22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Annemle hayat oyun gibi... pek Bilgin ve kendisi gibi oyuncu kızı Çağ Çalışkur'la Anneler Günü röportajı yapmak üzere buluşuyoruz. Öyle bir enerjiyle karşılıyorlar ki bizi... Gözlerinden ışık, bedenlerinden enerji fışkırıyor, orası kesin. Tabii merak ediyor insan, ikisinin de ruhunda delilik var, peki ilişkileri nasıl diye. Geçmişten başlıyoruz, bugüne dek uzanıyoruz. Onlar, hayatı bir oyun gibi yaşamayı tercih etmişler. Çocuklukta oynanan oyunlar son derece ciddiye alınmış, tıpkı şimdi sahnelediklerini ciddiye aldıkları gibi. Değişik dönemlerinde değişik yönlerini tanımışlar birbirlerinin. Hatta İpek Bilgin, “Şimdi Çağ'ı yeniden tanıma sürecindeyim. İnsanın kızını sahnede izlemesi çok farklı” diyor. Ama önce biraz geçmişe gidelim, ilk sorumuzu İpek Bilgin'e yöneltelim... İ İpek Bilgin kızı Çağ Çalışkur ile birlikte. FOTOĞRAF: VEDAT ARIK ? Annelik nasıl bir kavşak oldu sizin için? Neleri değiştirdi hayatınızda? İpek Bilgin: Annelik başlı başına, kadının bütün hayatını değiştiren bir deneyim. Beynin yüzde 50’sini bloke ediyor, geriye kalan yüzde 50’yi kullanıyorsun. Bende bu anlamda genel bir tutum vardı. “Geleneksel bir anne olmayacağım” dedim. Gerçi bunu pek çok konuda da diyorum, annelikte de düşüncem buydu. Dolayısıyla sırtının terini kollayan, aman düşmesin diye koşan bir anne olmadım. Bizimkisi kızımla birlikte yaşadığımız bir deneyim… Çağ Çalışkur: Çok düştüm, bildiğiniz gibi değil. Şaka bir yana, çok eğlenceli bir çocukluktu. Hep oyunlu giden bir hayattı, hala da öyle gidiyor zaten. Oyun oynardık, birlikte piyano çalardık. Çok renkli ve neşeliydi. ? Siz neler hatırlıyorsunuz çocukluğunuzdan? ? Annenizi ilk ne zaman gerçekten anlamaya, tanımaya başladığınızı düşündünüz? Hatırladığınız bir anı var mı buna dair? Ç.Çalışkur: Değişik dönemlerden geçiyorsunuz aslında. O yüzden tam karşılayan bir anı anlatmak zor. Değişik dönemlerde, değişik yönlerimizle tanıdık birbirimizi. Birbirimizden daha uzak olduğumuz zamanlar oldu, birbirimize daha çok sarıldığımız, iş arkadaşı olarak birbirimizi anlamaya çalıştığımız… Ç. Çalışkur: İnanır mısınız, ben daha sakinim aslında. İ. Bilgin: Evet, benzeyen taraflarımız var. Ama daha garip bir şey söyleyeyim. Ben şimdi, onu yeniden tanımaya başlıyorum. Çünkü iş hayatında, yani sahnede çocuğunu seyretmek çok ayrı bir durum. Bu, yeniden tanıma aslında. ? Birbirinize çok benzer misiniz? ? Konu sahneye gelmişken, tiyatrocu bir aileye doğdunuz ama yine de sormak isterim. Nasıl karar verdiniz meslek olarak seçmeye? Ç. Çalışkur: Olacağı varmış.... Tiyatro çok küçükken girdi benim hayatıma. Ama önce uluslararası ilişkiler okudum, sonrasında başka şeyler de denedim ama hep bir şekilde geri döndüm tiyatroya. Devamı 5. sayfada Anneliği dengeli yaşamanın altın kuralları Annelik, uykuda olan kişilik özelliklerini aktifleştiriyor. Yeni bir dönem, yeni bir sürecin başlangıcı. Elbette kişinin karakteristik özellikleriyle değişen bir durum bu. O yüzden psikolog İlkim Öz, anneliğin yeni bir dönem olduğunu söylüyor ve uyarıyor: “Biliyorsunuz, annelik bir içgüdü. Ama anne olmadan önce de, hem koşulların hem de kendinizin hazır olması önemli.” Anneliği dengeli yaşamak için de bir kaç altın kural var. En önemlisi çocuğunuzla geçireceğiniz zamanın niceliği değil niteliğine dikkat etmeniz... ? sayfa 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle