Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 25 Şubat 2014 Salı Afet riskini azaltayım derken sosyal riski artırıyorlar o ÖZLEM YÜZAK C HP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, tüm Türkiye’de kentsel dönüşüm projelerini yakından takip eden ve envanterini yapmaya çalışan bir isim. Özellikle de Gaziosmanpaşa, Esenler, Sultangazi, Fikirtepe, Sarıyer, Beyoğlu, Zeytinburnu ilçelerindeki kentsel dönüşüm olayları ile yakından ilgileniyor. Ayrıca kentsel dönüşüm ile ilgili CHP nin Parti Okulunda Belediye Başkanı ve Belediye Meclis Üyesi aday adaylarına da eğitim veriyor. Eyidoğan ile son dönemde hayli sık gündeme gelen kentsel dönüşümü ve bazı ilçelerdeki uygulamaları konuştuk. l Belki öncelikle 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi’’ yasasını konuşmalıyız. Yasa 31.05.2012 tarih ve 28309 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Ve medyada ve günlük kullanımda “Kentsel Dönüşüm Yasası’’ diye anılır oldu. Bu yasa ile ilgili görüşleriniz nedir? Türkiye’de birçok yerleşmede afet riskleri gerekçesi de dahil olmak üzere planlı bir yenileme ve iyileştirme gerekliliği açık. Ancak 6306 sayılı yasa ile barınma haklarına uyan, toplumsal uzlaşmayı sağlayan, katılımcı bir projelendirme yapmak pek olanaklı gözükmüyor. Bu yasa ile afet risklerini azaltalım derken sosyal riskleri attıracaklar. Biz bunu söylerken yenileme ve dönüşüme karşı değiliz. İşlerin yanlış yollardan yapılmaya çalışıldığını söylüyoruz. Bir sosyal demokrat anlayışla, insanı merkezine alan anlayışla geliştirdiğimiz yöntemler var. 6306 sayılı yasa, kent planı Haluk Eyidoğan bütünlüğünü, kentsel standartları, toplumsal gereksinmeleri ve altyapı yükü ölçütlerini yok varsayıyor. Katılımcılığı sağlamak yerine zorlayıcı yöntemlerle karşı duruşları sindirecek yollar öneriyor. Yavaşlayan inşaat sektörünü harekete geçirme niyetiyle yazılmış bir yasa. Bugüne kadar tüm Türkiye de 121 yerde riskli alan ilan edildi. Tüm Türkiye’de 69.300 dönüm, İstanbul’da ise hemen hemen bunun beşte biri olan 11.500 dönüm riskli alan ilan edildi. Bu da gösteriyor ki en fazla inşaat faaliyeti ve dolayısıyla sektörel ciro İstanbul da olacaktır. Hükümet bu yasayla afet riskini azaltacağım diyor ama kent estetiğini, çağdaş planlamayı ve mahalle yaşamını tesis eden yeni bir şey yapmıyor. Olmadık yerlere gökdelenler, AVM’ler, hizmet sektörü tesisleri vb inşa ediliyor. Aileleri, çolukçocuğu 2030 katlı binalara (sosyal silolara), yüksek emsalli konut+ticaret+ofis projelerinin içerisine tıkıştırmanın adına “dönüşüm” u Bugüne kadar 121 kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. Ancak hepsi de sorunlar yumağı... İmar planlarında alelacele yapılan ve rant kokan değişiklikler, bölge halkının yeni lüks konutlara sahip olma şansının ne kadar gerçekçi olduğu, projelerde sosyal devlet ilkesinin ne kadar korunup korunmadığı gibi... denemez. Ona olsa olsa “gelir getirici gayrimenkul geliştirme” denir. l Her yer afet riski altında mı? Bildiğim kadarı ile deprem riski çok az olan bölgeler de kentsel dönüşüm alanı ilan ediliyor. Bunu teknik ve hukuksal açıdan nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yasaya göre bulunduğunuz alan herhangi bir afet tehlikesi içermese de, binanız risksiz de olsa riskli alan ilan edilen alan içerisine alınabilirsiniz. Ayrıca, bulunduğunuz yapıya riskli tesbiti yapılırsa, bulunduğunuz alan ister riskli olsun ister olmasın, yani herhangi bir afet tehlikesi olmasa da kentsel dönüşüm kapsamına alınır. Peki, herhangi bir afet tehlikesi yoksa yapı nasıl riskli olur? Yasada bu açık değil. Ancak “ekonomik ömrü doldurma” riskli yapı şerhi için yeterli gözüküyor. Bu yasa başta deprem olmak üzere “afet riski”ne kilitlenmiş, içerisinde ciddi hukuki sorunlar olan bir metin. Oysa “bütüncül kentsel planlama, toplu yenileme ve iyileştirme” türünde bir başlık kullanılsaydı çok daha geniş uygulama olanı bulabilirdi ve planlama kavramı öne çıkardı. Riskli alan ilan edilen 100 yerleşim alanı için, ilgili belediyelerine bu incelemeleri kapsayan onbir soruyu içeren oluşan bir yazıyla sorduk. 34 belediyeden yanıt geldi. Ve bu belediyelerden yalnızca 10’nunda belediye meclis kararı ile Bakanlıktan riskli alan ilanı talep edilmiş ve bunlardan ancak 5 tanesinde yeterli bilgi ve belgeler Bakanlığa gönderilmiş. Yanıt göndermeyen 67 belediyede durumu bilimemekle birlikte, çoğunda riskli alan ilanı için gerekli bilimsel ve teknik çalışmaların yapılmadığı anlaşılmaktadır. 4 Temmuz 20134de çıkan yönetmelik değişikliğine göre belediyelerden talep, bilgi, ve belge gelmesine gerek kalmadan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tepeden inme “riskli alan” kararı alabilir. CHP olarak bazı maddelerin iptalleri ve yürürlüklerinin durdurulması için Anayasa Mahkemesine talepte bulunduk. l İstanbul’da bir çok ilçede riskli alanlar ilan edildi. “Nedense İstanbul’un Kadıköy Fikirtepe, Gaziosmanpaşa, Esenler, Beyoğlu Okmeydanı ve Sarıyer gibi daha az riskli ilçelerin mahalleleri öncelik kazanmıştır” diyorsunuz. Peki neler oluyor şimdi bu ilçelerde kısaca özetler misiniz? Kentsel planlama ve dönüşüm için belirlenen öncelikli alanlar Avcılar, Fatih, Büyükçekmece ve Küçükçekmece, Zeytinburnu, Tuzla, Bayrampaşa, Adalar, Güngören, Bakırköy, Maltepe, Kartal ilçeleri. Zeytinburnu Sümer mahallesi uygulaması tam bir “rant” hikayesine dönüşmüş durumda. Küçükçekmece’de kentsel dönüşüm yasası çıkmadan yapılan uygulamada ise mağduriyetler oldu ve yanlış bir yerleşim uygulaması yapıldı. Fatih’te Sulukule dönüşümü ise bir tasfiye ve haksızlık örneği. Nedense en az ve az riskli alanı olan Gaziosmanpaşa’da 3,930,000 metrekare, Esenler’de 290,000 metrekare, Kadıköy Fikirtepe’de 1,340,000 metrekare, Beyoğlu Okmeydanı’nda 1,300,000 metrekare, Sultangazi’de 180,000 metrekare gibi çok büyük alanlar öncelikle riskli alan ilan edildi. Bu alanlardaki projelere baktığımızda ise mahalle yerleşmelerini ve kültürünü ortadan kaldıran yüksek emsalli ticaret ve ofis projeleri öne çıkıyor. Fikirtepe: Kentsel dönüşüm yasası çıkmadan önce, 2010’da İBB tarafından deprem bahane edilerek Fikirtepe kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. Topbaş’ın