Katalog

4 11 MAYIS 2011 ÇARŞAMBA Konuklarını 13 medeniyetle ağırlıyor AMASYA Mehmet MENEKŞE 7500 yıllık tarihi geçmişinde on üç medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin tarihi kalıntılarıyla doğal müze durumunda olan Amasya, deniz, kum, güneş turizmine alternatif oluştururken, sahip olduğu turizm potansiyeli ile dikkatleri çekiyor. Yılın 365 günü tarih, kültür, spor, inanç, av, sağlık, yayla, kaplıca turizm potansiyeli ile Amasya geleceğe dönük umut veriyor. 2002 AKP iktidarı ile birlikte göreve gelen üç Kültür ve Turizm Bakanı Amasya’yı turizmde pilot bölge ilan etti. Ancak geçen dokuz yılda turizm adına bir çivinin dahi çakılmadığı gözlenen Amasya, turizm potansiyeline rağmen turizmden gerekli payı bir türlü alamadı. Arkeolojik verilere göre kentin tarihi MÖ 3 bine kadar uzanırken, hiç kesintiye uğramadan gü sonra dirileceklerine inanan Pontus Devleti Kralı Mitridat tarafından kayalar oyulmak suretiyle Harşena Dağı’nın eteklerine yaptırılan Kral Mezarları, kentin su ihtiyacını karşılamak için Helenistik dönemde yapılan su kanalları, İlhanlılardan kalan mumyalar ve akıl hastalarının müzikle tedavi edildiği Bimarhane, 19. yüzyıl Osmanlı mimarisinin son örnekleri olan Amasya Evleri, Hazeranlar Konağı kente gelen yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. 7500 yıllık tarihi geçmişi içerisinde 13 ayrı medeniyetin kalıntılarını bünyesinde toplayan Amasya adeta doğal müze durumunda keşfedilmeyi ve ziyaretçilerini bekliyor. ANTİK SU KANALI KURTARILMAYI BEKLİYOR Amasya’yı Tokat’a bağlayan devlet karayolunun birinci kilometresinde yer alan, yapılış tarihi MÖ 1. yüzyıl, Helenistik döneme kadar uzanan altı kilometrelik su kanalından geriye kalan 675 metresi de yok olma tehdidi altında, kurtarılmayı bekliyor. Erken Roma, Helenistik dönemde yapıldığı belirlenen Amasya Kral Kaya Mezarları ile aynı dönemde inşa edildiği su kanalının Ferhat ile Şirin efsanesinden hareketle, Ferhat’ın Şirin’e kavuşmak, kente su getirmek için yaptığı kanallar olduğuna inanılıyor. Tarihi su kanalı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nca taşınmaz kültür varlıkları listesine alınmış, dönemin valisi Kemal Nehrozoğlu başkanlığında kurulan Amasya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Eğitim Vakfı’nca (AKTAV) da su kanalının 675 metresinde 1997’de kurtarma kazısı yapılmış, ancak geçen zamanda su kanalı kaderine terk edilmiş durumda kurtarılmayı bekliyor. Amasya Turizm İl Müdürü her geçen yıl kente gelen turist sayısının arttığına dikkat çektiği açıklamasında şu görüşlere yer verdi: Turizmde tanıtım uzun solukludur. Yaptığınızın karşılığını almak uzun süren tanıtım gerektirmektedir. Bu nedenle Almanya, Polonya, Japonya, Güney Kore, Yunanistan, İspanya ve Körfez ülkelerini içeren bir hedef ülke grubu belirleyerek buralarda tanıtım atağını gerçekleştiriyoruz. Her ülkenin kendi dilinde tanıtım materyali hazırlayıp, buralara gönderiyoruz. Uzakdoğu ülkeleri olan Japonya ve Güney Kore’de yaptığımız bu atağın sonucu gelen ziyaretçi sayısında yaklaşık her yıl yüzde iki yüzlere varan artışlar yaşanmaktadır. İlimizi en çok Almanlar ziyaret etmekte, Yunanlı ziyaretçi sayısında her yıl artış kaydedilmekte, son yıllarda Polonyalı turist artışı gözlenmektedir. Şimdi hedefimiz Körfez ülkeleri, yapılan tanıtım atağı sonucu buradan gelecek yetkililer ilimizde incelemelerde bulunacaklardır. SAFRANBOLU EVLERİNE RAKİP Harşena Dağı’nın Yeşilırmak ile buluştuğu noktada, Roma dönemi sur duvarları üzerinde, Kral Kaya Mezarları önünde inci gibi sıralanan Amasya evleri, turizmin ve turizmcinin gözdesi olmaya devam ediyor. Son yıllardaki restorasyon çalışmaları ve kültür turizmine yönelik yatırımlar sonucu Amasya evlerinin Safranbolu evlerine önemli bir rakip olduğu gözleniyor. Turizm Bakanlığı ve Avrupa Birliği hibe projeleri çerçevesinde restorasyonu yapılan Amasya evleri pansiyon, motel, restoran, kafe olarak turizme hizmet veriyor. Ahşap çatkı arası kerpiç ile doldurularak yapılan Amasya evleri “hımış” yapı tekniği ile yapılmış. 1915 yangını, 1939 depremi ve zaman zaman meydana gelen sel felaketleri ahşap evleri olumsuz etkilemiş. Günümüze kadar gelebilen Amasya evleri 19. yüzyılın ikinci yarısına aittir. Amasya evlerinin 411 adedi Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nca tescillenerek koruma altına alınmıştır. nümüze kadar sırasıyla Hitit, Frigya, Lidya, Med, Kimmer, Pers, Pontus, Roma, Bizans, Danişmentli, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlılara ait tarihi kalıntılar Amasya’da doğal müze olarak kenti gezmeye gelenlerin yoğun ilgisini çekiyor. Amasya’nın turizm yatırımları konusunda gerekli adımlar atılmazken, kentin tanıtımı konusunda yetersizlikler somut olarak gözleniyor. Kentte Turizm Müdürlüğü bünyesinde bir tane bile dil bilen lisanslı turizm rehberi ve turist danışma büroları bulunmuyor. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Amasya’yı yılda 200 bin yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor. Amasya’yı başkent olarak kullanan ve öldükten Hititlerin izlerinde yürüyüş Seyfettin METE Çorum Valiliği’nin düzenlediği “Güneş Kursunun İzinde Hitit Yürüyüş Yolu” projesinin ilk yürüyüşü, doğa yürüyüşçüsü Metin Kurt tarafından gerçekleştirildi. Çorum’un en önemli simgesi ve dünya uygarlık tarihinin mihenk taşlarından sayılan Hititlerin yaşadığı bölgenin “Hitit Yolu Yürüyüş ve Bisiklet Parkurları” olarak hazırlanmasının ardından parkurdaki ilk yürüyüş Metin Kurt tarafından tamamlandı. Tarihi Hitit kentleri olan Şapinuva, Hattuşa ve Alacahöyük ile İncesu Kanyonu arasındaki yolları kapsayan Hitit Yolu Projesi’nde bir ilki gerçekleştiren Kurt, “Hitit Yolunda yürümek benim farkındalık özelliğimi zenginleştirdi” dedi. Yol güzergâhında işaret ve tabelaların takibinin kolay olduğunu belirten Kurt, “Parkurlar sık sık köylerden geçiyor. Rota boyunca göletlerin çokluğu ise ayrı bir güzellik. Alacahöyük, Hattuşa, Yazılıkaya ve Şapinuva antik yerleşimlerini incelemek ve son olarak Çorum Müzesi’ni ziyaret etmek Hitit medeniyetini yakından tanımak imkânını sağlıyor” diye konuştu. Çorum Valisi Nurullah Çakır’ı da ziyaret eden Kurt, sunulan bu imkân için teşekkür etti. C MY B C MY B