Katalog

EleştiriYorum Anneler babalar, eğitimciler, uzmanlar... Kitaplarla ilgili eleştirilerinizi bizimle paylaşır mısınız? (İletişim: [email protected]) Hasan Cenkoğlu Cumhuriyet kitap ekini yıllardır okuyan, çocuğumun ve kendi kitap seçimlerimde önerilerinizi dikkate alan bir babayım. Bu yıl kızım ilkokul üçüncü sınıfta. Öğretmeni 100 Temel Eser listesinden kitaplar okutuyor. Şubat tatili ödevi olarak, Beydeba’nın Kelile ve Dimne isimli kitabını önermiş. Satın almak için gittiğimde üç ayrı yayınevinin üç ayrı cümleyle başlayan Kelile ve Dimne isimli kitabını görüp şaşırdım. Hangisi doğrusuydu bunu ben bilemem, birisini aldım. Kızım kitaptan çok sıkıldı, okumamak için direnince ödevine yardım için ben yüksek sesle okudum. Milattan sonra 3.yy’da yazılan bu kitapta Büyük İskender’in Hindistan Seferi anlatılıyor ve Beydeba’nın Debşelim’e öğütleri yer alıyor. Kızım Sevim Ak ve Fatih Erdoğan’ın kitaplarını severek okuyor. Tatil ödevi olarak böyle bir eziyeti hak etmiş miydi diye düşünüyorum. Kitap klasikler arasına girmiş bir kitaptır, buna sözüm yok. Peki neden sekiz yaşındaki çocuklara ödev olarak veriliyor, onun okuma zevkini elinden almak değil midir bu. Bırakalım kendi istedikleri kitapları okusunlar, sonra o kitaplardan sınav yapsın öğretmenleri. Hasan Bey, 100 Temel Eser uygulaması ile ilgili ne deseniz haklısınız... Düşüncelerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Keşke kitabın künyesini de belirtseydiniz. ? Konuk Sihirli Değnek Mehmet Özçataloğlu Çocukluk Arkadaşlarımız Gibi; Pal Sokağı Çocukları ocukluğumuzda oyun oynadığımız alanlar vardır. Hepimizin. Vazgeçemediğimiz, evden çıktığımız anda yolunu tuttuğumuz, buluşma noktamız olan alanlar. Yıllar geçip yaşımız büyüdükçe bu alanların yerini önce lokaller daha sonra da dernekler vs.ler aldı. Ama ille de oyun oynadığımız alanlar kaldı hafızalarımızda. O bütün çocukluğumuzun geçtiği, sevinçlerin, üzüntülerin içinde yaşandığı alanlar. İlk sevinçlerin, üzüntülerin orada yaşanmasından mıdır bilmem ama hayatımızın her döneminde içimizdeki çocukla beraber hep var olur bu alanlar. Ferenc Molnar’ın “Pal Sokağı Çocukları’nı” tekrar okurken fark ettim ki o döneme ait her ayrıntı hafızamda tazeliğini koruyor. “Pal Sokağı Çocukları” Macar edebiyatının en önemli üç eserinden biri seçilmiş olan bir klasik kitap. Okuyan herkesi mutlaka çocukluğuna, çocukluğundaki alanlara götüren (yetişkin okurlar için söylüyorum) bu kitabın ortaya çıkış hikâyesi de çok ilginçtir. Şöyle ki: Budapeşte’deki bir okulun mütevazı bir edebiyat öğretmeni, edebiyat dergisi çıkarma fikriyle eski öğrencilerini aramaya başlar. Öğretmenin eski öğrencileri arasında Ferenc Molnar da vardır. Molnar kendisine yapılan dergiye yazı Ç yazma teklifini kabul eder ve yazmaya başlar. Dergi için tefrika bir roman olacaktır bu. Yayımlandığı andan itibaren çocuklar bir sonraki bölümü merak içinde beklerler. Çocukların yoğun ilgisiyle karşılaşan “Pal Sokağı Çocukları” 1907 yılında kitap olarak yayımlanır. Ardından da ünü tüm dünyaya yayılır ve diğer dillere de çevrilmeye başlanır. İlk basımından 100 yıl sonra bile edebiyat dünyasındaki tazeliğini koruyan bir kitap “Pal Sokağı Çocukları.” Dünya klasikleri denildiğinde akla ilk gelen Rus edebiyatının yanı sıra Macar edebiyatının yüz akıdır bu kitap. Öyle ki 100. yıl etkinlikleri kapsamında Budapeşte’de kitabın kahramanlarının heykelleri de dikildi. Kaç tane roman kahramanına kısmet olmuştur ki böylesi bir olay. Onca büyük yazara kısmet olmazken… Pal Sokağı Çocukları, Çetin Altan’ın tespiti ile “Genç kuşakların sıra dışı, havalı ve zengin görünme sevdasında olduğu günümüzde, artık bir meziyet haline gelen erdem ve onurun ne olduğunu öğretmek ya da hatırlamak için okunması okutulması gereken bir kitap. Eğer okumadıysanız üzülmeyin, henüz geç kalmış sayılmazsınız. Çünkü her yaşın ve her zamanın kitabı Pal Sokağı Çocukları…? 941 SAYFA 7 CUMHURİYET KİTAP SAYI