Katalog

RENK SİHİRBAZLARI Bu haftaki renk sihirbazı Feridun Oral ÇocukGençlik ‘Kendisinden esinlenerek yazdığım bir kitaptaki kestane ağacının bugün kesilmiş olması beni hüzünlendirse de o ağaç, kitabımda yaşamaya devam ediyor ’ yazdığım bir kitaptaki kestane ağacının bugün kesilmiş olması beni hüzünlendirse de, o ağaç, kitabımda yaşamaya devam ediyor. Tüm bu izlenimler kimi zaman bir heykelde, resimde, hayat bularak bir serginin temasını oluşturabilirler ya da bir çocuk kitabında ortaya çıkabilirler. Elinize aldığınız metinde en çok neye dikkat ediyorsunuz? Klasik masal kitaplarının dışında, günümüz yazarlarıyla yapacağım çalışmalarda metnin beni yakalaması, sade bir dille yazılmış olması, metni resimlerle bütünleştirmek ve dengelemek, özellikle konunun doğa ve hayvan temalı olması benim için önemli. Çünkü iklim ve coğrafya koşulları değişse de doğanın gerçekleri değişmiyor. Okulöncesi çocuk kitaplarında kavramları, duyguları, dış dünyayı tanımayı, sosyal becerileri ve yaratıcılığı besleyecek olan pedagojik altyapıyı önemsiyorum. Çünkü çocuklar çok iyi bir gözlemcidirler ve ayrıntılarda dolaşırlar. Bu nedenle çocuk kitabı yazarçizerleri’nin tüm bunları göz önünde bulundurması gerektiğini düşünüyorum. Hayalinizdeki kitap... ya da nasıl bir tip hayal ediyorsunuz diye sorsak? Ağırlıklı olarak hayvan figürlerini resimlediğim için onların karakteristik özelliklerinden yararlanmak benim için yeterli oluyor. Her hayvanın kendince bir “tip” olduğunu düşünüyorum. Kitap hayalime gelince; bir buçuk metre boyunda kocaman bir kitap yapmayı çok istemişimdir. Çocukların kitabın üzerinde oturup resimlerine bakacağı, yemeğini döke saça yiyebileceği, sayfaları yırtılmayan, silinebilir hatta çocuk isterse içinde yatıp uyuyabileceği bir kitap... Kim bilir belki bir gün “printed in China” etiketli kocaman bir kitabı raflarda görürüz! Yurtdışında yayımlanmış kitaplarınız var mı? İsviçre, Avusturya, Japonya’da basılmış, Güney Kore’de de korsan baskısı yapılmış üç kitabım var. ? 1961 yılında Kırıkkale’de doğdu. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden 1985 yılında mezun olan sanatçı, 19852000 yılları arasında çocuk kitapları yazıp resimledi. Yurtiçi ve yurtdışında birçok sergi, bienal ve yarışmalara katıldı, kitapları yurtiçi ve yurtdışında basıldı. Böğürtlen Cini ve Sarı Gaga adlı kitabıyla Japonya’da UNESCO NomaConcour yarışmasında “Runnerup” ödülü aldı. Düş Kedileri adlı çalışmasıyla yine Japonya’da “Avrupalı İllüstratörler Bienali”’nde onur ödülünü aldı. Resimlemiş olduğu Yalvaç Ural’ın Korkuluğun Kalbi adlı kitap, basıldığı yıl Almanya’da ayın kitabı seçildi. Çocuk kitapları illüstrasyonları dışında resim, heykel, seramik alanında da birçok sergi açan sanatçı çalışmalarını İstanbul’daki atölyesinde sürdürmektedir. SAYFA 2 K itap resimlemeye ne zaman başladınız? Kitap resimlemeden önce 1985 yılında, “Çocukça Dergisi” için La Fontaine’den Karga ile Tilki’yi resimledim. Kitap resimlemesine ise daha sonraki yıllarda başladım. Kitap resimlemek sizce nasıl bir süreç? En severek resimlediğiniz kitaplar hangileri? Bir kitabın resimleme süreci başladığında dış dünya ile bağım kesilir, atölyem bir anda çizilmeyi bekleyen masal kahramanlarıyla dolup taşar. Özellikle kalın ciltli masal kitaplarının yüzlerce ayrıntısını düşünürken, felsefe yapan öküzlerin gürültüsü, tansiyon hapını arayan kral, sorunlu kraliçeler, ayağındaki dikenin çıkarılmasını masal bitimine kadar bekleyemeyen karga, masal boyunca aynı kostümü giymek istemeyen güzellik tutkunu cadılar, Pamuk Prenses’in cam tabutunun işçiliğini uyduruk yapan marangozlar, öbür masallarda kaybettiği terliğin tekini arayan bir cüce, perma yaptırırken saçları yanmış bir prenses, reflü sorunu olan şişman bir kurbağa ve daha neler neler... Hepsine çizilmeden önce sıra numarası versem de bu hayali kargaşa kitap resimlemesi bitinceye kadar sürüp gider. Bugüne kadar resimlediğim kitapların hepsini severek yapmış olsam da en son resimlediğim ve ocak ayında YKY’den çıkacak olan “Kırmızı Elma” adlı kitabımı resimlerken çok keyif aldığımı söyleyebilirim. En çok nelerden esinleniyorsunuz? “BakmakGörmekHissetmek”. Kar yağarken burnunuza konan muzip bir kar tanesinin hafifliğini, serinliğini hissetmek, uyuyan bir kedinin yumuşak karnına dokunmak, nefes alışını, sıcaklığını, mırıltısını hissetmek... Kırda, ormanda yürümek, doğayı hissetmek. Şehirde küçük bir parkta oturmak ve yanınıza konan ürkek bir serçeyi ya da ağzındaki cevizi kırmaya çalışan bir kargayı izlemek... Kısacası doğadaki her şey benim esin kaynağım. Örneğin; kendisinden esinlenerek CUMHURİYET KİTAP SAYI 937