Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 26 MAYIS 2010 ÇARŞAMBA TURİZM C Sessiz, dingin deniz kıyısına saklanmış... İnsanı düşündürür, rahatlatır, ferahlatır Asos. Düşüncelerin çalkalandığı, deniz kıyısına saklanmış Asos’ta Athena Tapınağı’na çıkar, güneşin batışını izlersiniz. Köylü kadınlarla sohbet eder, hikâyelerini dinlersiniz... LÜTFİ ÖZGÜNAYDIN Asos’a inerken, meşe ağaçlarının yaprakları pırıltılar saçar, durup dinlerseniz kuş seslerine karışan hışırtılarını duyarsınız. Yoğun meşe ağaçlarının varlığını sorgulayarak sürdürdüğünüz yolun sonlarında yerel taşlardan yapılmış güzel bir köprüyü geçerken tarihin içine girerek bu kez de geçmişi sorgulamaya başlarsınız. Eğer bir yerlere gitmeden o mekanla ilgili birazcık bilgi edinme alışkanlığınız varsa, geçmiş daha somut şeyler anlatmaya başlar. Köprüde durup karşı tepeye baktığınız da Behramkale’nin silüeti içersindekileri seçmeye başlarsınız. Hüdevendigar Cami ve minaresini akropol un surlarını ve yöresel mimari tarzda ki taş evleri görürsünüz. Bir antik kente vardınız artık. Hem doğayı hem geçmişin içinden gelen yapıtları sindire sindire gezmelisiniz... Behramkale taş evlerden oluşuyor, küçük çarşısında, pansiyonlar hediyelik eşyalar satan küçük dükkanlar var. Bir de köylü kadınlar dikkatinizi çeker hemen. Koyunlarının yünlerinden ördükleri küçük çantaları, kilimleri ve hediyelikleri satmaya çalışırlar. O yörenin en güzel motifidir bu işi yapan kadınlar. Onlarla söyleşmeli yaptıkları eşyaların birkaçını da almalısınız. Konuşunca yaptıkları işin önemini evlerine ekmek götürmek için verdikleri erdemli çabayı görürsünüz. Behramkale ye giden herkes mutlaka Athena tapınağına çıkar. Sütunların arasından gün batımı muhteşemdir. Günbatımına gelenlerin çoğunluğunun elinde bir şişe şarap vardır. Derinliğin ötesindeki upuzun koyda oluşan gün batımına bakarak şaraplarını yudumlarlar burada. Balıkcı tekneleri dizi, dizi... Behramkale’den inip rıhtım döşeli yoldan Asos’a inerken, önce tiyatro çıkar karşınıza... Son yılllarda restore edilen tiyatro da festival gösterileri yapılıyor... Yamacın hemen altında, konutlardan oluşan sıra sıra oteller pansiyonlar var. Balıkcı tekneleri dizi, dizi... Küçücük ama öylesine sevimli ki Asos... Geçmişle ilgili anlatıları dinlerken meşe ağaçlarının sırını da burada öğreniyor insan. Yılllar öncesinde, meşe ağaçlarından palamutlar toplanır bu taş binalara doldurulurmuş. Palumutlar açıkta demirleyen büyük gemilere taşınırmış ve Avrupa’ya gidermiş. Palamut önemli bir boya maddesiymiş. Zamanla kimyasal boyalar ortaya çıkınca Palamut toplanmaz olmuş. O zaman depo olarak yapılan bu taş binalar otel restoran olarak düzenlenmiş ve burada bir tatil kenti kurulmuş. Akşamı öylesine güzel ki...Kıyıdaki lokantalarda toplanıyor insanlar. Deniz şıpırtıları ile balıklarını yiyip içkilerini içiyorlar. Buraya genellikle kısa tatili tercih edenler geliyor. İki üç gün kalıp dönüyorlar... Asos ve felsefe İnsan dingin bir ortamda daha çok düşünür. Bir şeyleri bilincinde evirir çevirir yargılar ve sonuçlara varır. Bir iç hesaplaşma yaşar böyle sessizlik içinde. Burada yüzyıllarca önce bir felsefe okulu açılmış. Aristoteles Asos’a gelmiş ve felsefe okulunda dersler vermiş. Doğanın muhteşem kıvrımları içinde düşünce çalkalanmış. Asos’a gelenler, rıhtımlı yolu çıkıp Athena tapınağına bir kez daha uğrarlar. Tapınak tepeden tüm koya kol kanat gerek sanki. Sütunların duruşuna katılanlar, denizin mavisine ufuğun rengine son bir kez bakıp Beyramkale çarşısını geçip yola koyulurlar. Asos kısa sürede insanı düşündürür, rahatlatır. Binlerce yıllık geçmişin izleri içinde dolaşırken yaşanmışları ve geriye kalanları düşünür insan. Asos’u gören bir daha unutmaz içinde hep yeniden gitme özlemini duyar. Taşhan konuklarını bekliyor Rüzgâr, lavanta ve sakız diyarı Alaçatı’daki Taşhan özgün mimarisiyle konuklarını bekliyor. Mayıs 2010 itibarıyla butik otel olarak hizmet vermeye başlayan Taşhan’da yalnızca iki suit bulunuyor. Alaçatı’da gerçek bir taş evde konaklayıp kahve ve ekmek kokusuna eşlik eden kumru sesleriyle uyanarak güne başlayabilirsiniz. Taşhan’ın giriş katında eski kemer, yemek fırınından dönüştürülmüş bir şömine ve beş metre yüksekliğindeki cam tavan farklı bir atmosfer sunuyor. (www.tashanalacati.com) Baltık kentlerine müzik yolculuğu Dünyanın önemli klasik müzik topluluklarından Viyana Filarmonif Orkestrası’nın vereceği dört konserle Baltık şehirlerine bir gezi yapabilirsiniz. Mein Schiff gemisiyle 7 Temmuz’da başlayacak organizasyonda Kiel, St. PetersburgKaliningrad, Talin, Stockholm ve Helsinki’yi kapsamlı gezilerle ziyaret edebilirsiniz. 10 gece 11 günlük seyahatte ilk konser St. Petersburg’daki Mariinskiy Tiyatro Salonu’nda düzenleniyor. Gezinin kişi başı fiyatları 3145 Euro’dan başlıyor. (www.heytraveltrends.com) C MY B C MY B