Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 22 Temmuz 2013 Pazartesi a4 Kent Yaşam Yüzde 41 köye gidiyor 20 yıllık vizyonu var ruma Bölgesi’nin (ÖÇKB) 20 yıllık vizyonu “çevre bilincine sahip, mutlu insanların yaşadığı, potansiyelini koruyarak kullanan dünyaca tanınmış bölge olmak” şeklinde belirlendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün Tuz Gölü ÖÇKB Yönetim Planı Hazırlama Projesi, dünya mirası olmaya aday Tuz Gölü’nün 20 yıllık vizyonunu ortaya koyuyor. Bakanlar Kurulu kararıyla 2000 yılında ÖÇKB ilan edilen Tuz Gölü, sahip olduğu doğal değerlerin yanında tarım, hayvancılık, tuz işletmeciliği gibi etkinliklerle insan kullanımının yoğun olduğu bölge özelliği taşıyor. Bu kapsamda, Tuz Gölü ÖÇK Bölgesi’nde mevcut sosyal, ekonomik, yasal, ekolojik ve hidrolojik şartları inceleyerek, akılcı kaynak oluşturma çalışması çerçevesinde, bölgede yetki ve sorumlulukları olan kamu kurum ve kuruluşları ile yerel sivil toplum örgütleri işbirliğiyle 5 paydaş toplantısı yapıldı. Toplantılar sonucunda, bölgenin vizyon tasarımı NESCO Dünya Doğal Miras U Alanları geçici listesine kabul edilen Tuz Gölü Özel Çevre Ko İstanbul’da yaşayanların yüzde 41’i ise tatilde memleketine köye gitmeyi tercih ediyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 18 yaş üzerindeki yurttaşların tatil alışkanlıklarını inceledi. 18 bin 626 kişiye bir haftadan uzun tatillerini genellikle nasıl geçirdiklerinin sorulduğu araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 36,1’i tatillerini bulundukları yerde dinlenerek geçiriyor. Katılımcıların yüzde 32,5’i tatil için zamanı olmadığını ifade ederken, yüzde 25,4’ü ise tatillerini memleketine köye giderek geçirdiğini belirtiyor. Verilere göre, tatillerde, katılımcıların yüzde 10,8’i otel, pansiyon ya da tatil köyüne, yüzde 4,7’si yazlığa, yüzde ürkiye’de yurttaşların yüzde T 36,1’i tatillerini bulundukları yerde dinlenerek geçiriyor. Ankara ve 2,7’si yaylaya, yüzde 1,1’i yurtdışına ve yüzde 0,9’u bağ evine gidiyor. Kırda yaşayanların yüzde 47,9’u “Tatil yapmaya zaman bulamazken”, kentte yaşayanların sadece yüzde 26,5’i tatile zaman ayıramıyor. Ankara ve İstanbul’da yaşayanların yüzde 41’i tatilde memleketine köye gitmeyi tercih ederken, İzmirliler ise yüzde 37,6 oranla bulunduğu yerde dinlenmek istiyor. Bölgeler arasındaki farklılaşmaya bakıldığında, tatile zaman bulamayan katılımcıların oranının en yüksek olduğu bölgeler Kuzeydoğu ve Güneydoğu bölgeleri. Tatilini bulunduğu yerde geçirenlerin oranının en yüksek olduğu bölgeler ise Batı Marmara ile Batı Karadeniz. Akdeniz Bölgesi ise yaylaya gitme tercihinde ilk sırada bulunuyor. Kazan kavunu tescilleniyor azan Belediye Başkanı LokK man Ertürk yaptığı açıklamada Kazan’da yetişen kavunugerçekleştirildi. Belirlenen vizyon çerçevesinde, gölün uzun vadeli temel stratejileriyle 5 yıllık yönetime esas amaç ve hedefleri detaylı şekilde tespit edildi. Tuz Gölü ÖÇKB’nin 20 yıllık vizyonu, “çevre bilincine sahip, mutlu insanların yaşadığı, potansiyelini koruyarak kullanan dünyaca tanınmış Özel Çevre Koruma Bölgesi olmak” şeklinde belirlendi. Yönetim planı kapsamında saptanan 6 ideal hedef ise “Biyolojik çeşitliliği ve ekosistem hizmetlerini korumak; Su kaynaklarının tüm sektörlerde etkin kullanımını sağlamak; Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinde sürdürülebilirliği sağlamak; Bölgedeki ekonomik faaliyetleri doğa ekseninde geliştirmek; Sürdürülebilir turizmi geliştirmek; Tuz Gölü ÖÇKB’yi etkin yönetmek” olarak sıralandı. nu markalaştırmak ve tescil etmek amacıyla Türk Patent Enstitüsü’ne başvuruda bulunduklarını söyledi. Kara Kavun olarak bilinen Kazan kavununun, özellikle İç Anadolu ve Karadeniz bölgesinden gelen toptancılar tarafından tercih edildiğini belirten Ertürk, ağustos ayının son haftasında ilçe girişinde belediye tarafından düzenlenen alanda kurulan Kavun Pazarı’nda üreticiler çevre illerden gelen toptan alıcıları buluşturduklarını ifade etti. Kazan kavunun çok farklı özelliklerinin bulunduğunu belirten Ertürk şunları söyledi: “Kazan kavunu bitkisi güçlü, yaprak örtmesi çok iyi, bol verimli, meyve şekli ovalimsi yuvarlak, çekirdek evi küçük, meyve ağırlığı ortalama 24 kilogram tat değeri çok yüksek, yuva tipi kavun çeşididir. Dış kabuk rengi koyu yeşil ve pütürlüdür. Meyve iç rengi ise beyazımsı yeşil ve meyve iç et kalınlığı 8 santimetredir. Orta geçicidir, yerde yetişir, sofralıktır, tarlada yetiştiricilik için önemlidir. Bir özelliği de yüke dayanık TanıkSafranbolu’da ranbolu ilçesiyle paylaştı. Yaklaşan yerel seçimler öncesi “Safranbolu’da belediyecilik anlamında neler yapılabilir?” sorusuna yanıt arayan CHP Safranbolu İlçe yönetimi, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ın bilgisine başvurdu. CHP Safranbolu İlçe Başkanı Abdullah Çakır’ın davetlisi olarak Safranbolu’ya giden Tanık’a CHP Parti Meclisi Üyesi Seyhan Erdoğdu ve Şehir Plancısı Nevzat Uğurel eşlik etti. CHP Safranbolu İlçe Başkanı Abdullah Çakır, “Biz seçim startıankaya Belediye Başkanı BüÇ lent Tanık belediyecilik adına, bilgi, birikim ve deneyimlerini Safnı verdik. ‘Safranbolu’da belediyecilik anlamında neler yapabiliriz?’ diye Çankaya Belediye Başkanımızı davet ettik. Kendisi de bizleri kırmayıp geldiği için teşekkür ediyorum” dedi. Safranbolu ilçe yönetiminden aldığı daveti çok önemli ve anlamlı bulduğunu dile getiren Tanık partililerle ilçe binasında buluştu. Safranbolu’nun Türkiye’nin mimari tarihi açısından İstanbul’dan sonra adını duyuran önemli bir merkez olduğunu vurgulayan Tanık, Çankaya Belediyesi’nin kendi başkanlığında “Toplumcu Belediyecilik” anlayışını benimsediğini vurguladı. Tanık, “Toplumcu belediyecilik, ihtiyacı olana öncelik veren toplumun her kesimine sahip çıkan belediyedir” dedi. Tanık, kentin iyi yönetilmesinin ekonomisinin güçlü olmasıyla ilişkili olduğuna dikkat çekti. Safranbolu’nun her zaman yanında olduklarının ve olacaklarının sözünü veren Tanık, “Safran bolu İlçe örgütü kendi beldesinin sorunlarını kardeş gördüğü, örnek bulduğu belediyeyi davet ediyor. Bu Çankaya Belediyesi için büyük bir onurdur. Biz de bu çabanın içinde olacağız, örgütlü, aktif yurttaşlarımızla yola devam edeceğiz” dedi. lı raf ömrü uzun olarak saklanabilir olmasıdır. Dolayısıyla hasat edildikten sonra uygun depo koşullarında sakladığı zaman, kış boyunca çok rahatlıkla tüketilmektedir. Kazan kavunu az sulandığı veya susuz yetiştirildiği için daha tatlı, aromalı ve depolamaya daha uygun olmaktadır. Kabuk renginin değişmesi hasat zamanının tespiti için en önemli ölçüttür.” Meril Çiğdem Durmuş Anısına u dünyada bir nesneye Yanar içim göynür özüm Yiğit iken ölenlere Gök ekini biçmiş gibi Yunus Emre Gök ekindi Meril. Biçtiler. 22 yaşındaydı. Ankara’da yaşıyordu. ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde üçüncü sınıfı bitirmişti. Gelecek yıl büyük olasılıkla bölüm birincisi olarak mezun olacaktı. Sporu seviyordu. ODTÜ’de dağcılık yapıyor, yürüyüşlere katılıyordu. Birkaç yıl önce Kaş bölgesindeki Likya yolu yürüyüşlerinden birine annesiyle birlikte katılmıştı. Orada tanışmış, birlikte yürümüş, içten sohbetlerle zamanı paylaşmıştık. Öngörüleri, planları, hayalleri, heyecanları vardı. Bisiklete binmeyi seviyordu. 8 Temmuz’da bisiklet binerken Beysukent, Angora Bulvarı’nda bir araba arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle havaya fırlayıp kendisine çarpan aracın arkasına çakıldı. Orada, o noktada, o an gencecik yaşamı elinden alındı. Ailesi, dostları, arkadaşları, onu tanıyan, B yarattıkları yerleşim tanımayan biçimleri. Yüzyıllardır bisikletli yoldaşları çeşitli süreçlerden geçerek ömür boyu sürecek bu günkü halini alan kent bir acının, yok kültürü, ne yazık ki oluşun, yitip gitme ülkemizde birlikte yaşama duygusunun, asla zeminini içselleştirememiş kaybolmayacak bir bireylerin sınır tanımaz özlemin, öfke, bencillik ve isyan ve durdurulamayan keyfilik çaresizlikle içeren davranışları körüklenmiş yüzünden, bu kültüre ayak ateşinde uydurmaya çalışan yanıyorlar. bireylerin, bırakın diğer Sevenleri 27 haklarını, hakkını Temmuz ÖZKAN ÇAKIRLAR dahi tehdityaşam eder bir hale Cumartesi günü aozkanc@gmail.com geldi. Bunun en çarpıcı, onun canına http://ozkancakirlar.bl ogspot.com/ ürkütücü ve acı veren kıyılan noktada https://www.faceboörneklerini özellikle kent içi bisikletleriyle ok.com/BisikletYazilari trafik düzeninde ya da buluşacak, düzensizliğinde görüyoruz. çaresizliklerini, bir Dünyanın gelişmiş çoğu yerinde araya gelip tepki göstermenin bir ulaşım aracı olarak görülen ve direnciyle çareye dönüştürmeye kullanılan otomobiller ne yazık ki çalışacaklar. Eylemin rotası ve ülkemizde zaman zaman ayrıntılar için https://www.facebook.com/group insanların yaşamına kasteden birer ölüm makinesine s/485601751510806/ adresine dönüşebiliyor. Bu nedenle tüm gidilebilir. trafik sorunlarına rağmen Kentler, özellikle de büyük kentler ‘modern’ toplumların bir otomobillerini her an her yerde, arada yaşayabilmek için diledikleri hızda ve biçimde, Yaşasın Bisiklet kuralları fazla takmadan kullanmak isteyen sürücülere bir kez daha sesleniyoruz: Ey sürücüler: Gereğinden fazla bastığınız gaz, Zamanında ve yeterince basmadığınız fren pedalları; Kullanma zahmetine girmediğiniz sinyal kolları; Direksiyon başında dahi elinizden düşürmediğiniz teknoloji harikası ‘akıllı’ telefonlar; Aracınızı sürerken dikkatinizi dağıtabilecek her türlü müzik, navigasyon vb. uygulamalar; Yorgun, uykusuz, alkollü olarak başına oturduğunuz direksiyon; Yanınızdakiyle sohbete dalarak dikkatsiz biçimde kullandığınız aracınız; Yaşlı, çocuk, engelli, öğrenci vb. de olabilecek yayalara her koşulda öncelik vermeme bilinçsizliği; Yaya, bisikletli ve motorluların da trafiğin bir parçası olduklarını kabullenememe psikolojisi; Evet, tüm bunlar ölümcüldür. Sizi hiç aklınızda yokken, birden bire katil ya da kurban yapar. Ölürseniz yakınlarınız kahrolur. Öldürürseniz adalete hesap verseniz bile vicdanınıza veremezsiniz. İyi düşünün! Hep düşünün! Bu haftalık ‘keyifli pedallar’ yerine ‘dikkatli pedallar’ dileğiyle. C MY B