30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PAZARIN PENCERESINDEN Niçin Tante Rosa? slında şöyle başlayacak: "Gürültiiler, sesler, bando, genişçe bir mcydanda biiyük bir sirk çadırı kuruluyor. Çadırın etrafında çoluk çocuk hcrkcs toplanmış. Aralarında küçük Rosa da var." Ama Işıl Özgentürk filme bambaşka bir yerden, aradan başlıyor: Kilise önü (dışgün) Rosa tshak Kutlayan insanlar Rahip fotoğrafçılar. Beyoğlu'nda St. Antuvan Kilisesi (ama biz Ava Triyada'dayız). Kilisenin önü kalabalık. Kilisenin kapısında Ishak'la Rosafotoğrafçektiriyorlar. Rosa gelinlik gıymiş. İshak'ın üstünde damatlıkları var. Kalabahktakiler gelinlc danıadı kutluyorlar. Sıkıcı bir dini tören (buraya kurşun kalemle, "yok"diye bir not düşülmüş.) Gürültü (Beyoğlu'ndan bol bol gelıyor). Işıl, "Seni Seviyorum Rosa"yı, Sevgi Soysal'ın "Tante Rosa" adlı romanından uyarlamış. Asya Film'in ürünü olacak bu yapıtla Sumru Yavrucuk Rosa'y1 oynuyor. Küçük Rosa'yı Hande Meşe, 'Kemancı'yı Mahir Günşıray, 'Hayal Prcnsı'ni Müşfik Kentercanlandıracak. ismet Ay, Müjdat Gezen, Ayla Algan, Tamer Barlas, Güzin Özyağcılar da var. Işıl'a "Niçin Tante Rosa?" diye soruyorum. "Ben çok sevdim" diyor. "Çılgın bir kadın, sıradan olmayan bir tip. Bir hayal kadını. Aynı zamanda çok gerçek: Çekip gitmck, başka bir hayat yaşamak isteği herkeste var. Ana sorunlarımızdan biri törpülenip belli kalıplara sokulmamız... Eyvallah dersek başarılı sayılıyoruz. Medya, analar, babalar bize bunu böylc öğretiyorlar. Buna karşı çıkılmalı. Rosa bunu yapıyor..." Sen yazan, iyi yazan birisin. Niçin oturup sıfırdan başlayıp böyle bir şey yazmadın da Tante Rosa'y ı aldın? Bunda müthiş bir • örselenmişlik duygusu sezdim, kendi yaşamımda hep bunu yaşadığımdan hoşuma gitmiş olabilir. Böyle birfilmin biitçesi nedir? Normal koşullarda beşyüz milyon, ama genellikle biz bunun çok altında bir bütçeyle çalışırı/. Tabii bu da işin her basamağındaolmadıksıktntılargetirir. Bunu, "Benim iç dünyatna uydu" diye seçiyorsun. Bu bir iktisadi, beşyiizü çıkaracak yol mudur? Değildir tabii.. "Bu koşullarda film yapmak Tante Rosa'nınkine eşdeğer bir çılgınlıktır" diyor biri. Sevgi Soysal, A. Binyazar'la yaptığı bir konuşmada, "Anamın büyükanası A nın adı Rosa'dır. Bir Bavyera köyünde gcrçektcn aforoz edilmiş, çocuklarını, kocasını bırakıp biiyük kente gitmiştir. At cambazı olınak isteyen, rahibeler okulundan kovulan teyzem Tante Rosel kitaptaki olayların kahramanıdır" demişti. Bugün sadece düğün sahnesi çekilecek. Kilisenin bir odasında oyuncular giyiniyor, makyajları yapılıyor. "Esra Doğru benim arkadaşım. Asıl işi sigortacılıktır"diyor. Işıl, "Bu kızımız konservatuvar öğren lar. Biraz inince fotoğrafçı (Ali Durbaş) resim çekecek. Sonra gelinlc damat arkadaşlarıyla resimçektirecek! Bıraz daha konfeti serpilip bir prova daha yapılıyor. Bir ara güneş bulutlandı. Gerçek çckim için beklıyoruz. Provayı izleyen çocuklar var; herhalde Zapyon Liscsi'nin öğrencileri... Buradaneoluyor? Film çekıyorlar: Seni Seviyorum Rosa! Sen hiç kilise düğünii gördün mii? Gördümağabeyımcvlendı... Burada gördüğün gerçeğine benziyor mu? Benziyor. Sen gazeteci misin? Belki... Söylediklerimi yazacak mısın? lyi,hoşbirşeysöylersenyazarun... Oyleyse yaz: En büyük Bcşiktaş! Adımı da yaz: Yorgo Demir. Senaryoda şunlar var: "Rosa tam bu kub'un aslında dişi olduğunu saptıyoruz. Kabuğunun altı dümdüz. erkek olsaydı altında kubbemsi bir girinti olurdu. Bahçedeki çocuklardan biri kaplumbağayı görünce, "Bu da Ninja Rosa filmimi?"diyesoruyor. Merdivenlerde beklerken figüranlardan Fahrünnisa Alper ile konuşuyoru/: "Bcş yıldır oynarım" diyor, "Mesela Edirnc'dc oynadım. Bir şarkıcı neydi o? Soner özbilen'in annesini oynadım." İşini çok seviyor. Arkadaşlarından ona gıpta eden çokmuş: "Bizi de çağırsana" diyenler varmış. Merdiven sahnesi tekrar tekrar çekildi. Nihayet Işıl memnun oldu: "Tamam" dedi; "Cumartesiye Büyükada'da de vam edeceği/!" Eve dönüp Tante Rosa'yı okudum. Bir yerindc Sevgi Soysal şöyle demiş: "Rosa istenirse yaşar ve öliir. O Rosa ki Işıl özgantUrk'Un Sevgl SoyaaPn UnHl yaprtı Tanto Rosa'dan •Immaya aktardıgı 8*nl Savlyorum Roaa'da Svlçuk Eraz de rol alıyor. cisidir. Hayke Offen Almandır, ama Türkiye'de yaşar. Küçük nedime Hayke'nin kızının kızıdır. Olga, Kozma, Sumru'nun arkadaşıdır. Bugün yoklar, ama Hilmi Yavuz, Melih Aşık da oynayacaklar. Seni de oynatacağım!" Daha kimler var? Onga Korugan, Üstün Koruganda var, oğluda var... Ali Sirmen degelecek. Bahçeden sesleniyorlar: "Haydi provaya!" Cemaat kilisenin merdivenlerine dizildi, kafalara konfeti serpildi. Gelinle damat burada, analar, babalar, teyzeler, halalar şurada duracak sırada yolda sakin ilerleyen bir kaplumbağagörür..." Oyuncular yenidenmerdivenlerediziliyorlar, ne yapacakları yeniden anlatılıyor: "Aşağı iniyorsunuz. Arkada kalan gençler de iniyorlar. Sumru sen kaplumbağaya git. Siz de 'Ne oluyor?' diye bakın. Sumru sonra tekrar bana poz vereceksin. Orada keseceğiz. Biraz daha konfeti! Kaplumbağa kimin? Almın Güzelbeyoğlu'nun. Adı da Yakup... Bir molada gidip inceliyoruz: Ya beceriksizliklerde ısrardır. O Rısa ki kimseye bir şey öğretmeyip kimseden bir şey öğrenmeycndir..." Okudukça Işıl'ın iyi bir şey, hoş bir şey yakaladığını anladım: Rosa'yı kimımiz yaşamın kurallarına başkaldıran, içinden gelen dürtülere inanan bir kadın okiuğuiçın.kimimizeski Beyoğlusu,eski Büyükadası ıle yarattığı nostalji nedeniyle, kimimiz de güzel fotoğrafları, yüzünden seveceğiz. Ben Rosa'yı Işıl'ın Ali Sirmen ve Melih Aşık'la beraber bendeki oyunculuk cevherini keşfettiği içindaimakeyifleanacağım. ^ 10 CUMHURİYETDERBİ23HAZİRAN1991SAYI276
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle