Katalog

Sayfa 5 Temmuz 2013 Cuma a2 Kültür Sanat Kent VePerde... Eren AYSAN Kadınlar dağa çıkıyor! erkezi Ankara’da bulunan M Anadolu Kadın Hareketi, Kazdağları’nda yaşanan çevre katliamına dikkat çekmek için büyük bir organizasyona imza atmaya hazırlanıyor. 27 Temmuz’da Kazdağları’nda düzenlenecek etkinliğe, Amerikalı ünlü gazeteci Chiristian Amanpour ile şarkıcı ve aktivist Joan Baez de davet edildi. Türkiye’nin cennet köşelerinden oksijen deposu Kazdağları’na yaşanan çevre sorunlarına dikkat çekmek için harekete geçen Anadolu Kadın Hareketi, önemli bir etkinlik gerçekleştirecek. Konuyla ilgili bir açıklama Çamcı köyünde düzenleyecekleri organizasyona, siyaset, sanat, medya, moda ve iş dünyasından çok önemli isimlerin panelist olarak katılacağını ifade etti. 19.0021.00 saatleri arasında gerçekleşecek programın bir festival havasında olacağına dikkat çeken Temir, “Gezi Parkı protestolarıyla halkımızda artan çevre duyarlılığının, Kaz Dağları’na da yansımasını istiyoruz” diye konuştu. Balıkesir Edremit Çamcı köyünde düzenlenecek etkinlik dâhilinde, ünlü isimlerin katılımıyla gerçekleşecek panelin ardından bir de konser verilecek. Balıkesir’den Ayvalık’a kadar Körfez bölgesindeki il ve ilçelerde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin temsilcileri ile belediye başkanlarının da katılacağı bu dev aysaneren@hotmail.com Edip Cansever Şiirinden Tiyatroya… eçtiğimiz yıllarda Edip Cansever’in “Bezik G Oynayan Kadınlar” İBBŞT’de Orhan Alkaya, “Ben Ruhi Bey Nasılım” ise İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda Cüneyt Çalışkur tarafından sahnelendi. Bunun ardında şairin, özellikle şiir kitaplarından “Tragedyalar”, “Çağrılmayan Yakup”, “Ben Ruhi Bey Nasılım”, “Bezik Oynayan Kadınlar” ve “Oteller Kenti”nin dramatik bir yapıyla ilerlemesi yatıyor kuşkusuz. Biraz daha açarsak: Bu dramatik yapı belirgin bir düzlemde ilerleyen öykünün, kişiler arası sağlam bir çatışma zemininde akmasıyla oluşur. Belki de bu nedenle Selim İleri, “Kimsesiz Bir Atlıkarıncadayım”başlıklı yazısının daha ilk cümlesinde “Ben Ruhi Bey Nasılım” kitabının, bu özelliğine vurgu yaparak, “romanın şiiri” olduğunu belirtir. Hatta roman türüne özgü sayılabilecek “anlatıcı”nın varlığından dem vurur. Anlatıcı dramatik yapının oluşmasına bir araç, bir üst belirleyicidir. Bu anlamda dramatik yapıyla örülen şiirler, bir tiyatro metnine daha da yakındır. Şiirdeki kişilerin monologları, anlatımları da bu yapıyı sağlamlaştırmaktadır. Ayrıca modern toplumlara kadar şiirin tiyatro yapıtıyla olan birlikteliği değerlendirilirse, elimize bir sağlam kanıt daha geçebilir. Düzyazının ve özellikle de “oyun”un olanaklarından yararlandığı bu şiirlerde Cansever, kent yaşamının kıstırılmışlığı içinde yalnızlığa ve umutsuzluğa itilmiş olan bireyin toplumsal yapıya uymak ile uymamak arasında yaşadığı çelişkileri merkezine alır. Bu çelişkiler, kimi zaman bir umuda, kimi zaman da bir çıkmaza dönüşür. Ancak bütün bu dramatik yapıda ilerleyen şiirlerin temelinde şairin, kadınlara özel bakışı da yatar. Genel olarak bakıldığında, Pera’nın yıpranmış arka sokakları… Yüksek tavanlı kahverengi odalar… Uzun karanfilli sigaralar… Ter, kan ve sidik kokusu… Çıplak bedenler… Teslim olunan cinsellik… Büyük ve uzun masalar… Levanten ömürleri… Vitray kutularda kurumuş sardunya bitkileri… Likör, cin ve rakının kaçınılmaz sadakati… Beyaz ütülü gömlekli, soluk bakışlı adamlar… Hepsi, ama hepsi benim Edip’imin kalbinde tütsülenir. Kadınlar onda bir figür değildir. Hiçbir zaman yan rollere yakışmazlar. Hayatın tumturaklığı içinde belirgin, bir o kadar da belirleyicidirler. Umarsız ve yalnız görünüşlerinin ardında olanca yırtıcılıkları içinde avlarını beklerler. Belki de sınır durumdadırlar. Kendi eşiklerinden bir adım öteye geçemezler. Geçebildikleri tek yer varsa, o da şüphesiz ölümdür. Trajik durumlarını yaşarken gözyaşlarını içlerine akıtırlar. Dışarıdan bakıldığında durumlarından bir komedi bile çıkar. Ama bunun farkında değildirler. Çoğu kuşatandır. Alaycıdır. Beklenti sahibidir. Hatta art niyetlidir. Yine de kendi fesatlıklarında kaybolmazlar. Bütün bunlar bile fazlasıyla bu şiirlerin sahnelenmesi için yeterlidir. “Tragedyalar”, “Oteller Kenti” gibi yapıtların tiyatro sahnesiyle sıkı bir buluşma gerçekleştiğinde tadına doyum olmayacak nitelikte yapımlara ulaşılacağı kesindir. Burada asıl sorulması gereken; tiyatro insanlarının bu çalışmalara neden mesafeli durduğudur? yapan hareketin lideri Birsen Temir, 27 Temmuz Cumartesi akşamı Edremit’in organizasyona Ankara’dan katılmak isteyenler 0 312 230 85 810 532 763 91 08 numaralı telefonları arayabilir. AÜ’den ‘Acil Masa’ nkara Üniversitesi, üniversite adayları A için her fakülte ve yüksekokulunda danışma masaları kurdu. 58 ve 9 Temmuz’da gün boyunca 10.0016.00 saatleri arasında açık olacak masalarda, görevliler adayların merak ettikleri tüm konularda bilgi verecek. Adaylar, 818 Temmuz tarihleri arasında yapacakları tercih işlemlerini için Ankara Üniversitesi’nin istedikleri fakülte ve yüksekokuluna giderek, görevlilerden bilgi alabilecek. Gelecekleri için önemli bir adım atacak adaylar için üniversitenin kapılarını açtıklarını belirten Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, adayların danışma masalarında her fakülteyle ilgili ayrıntılı bilgilere ulaşabilecekleri gibi kampus olanaklarını da gezme fırsatı bulacaklarını söyledi. Nasıl Geçti Habersiz? iyatro sanatçısı Volkan T Severcan’ın “Nasıl Geçti Habersiz?” isimli fotoğraf sergisi SGK Başkanlığı’nda açıldı. Severcan’ın “Nasıl Geçti Habersiz?” isimli fotoğraf sergisi SGK gönüllüleri tarafından SGK Başkanlığı’nda açıldı. Açılış töreninde konuşan SGK Başkan Yardımcısı Mustafa Kuruca, yaşlıların toplumların zenginliği olduğunu belirterek, gelişen dünyada ve ekonomik olarak gelişmiş ülkelerde yaşlılara duyulan saygının azaldığını ifade etti. Türkiye’de de artık ailelerin küçüldüğüne işaret eden Kuruca, “Bu, bir anlamda yaşlılarımızın ‘ihmal edilmesine’ sebebiyet veriyor. Anlıyoruz ki bugüne kadar övündüğümüz geleneksel yöntemler ile yaşlılarımıza sunduğumuz imkânlar yeterli gelmeyecek. Artık kurumsal anlamda yaşlılarımızın sağlıklı yaşamasına katkı sağlamamız gerekiyor” dedi. Volkan Severcan ise yaşlıların asıl ihtiyaçlarının sanat, kültür ve sevgiyle iç içe yaşamak olduğunu belirterek, “Buradan filizlenen bir şey çıktı ortaya, ‘Beraber ne yapabiliriz, sanatsal olarak neler bulabiliriz’ diye. Hayatın son dönemini de doğru yaşayabilmek için farkındalığın altını çizmemiz gerektiği yönünde bir ortak fikir oluştu. Biz, hayatın nasıl geçtiği, nasılsa doğru yaşlanacağımız konularında farkındalık projesi yaratmak için bir fotoğraf sergisi hazırlamak istiyoruz. İnsanların eski ve yeni hallerini gösteren bir proje yapmak istiyoruz. Proje kapsamında, bir haftayı geçen süre içerisinde aşağı yukarı 7 bin7 bin 500 kare fotoğraf çektim. 140’ını sergiye değer bulduk” diye konuştu. SGK gönüllülerinin bir neferi olarak her zaman çalışmaya hazır olduğunu ifade eden Severcan, tüm farkındalık projelerinin daha güzel, mutlu ve huzurlu bir yaşam için küçük ama önemli adımlar olduğunu dile getirdi. Miniklerin dinozor heyecanı ankaya Belediyesi Ç Toplumsal Dayanışma Merkezleri bünyesindeki çocuklar Tabiat Tarihi Müzesi’nde dinozorlarla buluştu. Soyları tükenen bitki ve hayvan türlerini inceleme imkânı bulan çocuklar, Enerji Parkı Müzesi’nde ise Türkiye’nin enerji kaynaklarını tanıdı. Çankaya Belediyesi Toplumsal Dayanışma Merkezleri (TODAM) bünyesindeki çocuklar “Doğaya Dokunuyorum” projesi kapsamında, Tabiat Tarihi ve Enerji Parkı Müzesi’ni gezdi. Soyları tükenen bitki ve hayvan türlerini inceleme imkânı bulan 912 yaş arası 400 çocuk, etobur bir dinozorun ve “Maraş Fili”nin orijinal iskeletlerini yerinde gördü. Yerbilimlerinin tüm evrelerinden materyallerin saklandığı müzede, bugüne kadar dünyada bulunan ve en iyi korunan insan ayak izlerini yakından inceleyen çocuklar, 25 bin yıl önce Batı Anadolu’da yaşamış insanların fosil ayak izlerini görmüş oldu. Kurbağa, balık, karınca, bitki fosillerini, mercanlar, süngerler, yumuşakçalar ve yassı solungaçları da gören çocuklar, 1972 yılında aydan getirilen bir ay taşının yanı sıra göktaşlarını da inceledi. Enerji Parkı Müzesi’nde ise, Türkiye’nin enerji kaynaklarını tanıyan çocuklar, rüzgâr tribünü, güneş enerjisi sistemleri, petrol arama kulesini inceledi. Çocuklar, 20 Temmuz tarihine kadar sürecek proje kapsamında geziler ve eğitimlerle doğaya dokunmaya devam edecek. DÜZELTME Yazarımız Serdar Şahinkaya’nın sayfa sekreterine gönderdiği bilgi notu, sehven yazı içinde yer almıştır. Düzeltir, özür dileriz. ANKARALI KİTAPLAR SATILIK ARSA ÇORLU’da 11.000 m(2), 15.000 m(2) inşaat alanlı www.hakangungor.com 0312 318 44 88 KAZAN Orhaniye’de (Ankara) sanayi imarlı 2.100 m(2) www.hakangungor.com 0312 318 44 88 SUBAYEVLERİ’nde (Ankara) muhtelif binalar arsalar www.hakangungor.com 0312 318 44 88 SAVAŞ SÖNMEZ BABA OĞUL ANILARI Bir Cumhuriyet Ailesinin Yüz Yıllık Öyküsü Pravuşta 1894Ankara 1967. İhsan PırnarTuğrul Pırnar (Tel:0.232.3236016), Meta Basım Matbaacılık, Cilt: I, İzmir, 2010, 388 sayfa. 3 ciltlik kitabın 1’inci cildinin ilk 21 sayfasını baba İhsan Pırnar’ın doğumundan 1941 (1945) yılına kadarki anıları oluşturuyor. İhsan Pırnar’ın bıraktığı yerden devam eden oğlu Tuğrul Pırnar’ın anılarında Ankara (Demirtepe’de Sait Hoca’nın ve Demir Ali’nin evleri, Dikmen, Sarar İlkokulu, Kızılay Parkı, Hayvanat Bahçesi, 19461953 Ankara Atatürk Lisesi yılları, CSO konserleri, Mavi dergisi, Kumrular Sokağı’ndaki Milli Kütüphane, 19531959 AÜ Tıp Fakültesi yılları, Cebeci, sinemalar, Maltepe’nin gece kulüpleri, 19601962 Hacettepe yılları) oldukça geniş bir yer tutuyor. TSK MEHMETÇİK VAKFI Tel: 284 19 7071 www.mehmetcik.org.tr : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA 5 Temmuz 2013 Cuma Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Sertaç EŞ : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B