Katalog

2/ 2 ŞUBAT 2011 ÇARŞAMBA TURİZM C Ege turizmi için alarm zilleri çalmaya başladı Sanki oksijen deposu... iyeceksiniz bu kız Biga yarım adasından (Çanakkale il sınırlarından) dışarıya çıkamadı. Ne yapabilirim ki dünyanın en kaliteli oksijenini üreten Kaz Dağları benim memleketimde ve ben dön dolaş ancak Kaz Dağları’na varabildim. Yağmur hafif hafif çiseliyor, kendi kullandığım yeşil gözlü arabamdan dışarıya çıkıyorum. Nihayet vardım, bulutların içindeyim. Of ne güzel bir şey! Hiç uğraşmadan ruhum oksijen ile doluyor. Saçlarım saf su ile besleniyor ve ben bir nehrin doğduğu noktada yer ile gök arasında bir yerdeyim. “Bin pınarlı İda”da yüzlerce şelale ile karşılaşırsınız. İşte bu taşan şelaleler ve oluşan yüzlerce nehirler ile Kaz Dağları Bandırma’dan Ayvalık’a, Midilli’ye kadar tüm Biga Yarım Adası’nın içme suyunu karşılar. Ardıç ağaçların ardından hışıltısını duyduğum Sutüven Şelalesi de böyle mi oluştu? Sutüven Şelalesi: Akçay’ı geçer geçmez Zeytinli tabelasını takip ettiğinizde kasabanın içindeki tabelalar sizi Sutüven Şelalesi ve Hasanboğuldu Büveti’ne ulaştırır. Dilerseniz aracınızı Beyoba Köyü’nde bırakabilir ve buradan başlayan hoş bir patikadan kısa bir yürüyüşle şelaleye ulaşabilirsiniz. Kazdağları’na yapılacak bir yolculukta deniz kıyısıyla, dağın yamaçları arasında sıralanan gezilecek yerlere ulaşmak son derece kolay. Söz konusu mekânlara giden yollar oldukça iyi durumda. Yolların iyi durumda olması da benim için çok iyi. Zira ben karşıma çıkan yola hiç düşünmeden dalarım. Daldım ve kendimi bir köyde buldum. Rahatladım. Zira yola girdikten sonra bu yolun girişine benzeyen ve bereye gittiğini bilmediğimiz bir yola babamın kullandığı araba ile birlikte hiç düşünmeden dalışımızı hatırlamıştım. O yolun sonunda kendimizi aniden küçük bir gölün içinde bulmuştuk. Bu sefer ise şanslıyım, hoş bir köydeyim. Yeşilyurt Köy Bölgenin geçmişteki mimarisini ve yaşam biçimini anlayabiliriz. Tamamen taş evlerden oluşan köyde büyük kentlerden gelenlerle, yöre insanı bir arada yaşıyor. Son yıllarda İzmir, İstanbul, Ankara gibi kentlerimizden gelenlerin köy evlerini satın alıp restore etmeleriyle birçok ev yıkılmaktan kurtulmuş. Bu evler bugün konut, pansiyon veya kafe olarak kullanılı D yor. Köy halkının çoğunluğunun burayı terk etmemiş olması köyün canlılığının devam etmesini sağlamış. Şimdilik köyden çıkıyorum, henüz durmak, konaklamak istemiyorum. Bu yol da da bir tabela karşıma çıkıyor.“Tahtakuşlar Etnografya Galerisi” 1994 yılında UNESCO ödülünü alan galerinin kurucusu emekli öğretmen Alibey Kudar imiş. Sizi burada kim karşılarsa karşılasın, muhakkak Köknarı kozalaklarından yapılan sıcak çay için. Zira bu köknar dünyada sadece Kaz Dağları’nda yetişir. Kaz Dağları’nın endemik bitkileri Kaz Dağları’nda 32 tane endemik (Dünyada sadece Kaz Dağları’nda bulunan) bitki türü olduğu literatür de yer almaktadır. Bu bitkiler de Kaz Dağları’nın oksijeninin kalitesini arttırıyor olabilir... Dünyanın ilk güzellik yarışmasının ya İskandinavya ülkeleri ‘keşfedilmeyi’ bekliyor ANKARA (AA) Türkler tarafından, özellikle yüksek fiyatları nedeniyle şimdiye dek turizm destinasyonu olarak çok da ilgi göremeyen Vikinglerin torunlarının yurdu olan İskandinavya ülkeleri “keşfedilmeyi” bekliyor. Dünyanın kişi başına gelir açısından en zengin ülkeleri arasında kendine yer bulan Danimarka, Norveç ve İsveç, ilginç doğası, tarihi ve sosyal aktiviteleri ile özellikle kültür ve doğa turlarından hoşlanan Türkler için ilginç deneyimlerden biri olacak. DANİMARKA Bu ülkelerden Danimarka bugün yaklaşık 5.5 milyonluk nüfusa sahip. Nüfusunun yaklaşık yüzde 10’u yabancılardan oluşan ülke, soğuk havaya rağmen, devamlı spor yapan, güler yüzlü insanları ile dikkati çekiyor. Adalar üzerine kurulu olan, köprülerle birbirine bağlanan ve en yüksek tepesi 160 metre olan ülkenin başkenti Kopenhag’da bisikletler için ayrılmış özel yollar bulunuyor. Çok sayıda bisikletin kullanıldığı şehirde trafik de oldukça rahat seyrediyor. Geniş parklarda ve eskiden şehre su sağlayan doğal göllerin kenarında koşan, spor yapan insanlar da Kopenhag’ın doğal manzaralarından. Bunun yanında doğal güzellikler ve tarihi değerler açısından oldukça zengin olan Kopenhag şehir merkezinde ilginç olan bir nokta da zaman içinde yolculuk yapıyor hissine kapılmanız olası. Kopenhag’da özellikle Galatasaraylı taraftarlar açısından hoş bir sürpriz de var. Zira Cimbom’un 2000 yılında UEFA şampiyonu olduğu Parken Stadı da burada yer alıyor. HAMLET’E ESİN KAYNAĞI OLAN KALE Stockholm dışına çıkıldığında ise Oresung Boğazı’nın eşsiz güzelliği arasında Helsingor’a doğru yol aldığınızda Shakespeare’e Hamlet oyununu hazırlarken hiç görmeden esin kaynağı olduğu öne sürülen Kromborg Kalesi’ni görmek mümkün. Eskiden boğazdan geçen gemilerin kontrolü için yapılan kale, İngiliz gemicilerin anlatımı ile Hamlet’e esin kaynağı olmuş ve hâlâ tüm ihtişamı ile ayakta duruyor. İKİ ÜLKEYİ BAĞLAYAN KÖPRÜ: ORESUND Danimarka ile İsveç’i birbirine bağlayan Oresund köprüsü de mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olarak göze çarpıyor. İlginç bir mimariye sahip olan köprü, Kopenhag çıkışından başlıyor, önce yaklaşık 4 km boyunca denizin altından giden araçlar daha sonra bir yapay ada üzerine çıkıyor. Buradan da yaklaşık 60 metreye ulaşan viyadükler üzerinden yaklaşık 4 km’lik bir yolculukla İsveç’in Malmö kentine ulaşılabiliyor. GEMİYLE OSLO’YA Kopenhag’dan cruise gemileriyle seyahat etmek de uzun bir karayolu yolculuğuna göre oldukça güzel bir tercih olabilir. Zira akşam saatlerinde bindiğiniz gemi sabah sizi Oslo’ya bırakıyor. Gemide alışveriş, yiyecek, içecek ve canlı müzik gibi birçok konfor da mevcut bulunuyor. Oslo’da görülebilecek önemli yerlerden biri de Viking Müzesi. 1904 yılında bulunan ve restore edilen Viking gemisi ve o döneme ait çeşitli objelerin sergilendiği müzenin ardından, kış sporlarının yapıldığı Holmenkollen’i ziyaret ederek, kış sporları merkezinin bulunduğu yerdeki atlama kulesinin üzerinden çok güzel fotoğraflar çekmek mümkün. STOCKHOLM Oslo’dan yaklaşık 6 saatlik bir tren ya da otobüs yolculuğu ile İsveç’in Başkenti Stockholm’e ulaşılabiliyor. 9.5 milyon nüfuslu ülkenin yaklaşık 850 binini barındıran şehirde banliyölerle birlikte nüfus 2 milyona kadar çıkıyor. Modern ve tarihi binaların yan yana bulunduğu Stockholm’de, çalışanların yüzde 80’inin kamu görevlisi olması da ilginç bir ayrıntı olarak göze çarpıyor. Stockholm’de Nobel ödüllerinin dağıtıldığı belediye binası ile eski şehrin bulunduğu Gamlastan da görülmeden geçilmemesi gereken yerler arasında. pıldığı İda Dağı’nda Afrodit güzel seçilir. İda Dağı’nın daha birçok efsanesi vardır. Bir hikâye anlatmadan olmaz; kuşlarla konuşan dağlı kızın rüyasında bir kere görüp âşık olduğu erkeğin ardında dağın tepesinde haykırarak söylediği ağıt. Sevdalılar, gökyüzünde yelken açmış Bulutlar gibidirler; Bu sularda yelkenler kaybolur. Balıkkaya (İda Dağı) acı bir kule! Bir yol vardır, Ulaşmak için sevdiğine… İda Dağı yüksek bir kule! Bir yol vardır hasret çekenlere… Bir bardak su, kürek mahkumlarına.. İç çeken sevdalılara… Bir yol var elbet, Gökyüzü ve sevda yüklü gemilere Yolda kalmışlar için bir umut var elbet… ?İda: Kaz Dağları’nın eski adı UŞADASI (AA) Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin hazırladığı “Ege Turizmi Raporu”nda, Türkiye’de turizm sektörünün doğduğu bölgede turizmin her geçen gün geriye gittiği iddia edildi. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) tarafından hazırlanan “Ege Bölgesi Turizm Raporu” ilgili kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum örgütlerine gönderildi. Kuşadası Ticaret Odası’nın raporda, Ege Bölgesi’nin Türk turizmindeki payının giderek gerilediği saptaması yapılarak “Ege turizminin büyüme hızı, son yıllarda maalesef Türkiye ortalamasının altında kalmıştır. Ege’nin Türk turizmi içindeki pazar payı giderek düşmektedir. Ege Bölgesi, turizmdeki ürün sayısını arttıramamaktadır” yönündeki değerlendirmelere yer verildi. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Kuşadası Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Bülent İlbahar, rapora ilişkin yaptığı açıklamada, TYD’nin bölgeyle ilgili hazırladığı raporda belirtilenlerin, yaşadıkları gerçekler olduğunu ifade etti. Bölgedeki turizm hareketliliğinin sadece 45 ayla sınırlı olduğuna dikkati çeken İlbahar, şunları söyledi: “Bu sürenin arttırılması, yıla yayılması gerekiyor. Bunun için de tesislerin yenilenmesi, zengin turistlere yönelik golf resortların arttırılması gerekiyor. Kuşadası ve İzmir yöresinin gelişmesi için İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na yapılan uçuşlar desteklenmeli, vergilerin düşürülmesi gerekiyor. Sektörün gelişmesi, sorunlarının çözümü için devlet ile sektörün ele ele verilmesi şart.” Kuşadası Ticaret Odası Başkanı Serdar Akdoğan da Ege turizminin büyüme hızının Türkiye ortalamasının gerisinde kalmasının, bölgesel turizm sorunlarının yanı sıra mevcut olan tesislerin fiziki olarak yaşlanması ve altyapının yetersiz hale gelmesinden kaynaklandığını kaydetti. Didim Turizm Derneği Başkanı Deniz Atabay ise Didim’in 2005 yılında “Turizm Bölgesi” ilan edildiğini, ancak o günden bu yana marina yatırımı dışında bir gelişmenin olmadığını savundu. K Kış turizmi gelişiyor... ANKARA (AA) Kültür ve Turizm Bakanlığı, ilan edilen 24 kış turizm merkezinden 17’sinde imar planlarının tamamlandığını bildirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’de denizkumgüneş anlayışına dayanan kıyı turizmine yönelik kitle turizminin yanı sıra alternatif turizm türlerinin geliştirilmesi için çalışmaların sürdüğü belirtildi. Bakanlık’ın, Türkiye Turizm Stratejisi’nde belirlenen kış turizm koridoru boyunca, kış sporlarının geliştirilmesi çalışmalarını öncelikle yürüttüğüne işaret edilen açıklamada, bu kapsamda Erzincan, Erzurum, Ağrı, Kars ve Ardahan’ı kapsayan Doğu Anadolu Kış Turizm Koridoru’ndaki illerde yer alan turizm merkezlerinin geliştirilmeye çalışıldığı bildirildi. Kış turizm merkezlerinde altyapı uygulamaları ve çevre bağlantıları kapsamında çalışmaların devam ettiği belirtildi. Açıklamada, Erzurum’daki “2011 Üniversitelerarası Kış Oyunları”nın Türkiye’nin kış turizmi potansiyelinin uluslararası boyutta tanıtımına ciddi ivme kazandıracağı da ifade edildi. C MY B C MY B