Katalog

CE TM N VERS TE TERC H REHBER TEMMUZ CUMARTES İstanbul Üniversitesi Dekan Yardımcısı ve Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Alper Cihan, uzaktan eğitimin örgün eğitimi geliştireceğini söylüyor ‘Uzaktan eğitimle her yer okul’ HAKAN AKARSU Kimi mahkum, kimi gurbetçi, kimi engelli… Hepsinin ortak noktası üniversiteli olmaları… Onları diğer öğrencilerden ayıran nokta ise okula gitmek zorunda olmamaları. Onlar, İstanbul Üniversitesi Uzaktan Eğitim erkezi’nin (ISUZEM) öğrencileri… Bulundukları yerden istedikleri bölümde okuyabiliyor, internet üzerinden hocaları ve arkadaşlarıyla ders yapabiliyorlar. 20092010 öğretim yılında 7 bölümle faaliyete geçen İstanbul Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, bu yıl bölüm sayısını 18’e çıkardı. Beş yeni bölümün daha eklenmesi için çalışmalar sürüyor. İstanbul Üniversitesi Dekan Yardımcısı ve Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Alper Cihan, uzaktan eğitimin gelecekte daha önemli bir konuma geleceğine ve örgün eğitime alternatif olacağına dikkat çekiyor. Prof. Dr. Alper Cihan’la uzaktan eğitimin bugününü ve yarınını konuştuk: Uzaktan Eğitim Merkezi olarak uygulamakta olduğunuz eğitim yöntemleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Örgün eğitim ve açık eğitimin yanı sıra bir de uzaktan eğitim var. Uzaktan eğitim için diğer ikisinin birleştirilmiş hali diyebiliriz. Bu eğitim sisteminde canlı derslerimiz var. Hoca da, öğrenci de aynı saatte bilgisayar başında derste, ancak aynı mekânda değil. Şu anda yüzde 99 uzaktan eğitim uyguluyoruz. Yüzde 1 ise öğrenci ile hocanın aynı mekânda buluştuğu karma eğitimi kapsıyor. Hedefimiz bunu biraz arttırmak. Uzaktan eğitimde ders önceden hazırlandığı için; öğrenci derse girmeden içeriğini görüyor, derse 30 hazırlanıyor, alıştırmalar varsa yapabiliyor ve ders sırasında hocasına soru sorabiliyor. Konuşarak etkileşimli olarak ders işleyebiliyor. Daha sonra canlı dersin videolarına tekrar ulaşabiliyor. Böylece hem hoca öncesi, hem hocayla birlikte hem de hoca sonrası olmak üzere üç farklı şekilde ders yapılabiliyor. Uzaktan Eğitim Merkezi’nde hangi alanlarda eğitim veriyorsunuz? Enformatik, Sermaye Piyasası Uzmanlığı ve Finansal Ekonometri olmak üzere üç ayrı yüksek lisans programı var. Ayrıca 10 farklı lisans programımız bulunuyor: İktisat, İşletme, Gazetecilik, Halkla İlişkiler ve Tanıtım, Radyo Televizyon ve Sinema, Türk Dili ve Edebiyatı, Maliye, Ekonometri, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri. Bunun yanı sıra Adalet Meslek Yüksek Okulu, Dış Ticaret ve Bankacılık ve Sigortacılık olmak üzere üç ön lisans programımız, İlahiyat için de bir lisans tamamlama programımız var. Bu yıl iki yıllık Adalet Meslek Yüksek Okul programında ilk mezunlarımızı veriyoruz. Bu yüzden çok heyecanlıyız. Final sınavlarının son günü olan 3 Temmuz’da İstanbul Üniversitesi’nin bahçesinde bir tören düzenleyeceğiz. Uzaktan Eğitim Merkezi’nde eğitim almak isteyenler nasıl başvuru yapabilir? Lisans ve ön lisans programlarına ÖSYM sınavıyla giriliyor. Yüksek lisans programlarına önceden verilen ilanı takip edip ALES’i başarıyla geçtikten sonra başvuru yapmak gerekiyor. Lisans tamamlama programlarının kendine özgü kuralları var. Sertifika programlarında ise şimdiye kadar sadece “Hastalıkların Moleküler Mekanizmaları” programı vardı. Mayıs ayı içinde CİSCO programını başlattık. Orada da programların sistematik olarak başlangıç tarihlerine göre kontenjan dolana kadar öğrenci alabiliyoruz. Uzaktan eğitim programlarına katılmak için bir taban puanı var mı? Taban puanı tercihlerden oluşuyor. Kontenjan bazlı olduğu için programı yazanlar arasından puanı yüksek 100 kişinin kaydı açılıyor. Sürekli yükselen bir basamakta olduğumuz için şu an bir taban puanı vermek imkânsız. Örneğin geçen yıl en düşük 281 puanla öğrenci almıştık. Teknoloji sürekli bir gelişim içinde. Uzaktan eğitimin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Uzaktan eğitim aslında eğitimde teknolojinin ilerlemesi. Şu anda bu teknolojiyi örgün eğitimde de kullanmamız gerek. Bütçe ve yatırım kaynaklarımız olmadığı için kullanamıyoruz. Bunu 70 bin öğrenci için uyguladığınızda çok büyük paralar gerekiyor. Teknoloji geliştikçe, maliyetler azaldıkça bu sistem örgün eğitime daha fazla uygulanacaktır. Uzaktan eğitim biraz paralı eğitim gibi görünüyor. Ancak bugün İstanbul Üniversitesi’nde okuyan bir öğrencinin İstanbul’da 1 yılda harcayacağı para minimum 5 bin liradır. Uzaktan eğitimde ise Türkiye’nin neresinde olursanız olun evinizde bir bilgisayar ve internet bağlantısıyla yılda 2 bin 500 lira ödeyerek programa devam edebilirsiniz. Hem de gündüzleri normal işinizde çalışarak… Alınan para yüksek gibi görünebilir; ancak bu paranın tamamı içerik geliştirmeye harcanıyor. Bir hoca bir saat ders anlatacaksa o içerik yaklaşık 1 haftada hazırlanıyor. Çünkü dersi sadece hoca hazırlamıyor; grafiker, animasyon yapımcısı, tasarımcı, yazılımcı, sistem destekçisi gibi bir dizi unsur giriyor devreye. Bu da maliyeti yükseltiyor.