Katalog

Adanaspor uçurumun eşiğinden döndü, A.Demirspor Playoff’ta kaybetti Umutlar yine ertelendi Uzun vadede sürekli başarı için altyapıya önem verilmeli Umutlar tükenirken... YUSUF BAŞTUĞ Kazanan Adana olsun! MEHMET KOCAOĞLU ADANA Bank Asya 1. Lig’in ilk beş haftasından sonra “Görünen köy kılavuz istemez” demiştik. Nitekim öyle de oldu. İlk üç puanını ancak ligin altıncı haftasında, Tavşanlı Linyitspor maçında alabilen Toros Kaplanları, ligi başladığı gibi sıkıntılı bitirdi. Taraftarlarına kabus dolu bir yıl daha yaşatan Adanaspor’da umutlar gelecek yıla ertelenirken, koca bir sezonda akılda kalan tek şey, maç sonu kümede kalacak takımın belli olacağı Altay karşılaşmasında tribünleri doldurarak, takımlarını Bank Asya 1. Lig’de tutan muhteşem taraftarlar oldu. Olaylı Mersin maçıyla Süper Lig bileti için mücadeleye başlayan Toros Kaplanları, olaysız ama gerilimi yüksek Altay maçıyla gelecek yıl Bank Asya 1. Lig’deki yerini de zoraki ayırtmış oldu. Rakibini 41’lik farklı galibiyetle Spor Toto 2. Lig’e gönderen Turuncu Beyazlıların Süper Lig’e çıkabilme hayalleri yine başka bahara kalsa da, Bank Asya 1.Lig’e tutunması ‘şampiyonluk’ kadar mutlu etti destekçilerini... Futbol masal değildir Baska bir atasözümüz daha var çokça kullanılan... “Kılavuzu karga olanın ..” diye başlayıp sonunu hepimizin bildiği bildik cümle. Futbolda, bireysel sporların aksine takım oyunu daha ön plandadır. Takım oyununun olmazsa olmazı ise o takımın başındaki ‘kılavuz’dur. Yani antrenör, hoca, menajer, ne derseniz o işte. Kötü kılavuzla yola çıkan turistin tatili ne kadar kötü geçerse, kötü antrenörle yola çıkan bir takımın sezonu da öyle kötü geçer. Adanaspor takımı ve taraftarı, yıllardır olduğu gibi yine kötü yönetimin ve kötü teknik adamların kurbanı oldu. Kötü başlayan her şeyin sadece masallarda ve filmlerde iyi bittiği, gerçek dünyada bunun böyle olmadığı bir kez daha kanıtlanmış oldu. ADANA Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup’ta mücadele eden, yaşanan onca aksaklık ve soruna karşın playoff karşılaşmalarında yarı final oynayan Adana Demirspor, biraz şanslı biraz da becerikli olabilse belki de Bandırmaspor’u da geçerek final maçına çıkacaktı. Şansı biraz daha yaver gitse belki final maçını da alıp Bank Asya 1. Lig’e yükselecekti. Ya sonra... Sonrasını kimse düşünmüyor. Herkes, kısa vadede, başarı için gerekeni yapmadan, takımın başarıdan başarıya koşmasını istiyor. Beklenen mucizenin gerçekleşmemesi de ‘düşleri’ yıkıyor... derslerin intikamı acı olacaktı. Boşa çabalar Lig başladığında işlerin söylenenler gibi olmayacağı da görüldü. Acı gerçekler kendini gösterdi. “Olur böyle şeyler, elbette bu durum da aşılır” derken, maçlar bir bir geride kalıyor, takım bir türlü istenilen başarıyı sergileyemiyordu. Ligin ikinci devresinde takım bir daha ‘yenilendi’ ve sezon başında verilen ve herkesin duymaya alışık olduğu sözler yeniden dile getirildi. Mavi Şimşekler’in, başarılarla dolu geçmişi anımsatma girişimleri ve en azından intihar eden eski başkan Bekir Çınar’ın anısına güzelliklerin yakalanması istemi de sonucu değiştirmiyordu. Futbolda başarıyı, ‘takımın puan kazanmasına bağlayan anlayış’ homurdanıyor, kazanlar kaynıyor ama sonuç farklı bir hal almıyordu. Takımda işlerin rengi değişti. Tüm olup bitene inat genç ve direngen takım kadrosu, playoff karşılaşmalarında oynamayı başardı. Başta başkaydı Hayallerin geride kaldığı her sezonun sonunda olduğu gibi lig başlamadan Adana Demirspor yine yenilenmişti(!) Sahaya çıkıldı. Her yerde başarı sözleri verildi. 11 sahaya çıktığında yönetiminden futbolcusuna, malzemecesinden taraftarına herkes, bir üst lig için yeminler etti. Değişen takımla birlikte umutlar da yenilenmiş, yaşanan sorunların üzerine sünger çekilmiş ve geçmiş adeta silinip unutulmuştu. “Yaşamda en önemli bilgi, tecrübeyle Oysa düşler başkaydı Aslında son Altay maçının ardından, Adanaspor taraftarları, Fikret Kızılok’un unutulmaz yorumuyla, “Oysa düşlerim başkaydı, birden bire yarım kaldı, söyleyecek sözüm vardı” şarkısını mırıldanıyorlardı. Sezon başında büyük umutlar besleyerek, geçen yıl kaçırılan Süper Lig biletini bu dönem kesinlikle almayı düşünüyorlardı. Fakat öyle olmadı. Geçen yıl şampiyonluğa oynayan takım güç bela bu sezon kümede kaldı. Yine hayaller yıkıldı, umutlar önümüzdeki sezona ertelendi.....Kimi, yaşlı futbolcuları sırf bonservisi elinde diye takıma alan Başkan Bayram Akgül’ü, kimileri de takıma gerekn ilgiyi göstermeyen taraftarı suçladı. Ama sonuç ortada işte. Umutlar bir kez daha gelecek bahara kaldı. Umarız Eriş ile maya tutar... Altay maçında taraftarların sezon ortasında istifaya çağırdıkları Bayram Akgül’ü hep bir ağızdan, “Büyük başkan” tezahüratıyla tribüne çağırması ise gelecek yılın sonunu şimdiden belli ediyor gibi. Adanaspor’u yıllardır iç ve dış sahada yalnız bırakmayan taraftar grubu Turbeyler’le de ters düşen Akgül’ün gelecek yıl için takımın başına Levent Eriş’i getirmiş olması tahminlerimizi güçlendiren ipuçlarından birisi. Şimdiden gelecek yıl için Adanaspor’a ve taraftarına sabır diliyoruz. Umarız yanılan biz, kazanan ve başarılı olan Adanaspor olur. kazanılmış olandı” ama bunca acı deneyime karşın yine sorunlar geçiştirilmişti. “Her sorun içinde çözüm fırsatı taşır” uyarısından ders çıkarılmamıştı ve alınmayan Nasıl olacağını görmeliyiz Ölüp ölüp dirildiğimiz ilk maçta, biraz şans biraz yetenek, özellikle de deneyimli file bekçisi Metin Aktaş sayesinde Yeni Malatyaspor engeli aşıldı. Kalesinde devleşen Metin, penaltılara kalındığında yarı final kapısını araladı. Bireysel beceri üzerine kurulu, mantalite yoksunu ve takım oyunundan kopuk oyun anlayışı, Bandırmaspor karşısında da denendi. “Kedi her zaman bal yemez” derler. Küçük bir ilçe takımı olmasına rağmen futbolun takım oyunu olduğu gerçeğini bir kez daha anımsatan Bandırmaspor üstün bir futbolla Demirspor’u evine gönderdi. Eller yine boşta kaldı. Bandırmaspor, futbolun anlamını, bu işin nasıl olması gerektiğini yeniden gösterdi. Ama anlayana... Başarının sırrı... Adana Demirspor şimdi playoff finaline kalsaydı, kimse sorunları gündeme getirmeyecek, başarı sayesinde yönetiminden oyuncusuna her sorumluya övgüler diziliyor olacaktı. Halı altına süpürülen sorunlar çözülmeyecek, umutlu bekleyiş acı bir gerçeğe dek sürecekti. Yine hayaller kurulacaktı. Seneye Süper Lig’e çıkma sözü verilecekti. Ama işin aslı öyle değil. Kısa süreli başarının çok önemi olmamalı. Geçen yılın flaş takımı Bucaspor’un bu yıl başladığı yere geri döndüğü gözetilmeli. Bu gerçekten hareketle, ‘Sürekli ve kalıcı başarı için ne yapılmalı?’ sorusuna doğru yanıtlar bulmalıyız. Köklü geçmişi, efsane yandaşlarıyla Demirspor’un içinde bulunduğu durumu irdelemek, çözüm üretmek için kafa yormak bu kentte yaşayan her bireyin sorumluluğu. Ama öncelikli olarak bu sorumluluk, elini taşın altına koyanlarda. Adana Demirspor’da büyük özlem duyulan takım ruhu yaratmak için psikolojik bir çaba gösterilmeli, sürekli başarı için altyapıya yatırım yapılmalı ve kentin dinamiklerinden yararlanılmalı. Örnek ve üstün bir mücadele verilmeden zafer kazanılmayacağı unutulmamalı. C MY B C MY B