Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TURİZM C 29 EYLÜL 2010 ÇARŞAMBA 3 Doğa meraklılarına alternatif bir köy... HAYRİ ARSLAN AZDAVAYKastamonu’daki Küre Dağları Milli Parkı’nda yer alan, Çevre ve Orman Bakanlığı’nca bir süre önce “Eko Turizm Merkezi” ilan edilen Zümrüt köyü, ahşap evleriyle, organik ürünlerin yetiştirildiği bir yer olması dolayısıyla doğayla baş başa bir tatil geçirmek isteyenler için yeni bir alternatif merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Eko Turizm Merkezi tarafından Küre Dağları Milli Parkı içerisinde Azdavay Belediyesi’nin katkılarıyla Zümrüt Köyünde köy evlerinin doğal görüntüsü bozulmadan restorasyonu yapılan ahşap evlerin konaklama ve yöresel yemeklerin yapıldığı ve misafirlerin ağırlandığı bir yerleşim yeri haline getirilmiş. Doğayla iç içe ve stresten uzak hoşça vakit geçirmek isteyenler köyde ata binerek bisiklet sürerek ve balık tutarak alternatif bir tatil imkanı buluyor. Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü yetkilileri köydeki ahşap evlerin doğal görüntüsü bozulmadan restorasyonunu yaptıklarını kaydederek evlerin konaklama ve yöresel yemeklerin yapıldığı, misafirlerin ağırlandığı doğal bir yerleşim yeri haline getirildiğini söyledi. Yapılan açıklamada, son yıllarda doğa turizmine yönelik ilginin arttığını, özellikle kalabalık kentlerde yaşayanların daha sessiz ve doğayla baş başa bir tatili tercih etmeye başladığı belirtildi. Atatürk’ün Termal Oteli hizmetinizde GÜLŞAH DURAK YALOVA Mustafa Kemal Atatürk’ün konuklarını misafir ettiği otelin terasında oturup yemek yemek, tavla oynadığı bahçesinde dinlenmek, şifa bulduğu termal suların keyfini çıkarmak isterseniz, artık Yalova’nın Termal ilçesindeki eski Büyük Otel yeniden hizmetinizde... Yapım tarihi 1905 olarak belirlenen ve 1930’lu yıllarda yeniden elden geçirilen Büyük Otel’in ilk misafiri Atatürk olmuş. Atatürk bu tarihten sonra burada konuklarını ağırlamış, uzun vakitler geçirmiş. New York’tan uçarak Atlantik’i aşıp İstanbul’a inen Amerikalı pilotları da 1 Ağustos 1931’de bu otelde ağırlamış. Ömrünün son dönemlerinde bu otelde daha çok zaman geçirmeye çalışan Atatürk’ün ölümünün ardından otel bir süre daha hizmet vermeye devam etmiş. İsmet İnönü, Fevzi Çakmak da otelin misafirleri arasında yer alırken iyice eskiyen oteli 1984’te ziyaret eden dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren yıkılması talimatını vermiş. Kaderine terk edilen bina için 2001 yılında Gazi Üniversitesi tarafından bir onarım projesi yapılmış. Ancak aradan geçen zamanda projeler uygulamaya geçmeyince binalar daha da çürümüş... Ve tam bir harabeye dönüşen oteli yeniden eski günlerine döndürebilmek için 2 yıl önce Limak Holding devreye girmiş. 20 milyon dolar harcanarak orijinaline uygun olarak restore edilen otel binası, Atatürk’ün Termal ilçesini ziyaretinin yıldönümü olan 19 Ağustos’ta yeniden konuklarına kapılarını açtı. 4 odadan oluşan süit “Cihannüma”yla birlikte toplam 48 odaya sahip olan otelin her bir köşesinde hattatlar, kalemkârlar ayrı ayrı hünerlerini sergilemiş. Atatürk’ün anısını yaşatmak için de oda numaraları 1881’den 1938’e kadar belirlenmiş, 1938’in son rakamı da sonsuzluk işaretine dönüştürülmüş. Odaların her biri Cumhuriyet döneminin renkleri, dekorasyonuyla abartıya kaçmadan özenle döşenmiş. En ufak ayrıntılar da düşünülmüş, telefonların bile o dönemdekilerin aynısı bulunmuş. Tüm bunların yanı sıra modern dünyanın olmazsa olmazları da eksik edilmemiş. Isıtma sistemi, klima gibi günümüzün vazgeçilmezleri de o dönemlerle uyumlu hale getirilmiş. Kendinizi küçük Dolmabahçe Sarayı’nda hissettiğiniz bu odalardan çıktığınız andan itibaren de Samanlı Dağları’nın temiz havası ciğerlerinize dolmaya başlıyor. Ya da hiç binadan çıkmadan arada kurulan cam piramidi kullanarak termal havuzun bulunduğu binaya geçebiliyorsunuz. Bölgenin termal suyunun bulunduğu havuzlarda sıcak suyla yüzmenin tadını çıkarmanın yanı sıra buralarda SPA masajı, sauna, buhar banyosu, Türk hamamı keyfi yapmak da mümkün. Otelin personeli ise inanın abartı değil; “Türkiye’nin en güler yüzlü personeli” yarışması olsa dereceye girebilir. Yolunuz otele düşerse personelinin, restoranlarında, havuz başında kendinizi Latife Hanım gibi hissetmeniz için koşturduğunu göreceksiniz. Özel fincanlarda gelen Türk kahvesinin yanında lokumunuz, otele girişte de böğürtlen şurubunuz unutulmuyor. Otelin mutfak bölümü ise ayrı bir övgüye değer. Bu kadar övgünün arasında hiç mi kusur yok. Kusur görür müsünüz bilmem ama bu kadar keyfin maliyeti de çok ucuz değil. Bu otelde kişi başı konaklama fiyatı gecelik 300 liradan başlıyor. Cihannüma gibi bölümlerde ise bu fiyat katlanıyor. Limak Turizm Genel Koordinatörü Kaan Kavaloğlu, turizm konusunda belli bir aşamaya gelen Limak’ın prestij amaçlı olarak bu oteli hizmete soktuğunu belirterek “Ticari değiliz, duygusalız. Atatürk’ün mirasını yaşatmaktan dolayı büyük mutluluk ve onur duyuyoruz. Otelin tarihine yakışır hizmet sağlamayı amaçlıyoruz” diyor. Kavaloğlu, binayı bir müze gibi ziyaret etmek isteyen çok kişinin olduğunu, buna izin verdiklerini, gelen konukların binayı gezdikten sonra kafesinden de yararlanabildiğini anlatıyor. Ben de size Türkiye’nin ilk termal butik oteli olduğu söylenen Limak Termal Butik’te konaklamasanız bile önünden geçerken içeri girip Cumhuriyet döneminin asaletini hissetmenizi öneriyorum. Son Turizm Bakanı Günay... MUZAFFER ERGÖZ info@muzafferergoz.com Siyasi makamların, siyasetçilerin kişiliklerine verilmiş ulufe dağıtan yerler gibi algılandığı bir gerçektir. Bugünkü Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay’ın ne kişiliği ne de siyasi anlayışı bu role uygundur. Bakanlığın yıllarca edindiği tecrübe ve işleyiş şekli Sayın Günay’a uyum göstermesi gerekirken eldeki kadroların bu yapıyı okuyup bu yapıya uygun plan ve projeler geliştirdiği söylenemez. Bence bu turizm yönetiminde bir kırılma noktasıdır. Bakanlığın bürokratik kadroları... Sayın Ertuğrul Günay önceki bakanlar gibi gelirken kendi belirlediği kadroları devşirerek bakanlığın üst kademelerine getirmemiştir. Elinde ne varsa onlarla yetindi ve herkesin görevini layığı ile yapmasını bekledi. Bu bakanlık ülkede hiç var olmayan bir sektörü yaratan, ona uluslararası rekabet gücü veren bir bakanlıktır. Özünde çok rahat bir şekilde yatırımcıyla aynı masanın etrafında kolayca oturulan, bakanından, müsteşarından önceden randevu alınmadan çat kapı gidilen, öbür bakanlıklardaki ağır bürokratik bariyerlerin olmadığı bir bakanlıktır. Hamuru öyle karılmıştır. Hatta bir dönem sektör temsilcilerine birer oda vererek hem projelerde hem de evrakların takibinde özel imtiyazları çekinmeden sektörün emrine sunmuş bir bakanlıktır. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın yönetim tarzı... Sayın Günay çok mu başarılı sorusu hemen akla geliyor. İşte bu yazının ana gayesi de bu konuda tartışma açmak ve doğrular ile eğrileri kamuoyuna sunmaktır. Önce fikrimi peşinen söyleyeyim. Kişisel yetenekleri ne yazık ki bakanlık yönetimine pek yansımadı. Geçmişteki dostlarına adeta bakanlığın kapısını kapattı. Onların arasında ona çok yardımcı olacak isimler vardı. Kısaca kendi kadrosunu değil eldeki kadroyu tercih etti. Bunun yanında Sarıkamış’taki kimsesiz kız çocuklarını ödüllendirmek için Sarıkamış’tan alıp İsviçre’ye gönderecek kadar da halkçıdır. O bekledi ki bu bakanlığın tüm kadroları onu okusun, halkın beklediği hakça paylaşımı yapacak projeler önüne gelsin. Ama beklediği olmadı, bakanlığın bürokrasisi bunu okuyamadı veya okumadı. Bakan Günay zamanında hiçbir arazi tahsisi yapılmadı... Yanlış hatırlamıyorsam Sayın Günay döneminde hiçbir arazi veya arsa tahsisi yapılmadı. Önceki bakanların Hasan almaz basan alır diyerek haraç mezat yaptığı tahsisler Sayın Günay zamanında hiç yapılmadı. Bu tahsisler olmayınca bakanlıkta hareket de olmuyordu. Böylece bakanlığın bürokratik kadroları da işsiz kalmış oluyorlardı. Sayın Bakan Günay başarılıdır... Başarılıdır çünkü yaptığı her şeyin hesabını verebilir, boğazından delikli kuruş geçmemiştir, hiçbir çalışanını mahkeme kapılarında sürünsün diye komplolarla, saçma sapan raporlar ile görevden almamıştır. Siyaseti bakanlığın kapısından içeriye mümkün olduğu kadar sokmamıştır. Bakanlığı büyük projelere sokmayarak dedikodudan uzak tutmuştur. Bürokratlarının yerine kendisi çalışmayı yeğlemiştir. Şu anda bakanlığın en başarılı çalışmasını yapan genel müdürlük Tanıtma Genel Müdürlüğü’dür. Sayın Bakan Günay başarısızdır... Hasan almaz basan alır diyerek yeni bir ekol yaratan sistemi tasfiye ederek yepyeni bir ekol yaratabilirdi. Kendi görüş ve kapasitesine uygun kadroları işbaşına getirememiş, kamuoyunun beklediği istihdama yönelik ciddi projeleri uygulamamıştır. Spordan sorumlu Devlet Bakanlığı sadece Erzurum’u değil Doğu’yu temelden etkileyecek 2011 kış oyunlarını tüm riskleri yüklenerek hayata geçirirken Kültür ve Turizm Bakanlığı Kars valilerini aşarak Sarıkamış’a yatırımları bir türlü başlatamadı. Kültür Bakanlığı neredeyse ülkenin tüm vatandaşları ile mahkemelik veya iş yaptırmayan bir kuruma dönüşmüş durumdadır. Koruma ve kullanma dengesini oluşturarak vatandaşla devleti barıştırabilirdi. Küçük yörelerdeki turizm ve kültür hareketini o yörenin sadece para kazanma aracı olarak değil bir kültür sorunu olduğunu görüp bu küçük yörelerin kültürel gelişimlerine katkı sağlayabilirdi. Turizmi, ekonomisini kentlere ve bölgelere yayabilirdi. Üç ayrı bina ve müthiş bir kadro fazlalılığını eriterek kültür ile turizm kadrolarını birleştirebilirdi. Özellikle kültür genel müdürünü seçerken daha seçici olabilirdi. Sayın Bakan’ın turizm ağırlıklı illerin valileri atanırken müdahaleci olduğunu pek sanmıyorum ama onların ürettiği sorunların çözümünün ona düştüğü ayrı bir gerçektir. Bize göre Sayın Bakan bakanlıkta tek başınadır. Ya dönemini sessiz sedasız bitirip köşesine çekilecektir ya da içindeki volkanların sesine uyup hem kendi siyasi geleceğini hem de turizmin geleceğini özlenen bir yapıya kavuşturmak için kolları sıvayacaktır. Vakit giderek tükenmektedir. ‘Tatil deyince Antalya’ ANTALYA (AA) Antalya Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar, yabancı turistlerin yanı sıra yerli turistin de tercihinin Antalya olduğunu belirtti. İbrahim Acar, yaptığı açıklamada, yıl sonuna kadar Antalya’ya gelen turist sayısında 10 milyon hedefini yakalayacaklarını söyledi. Otellerin Kurban Bayramı’na hazırlandıklarını söyleyen Acar, şöyle devam etti: “Kurban Bayramı’nın çok iyi geçmesini bekliyoruz. Takvim itibarıyla otellerin doluluk oranının düştüğü, fiyatların vatandaşın ekonomisine uygun hale geldiği bir dönemde bayram kutlanacak. Tatil süresinin 9 günü bulması halinde Antalya’nın yerli vatandaşın akınına uğramasını bekliyoruz. Tatil deyince akla Antalya geliyor. Havalar böyle giderse Antalya yine tercih edilen yer olacaktır”. Bu kapsamda Küre Dağlarındaki Zümrüt Köyü’nün Çevre ve Orman Bakanlığınca ‘’Eko Turizm Merkezi’’ ilan edildiğini ifade eden Orman İl Müdürlüğü yetkilileri tamamen ormanlık alanda yer alan köydeki ahşap evlerin, organik ürünlerin insanların dikkatini çektiği kaydetti. Doğa meraklılarının köyde at binebileceklerini, bisikletle doğa turu ile ormandaki patika yollardan yürüyüş yapabileceklerini, balık tutabileceklerini belirten Orman İl Müdürlüğü yetkilileri, doğal ortamdaki piknik ve mesire yerleriyle doğa severlerin stresten uzak alternatif bir tatil geçirebileceğini belirtildi. Rezervasyon: 0366 717 11 87 TURİZM C C MY B C MY B İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Yayın Yönetmeni: Hayri Arslan Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam, Genel Müdür: Özlem Ayden, Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal, Reklam Koordinatörü: Neşe Yazıcı Reklam Müdürü: Onur Çeliköz Tel: 0 212 251 98 7475 Ege Reklam Sorumlusu: Zuhal Altungüneş Tel: 0 232 441 12 20 Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri