10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAYFA 2 22 OCAK 2010 CUMA Adana’daki aslı yok oldu, dizi için Yenice’de kuruldu Bu Hafta Nerede Ne var? Van Devlet Tiyatrosu, bugün 20.00’de yine Umur Bugay’ın yazdığı, Sedat Şenoğlu’nun yönettiği, ‘Kader Kısmet Oyunu’ ile sahne alacak. Yarın ise 15.00 ve 20.00’de tiyatroseverlerin karşısına çıkacak olan sanatçılar, pazar günü 11.00’de de ‘Küçük Korsan’ adlı müzikli danslı çocuk oyunu ile sahnede olacaklar. (0432 2154041) Gaziantep Devlet Tiyatrosu sahnesinde bu hafta İstanbul Devlet Tiyatrosu sanatçılarının sahnelediği ‘Kuzguncuk Türküsü’ adlı oyun vardı. Stephen King’in yazdığı, Simon Moore’un uyarladığı ve Selma Yeşilbağ’ın dilimize çevirdiği oyun, bugün 20,00’de, yarın da 15.00 ve 20.00’de yinelenecek. (0342 2212054) Adana Devlet Tiyatrosu, hafta boyu sahnelediği, Noel Coward’ın yazdığı, Ayşe Birsel’in dilimize çevirdiği, ‘Özel Hayatlar’ adlı oyunu bugün 20.00’de, yarın ise 15.00 ve 20.00’de yineleyecek. Pazar günü 11.00’de ise yine Şekip Taşpınar’n yazıp yönettiği, ‘Tiyatro Çocukları’ adlı oyun küçük izleyiciler için Sabancı Kültür Merkezi’nde sunulacak. (0322 3523355) Malatya Devlet Tiyatrosu sahnesinde bu hafta Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçıları vardı. Hafta içi sahneledikleri Behiç Ak’ın yazdığı, Serhat Nalbantoğlu’nun yönettiği, ‘Tek Kişilik Şehir’ adlı oyunu bugün 20.00’de sahneleyecek olan sanatçılar, oyunu yarın da 15.00 ve 20.00’de sunacak. (0422 2120170) Diyarbakır Devlet Tiyatrosu oyuncuları, hafta içinde sahneye koyduğu, Fernando Arabal’ın yazdığı, Muhittin Yılmaz’ın dilimize çevirdiği ve Murat Çidamlı’nın yönettiği, ‘Üç Tekerlekli Araba’ adlı oyun için bugün 20.00’de, yarın ise 15.00 ve 20.00’de yine sahnede olacaklar. Pazar günü 11.00’de de küçük tiyatroseverlerin karşısına büyük beğeni kazanan ‘Yaşlı Palyaço’ ile çıkacaklar. (0412 2240097) Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası’nın bu haftaki konserlerini Şef Giuseppe Lanzetta yönetecek, Piyanist Riccardo Sandiford’un solistlik yapacağı. ÇDSO sanatçılarının eşlik edeceği konserlerde, l. van Beethoven’ın, ‘Piyano Konçertos no.5 Op. 73 Mi bemol Majör’ ve ‘Senfoni no.5 Op.67 do minör’ adlı eserleri seslendirilecek. Büyükşehir Belediye Tiyatrosu’ndaki bugünkü konserin başlama saati 20.00, yarınki konserin başlama saati ise 11.00 olarak bildirildi. (0322 4591372) Gizli Bahçe, ‘Dosta Giden Yol’ ilkesiyle güzel bir akşam geçirmek isteyenler için ideal bir mekan olarak hizmet vermeyi sürdüren ve toplu yemek servisine de açık olan Gizli Bahçe’de, her Cuma ve Cumartesi akşamları sanatçı Binay Koçak’ın özgün müzik ve halk ezgileri eşliğinde güzel bir yemek yiyebilirsiniz. Gizli Bahçe’de Cumhuriyet okurlarına %10 indirim yapılıyor. (0322 458 16 04) Giritlinin Meyhanesi ile anılar da canlandı eyhane, kelime anlamı olarak Farsça kökenli olup, ‘şarap içilen yer’ demektir. Anadolu’da meyhaneciliğin tarihi Bizans dönemlerine dek uzanmaktadır. Kervansaray ve liman kültüründen hayat bularak önceleri Anadolu’nun önemli kıyı kentleri olan İstanbul ve İzmir’de işletmeye açılan meyhaneler, zaman içerisinde Anadolu’nun diğer taşra kentlerinde de yaygınlaşır. Adana’da da bir dönem mayheneler öne çıkar. Hasıraltı, Dalgacı Mahmut’un Yeri, Giritli’nin Meyhanesi gibi... 1900’lü yılların ilk çeyreğinden sonra şarap ihtiyaçları Girit ve Sakız adalarından getirilen oldukça kaliteli şaraplardan karşılanır meyhanelerin. Osmanlı dönemlerinde uygulanan her türlü yasağa karşın, gizli de olsa kendine yaşam alanı bulan meyhanelerin, ilk zamanlarda Anadolu’da genellikle gayrimüslim vatandaşlarımız tarafından işletildiği bilinir. Ağırlıklı olarak balık, et, midye dolması, ciğer yahni, fasulye pilaki, turşu, çiroz ve bol yeşillikli menüler sunulan meyhaneler, 17. yüzyılda gedikli, koltuklu ve ayaklı olmak üzere üç sınıfa ayrılır. Yasal olarak işletilen, temiz ve kaliteli menüsü olan meyhanelere ‘gedikli’, evde içki içemeyen memur, kâtip ve benzeri kesimlerin gizlice içtikleri bakkal ve manav gibi yerlere ‘koltuk’ ve seyyar olarak ayaküstü içki satılan ve tüketilen yerlere ise ‘ayaklı’ denirdi. Önceleri sadece şarap satılan bu meyhanelerde 19.yüzyıldan sonra duziko (rakı) ve mastika (sakız rakısı) satışına da başlanır. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi meyhane kültürü, ağırlıklı olarak liman yaşamı ve kültüründen ha Ne do reler ğr u e M yat bularak ortaya çıkmıştır. 1900’lü yıllara gelindiğinde dünyanın birçok coğrafyasında dramatik göç olayları yaşanır. İnsanların yüz yıllardır yaşadıkları topraklardan kendi iradeleri dışında koparılarak, başka coğrafyalara gönderilmesi, unutulmaz acı insan hikâyelerinin yaşanmasına da neden olur. Ülkeler arasında uygulamaya konulan bu göçler, genellikle kıyı ve sınırlarda yaşayan insanlar üzerinde gerçekleştirilmiştir. Ülkemiz ile kıyı komşumuz olan Yunanistan arasında 1923 yılında gerçekleştirilen mübadelede ülkemize gelip yerleşen Giritliler, yeme içme konusunda oldukça açık olmalarına karşın, kendilerine has yöntem ve doğal bitkilerden ağırlıklı yemek pişirme, sofra hazırlama ve içki konusundaki alışkanlıklarından asla vazgeçmemiş, çoğunluğu sofralarında zeytinyağını, zeytinyağından yapılmış sebze ve otlu yemekleri, çeşit çeşit mezeleri, üzüm, şarap ve rakıyı eksik etmemiştir. İşte bu doğal mutfak kültürü Anadolu’da Girit tarzı meyhaneciliği de doğurmuştur. Günümüzde hala Giritli vatandaşlarımız farklı isimlerle Anadolu’nun birçok kentinde bu meyhane kültürünü daha modern mekânlarda sürdürmektedir. Öyle ki, bu kültür birçok yazar ve şairimize önemli esin kaynağı da olmuş, romanlarda, öykülerde ve şiirlerde sıklıkla yer almıştır. Bunlar içerisinde ünlü yazarımız Orhan Kemal’in 1950’li yılların Adana yaşantısını çok ustaca kaleme aldığı, “Hanımın Çiftliği” romanı en önemlisi denilebilir. Geçtiğimiz yıllarda Adana’da kaybettiğimiz ve benim de yakın dostum olan şair Adnan Yücel bana bir sohbetinde, Orhan Kemal’in bu romanı yazarken Adana’nın Kuruköprü semtindeki bu Giritlinin Meyhanesi’ne gittiğini ve yıllar sonra onu yâd etmek için bir kez daha o mekanı ziyaret ettiğini söylemişti. Ünlü yazarımızın oldukça doğal ve ustaca kaleme aldığı romanın üzerinden çok uzun yıllar geçti. Anımsanacağı gibi, bundan yirmi yıl kadar önce TRT bu başyapıtı dizi film olarak yayınlamıştı. Şimdilerde bir ulusal kanalımız geçmişe sadık kalarak bu romanı, “Hanımın Çiftliği” adıyla yeniden yayınlamaktadır. Dizi, Adana, Tarsus, Yenice, İskenderun ve bazı çevre köylerinde çekilmektedir. Filmde ağırlıklı olarak yer alan “Giritlinin Meyhanesi”, romanın yazıldığı zamana uygun tarz ve gelenekte, olabildiğince aslına benzer şekilde Yenice beldesinde inşa edilmiştir. Çoğunluğu Bektaşi inancına mensup ve sosyal demokrat görüşe sahip Yenicelilerin, bir yerde kendi yaşamlarından kesitlerin sahnelendiği bu çekimlerde genç, yaşlı ve çocuk olarak severek rol aldıkları diziye Yenice Belediyesi ile yürekten sahip çıkmaları da sanat adına başka bir gelişmedir. (Tuncay Akdağ) Yaşamının 60 yılını Karatepe kazılarında geçiren Prof. Dr. Halet Çambel tarihe ışık tutan Arkeolog olarak tüm dünyanın dikkatlerini üzerine çekti. 90 yıllık Anadolu uygarlığı Karatepe ok değil... Sadece 60 yıl kadar önce Anadolu Uygarlığı’nın temeli Helenistik döneme dayandırılırdı... Yani Yunanlılar’a... Anadolu’nun temeli demek, dünyanın da temeli demek anlamına gelir aynı zamanda. Bu savdan yola çıkarak, Yunanlılar dünya uygarlığının kurucusu olarak tanındılar. Böyle tanınınca da biraz şımardılar... Ama aşağı yukarı 60 yıl önce... Yıl 1946 iken... Genç... Genç olduğu kadar güzel... Güzel olduğu kadar zeki bir kadın... Halet Çambel bu yanlışı düzeltti.... O zamanlar Adana’nın bir ilçesi olan ( şimdi ise Osmaniye’nin) Kadirli’nin Karatepe Köyü’nde, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde yaptıkları kazıda, bir krala ait kitabe buldular... Kitabe iki dilde yazılmıştı ve kral da Geç Hitit Dönemi krallarından Asitavanda’ydı. İki dilde yazılmıştı deyip geçmemek lazım... Çünkü işin püf noktası kitabenin dilinin iki olmasında... Sizleri meraklandırmadan bu dil meselesini anlatayım. Birinci dil Fenike diliyken, ikincisi de Hititlerin konuştuğu Hattice... O yıllarda Fenike alfabesi biliniyor, ama Hitit Alfabesi bilinmiyor. Aynı metnin bilinen Fenikece karşılığı dikkate alınarak, Hitit Alfabesi çözülüveriyor. Çözülünce ne oluyor demeyin... Atatürk nur içinde yatsın... Böyle olabileceğini öngördüğü için, zaten Hitit İmparatorluğu’nun kadim başkenti Hattuşaş’ı kazdırmış. Elde çözülmeyi bekleyen bir sürü belge var. Sorun Hitit Alfabesi’nin anlaşılabilmesi. Adana’dan “Çözdük artık Hititçe’yi” diye bir çığlık gelince de gizem ortaya dökülüveriyor. “Anadolu uygarlığının temeli Hititler... Yunanlılar değil!” Helenler’den tam 3000 (Yazıyla da yazayım ki yanlışlık olmasın... Üçbin...) yıl daha eski bu uygarlık. Üstelik en eski barış anlaşmasını da yapan barışçı bir uygarlık Hitit Uygarlığı... Bir de Helenler’den farklı olarak kültürlerini sadece batıya değil, tüm Anadolu’ya, hatta Ortadoğu’ya yaymışlar. Adana da en önemli merkezlerinden biri olmuş... Yüce önder bir Adana ziyaretinde buralar için boşuna, “40 asırlık Türk yurdu” dememiş. Bugün doksanına gelmiş...Genç... Genç olduğu kadar güzel...Ve güzel olduğu kadar zeki ... Halet Çambel’in yaptığı şu işe bakın!... En iyisi bakmayın Türkiye’nin ilk açık hava müzesi Karatepe’yi gezmeye gidin... Bakarsınız Halet Çambel de orada olur... Anadolu’nun 90 yıllık bir uygarlığı ile tanışırsınız... (Not: Karatepe’ye hem Kadirli’den, hem de Osmaniye’den kahverengi trafik levhalarını takip ederek gidebilirsiniz. Karatepe her iki kente de yaklaşık 30 km. uzaklıktadır. Adana için buna bir 90 daha eklemeniz gerekir.) (Haluk Uygur) Eğitim Araş. H. 313 12 20 B.Göl Devlet H. 351 25 62 Harran Ü.Tıp F. 314 11 70 Şanlıurfa Çocuk H.351 38 84 Kadın Doğ. H. 351 32 90 TEDAŞ 247 24 56 MALATYA (0422) Devlet H. 326 15 69 Yangın 322 79 98 TEDAŞ 377 17 23 KİLİS (0348) Devlet H. 813 52 04 ELAZIĞ (0424) SSK H. 218 19 08 Devlet H. 237 85 10 Tıp Fak. H. 238 80 80 K.MARAŞ (0344) K.Maraş Dev. H. 223 53 30 Yenişehir Dev.H. 223 64 50 KSÜ.Arş.Ugy.H. 215 48 00 Su Arıza 223 50 72 ŞIRNAK (0486) Dev. H. 216 13 61 Ç Altınkoza’dan iki kitap daha ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Büyükşehir Belediyesi kuruluşlarından Altınkoza, kültür sanat etkinlikleri kapsamında iki kitabı daha yayınladı. Bugüne dek kültür ve sanat yayınları kapsamında 49 yayın çıkaran Altınkoza’nın 50. kitabı Ayşe Başçetinçelik’in, “Adana Halk Kültüründe DoğumEvlenmeÖlüm” adını taşıyor. Başçetinçelik’in, “Halk kültürünün önemli bir bölümünü geçiş dönemleri oluşturur. Geçiş dönemleri, yeni bir yaşama geçişin başladığı doğum, evlenme ve ölüm dönemleridir. Bireyin bu dönemleri tehlikeylerden uzak, sağlıklı bir şekilde atlatabilmesi ve yeni yaşamına uyum sağlayabilmesi için çeşitli dinsel ve büyüsel uygulamalar yapılır” dediği kitabının büyük ilgi görmesi bekleniyor. Dr. Bülent Arı’nın , “Adana’da Geçmişten Bugüne Aşıklık Geleneği” (Karacaoğlan1966), ise Altınkoza yayınlarının 51. kitabı. Altınkoza Genel Müdürü Fevzi Acevit’in, “Yazarlar tarihe kayıt düşerler, araştırmacı ve belgeselciler de öyle. Dr. Bülent Arı’nın bu çalışması da yöremiz kültürüne, aşık geleneğine ışık tutan bir çalışma. Emeği geçenleri kutluyoruz” dediği kitap, Adana arşivcileri için tam bir kaynak olacak içerikte. ADANA (0322) Çukurova515 86 50 Sağlık 363 04 12 Buğra 453 25 37 İhtisas 226 06 10 Evren 232 56 16 Hayal 233 52 80 Ayça 324 22 39 MERSİN (0324) Lida 237 28 17 Siteler 320 55 90 İlkin 328 35 49 İyioğlu 336 68 17 Hasbay 221 51 86 CUMARTESİ Beşyol 231 27 45 GAZİANTEP (0342) Şahinbey220 26 81 Kasappaşı338 43 30 Mumbuç321 83 84 Karakuş360 20 25 Bizim 241 56 09 Perilikay225 33 51 Zeki 324 14 40 HATAY (0326) Renk 227 62 67 Hastane 212 44 28 Çarem 616 81 51 Aylin 614 82 81 Akgün 618 48 79 Soydan 758 69 69 Oğuz 755 30 31 DİYARBAKIR (0412) Gönül 228 01 27 Agüloğl 224 48 71 Doğan 235 92 93 Azat 229 44 45 Özer 235 53 52 Elit 257 64 25 ADANA (0322) ASKİ TEDAŞ Ruh Sağ. H. Devlet H. SSK H. Numune H. Balcalı H. Doğum H. SSK Doğum. H. Göğüs Has.t H. Asker H. ADANA (0322) Zöhre 365 40 70 Emin 421 07 32 Zaimoğl458 41 86 Ihlamur 457 01 09 İlgi 225 96 99 İbni Sin231 10 66 Noyaner322 97 15 Afetevle322 00 05 MERSİN (0324) Yonca 341 25 45 Tolga 337 00 84 Nil 337 25 52 Kızılay 454 26 08 MERSİN (0324) MESKİ 337 08 41 TEDAŞ 327 71 76 Kızılay Tıp Merk. 231 19 90 Toros Devlet H. 336 39 50 SSK H. 233 71 80 Mersin Tıp F. H. 337 43 00 Kadın Doğ. H. 223 07 01 GAZİANTEP (0342) C. Gökçek Dev. H. 221 07 00 PAZAR Karakuş221 41 60 Okan 238 26 18 Abant 234 44 80 GAZİANTEP (0342) Karegöz232 56 14 Demet 251 74 12 Dostlar 323 68 88 Yetişkin336 07 77 Arslan 227 77 77 Ece 250 09 63 HATAY (0326) 25 Aralık Dev. H. 338 17 31 75. Yıl Kadın Doğ. 338 51 01 Çocuk H. 230 78 00 Şehit Kamil Dev. H 324 67 67 OSMANİYE (0328) Devlet H. 826 12 01 Doğum ve Çoc. H. 813 57 01 Elektrik Arıza 814 12 10 HATAY (0326) Devlet H. 227 15 15 Antakya Doğumevi 214 61 10 Elektrik Arıza 214 92 21 Işık 216 32 22 İmge 215 40 44 Derman 618 91 91 Defne 615 52 50 Kurtulan614 30 48 Pürdeloğ758 69 59 Akyol 755 19 31 DİYARBAKIR (0412) Helin 235 16 00 Funda 229 67 78 Defne 251 30 45 Dicle 233 46 06 Ayyıldız228 96 95 VAN (0432) Devlet H. 216 47 40 YYÜ Eğitim H. 216 10 64 İpekyolu Dev. H. 217 16 2 Kadın Doğum H. 217 16 35 Elektrik Arıza 216 10 58 DİYARBAKIR (0412) Devlet H. 228 54 30 SSK H. 228 91 93 Üniversite Tıp 248 80 01 TEDAŞ 251 21 42 ŞANLIURFA (0414) 110 111 112 155 156 154 121 186 İ L R EM LA 185 N 118 N Ö FO 169 LE 188 TE Yangın Orman Yangını İlk Yardım Polis İmdat Jandarma İmdat Alo Trafik Telefon Arıza Elektrik Arıza Su Arıza Telefon Danışma Alo Posta Cenaze Hizmetleri 454 20 346 09 239 04 321 57 225 93 226 03 338 60 365 49 435 07 227 20 227 27 36 51 74 52 29 31 60 50 76 06 90 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle