Katalog

Sayfa 5 Ağustos 2013 Pazartesi a2 Kent OKURKEN Türey KÖSE tureykose.blogspot.com tureykose@cumhuriyet.com.tr Klişelerin en korkuncu ötü ruhları çıkartma seansları, korkunç sesler, kameranın önünden aniden geçen tanımlanamaz cisimler, kahramanların kötülükleri göndermek için okuduğu dualar, kutsal kitaplardan alıntılar ve tabiki aynalar... İnsan aklının sınırlarını aşan olayların anlatıldığı hemen hemen her korku filminde olan klişeler Dabbe: Cin Çarpması’nda da mevcut. Film, gerçek bir olayın anlatıldığı Şeytan Çarpması ve Anthony Hopkins’in oynadığı Ayin filmlerini hatırlatırken, kadın başrolün Ayin’deki kadın başrole fiziksel olanak şaşırtıcı benzerliğiyle de dikkat çekiyor. Ancak cin, cin çarpması, cin çıkartma, büyü, muska, Kuran Yönetmenliğini ya da Arapça Hasan dualarla Karacadağ’ın karşımıza yaptığı Dabbe: çıkan filmin Cin Çarpması etkisi; incil, filminin haç ve latince başrollerini duaların Irmak Örnek, A. olduğu batılı Murat Özgen ve korku Cansu Kuzgun filmlerine göre paylaşıyor. çok daha büyük oluyor. Vizyona girdiği ilk gün, geç saatte izleme fırsatı yakaladığım filmden çıktığımda, Büyülü Fener Sineması’dan Meşrutiyet’e inen sokağı, hızlı olmaya çalışmama karşın, uygun adım ilerlemeyi başaramayarak ve etrafımı kontrol ederek geçtim. Filmde, inanılmaz görünen her duruma mantıklı açıklamalar getiren psikiyatr doktor Ebru, insan vücudunu ve ruhunu ele geçiren kötü varlıkları kovduğunu iddia eden Bir “kadın hastalığı” olarak hayatı sevmek! ibel K. Türker’in Hayatı Sevme Hastalığı S romanı, bu yıl iki önemli edebiyat ödülünü kazandı. 2013 Yunus Nadi roman ödülü ve Doğan Kitap’ın Duygu Asena’nın anısına saygı duruşu olarak düzenlediği “Kadının Halâ Adı Yok” Roman Ödülü’ne layık görüldü. Roman bu ödüllerden önce eleştirmen Irmak Zileli’nin “Havada asılı kalma hali” başlık yazısı ve yazarın buna verdiği yanıtla edebiyat çevrelerinde tartışma yaratmıştı. Sibel K. Türker’in eleştiriye yanıt verdiği yazıdaki “Ben 12 Eylül’de ne yapıyordum? İsim yapmış bir aileye mensup değilim, siyasetten çekenler oldu bu ailede ama onların maceralarını yazma heveslisi de değilim. Ben ne yapıyordum o tarihlerde? Annemle hayatta kalma savaşı veriyordum” ifadelerinin dozu çok sertti. Evet, Irmak Zileli’nin 2012 yılı Yunus Nadi roman ödülünü kazanan Eşik romanının otobiyografik bir yanı vardı. Babası, annesi, dayısı Aydınlık hareketinin liderleri olan Irmak Zileli’nin hayatı “roman” gibiydi, ancak kolaya kaçıp basit bir aktarıcılıkla yetinmemiş, bu hayatı sağlam bir kurgu ve özenli bir dille romana çevirmeyi başarmıştı. İki yazar tartışmaların ardından “ödüldaş” olurken; keşke Sibel K.Türker o yanıtı yazmasaydı, romanla okur arasına girmeseydi diye düşünenler arasında olduğumu eklemeliyim. Sibel K. Türker’in romanının konusu kadınlar ve “hayatı sevme” hastalıkları. Hayata umutla, umutsuzlukla, acıyla, öfkeyle, korkuyla, aşkla, nefretle tutunma, yapışma halleri. Roman “İnsan annesini kaybedince ölümlü olduğunu anlıyor. Bir de aşkın bitme noktasında” diye başlıyor. Türker’in kahramanı olan kadınlardan Ayda, sevgilisi tarafından terkedilince aşk acısından enkaza dönüyor. Çünkü “Yetimhanede büyüyen kızlar bir erkeği çok fazla sever”. Ayda’nın açlığa, yoksulluğa meydan okuyup hayatta kalmaya direnen annesi Şükran ve “bir nesne olarak paradan hoşlanmayan, ama onun gittiği yönü, cesaret ya da korkaklığını, hamlelelerini, ya da çekingenliğini izlemeyi seven” bankacı Neşe de romanın diğer kadın kahramanları. Kadınların hayat imtihanı iki cephede verilir, ekmek parası ve aşk. Yazar, kadınların bu iki alandaki zorlu mücadelesini ayakları yere sağlam basan kadın karakterler ve birbirinin yaralarını sağaltan kadın kahramanlarının dayanışmasını öne çıkararak anlatıyor. Kadınlar aşk hikâyelerinin hem mağduru, hem de mağruru bir anlamda. Izdıraplarından, acılarından bazen arabesk iççekişler, bazen de yazarlara ilham vereceğini umdukları soylu hüzünler çıkarırlar. Ayda gibi bazen “Bir yazarın gözüne girmek için ne yapmam gerekiyor? Daha fazla ne kadar dramatik olabilirim? Delirerek mi, uçurumdan atlayarak mı, depremde enkaz altında kalarak mı” gibi cümleler geçer içlerinden. Ayda, “Geniş Geniş Bir Deniz’de yazılmak isterdim” diyor. Jean Rhys’ın Charlotte Bronte’nin Jane Eyre romanındaki “çatıdaki deli kadın”ın gözünden, bakış açısından yeniden yazdığı müthiş bir romandır bu. Neşe ise “Mardin Eden” olmak istiyor, ne de olsa o intihara eğilimli bir karakter. Hayatı Sevme Hastalığı’nın kahramanları Sibel K.Türker tarafından “yazılmak” isterdi. Sibel K. Türker de yazmış. Kadınların içinden, sesinden, dilinden, yanından... Hayatı Sevme Hastalığı, Sibel K.Türker, Can Yayınları, 236 sayfa. K anlatılıyor. Mirasla birlikte sevgilisini, Faruk Hoca’yla karşı karşıya geliyor. işini ve şehrini aniden terk eden Bilimle bilinmezin çarpışmasının, bir Franssou, parasını geleceği korku filmine gören en mantıklı halini düşünmeden harcamaya karar veriyor. izleme fırtası sunan filmde Ebru, tezi Gittiği lüks otelde, Stephane ile için tıpın çözüm bulamadığı bir karşılaşan ve onu görür görmez hastayı iyileştireceğini söyleyen dolandırıcı olduğunu Faruk’la, hasta kızın anlayan Franssou, aynı yaşadığı yere zamanda da etkilendiği yolculuğu çıkıyor. Bu İzliYORUM Stephane’ye borç arada Ebru’nun İklim ÖNGEL vermeyi, 2 katını kamerası her daim ödemek koşuluyla kayıtta. Biz de filmi kabul ediyor. Filmde çoğu zaman Ebru’nun paraaşk karşılaştırması çektiği görüntülerden ile iyikötü zıtlığı, seyrediyoruz. hiçbirinin taviz Cin çıkartma vermemesine karşın inanılmaz bir ayinlerinde normalde masum bir yüz uyum içinde seyirciyi eğlendiriyor. ve sese sahip olan Kübra’da büyük değişiklikler oluyor. Yüzüne yapılan Beyaz Perde’ye makyaj abartıya kaçmazken, kalınlaşıp ‘merhaba’ diyenler korkunç bir tona yükselen sesle filmin en gürültülü sahnelerini izliyoruz. ¦ Zorlu İkili Çok iyi kurgulanmış ve Baltasar Kormakur’un beklenmedik bir sonu olan, sayısını yönetmenliğinde aksiyon filmlerinin bilmediğim kadar çok kere koltuktan vazgeçilmez ismi Denzel havalandığım filmi, “Ben korkudan Washington, Mark Wahlberg, uyuşmak istiyorum” diyenlere Paula Patton ve Bill Paxton biraraya tavsiye ediyorum. geliyor. Gizli Fimden küçük bir ipucu Film, kültürümüze göre kötü bakışları uzaklaştıran nazar boncuklarıyla ilgili duygularımı da yıkıyor. Uzun yıllardır taktığım nazar boncuklu bileziğimi, filmin etkisi geçince almak üzere, bir arkadaşıma emanet ediyorum. Bu DVD’yi izleyin Başrollerinde Jose Garcia ve İsabelle Carre’nin oynadığı, 2006 yılında vizyona giren Fransız filmi Tatlı Hayat’ta, 50 bin avro miras kalan bir kadının hikâyesi görevde polis olan Bobby (Denzel Washington) ve Stig (Mark Wahlberg) çok geçmeden birileri tarafından tuzağa düşürüldüklerini anlar ve çokta anlaşamayan bu ikili adlarını temize çıkarmak için birlikte çalışmak zorunda kalırlar. Film boyunca bir yandan büyük patlamalar, çarpışmalar ve silahlı saldırılara maruz kalırken bir yandan kim tarafından oyuna düşürüldüklerini çözmeye çalışırlar. ¦ Red 2 Robert Schwentke’nin yönettiği Red filminin devam filmi olan Red 2’de başrolleri Bruce Willis, MaryLouise Parker, Helen Mirren, Anthony Hopkins, Catherine Zeta Jones ve John Malkovich gibi yıldız oyuncular paylaşıyor. ¦ Şirinler 2 Çocukluğumuzun vazgeçilmez kahramanları Şirinler’in sinemaya uyarlanan ikinci öyküsünde yönetmen Raja Gosnel; Neil Patrick Harris, Katy Perry, Christina Ricci ve Jayma Mays’i buluşturuyor. Kötü büyücü Gargamel, bir çift Şirinler benzeri haylaz karakterler yaratıyor ve onlara da Haylazlar ismini vererek, sayelerinde çok güçlü ve büyülü Şirin özünü elde edebilmeyi umuyor. Ancak, Gargamel istediği Şirin özünü sadece gerçek bir Şirinden alabileceğini ve sadece Şirine’nin bildiği gizli büyülü sözler sayesinde Haylazların gerçek Şirinlere dönüşebileceklerini öğrendiğinde Şirine’yi kaçırıyor ve onu dünyanın en büyük büyücüsü olarak milyonların hayranlığını kazandığı Paris’e getiriyor. Bize yazın Sinema filmi ve DVD önerilerinizi, paylaşmak istediğiniz eleştiri ve görüşlerinizi iklimongel@hotmail.com adresinden bize ulaştırabilirsiniz. CIA’dan emekli olmuş ajanların yeni düşmanı bu sefer Avrupa da. Pamuklar Mahallesi’ne Şeker Bayram’ı hediyesi Mevlâna yolcusu kalmasın enimahalle Belediyesi düzenlediği tarih ve Y kültür gezilerine bir yenisini daha ekledi. Batıkent’te apartman görevlilerini Amasra’ya yollayan belediye, son olarak da gecekonduların ağırlıklı olduğu Şentepe Pamuklar Mahallesi sakinlerini Konya’ya götürdü. Mahalle muhtarı Ali Osman Özcan öncülüğünde yola çıkan 60 yurttaş, başta Mevlâna Müzesi olmak üzere Konya’nın tarihi camii ve müzelerini gezecek. Sabahın erken saatlerinde iki otobüsle yola çıkan ve 7’den 70’e her yaşta insanın bulunduğu turda, yurttaşların tüm ihtiyaçları Yenimahalle Belediyesi tarafından karşılandı. Bir rehberin de seyahat boyunca eşlik edeceği turda; Mevlâna Müzesi, Yeşil Türbe, Şemsi Tebriz Türbesi, Alâadin Tepesi Camii ve Sarayı, Karatay Medresesi Müzesi, İnce Minareli Medrese, Üçler Mezarlığı ve Sultan Selim Camii ziyaret edilecek. Ankara’ya yakın olmasına karşın daha önce hiç Konya’ya gitmemiş olan mahalle sakinleri, “Ankara’ya yakın olan yerlere bile ekonomik nedenlerden dolayı gidemiyoruz. Mevlâna da bize çok uzak değil ama gidip göremedik. Ramazanda bizi Mevlâna’ya gönderen başkanımız bize bayram hediyesi verdi. İftarımızı Konya’da yapma şansı bulacağız” diyerek mutluluklarını dile getirdi. Çankaya Çarşı AVM’ye karşı ankaya Belediyesi’nin yaptığı Ç değişikliklerle, başkentin eski mahallelerinden biri olan Maltepe’nin çehresi değişiyor. Çankaya Belediyesi, Maltepe için önemli mekânlardan biri olan Maltepe AVM’yi satın almasının ardından AVM’ye Çankaya Çarşı ismini verdi. Maltepe için önemli alışveriş mekânlarından biri olan Maltepe AVM’yi alarak Çankaya Çarşı’ya dönüştüren Çankaya Belediyesi, sokak arasında kalan Maltepe Pazarı’nı da yeniliyor. Belediye yetkilileri, pazartesi günleri kurulan ve üç sokağın trafiğe kapanmasına yol açan Maltepe Pazarı’nı, Çankaya Çarşı ile bütünleşen, modern bir görünüme kavuşturulacağını belirtti. Çağdaş pazar yeri uygulamasıyla örnek olacak Maltepe Semt Pazarı, ayrıca köylü pazarı ile de yurttaşlara farklı ürünlerin sunulacağı bir mekân olacak. Ankara’nın en eski semtlerinden biri olan Maltepe’de köklü değişiklikler yapmak istediklerini belirten Tanık, “Belediyemizin daha önce çeşitli birimlerinin hizmet verdiği Maltepe Yerleşkesi ve yeni satın aldığımız Çankaya Çarşı’da yapacağımız düzenlemeler vatandaşlarımızın yoğun talepleri de dikkate alınarak yapılacaktır” dedi. SATILIK ARSA ÇORLU’da kat karşılığı da 11.000 m(2), 15.000 m(2) inşaat alanlı www.hakangungor.com 0312 318 44 88 KAZAN Orhaniye’de (Ankara) sanayi imarlı 2.100 m(2) www.hakangungor.com 0312 318 44 88 KEÇİÖREN merkez bankası evlerinde müstakil 640m(2) www.hakangungor.com 0312 318 44 88 SUBAYEVLERİ’nde (Ankara) binalar, arsalar www.hakangungor.com 0312 318 44 88 SATILIK KONUT AYDINLIKEVLER’de Altınpark manzaralı 210.000.230.000.www.hakangungor.com 0312 318 44 88 VOLKSWAGEN OKURSOY Volkswagen full Servis, Cazip fiyatlarla, Bakım ve Onarım Balgat’ta 0312.473 73 86 VOLVO OKURSOY Volvo full Servis, Cazip fiyatlarla, Bakım ve Onarım Balgat’ta 0312.473 73 86 : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA 5 Ağustos 2013 Pazartesi Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Sertaç EŞ : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B