24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

21 AĞUSTOS 1994. SAYI439 İSLAM 3 durum daha iç karartıcı... Suudi Arabistan'la bizim sosyal strüktür olarak da hiçbir benzerliğimiz yok. Sosyal strüktürü çok farklı, tarihi çok farklı. Iran'daysa, aşağılık Iran şahı rejiminin, tesettürsüz kadınlan, bizim şu anda mevzi kazanmış olan Türk kadınlannın durumunda değillerdi. Bizim Türkiye'deki kadının konumu halihazırda lran'daki modern Batılı kadınların konumuna benzemiyor. Onlar sadece makyajlı, küçük bir kesim, son moda giyinen; yani onlar laik falan değil, onlar çalışan kadınlar da değil. Onlar köstebek kadın. Yalnız başını açmasıyla mevzi kazanılmaz ki... Ama Türkiye'de kadın yargıç, kadın emekçi, profesör, avukat. Türkiye'de kadın müteahhit. Türkiye'de kadın taksi şoförü. Türkiye'de kadın, cumhuriyetle önemli kazançlar elde etti diyebilir miyiz? Kuşkusuz. Dolayısıyla toplumun bütününe büyük katkılan var. Çünkü toplumun bir yarısına katkı, diğer yansını da etkiliyor. Tabii ben şunu da düşünüyorum, Mustafa Kemal Atatürk hüdai nabit bir insan değildi. Mustafa Kemal Atatürk, TürkOsmanlı toplumunun insanıydı. O toplumun insanı olduğu için o kafa yapısına sahipti ki bunları yapabildi.Bütün bu Arap toplumlannda da bunu isteyen insanlar yok mu? Var, ama yapamıyorlar, çünkü öyle bir birikimleri yok. Toplumun önce modcrnleşmesi gerekir, eğer toplum modernleşirse din de modernleşir. Din toplumu modernleştirmez, toplum dini modernleştirir fikrine ne diyorsunuz? Tabii bu bir idrak meselesi. Şimdi Müslümanlann bizim kitabımızı ne şekilde okuduğuna bağlı. Onun için ben oldum olası Türkiye Müslümanlığı deyimi üzerinde çok duruyorum. Kuran'ın Türk'ün idrakinegöreokunması, yorumlanması ve hayata geçirilmesi. Bunu Scncgal'deki adam aynı şekilde okumuyor. Ben demiyorum ki, biz daha iyi okuyoruz, o daha kötü okuyor. Biz kendimize göre okuyoruz zaten. Dolayısıyla ben bütün bu kurcalamalan da abes buluyorum. Dolayısıyla da ben şahsen Nur olarak çok mutluyum. Kendimi fevkalade insanlarla bütünleşmiş hissediyorum. Çünkü biliyorum ki, Türkiye Müslümanlannın ezici çoğunluğu siyasi lslamcı çevreler gibi değil, benim gibi düşünüyor.Yani gelişmeye çok açık. Aynca çok önemli bir husus daha var: Buradaki insanlara ait olarak inanılmaz bir siyasi dcrinlik görüyorum. Bazı insanlann çok övündükleri bir şeyler var, bazılannın da çok alaya aldıklan. Şu kadar devlet kurdu, şu kadar yıktı... falan fılan... ama bu bir marifettir. Bu devlet geleneği bir siyasi derinliği tercüme eder. Kamu düzeni kurma kapasitesini. Dolayısıyla ben Türklerin entelckrüel ve ideolojik maceralara çok fazla prim vereceklerini düşünmüyorum. Bizim yakın geçmişimizde de bütün entelektüel ve ideolojik maceralar, maccra olarak tanımlanagelmiştir, bu millctin ezici çoğunluğu tarafından. Sonuçta siz, Islamiyetin, bugün siyasi lilamcıların Türkiye'ye dayatmak istedikleri gibi olmadığını dü;ünüyorsunuz ve laikliğin Islamiyetle çelişmediğini söylüyorsunuz. Laikliği Türkiye'ye uygun bir yöntem kabul ediyorsunuz. Laikliği sosyal banş ve özgürlük yolunda bir yöntem olarak görüyorum. Siyasi islamcıların çizdiği Islam tablosunu da Islamiyetin özüne uygun görmüyorsunuz.. Aynca bizim milli geleneğimize uygun degil < isteyerek vazgeçmez! yakın insanlan iptidai kişilerolarak görüyor. Kuruluş yıllarında ve sonrasında cumhuriyet yönetimiyle siyasi Islam arasında sürekli bir iktidar kavgası vardı. Cumtıuriyet kuructıları Islamı, siyasi yasamın içine sokmak istemiyorlardı. Mesela takunya. Takunya niye Islamı anımsatıyor, çünkü aptesi anımsatıyor. Aslında bu kültürel bir şey. Aptesini alan ve takunyasıyla ortalıkta dolaşan adam siyaset yapmıyor ki. Kendi görgüsü ve kültürü uyannca hayatını yaşıyor. Hiç de sizin tanımladığınız gibi değil. Devlet Planlama Teşkilatı'nda "takunyacılar" diye adlandırılanlar, daha sonra Islamcı siyasi akımın temelini teşkil ettiler. Çünkü yasaklana yasaklana, horlana horlana bunlar bir kütne oluşturmaya başladılar. Benim dikkat çekmek istediğim, Islamiyeti siyasi iktidar amacı için kullananlar. Yobazlıkla, fanatizmle Islamı kanştırmamak lazım. Burada söz konusu ettiğim başka bir şey. örneğin cumhuriyetin kurulması sırasında bir grup, hilafctin kaldırılmasına karşı çıktı. Türkiye ya modern bir devlet olacak, o yönde iicrlcycçekti, ya da geçmiş sistcmi sfirdürecekti. Örneğin Rauf Orbay ve arkadaşları Osmanlı'yı sürdürmcktcn, Mustafa Kemal vc arkadaşları ise Batı türii bir sistem kurmaktan yanaydılar. Kavga oralara dayanıyor, bclki dc islamiyet bahane.. Olabilir. Bu kavga iktidar kavgasının parçası olarak gündcme gclmiştir. Evet ama şimdıki siyasi lslamla bunun bir alakası yok. Bence Menemen olayı ve birtakım münferit olaylar, 1950'lerde, 60'larda Atatürk heykellcrinin taşlanması siyasi Islam değil, fanatik tepkilerdir, münferit olaylardır. Çok sesliliği savunmak ve her inançtan ve her görüşten insanın veya grubun kendini özgürce ifade edebileceği bir ortamı istemek gerekli. Bunda ısrarlı olmalıyız. Çok yumuşak gibi görünen lslamcı siyasi akımın sözcüleri, Islamın modernleşmesine bile inanılmaz katı tepkilcr gösteriyorlar, böyledüşüncn Müslümanları kâfirliklcsuçlayacak kadar ileri gidiyorlar. örneğin Cezayirli Müslüman profesör Muhammcd Arkun'un, Türkiye'deki laiklik denemesinin Islam dünyasının çok sesliliği ve modernlcşmesi için bir şans olduğunu söylemesine Ali Bulaç'ın gösterdiği tepki bcni çok şaşırttı. Küçük bir modernleşme ve çağdaşlaşma çabasını, dinin yok cdilmesi olarak yorumladı ve Arkun'u suçladı. Muhammed Arkun'un Türkiye'nin farklılığını vurgulamasını selamlıyorum. Fakat, Türkiye cumhuriyetten önce de farklıydı. Bizim geçmişimizde adı konmadan yartlaikimsi denebilecek bir sistcm zaten var. Hilafetin hüküm sürdüğü zamanlarda da vardı. Hep vardı. Bütün kamu hukuku sultani kanunlarla şekilleniyordu. Ama o sultani kanunlann da Allah'ın emirlerine mugayir olmaması gerekiyordu. Allah'ın emirleri dedigimiz emirler, aslında genel ahlak prcnsiplcrıdir. Tümüylc tannsız bir toplum düşünelim. Onlann da koyacaklan kanunlar, yine de birtakım genel ahlak prensiplerine aykırı olmamak kaydıyla konulacaktır. Bu yüzden burada büyük bir çclişki görmüyorum. Günümüzdeki lslamcı kesim, zaten Osmanlı dcneyimini de yetersiz bulduklan için onlarla benim tartışmam pek mümkün olmuyor. Çünkü ben Osmanlıyı Müslüman buluyorum, onlar ise yetersiz buluyorlar. Islami özelliği ağır basan Suudi Arabistan, iran gibi ülkelerde ve hatta sizin deminden beri çok övdüğünüz Osmanlı devletinde kadınların ikinci plana itildiklerini ve baskı altında tutulduklarını biliyoruz. RP iktidara gelse dahi, eminim ki buna bütün Müslümanlar da katılırlar Marksistlcr katılmazlar insanoğlunun dogasında, naturasında bazı değişmezler vardır. Marksistlerle nonmarksistleri ayıran konulardan biridir bu Insan doğası, hep daha fazla ister. Ve bu hatta bazı psikiyatrlarca sağlıklı insanın da tanımıdır. özgürlüğü tatmış olan bircylcrin bilerek ve isteyerek bundan vazgeçeceklerini tasavvur edemiyorum. Yani kadınlar özgfirlüklerini lslamcı si & Laikliği savunuyorum, laikçiliğe karşıyım. Laikliği sosyal barış, özgürlük için biryöntem olarak görüyorum. Osmanlı devletinde kadının konumuyla, aynı dönemde Batı'daki kadının sosyal konumu arasında çok anlamlı farklar olduğunu düşünmüyorum. Yani aynı sınıfsal kategoride tuttuğumuz takdirde çok büyük bir fark olduğunu kabul etmiyonım. Çünkü o dönemde Batı'daki kadının da durumu çok parlak değil. Cumhuriyetle birlikte Türkiye'deki kadın başdöndürücü bir sıçrama yaptı. İnanılmaz bir mobilitc yaptı. Ben bu mobilitenin tersine çevrilebileceğini düşünmüyorum. Hatta bir gün yasi akımın ellerine teslim etmezler. Hayır. Ama yaşanmıs. bir Iran örneği var. Maalesef bu Iran tecrübesi bir travma olarak hepimizin karşısına çıkıyor. Laiklerin de, laikçilerin de, Müslümanlann da... Hepimizin karşısına çıkıyor. Iran'ın uluslararası sistem içindeki konumu Türkiye'den farklı. Çok önemli bir fark da Iran'ın Şii oluşu, Türkiye'nin çok şükürŞiiolmayışı. Suudi Arabistan da Şii değil ama, oradaki Buna... Türkiye'nin örtülü kadınlarındanbiri... Fotoğraf: CENGtZ C1VA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle