Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 Temmuz 2013 Pazartesi Sayfa YAŞAM a3 Tarih, Gökçek’in avucunda MERT TAŞÇILAR Metrolar geliyor tıkentSincan’da kullanılmak üzere Çin’den alınan ilk iki metro araç setinin Derince Limanı’na gelmek üzere olduğunu belirterek, “Yeni tren setlerini birkaç gün içerisinde Ankara’ya getireceğiz” dedi. Bakan Yıldırım, Anakent Belediyesi’nden devralınan Ankara Metroları yapım işinde sona yaklaştıklarını ifade etti. KızılayÇayyolu ve SincanBatıkent hatlarında rayların döşendiğini ve yakın zamanda test sürüşlerine başlamayı planladıklarını belirten Yıldırım, “Bildiğiniz gibi 2014 yılı nisan ayında açılması planlanan bu iki hattın açılış tarihini revize ettik. Bu iki hattı Cumhuriyetimizin 90’ıncı kuruluş yıl dönümüne, 29 Ekim 2013’e yetiştirme kararı aldık. Bin kişi, 24 saat, 3 vardiya halinde çalışarak 29 Ekim’e bu iki hattı yetiştirmeye çalışıyor” diye konuştu. KızılayÇayyolu, SincanBatıkent ve KeçiörenTandoğan hatlarının tamamlanmasının ardından Ankara’nın mevcut 23,5 kilometrelik kent içi metro sistemi uzunluğunun 67,5 kilometreye çıkacağına işaret eden Yıldırım, metro istasyonu sayısının da, 23’ten 54’e yükseleceğini kaydetti. Yıldırım, “Ankara metroları, artık Ankaralı hemşehrilerimizin neredeyse tamamına hizmet edecek hale gelecek” dedi. Bakan Yıldırım, söz konusu hatlarda kullanılacak 324 aracın ilk kısmının Çin’de üretilmeye başladığını söyledi. İnşaat çalışmaları ile eş zamanlı olarak metro araçlarının imalatının da sürdüğünü açıklayan Yıldırım, “İki hattımızda inşaat çalışmalarımız tamamlanmak üzere. Bu vesileyle imalatı tamamlanan ilk 2 metro setimiz yola çıktı, Derince Limanı’na gelmek üzere. Birkaç gün içerisinde de Ankara’ya getireceğiz” dedi. laştırma, Denizcilik ve Haberleşme BaU kanı Binali Yıldırım, Ankara Metrosu’nun yeni hatları KızılayÇayyolu ve Ba AKP Hükümeti’nin TBMM’den geçirdiği son torba yasayla tescilli yapıların kaderi, belediye ve valiliklerde oluşturulan komisyonların insafına bırakıldı. Bu kapsamda, AOÇ’deki yapılar ve Ulus’taki Ziraat Bankası, 1. ve 2. Meclis ile Sümer Bank gibi tarihi yapılar üzerinde, “müellifinin izni alınmaksızın” proje değişikliği kararı alınabilecek. TBMM tatile girmeden önce kabul edilen torba yasada, tarihi yapılarla ilgili önemli bir değişiklik yapıldı. Söz konusu değişiklik İmar Yasası’nın 8. maddesinde gerçekleştirildi. Değişiklik sonucunda Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınarak tescillenen yapılar üzerinde söz söyleme hakkı, “müellifinin izni alınmaksızın” belediyelere ve valiliklere verildi. Değişiklik şu maddeyle gerçekleştirildi: “İlgili idareler, bakanlıkça belirlenen esaslara göre mimari estetik komisyonu kurar. Komisyon, yapıların ve onaylı mimari projelerinin özgün fikir ifade edip etmediğine karar vermeye yetkilidir. Özgün fikir ifade etmeyenlerde yapılacak değişikliklerde ilk müellifin görüşü aranmaz. Özgün fikir ifade eden mimarlık eser ve projelerinde; eser sözleşmesinde işleme izni verilenler ile eserin bütünlüğünü bozmadığına, estetik görünümünü değiştirmediğine, teknik, yönetsel, amaçlar ve kullanım amacı nedeniyle zorunlu olduğuna karar verilen değişiklikler müellifinin izni alınmaksızın yapılabilir. Bu durumda ilk müellif tarafından talep edilebilecek telif ücreti; ilgili meslek odasınca belirlenen mimari proje asgari hizmet bedelinin, tamamlanan yapılarda yüzde 20’sini, inşaatı süren yapılarda yüzde 15’ini geçemez.” AOÇ ve Ulus tehlikede Söz konusu değişiklikle birlikte Ankara’daki tescilli yapılara yönelik projelerin gerçekleşmesinin önünde bir engel kalmadı. Bu kapsamda Anakent Belediyesi’nin “Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Projesi” kapsamında giydirme işlemi yapmak istediği yapılar için müelliflerin izni alınmayacak. Yine Anakent Belediyesi’nin kurduğu komisyonca, söz konusu, Ziraat Bankası, 1. ve 2. Meclis ile Sümer Bank, Ankara Palas, Küçük Tiyatro gibi tarihi yapılar için de izin alınmasına gerek kalmayacak. Aynı durum AOÇ’deki tarihi tekel fabrikası ve bira fabrikası için de geçerli olacak. Çevik eşliğinde ağaç katliamı SERTAÇ EŞ Anakent Belediyesi’nin YenimahalleŞentepe arasına yapacağı teleferik hattının bir istasyonunu olan Yunus Emre Yeşil Alanı’na dün sabaha karşı 03.00’te Çevik Kuvvet ve TOMA eşliğinde operasyon yapıldı. Ağaçlar kepçelerle yerlerinden söküldü. Yunus Emre Yeşil Alanı artık tarihte kaldı. Cumhuriyet Ankara yeşil ve ağaç katliamını dakika dakika görüntüledi. Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in seçimlerden önce en azından bir bölümünü açmak istediği YenimahalleŞentepe Teleferik Hattı’nın bir istasyonunun üzerine kurulacağı Yunus Emre Yeşil Alanı artık yok. Belediye, yeşil alanı inşaata açmak için daha önce iki girişimde bulunmuştu. Birinde inşaat paravanları alanın çevresine çekilmiş, tepki nedeniyle paravanlar birkaç saat sonra sökülmüştü. Ardından geçtiğimiz cuma günü saat 23.00 sularında ağaç sökme makineleriyle bölgeye gelen bir ekip 3 ağacı sökmüştü. ÇevAnakent Belediyesi’nin inşaat atıklarını toplama araçları da yer aldı. Kalabalık koruma eşliğinde yeşil alana giren ekipler, ağaçları “dümdüz” etti. Kepçe türü iş makinelerinin kullanıldığı operasyon sonucunda Yunus Emre Yeşil Alanı’nda bir tek ağaç bile kalmadı. Sökülen ağaçlar Anakent Belediyesi’nin kamyonlarına yüklenerek başka bir yere götürüldü. 35 Karaçam yok oldu reden yurttaşların bölgeye gelmesinin üzerine ekipler daha fazla ağaca zarar vermeden bölgeden ayrılmıştı. Yeşile operasyon Ancak Anakent Belediyesi dün sabah 03.00 sularında Yunus Emre Yeşil Alanı’na kalabalık bir grupla geldi. Anakent Belediyesi ekiplerine çevik kuvvet polisi, bir TOMA, zabıta ve iki otobüs dolusu sivil giyimli insanların eşlik ettiği gözlendi. Yeşil alana gelen araçlar arasında Belediyenin gece yarısı operasyonu ile yeşil alanda bulunan 30 yaşındaki 35 karaçam ağacı yok oldu. Ayrıca bin 700 metrekare büyüklüğündeki alana da ilk fırsatta Leitner firması tarafından teleferik hattının bir istasyonunu yapılacak. Ankara için bir ulaşım aracı olup olmadığı konusunda şehir plancılarının olumsuz görüş belirttiği teleferik için Yenimahalle böylece bir yeşil alanını daha kaybetti. Yenimahalle’nin merkez bölgesi yeşil alan ve otopark açısından ciddi yoksunluk yaşıyor. 12 bin kekliği var Uzun süre un değirmeni işleten Cemal Akoğlu (70), tarımda kullanılan kimyasal maddeler ve yasak avlanmalar, bölgelerinde çok sevdiği keklik ve sülün gibi kuş türlerinin azalmasına neden olunca, gönüllü olarak keklik ve sülün yetiştirmeye başladı. Kekliklerin satışına da başladığını söyleyen Akoğlu, değirmen olarak kullandığı bina ve ahırda yaptığı tadilat ile birlikte keklik yetiştiriciliği işini geliştirdiğini belirtti. Eşiyle birlikte 60 keklikle başladığı üretimde bu gün 12 bin keklik ve sülün üretmeyi başardığını kaydeden Akoğlu, amacının bölgedeki keklik ve sülün popülasyonunu artırmak olduğunu ifade etti. Bu konuda devletten her hangi bir destek ve teşvik almadığını söyleyen Akoğlu, şöyle devam etti: “Bu bölgenin tek değirmenini ben işletiyordum. Yaklaşık 20 yıl değirmen işlettim. Benim değirmencilik yaptığım zamanlarda bu bölgede çok sayıda keklik ve sülün yaşardı. Daha sonra yanlış ilaçlamalar nedeniyle hiç keklik ve sülün kalmadı. Keklik ve kuş türleri kalmayınca zararlılar aşırı derecede çoğalarak buğdayın özünü yemeye başladı. Daha sonra buğdaydan kaliteli un olmamaya başladı ve insanlar çiftçiliği bırakarak buralardan göç etti. Değirmende iş olmayınca bende değirmeni kapatmak zorunda kaldım. Bunun üzerine evimizde keklik yetiştirmeye ve yetiştirdiklerimizin bir kısmını doğaya bırakmaya karar verdik. Selçuk Üniversitesi’nden 60 adet keklik yavrusu aldım. Her yıl yaptığımız yeni düzenlemelerle işi ilerlettik. Çevreden gelen talepler üzerine, ürettiğimiz kekliklerin yem giderlerini karşılamak amacıyla satışa da başladık.’’ Zaman içerisinde kuluçka makineleri aldığını ve yeni düzenlemelerle profesyonel anlamda üretim yapmaya başladıklarını söyleyen Akoğlu, “Aşırı bir gelirimiz olmamasına rağmen kendi gücümüzle üretim yapmaya çalışıyoruz. Bu üretimdeki esas amacımız doğaya çok sayıda keklik bırakmaktır’’ dedi. nkara’nın Çubuk ilçesinde yaşayan Cemal A Akoğlu, eşiyle birlikte doğaya salmak için kınalı keklik ve sülün yetiştiriyor. Karahasanlı’ya tam not retmenleri ağırladı. Yıldırım Beyazıt Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi öğretmenleri 20122013 eğitim öğretim yılı ders yılı sonu ve yaz dönemi sınavları öncesi Öğretmenler Kurulu Toplantısı’nı doğayla iç içe bir ortamda gerçekleştirdi. Çankaya Belediyesi tarafından tahsis edilen araçla mahalleye ulaşan öğretmenler, toplantının ardından da doğa yürüyüşü gerçekleştirdi. Gezinin kendileri için oldukça faydalı olduğunu dile getiren öğretmenler, “Tüm yılın yorgunluğunu insana unutturan bir ortam. Kendi köyümüze gitmiş kadar olduk. Çankaya Belediyesi’ne çok teşekkür ediyoruz” dedi. ankaya Belediyesi’nin “Kır Kent Ç Kardeşliği Projesi” çerçevesinde hayat bulan mahalleler haftasonu öğ 5,8 milyon araç muayene edildi “ağır kusurlu” ve “emniyetsiz” sayılarak geçemezken, yüzde 64,9’u “hafif kusurlu”, yüzde 2,2’si ise “kusursuz” bulunarak muayeneyi geçti. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı‘nın denetiminde hizmet veren TÜVTÜRK verilerinden derlenen bilgilere göre, kuruluş, bu yılın ilk 6 ayında 3,4 milyon araca muayene, 1,1 milyon araca da egzoz gazı emisyon ölçüm hizmeti verdi. Ücretsiz muayene tekrarları ve tespitle birlikte toplam muayene sayısı 5,8 milyona yükseldi. 2009 yılında araçların yüzde 42’si ilk muayenesinden “emniyetsiz” ve “ağır kusurlu” bulunarak geçemezken, bu oran, 2011’de yüzde 36,6, 2012’de ise yüzde 34,8’e düşmüştü. Araçların muayeneyi geçememe nedenlerinin başında fren sistemine bağlı kusurlar yer aldı. Her 5 araçtan birinde fren kusuru tespit edildi. Diğer muayeneden geçememe nedenleri, sırasıyla aydınlatma ve hareketli aksamlardaki sorunlar olarak belirleÜVTÜRK verilerine göre, bu yılın T ilk 6 ayında muayeneye giren araçların yüzde 32,8’i ilk muayenesinden nirken, muayeneden geçemeyen araçların yüzde 98’i ikinci haklarında kusurlarını gidererek muayeneden geçebildi. Dolayısıyla trafikte ağır kusurları nedeniyle tehlike yaratan, aslında trafikte olmaması gereken 1 milyondan fazla aracın muayene sonrasında durumlarını iyileştirdikleri görüldü. Öte yandan muayeneye gelmeme oranları bu yılın ilk 6 ayında yüksek seyretti. Yasal olarak zorunlu olmasına karşın binek araçların yüzde 20’si muayeneye gelmedi. Ağır vasıtalarda bu oran yüzde 34 oldu. TÜVTÜRK’ün geçen yıl İstanbul’da iki, bu yıl Antalya’da bir motosiklet muayene istasyonu açmasına karşın muayeneye gelme oranının en düşük olduğu araçlar motosikletler oldu. Motosikletleri traktörler izledi. Buna göre, muayene kaçağı oranı, motosikletlerde yüzde 82, traktörlerde ise yüzde 78 olarak gerçekleşti. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından mayısta “muayenesiz araçlara” gönderilen mektuplar sayesinde traktörlerin muayeneye gelme oranı arttı.