Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 23 ARALIK 2009 ÇARŞAMBA ŞANLIURFA Hatay uçuşları arttı Türk Hava Yolları haftada 14 kez gerçekleştirilen Hatay uçuşlarını, 7 Ocak 2010 tarihinden itibaren haftada 21 sefer olarak düzenledi. 7 Ocak’tan itibaren uygulanacak seferlerin tarifesi ise şöyle: İstanbulHatay Kalkış/Varış Her gün 08:15, 10:05 15:30, 17:15 22:55, 00:40 Hatayİstanbul Kalkış/Varış Hergün 10:50, 12:45 18:00, 19:45 06:00, 07:45 Harran’da yaşam Yazı ve fotoğraflar Yıldız ÇELİK İlkel dinlerin en eski, çok tanrılı dinlerin de dünyada bilinen en önemli merkezi, peygamberler şehri diye bilinen Şanlıurfa üzerinde uçağımız alçalmaya başlıyor. Aşağıya şöyle bir baktığımızda, sanki Urfalı, uzun renkli elbiseli esmer kadının etekleri ile salına salına yürüyerek iz bıraktığı izlenimini veren tarlaların üzerinden süzülüyoruz. Şanlıurfa Havaalanı’na inip, şehir merkezine doğru yol aldığımızda, sağlı sollu dizili reklam tabelalarından Urfa’nın da büyük şehir olmaktan nasibini aldığını fark ediyoruz. Büyük mağazalar, alışveriş merkezleri, oteller, tatilciler için fırsatlara ait reklam tabelaları bizleri karşılıyordu. Aracımızda çalan, Urfalı İbrahim Tatlıses’in “Gelmezsen Gelme” türküsü Urfa’da olduğumuzu biraz olsun hatırlatıyordu. Urfa’da daha bozulmamış yer neresi olabilir dediğimde, ilk aklıma gelen Harran oldu. Çantamı kaldığım otele bırakarak Harran’ın yolunu tuttum. Şehir merkezinden bindiğimiz dolmuşla Harran’a doğru giderken, yol boyunca uzanan sağlı sollu pamuk tarlalarının arasından ilerliyoruz. Yol üzerinde, her pamuk tarlasının önünde toplanmış pamuk çuvalları müşterilerini bekliyorlardı. Kimilerinin müşterileri ise, çuvallar dolusu pamukları römörklerine yerleştiriyorlardı. Urfa merkez’den 44 kilometre uzaklıkta Suriye sınırına yakın olan sarı sıcak 11. yüzyıla kadar büyük bir bilim merkezi olan Harran’a 45 dakika sonra ulaşıyoruz. Bir tiyatro sahnesi gibi, salına salına rengarenk elbiseleri ile yürüyen kadınlar, mor poşulu erkekler ata binmiş edasıyla motosikletlerini kullanıyorlardı. Kimileri, dümdüz olan Harran’da küçük de olsa buldukları bazı tepeciklerin üzerlerine oturmuşlar gelen geçenleri izliyorlardı. Böyle bir görüntünün arasında okuldan çıkan çocuklar etrafımı sardı. Sadece sakin bir gülümsemeyle merak ederek bakıyorlardı, bana… Harran’ı gezdirebileceklerini söylü Sabiha Gökçen’den Roma seferleri İtalyan özel hava yolu şirketi BluePanorama’nın lowcost (düşük maliyetli) markası BluExpress, Sabiha Gökçen Havalimanı‘ndan Roma’ya uçmaya başladı. Uçuşların başlaması nedeniyle düzenlenen törende konuşan Sabiha Gökçen Havalimanı CEO’su Gökhan Buğday, Türkiye ve yurt dışı uçuş noktalarına her geçen gün bir yenisini eklediklerini belirtti. Buğday, “amacımız, yurt dışına gitmek isteyenler için hem uçuş kalitesi hem de uygun fiyat açısından en iyisini sunmak. BluExpress Havayolu ile başlayan Roma uçuşlarını tüketicilere bir kampanyayla birlikte sunuyoruz. İstanbul Roma uçuşlarının başlaması sebebiyle bin adet koltuk tek yön vergiler dahil 49 euro’dan satışa sunuldu” dedi. Sarı sıcak 11. yüzyıla kadar büyük bir bilim merkezi olan Harran’a ulaşıyoruz. Bir tiyatro sahnesi gibi, salına salına rengarenk elbiseleri ile yürüyen kadınlar, mor poşulu erkekler ata binmiş edasıyla motosikletlerini kullanıyorlardı. yorlar... Tekliflerini kabul edince hep beraber, bir çok bilim adamını yetiştirmiş, 1200 yıllık tarihi geçmişi olan Abbasi Hükümdarı Reşid’ in yaptırdığı Harran Üniversitesi’ne doğru yürürken bir yandan da sohbet ediyoruz. Bu kadar çok pamuk tarlası olunca, pamukları burada kimler toplar diye sorduğumda; Sabuha; “mesela benim ailem, zamanı gelince her gün tarlaya pamuk toplamaya giderler. Topladıkları pamuk kaç kilo ise ona göre para kazanıyorlar. Gittikleri tarladan da akşam eve dönerken pamuğun çalılarını eve getirirler. Biz onları kışın ısınmak için yakarız ya da ekmek yaptığımız ateş için kullanırız” diyor. Turkcell 3G kayak merkezlerinde Turkcell İleşitişim Hizmetleri, altyapı çalışmalarını tamamladığı kayak merkezleri ve 453 kilometrelik İstanbulAnkara otoyolunun tamamını da 3G kapsaması altına aldı. Uludağ, Kartalkaya, Palandöken, Kartepe, Sarıkamış, Erciyes, Ilgaz, Davraz, Saklıkent gibi yerli ve yabancı turistlerin gözde kayak merkezlerinde de artık Turkcell 3G kullanılabilecek. Turkcell’in Şebeke Operasyonlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İlter Terzioğlu, 30 Temmuz’dan beri yatırımlarını aralıksız sürdürerek 3G ile şimdiden Türkiye nüfusunun yüzde 67’sini kapsadıklarını belirtti: “Şehir merkezleri ve yazlık tatil yörelerinden başladığımız 3G kapsamamızı her geçen gün daha da genişletiyoruz. Kısa süre önce yaptığımız yatırımla da kış tatilleri süresince müşterilerimizin 3G hizmetlerinden yararlanmasını sağlıyoruz.” Terzioğlu, kayak merkezlerinin yanı sıra yıl boyunca yoğun turist çeken Nevşehir Kapadokya, (Ürgüp, Göreme, Avanos), Karabük Safranbolu, Bartın Amasra ve İnkumu, Trabzon Uzungöl, Bolu Abant ile Amasya Kral Mezarları, Sivas Gökmedrese, Ağrı İshak Paşa Sarayı gibi tarihi ve turistik önemi olan yerlerde de Turkcell 3G kapsamasının sağlandığını vurguladı. Konik evler... Üniversitenin yanına geldiğimizde çocuklar “Dünyanın ilk üniversitesi burasıymış, hatta dünya ile ay arasındaki mesafeyi burada ölçüyorlarmış” diye övünerek anlatıyorlar. Ama şimdi, din, gökbilim, tıp, matematik ve felsefe başta olmak üzere beş bölümden oluşan, ilk çağ felsefe ekolünün merkezi olan, Moğol istilasında da yıkılan üniversiteden bugüne yalnızca (astronomi) kulesi kalmış. Yıllar önce geldiğimde, konik şeklindeki 3000 yıllık Mezopotamya evleri vardı. Ama şimdi onlar çok aralarda kalmışlar ve yok olma tehlikesi ile yüz yüzeler. Çocukların yaşları çok küçük olduğu için ancak ailelerinden duyduklarını söylüyorlar; Kadriye; “Annemler daha önceleri kümbet evlerde yaşıyorlarmış. O zaman demir ve tahta olmadığı için kümbet evler yapıyorlarmış. Ama şimdi tahta, demir olduğu için biz düz evlerde yaşıyoruz. O evler kışın sıcak, yazın serin oluyormuş. Anneannemler daha önce yaşadıkları kümbeti ekmek pişirmek için kullanıyorlar. Kendileri de düz evde yaşıyorlar“ diye bir hikaye gibi anlatıyor. Günün sonunda çocuklardan Ayşe, ailesi ile tanıştırmak istiyordu. Onun evinde olanı ise hayatım boyunca unutamayacağım. Hep beraber, sohbet ederken annesinin hamile olduğunu fark edince, “bebek ne zaman geliyor“ diye sordum..O da az bildi ği Türkçesi ile “A ha şimdi..!” dedi. Birden şaşkına döndüm; “Nasıl yani!” anlaşmakta bize Ayşe yardım etti. “Annem, bizim konuşmamız bitince doğuma gidecek“ dediğinde, benim eteklerim tutuştu. İnanamadım bu kadar mı olur misafire saygı ve kibarlık..! Hızla, Ayşe’nin üç kardeşi, babası ve annesi arabaya binip hastaneye gittik. Annenin yüzünden gülümseme hiç eksik olmuyordu, acısına rağmen. Harran’ ın nüfusu benim bildiğim, bir kişi daha artarak günü noktalayıp Urfa’daki otelimize dönüyoruz. yildisist@gmail.com Zemheride Toroslar’da olmak Yazı ve fotoğraflar: Zeki OĞUZ İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Miyase İlknur Görsel Yönetmen: Rabia İlknur Sak Ek Koordinasyon: Özlem Kızıltepe Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74, Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörü: Neşe Yazıcı Tel: 0 212 251 98 7475 Ege Reklam Sorumlusu: Zuhal Altungüneş Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Tel: 0 232 441 12 20 Birkaç yıl önce Beyşehir tarafına fotoğraf çekmeye gideceğiz... Sabah rektörlüğün önünde toplandık ki hava kış kıyamet, kar yağıyor. Ballıkayalar’dan sonra hava açılmaya başladı, Beyşehir’de ise bahardan çalma bir gün karşıladı bizi. Selçuk Üniversitesi Fotoğraf Topluluğu’nun girişimi ile Fen Edebiyat Fakültesi’nde açtığım fotoğraf sergisi sırasında, topluluğun yöneticisi Nadir Kaya ile kış ortasında Toroslar’da bir kamp yapma kararı almıştık. Gezginliğin bir yararı da gittiğimiz yerlerde sıkı dostluklar kurma. Çetmili Hamza Ayvat da bunlardan biri. Onun Çetmi Ayboğazı şelalesi yakınlarında yaz lık bir evi var. Ben öğrenci gençlerin gelebileceğine hiç ihtimal vermiyordum. Zemherinin ortasında, toroslarda kamp yapma pek iyi bir fikir gibi gelmeyebilirdi gençlere. Fakat geldiler. Bu karda kıyamette Eğitse deresini aşmak, Taşkent’ten Çetmi’ye kadar inen Kuzyaka yolunu inmek oldukça riskliydi. Fotoğraf Topluluğu ile birlikte on kampçı düştük yola. Bu güzergahta ilk durağımız Sarıoğlan olur. Burada bir yorgunluk çayından sonra Taşkent’e ulaştık. Toroslar demek, her şeyin en doğalı demektir. Taşkent’te bir kasaptan, dağların türüm türüm kokan kekiği ile beslenen keçilerin etinden aldık. Pirlerkondu Oteli’nin yanı başındaki alabalık tesisinden balık aldık. Yeniden düştük yola. Gençler, Hamza’nın evine ulaşıp yüklerimizi indirir indirmez makinelerini kapıp Ayboğazı şelalesine gittiler. Gece yakacağımız odunu tedarik etmek kuzine sobasını hazırlamak da Hamza ile bana kalmıştı. Hamza’nın akrabası İbrahim’in hakkını da yememek gerekiyor. Odunları hazırlayan, yemeklerimizi yapan oydu. Yusuf da bizi rahat ettirmek için elinden geleni yapıyordu. Hamza bir çuval patates çıkarmışı sobayı kurduğumuz odaya. Gün batarken herkes sobanın başındaydı. Yemekten sonra gençleri içerde tutmak mümkün değildi. Ertesi sabah Çetmi’ye indik ama yolda lastikleri bağladığımız zincirler koptu. Zincir olmadan Kuzyakayı aşmak çok zor oluyordu. Hamza ile oğlu zincirleri tamir ederken gençlerde köye dağılmış, fotoğraf çekiyorlardı. Damlarda Çetmili yaşlılar dam kürüyorlardı. Bizi gören herkes yanımıza sokularak, güleryüzle “hoş geldiniz” diyorlardı. Zincir tamir olunca, hava kararmadan Eğitse deresini geçmek için yola düştük. Çetmi, Taşkent ilçesine bağlı bir belde. Konya’ya yaklaşık 170 kilometre, ağustos ayının sonunda Çetmililer Günü yapılıyor, gelen konuklara geleneksel Çetmi yemekleri ikram ediliyor. Çetmi özellikle ilkbahar ve sonbaharda çok güzel oluyor. Ayboğazı kamp için ideal alanlardan biri. Ayrıca Çetmi’de kamp yapılabilecek onlarca yayla var. oguzzeki@hotmail.com turizm?cumhuriyet.com.tr C MY B C MY B