Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SPORU YÖNLENDİRENLER Olimpiyatların kaderi, hatta hangi oyunun saat kaçta oynanacağı bile maddi destekçilerin elinde. Spor, onlar için altın yumurtlayan tavuk. ESER ATİLLA ünya sporu onlann elinde. Ama sporcu ve tcknik adam değiller. Ne sahaya iniyorlar nc de kortlarda raket sallıyorlar. Tatil dışında kayak da yapmıyorlar. Bir telefonla masu başında dünya sporunu yönlendiriyor, spor yoluyla milyarlar kazanıyorlar. Tck hedefleri var; sporu altın yumurtlayan tavuk halmc gctırmek. Bareelona'92 Olimpiyatları'nda geriye sayım başladı. Hem sporcular, hem ülkcler hem de fitmalar için "dünya sahnesi" olan bu büyük organizasyon boyunca burada sadece vc sadece Coca Cola içilecek, gerekli fakslaşmalar için Recoh taksları kullanılacak, canı çikolata isteyenler sadece IVlars çikolatalan yiyebılecek. Bu büyük organi/asyonda stadın scs vc ışık düzeninı Philips üstlenecek, alış verişlerde yalnızca Visa kartlan geçecek. Çünkü bunlar 1992 Barcelona Olimpiyatlan'nın "resmi" unvanına hak kazanabilen maddi destckçıleri. Yalnı/ca bunlar mı? Hayır. Bu yıl dü/enlenecek olimpiyatlann tam 12 resmi maddi destekçisi var. Bunlar Uluslararası Olimpiyat Komitcsi tarafından titi/likle seçiliyor. Ve TOP programına dahil cdilıyor. Bir firmanın buna hak kazanabilmesi için aranan şart ise 20 milyon dolar. Yaklaşık 140 milyar lira. Bunun karşılığında firmaya tanınan olanaklar da olimpiyallar içinde tüm reklam programlannda bulunmak, olimpiyat amblemini reklamlarında kullanabilmek ve olimpiyat boyunca tüm laaliyctlcri tekelinde tutnıak. Coca Cola, Recoh, Visa, Philips, Mars dışında bu yılın diğer resmi maddi dcs'.ckçiler isc şunlar: EMS, Brother, Kodak, Panasonic, 3M, Timc Dergisi vc Baush and Lamb. Bu lltmalar resmi olanlar. Oysa maddi destckçılik salt rcsmilerle sınırlı dcğil. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Genel Sckreteri Togay Bayatlı, maddi destekçileri dörde ayınyor: Birincisi rcsmiler. Ikinci maddi destekçiler ise olimpiyatın düzenlendiği şehirdeki olimpiyat komitesinin maddi destekçileri. Bunlar sadece, örneğin bu yıl için Barcelona, ile D Te«ay Bayatlı. ilgili amblem ve malzemeleri kullanabilıyor ve o ülke içinde reklam verebiliyorlar. Üçüncü sınıfa girenler, olimpiyatın yapılacağı ülke ü/erinden reklam hakkını alıp kendi ülkesinde bu hakkı kullananlar. Bu fırmalar, yani bu yıl için Barcelona'ya maddi deslekte bulunup kendi ülkelerinde bu hakkı kullananlar, hem Barcelona Olimpiyat Komitesi'ne maddi destckte bulunuyorlar hem de Barcelona üzerinden kendi iükelcrindeki olimpiyat komitesine para ödüyorlar. Türkiye'de buna örnek:Efes Pilsen. Dördüncü ve son sınıfa giren maddi destekçiler yerel olanlar. Bunlar sadece ve sadece kendi ülklerinde olimpiyatları imaj olarak kullanabiliyorlar. Ve bunun için de kcndi ülkelerindeki olimpiyat komitesine para ödüyorlar. Bu sınıfa giren maddi destekçiler, genel olimpiyat amblemini kullanamıyorlar, yalnızca reklamlannda olimpiyatları desteklediklerıni ya da olimpiyatla ilgili yerel malzemeleri ele alabiliyorlar. Türkiye'de buna örnek: Renault, Rcjoice ve Arçelik TV'leri. örneğin Rejoice, reklamlarına çıkan Milli Olimpiyat Takımı'nda yer alan okçu Elif Ekşi için Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'ne 30 milyon lira ödüyor. Raneault da reklamlannda olimpiyatlan kullanabilmek için komiteye 300 milyon lira ödemede bulunuyor. Maddi destekçilerden alınan bu paralar olimpiyat çarkının yağı. Maddi destekçiler olma/sa olimpiyatlar ne olur?: "Olimpiyatlar yinc yapılır" diyor Togay Bayatlı, "Ama zor yapılır." Neden mi? Bayatlı'ya göre, dünyanın en büyük organizasyonu olan olimpiyatların masrafı da çok fazla. Ve masraflar arttıkça maddi destekçilerin desteklerine gereksinim de giderek artıyor. Bunlardan alınan paralann bir kısmı olimpiyatlann düzenlenmesi için harcanırken bir kısmı da gelişmekte olan ülkelerin sporunu beslemek için sarfcdiliyor. Komitelcr arası para akışı da bir başka konu. 12 resmi maddi destekçinin başka ülkelerde de reklam hakkını kullanabilmesi için yerel komiteler Uluslararası Olimpiyat Komitesi'yle pazarlık masasına oturuyor. örneğin Coca Cola'nın Türkiye'de de bu hakkı kııllanabilmesi için Türkiye Milli Olimpiyat Komite«i'nden izin alması gerckiyor. tşte bu aşamada komiteler arası pazarlıklar başlıyor. Türkiye bu i/ni vermek için para istiyor. Son iki olimpiyatta Türkiye'nin tüm maddi dcstckçilere bu hakkı tanıması için aldığı para 30 bin dolar. Yaklaşık 210 milyon lira. "Fakat" diyor Bayatlı, "artık Türkiye çok gelişti. Resmi destekçilcrinin hcmcn hcmcn hepsi Türkiye'de de faaliyet ı>östcriyor. Pa/.arlık şansımız arttı. Bu yıl daha fazla para isteye ceğiz." Bu paralar Türk sporu için harcanıyor. Maddi destekçilerin en büyüklerinden biri de TV'ler. örneğın Barcelona '92 Olimpiyatlan"ndan yaklaşık 2 milyar dolarlık bir gelir bcklenıyor. Bunun yüzde I5'i yani yaklaşık 3(X) milyon dolan maddi destekçilerden. Gelirin yüzde 35'ini ise televizyon yayın haklarından eldc edilmesi beklenıyor ki, bunun dolur karşılığı yaklaşık 700 milyon. Maddi destekçilerin olimpiyatlardaki gücüne gelince... İşte bir örnek.Seul Olimpıyatlan'nın Amerika kıtasındaki televİ7yon yayın hakkı Amerikan Televizyonu NBC'ye verilmiş. NBC de buna karşılık Organizasyon Komitesi'ne tam 375 milyon dolar ödemiş. Pazarlıklar bitmiş, olimpiyatlar başlamış. Sıra olimpiyatlann en öncınlı fınalinc gelmiş: Atletizm. Final, akşam serinliğinde 16.0017.00 saatinde 'nı^layacakken, BC devreye girmış:"<>lma/. u saailırdc Amerikan halkı uykuda olur. Saali öglen 12.00"ye alın ki, Amerikan halkı rahatça scyrcdebilsin." Organizasyon Komitesi düijünmüş taşınmış kararını venniş: "Peki ama, bana bunun için ayrıca para ödeceksin". Sonuç: NBC, bu saat ayarlaması için komiteye, artı 35 milyon dolar, Atletizm Federasyonu'na da 20 milyon dolar öder. Bunun üzerine komite, Seul'deki bu kargaşanın bir daha yaşanmaması için bir karar alır: "Saatler gücü fazla olan ülkelere uygun olacak." Peki sporcular olimpiyatlardan ne kazanıyor? Sporcular, olimpiyatlardan para kazanamıyor. Onlann hazırlanmak için aylarca, bu yanş için de tam 15 gün boyunca döktüklcri ter karşılığında kazandıklan tek sey madalya. "Ama" diyor Bayatlı, "Örneğin Michael Jordnn'ı ele alalım. Eğer Jordan bu yıl nıadıılya alırsa o /aman yıllardır onu maddi olarak dcstekleyen Nike'tan daha fazla para isteyecck güce sahip olacak." Olimpiyatlara 6 gün kaldı. 5 milyara scslenen bu büyük yanş için sporcusundan, maddi destekçisine ve ülkesine kadar her kesim startı bekliyor. < DEROİ 19 T E M M U Z 1 9 9 2 S A Y I 330 10 CUMHURİYET