Katalog

26 Kasım 2011 Cumartesi 13 İklimler değişiyor... Peki kentler, iş dünyası ve siz değişiyor musunuz? Santralistanbul'da 15 Ocak'a kadar sürecek olan İklim Değişikliği Sergisi tek bir çözümün olmadığına dikkat çekiyor ve ziyaretçilere kişisel, toplumsal ve devletlerarası eylemlerin bu soruna ne kadar etkili çözümler sunabileceğini gösteriyor. klimler değişiyor, kentler değişiyor mu? İklimler değişiyor peki eğitim anlayışımız değişiyor mu? İş dünyası değişiyor mu? İklimler değişiyor, siz değişiyor musunuz?” sloganı ile yola çıkan Amerikan Doğal Tarih Müzesi'nin 2008 yılında New York'ta açtığı ve 237.000 kişi tarafından ziyaret edilen "İklim Değişikliği" sergisi 4 ekimden beri Santralistanbul'da sergileniyor. Kutup ayısından ölü bir mercana, anime kürelerden çeşitli interaktiflere yer verilerek geçmişle günümüzü gözler önüne seren “İklim Değişikliği” sergisi Arter Tasarım ile REC Türkiye işbirliği ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde ve Türk Telekom'un ana sponsorluğunda 15 Ocak'a kadar sürecek. Omo ve Zorlu Enerji Grubu'nun da sponsorlar arasında yer aldığı sergi her yaştan ziyaretçiye hitap ederken, gelecek nesiller için de iklim değisikliğinin yol açacağı sonuçları sunuyor. Tek bir çözümün olmadığına dikkat çeken sergi, ziyaretçilere kişisel, toplumsal ve devletlerarası eylemlerin bu soruna ne kadar etkili çözümler sunabileceğini de gösteriyor. 8 bölümden oluşan sergiyi Arter Tasarım'ın kurucu ortakları Hakan Elbir ve .Tuğçe Gündüz ile .serginin sponsorlarından biri olan Zorlu Enerji Grubu'nun Başkanı Murat Sungur Bursa ve Kurumsal İletişim Müdürü Şebnem Erverdi ile birlikte dolaştık. Birinci bölüm sanayi devrimi ile başlıyor. Ve sanayi devrimi ile beraber, zaman içerisinde tüketimin nasıl arttığını, 1600 yıllardan başlayan ve 2000 yıllara kadar giden bir zaman çizelgesinde gösteriyor .İkinci bölümde ise sergi, küresel ısınmada en büyük etkenlerden birinin de fosil yakıtlar olduğunu söylüyor. Bu fosil yakıtlar içerisinde tabi kömürün yeri bambaşka. Bu yüzden küratör sergide çarpıcı olsun diye bir tonluk kömür modelini baş köşeye oturtmuş vaziyette. Serginin üçüncü bölümü “biz ne yapabiliriz?” bölümü. Bu bölüm izleyiciye, “ bişey yapmak istiyor musun ilk önce buna karar ver ve eğer gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsan birey olarak yapabileceğin çok şey var” diyor ve bu bölüm bunun nasıl mümkün olabileceğini anlatıyor. Evimizde, açık alanlarda, ofislerde, kullandığımız araçlarda, aslında yapacağımız küçük değişikliklerin ne kadar büyük sonuçlara neden olabileceğini görüyoruz. Ziyaretçiler bu bölümde yer alan interaktif panolar sayesinde bireysel karbon salımlarını nasıl azaltabileceklerini çarpıcı bir şekilde sonraki bölümlerde ziyaretçiler, iklim değişikliğinin etkilerini çarpıcı bir şekilde görüyorlar. Serginin diğer dört bölümü, iklim değişikliğinin atmosferdeki, buzdaki, okyanustaki ve karadaki etkilerine ayrılmış vaziyette.. Aslında serginin en önemli bölümlerinden biri sona saklamış: Enerji.. Dünyamızda inanılmaz bir nüfus artışı ve bu artışla birlikte oluşan ciddi bir enerji ihtiyacı var, ancak kaynaklar da belli ve sınırlı. Serginin ilk başında bilgisi verilen ve iklim değişikliğinin en önemli nedenlerinden biri olarak gösterilen kömür santrallerine, sekizinci bölümde alternatif enerji kaynakları özellikle yeşil enerji ya da yenilebilir enerji diye tabir edilen enerji “İ Amerikan Doğal Tarih Müzesi'nin 2008 yılında New York'ta açtığı ve 237.000 kişi tarafından ziyaret edilen "İklim Değişikliği" sergisi dünyayı dolaşıyor. Sergide yer alan interaktif panolar sayesinde ziyaretçiler bireysel karbon salımlarını nasıl azaltabileceklerini de öğreniyorlar.. öğreniyorlar. Örneğin, bir interaktif pano kullandığımız ampüller ile alakalı. Diyelim ki, evinizde 30 adet normal 60 wattlık ampül kullanıyorsunuz. Evimizdeki 60 wattlık ampüller yüzünden ortaya çıkan yıllık karbon salımı 1396 kg., ancak kompakt floresan ampüller kullanarak yılda 1093 kg. karbon salımını engelliyorsunuz. Düşünün ki bunu 3 milyon kişinin yaşadığı New York kentinde herkesin bu uygulamaya geçtiğini, matematiksel olarak yılda 9049,582 ton karbon salımı engellenebilir. Sergi buraya kadar sanayi devriminden bu yana bu noktaya nasıl geldiğimizi, ve bu konuda neler yapabilceğimizi anlatıyor. Bundan kaynaklarıyla alternatif sunuyor. Bu bölümde alternatif enerji kaynaklarından olduğu için nükleer enerjiden de söz ediliyor. Hakan Elverdi "Biz tabi ki serginin genelinde, ama özellikle bu bölümde ziyaretçilerin ve kamuoyunun tartışmasını istiyoruz. Çünkü insanlar enerji konusunda kamplaşıyor. Nükleer karşıtları var, hidroelektrik santrali taraftarları var, ancak işin hangi noktasında bu tartışmalar yürüyor diye bakarsak görüyoruz ki aslında çok yüzeysel noktada, yani tamamen taraftarlık anlamında yürüyor. Niye bazıları hidroelektriği savunuyorlar da, öbürleri niye karşı çıkıyorlar, bunları ziyaretçilerin düşünmelerini, bilgi edinmelerini ve analiz etmelerini istiyoruz" diyor.