Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AYKUT KÜÇÜKKAYA’ın yazısı 2 31 AĞUSTOS 2011 ÇARŞAMBA SAYI: 78 Orta Avrupa’nın en güzelleri Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag, Macaristan’ın başkenti Budapeşte, Slovakya’nın başkenti Bratislava ve Avusturya’nın başkenti Viyana... Hem birbirlerine benziyor, hem benzemiyorlar! Dördü de Tuna Nehri Viyana’nın biraz dışından geçse de “içlerinden nehir geçen” şehirler. Yani çok güzeller. Hepsi, yazın ortasında bile serin, yağışlı, çok yeşil. Prag, küçük ve düzenli; gezmesi çok kolay bir başkent. Önemli her yerini, tek günde bile yürüyerek görebileceğiniz şehirlerden. Bratislava, ViyanaBudapeşte yolcularının 2 saatliğine mola verdiği minik bir başkent. Viyana, “müziğin başkenti”. Nereye giderseniz gidin müzik ve dans hep başrolde! Budapeşte ise Buda ve Peşte yakalarına yayılmış, daha büyük, daha yorucu, daha çok zaman isteyen bir şehir. 2 Sonsuz maviliğe uzan MERVE TEKİN lüdeniz’in, yabancı turistlerle dolu sokaklarında gezip, tamamı İngilizce yazılmış restoran mönülerine göz atarken kendinizi ülkenizde gibi hissedemeseniz de başınızı göğe kaldırdığınızda sonsuz mavilikteki o mesafeden kuşlar gibi özgür görünen paraşütler sizi büyülüyor. Ö Korksanız da biraz; orada, onların yerinde olmak istiyorsunuz. Ve daha bunları düşünerek yollarda yürürken zaten sizlere birileri paraşüt yapmak ister misiniz diye soruyor. Onlarca acenta içinden canınızın istediğini seçip en erkene rezervasyon yaptırıyorsunuz. Sonra birileri gelip sizi 2000 metre irtifaya sahip Babadağ’ın görkemli zirvesine pek de rahat sayılma 4 Yetmiş milyon Türk’ten alacağı var info@muzafferergoz.com.tr MUZAFFER ERGÖZ Cennetten çalınan köşeler NEBAHAT AYHAN Her geçen gün biraz daha artan nüfusuyla küçük bir ülkeye dönüşen İstanbul’da evden çıktığınız zamanki günlük güneşlik hava; yoğun trafikle cebelleşerek ulaştığınız öbür yakaya gelinceye kadar değişmiş olabilir. Üsküdar’a giderken ya yağmura ya maviye yakalanırsınız. Yağmurun ve mavinin sarıp kucaklaşması, okşaması, bazen de tokatlaması yeşili pek şımartmıştır. ÖLÜ DEN İZ 4 4 C MY B C MY B Ankara turizmiyle ilgili yazı yazmak çok keyifli bir uğraş. Çünkü tepkiler anında geliyor. Hele bir de yazı gecikince tepkiler adeta siteme dönüşüyor. Bu defa da öyle oldu. Ankara ülkenin üniversite şehri olduğu, hele Hacettepe, hukuk, siyasal gibi üniversitelerde okuyup üniversiteleri bitirdikten sonra bir daha buralara yolu düşmemiş olanların kazara (benim gibi) gelip de inanılmaz değişikliği görünce adeta başı dönüyor. Altındağ Belediye Başkanı Sayın Veysel Tiryaki öyle diyor. “Bizim kente, insana, siyasete, kültüre bakışımız öyle klasik belediyecilik anlayışıyla değil” diyerek hemen çevik bir hareketle kalkıp yıllar öncesinden kendisine vatandaş tarafından armağan