dini sebeplerden dolayı bir bahis firmasının reklamının olduğu formayı giymek istemedi. Kanoute resmi fotoğraflarda yer almak istemedi. 10 BAHİS ŞİRKETLERİNE PROTESTOLAR 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle