Katalog

“Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” ile perde açıldı Altın Koza Film Festivali’nde filmleri gösterilmeyen Güney’in romanı sahneye uyarlandı ADT’den Nesin ve Güney açılımı YUSUF BAŞTUĞ ADANA Adı Türk sineması ve Adana ile özdeşleşmesine karşın bu yıl ilk kez Altın Koza Film Festivali’nde filmleri gösterilmeyen Yılmaz Güney’in, “Boynu Bükük Öldüler” adlı romanı tiyatroya uyarlandı. Oyun Edebi Kurul’da kabul görürse, Adana Devlet Tiyatrosu’nda (ADT) sahnelenecek. İlk kez Devlet Tiyatroları’nda bir yapıtı sahnelenecek olan Güney’in romanından Ali Berktay tarafından uyarlanan oyunu, bir dönem onunla aynı çalışmalarda bulunan gazetemiz yazarı Ayşe Emel Mesci yönetecek. Adana Devlet Tiyatrosu’nun çiçeği burnunda müdürü Fırat Demirağ, bu sezon yapacakları çalışmaları ve ilerisi için projelerini Cumhuriyet’e anlattı. Sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Demirağ, John Lennon’un, “Hayal et!” isimli şarkısında seslendirdiği gibi tiyatroya ilişkin düşlerini heyecanlanarak dile getirdi. Söyleşirken adeta yerinde duramayan Demirağ, sık sık sigara yaksa da, ‘tiyatro’ için ekip arkadaşlarıyla gecegündüz çalıştıklarını vurguladı. Tiyatroda bu sezon 3 Ekim’de kara kukla tekniğiyle hazırlanan “Papağan kaçtı” adlı çocuk oyunuyla perdelerini açan ve 5 Ekim’de Aziz Nesin’in ünlü eseri, “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” oyunuyla tiyatroseverlerle buluştuklarını bildiren Demirağ, Kasım ayı sonlarında da Gülriz Sururi’nin, ‘Kısmet’ adlı komedi oyununu sahneye koyacaklarını belirtti. Planlamayla ilgili yalnızca ‘zaman’ sorunu yaşayabileceklerini aktaran Demirağ, vakit yeterli gelirse Bertolt Brecht’in Antigone uyarlamasını Barış Erdenk’in rejisiyle sahneleyeceklerini kaydetti. ve repertuvara alındı. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Edebi Kurulu’na sunulan oyun kabul edilirse Ayşe Emel Mesci tarafından sahneye konulacak. Biz özel bir şey yapmıyoruz. Olması gerekeni yapıyoruz. Adana denilince akla bereket gelir. Bereket denilince akla Suna Kan, Abidin Dino, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Yılmaz Güney, Muzaffer İzgü gibi onlarca isim gelir. Biz görevimizi yapıyoruz. Adana’da Yılmaz Güney’in tiyatroda sahnelenmesi bizi heyecanlandırıyor” dedi. rum” diye konuştu. Adana’da müdürlük görevi teklif edildiğinde çok heyecanlandığını vurgulayan Demirağ, tiyatro salonlarının tamamen dolması ve önünde 11.5 kilometre kuyruklar oluşması hayalini taşıdığını belirtti. Adana denilince akla Devlet Tiyatroları, Devlet Tiyatroları denilince de Adana’nın gelmesini istediğini kaydeADT Müdürü Fırat Demirağ ile yönetmen oyuncu Ali Düşenkalkar oyunlarla ilgili bilgi verdi. muzla birlikte kadro sayımızı arttırmamız gerekiyor. Biz yeni bir sahneye kavuşacağımıza inanıyoruz” açıklamasında bulundu. Seyircilere çağrı Adana’nın sıcak, Adanalıların da ‘Akdenizlilikten’ kaynaklı rahatlığı bulunduğunu dile getiren Demirağ, herşeye rağmen sanatın insanlar için çok önemli bir ihtiyaç olduğunu ifade etti. Adana’da var olan tüm sanatsal etkinliklere sahip çıkıldığını söyleyen Demirağ, “İnsanlar sinemaya, tiyatroya, sergilere, konserlere ilgi gösteriyor. Bu ilgiyi daha da arttırmamız gerekiyor. Tiyatrolara, sergilere, konserlere giderken yanımızda birilerini daha götürmeliyiz. Adana’da Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası, Mersin’de Devlet Opera ve Balesi var. Bunlar bu büyük şehirlerde büyük bir ihtiyaca dönüşmeli. Adana seyircisinden biraz talepkar olmasını istiyoruz. 17 Temmuz’dan bu yana günü ikiye bölerek 24 saat çalışıyoruz. Seyircilerden destek ve ilgi bekliyoruz. Bize gelirken yanınızda bir kişiyi daha getiriniz” diye çağrı yaptı. “Bir düşüm var” Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürü Lemi Bilgin’in, DT’nin yükselmesinde çok önemli bir şans olduğunu düşündüğünü aktaran Demirağ, “Lemi Bilgin’e çok inanıyorum. Evimi Adana’ya taşıdım ve Lemi Bilgin’in görevini sürdürmesi halinde Adana’da kalmayı düşünüyorum. Bereketli topraklarda verimli günler geçirmeyi istiyo den Demirağ, “Tiyatro yalnız yapılan ve kişiye bağlı bir şey değil. Herkesin bir hedef etrafında birleşmesi gerekiyor. Bu düşümüz için ortaklaşarak, paylaşarak çalışacağız. Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ile yakın ilişkilerimiz var. Orada eğitim alan öğrenciler bizim oyunlarımızda görev alıyor. Tiyatro eğitimi veren kurumlara uzak duramayız. İkinci bir sahneye ihtiyacımız var. Salonu Yaşar bu kez Adana’da tiyatro oyunu, bu kez Adana Devlet Tiyatrosu’nda sahneleniyor. Bugüne dek değişik kentlerde yaklaşık 1 milyon kişinin izlediği oyunu, Hanımın Çiftliği dizisinde “Kabak Hafız” rolünü oynayan Ali Düşenkalkar yönetiyor. Toplam 45 kişinin sahne aldığı oyun ilk gösteriminde büyük beğeni kazandı. Oyunla ilgili açıklama yapan Düşenkalkar, tiyatziz Nesin’in ünlü eseri “Yaşar Ne Yaşar Ne YaA şamaz” adlı çalgılıtürkülü ADT oyuncuları seznonun ilk oyunu olan Aziz Nesin’in yazdığı “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” için sıkı bir çalışma döneminden sonra tiyatro severin karşısına çıktılar. ronun zor bir iş olduğunu vurguladı. “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” oyununu yazan Aziz Nesin’in, “Oyunlarımı sahneleyiniz. Bu oyunlar Nesin Vakfı’nın ek geliri olacak” dediğini anımsatan Düşenkalkar, seyircileri tiyatroya davet etti. Oyunun müziklerini Timur Selçuk, danslarını Selçuk Borak, dekorunu Nurettin Özkönü, kostümünü Funda Çebi, ışığını Kadir Karagöl ve koropetitörlüğünü ise Cemal Demir yapıyor. Yılmaz Güney heyecanı Bir sanat kurumu olduklarının altını çizen Demirağ, “Yılmaz Güney’in, ‘Boynu Bükük Öldüler’ adlı romanını ‘Kerbela’ oyunundan da tanıdığımız Ali Berktay oyunlaştırdı ADT Müdürü Demirağ kendisini anlattı: 1966 İzmir doğumluyum. İlk, orta ve üniversite eğitimimi İzmir’de tamamladım. 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Oyunculuk Bölümü’nden 1990 yılında mezun oldum. Mezun olduktan sonra İzmir Gösteri Sanatları isimli özel tiyatroda çocuk oyunları yaptım. Sponsorlu bir tiyatroydu ve buradan kazandığımız paralarla büyüklere yönelik biletli oyunlar sahneledik. Bu tiyatroda oyuncu olarak, yönetmen ve müdür olarak çalıştım. Özel tiyatroyu ayakta tutmak çok zor ama ben çok şey öğrendim. Her biriminde çalıştım tiyatronun. Mesleğimin ışıkçılığını yaptım, dekor boyadım. Teşrifatçılık da, oyunculuk da, hatta turneye giderken kamyon şoförlüğünü de yaptım. Tiyatro gönüllü, aşkla yapılan, kollektif bir çalışmadır. 1997 yılında Sivas Devlet Tiyatrosu’nda sözleşmeli olarak aileye katıldım. 2005 yılına dek Sivas’ta oyuncu, yönetmen, müdür yardımcısı ve müdür olarak çalıştım. Müdürlük görevinden istifa ederek Ankara Devlet Tiyatrosu’nda oyuncu olarak çalıştım. Orada Aziz Nesin ve Çetin Altan oyunlarında oynadım. Turnelere çıktım. 2007 yılında Adana’ya gelinceye kadar Ankara Devlet Tiyatrosu’nda müdür yardımcısı olarak görev aldım. Evli, bir çocuk babasıyım. Perde çocuklar için açıldı “merhaba” demenin heyecanı yaşandı. Boğaçhan Sözmen’in yönettiği ve kara kukla tekniğiyle hazırlanan oyun ilgiyle izlendi. Büyük emek verdikleri bir projeyi yaşama geçirmekten mutlu olduklarını kaydeden, Sözmen ise çok heyecanlı olduğunu duyurdu. Bu heyecanın oyuna yansıdığını ve güzel tepkiler alacaklarına inandığını açıklayan Sözmen, “İstanbul’dan Adana’ya gelirken, ‘Çukurova’nın çocukları için bir düş görmeye gidiyorum’ demiştim. Şimdi düşümüz gerçekleşti. Seyircilerimizi bekliyoruz” dedi. Özen Rodop’un yazdığı oyunun dekorunu Hakan Dündar, ışığını İbrahim Karahan ve müziğini Alperen Sözmen hazırladı. Oyunu 6 yaş üstü herkes izleyebilecek. dana Devlet Tiyatrosu, perdelerini çoA cuklar için açtı. Adana DT’de, “Papağan Kaçtı” oyunuyla ilk olarak çocuklara C MY B C MY B