11 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 18 Temmuz 2013 Perşembe a4 Kent Yaşam Prof. Dr. Alpaslan Işıklı İçin evgili Hocam, Sizin için ama siz varken iki konuşma yapmıştım. Birisi emekliliğiniz için bölümce düzenlenen yemekte, diğeri de sizin için Hasan Tahsin Benli ve Yıldırım Koç ile birlikte hazırladığımız Alpaslan Işıklı’ya Armağan’ın takdim töreninde. Evet, siz vardınız o iki konuşmada. O yumuşacık yüreğiniz ve muzip gülümsemenizle heyecanımı büyük bir ustalıkla yatıştırmıştınız. Ama şimdi? S Şimdi siz… Sevgili Hocam, Aramızdan oldukça erken ayrılışınızın hüznü derindir. Bizleri, “kör kuyuların” karanlığında bıraktınız. Tek tesellimiz, bu defa “merdivenimiz” var. Merdivenimiz; sizin eserleriniz, ışık tutan görüşleriniz, sabırla anlattıklarınız ve örnek kişiliğinizdir. Her biri, bizim karanlıktan çıkabilmemiz için basamak olmayı sürdürecektir. Sevgili Hocam, Siz, “Gün Doğmadan” adlı eseriniz ile kendi yaşamöykünüzü kendiniz kaleme almıştınız. Önsözde diyordunuz ki; “Dünü iyi anlamak, bugünümüzü belirleyen nedenlerin gün ışığına çıkmasına sağlayacağı katkılar dolayısıyla gereklidir. Yarınlarımızın biçimlenmesine katkıda bulunacak olan bugünkü sorumluluklarımız ve çabalarımız da, dünle birlikte düşünüldüklerinde [email protected] “Boğazlar Meselesi” SERDARŞAHİNKAYA anlam kazanabilir. Bu kitap, yakın tarihimizde yaşanılan gerçeklerden ve doğrudan gözlemlenen olgulardan yola çıkılarak kaleme alındı. Yazılanlar, bir bireyin penceresinden görülenlerle sınırlı kalmadı. Bunlardan hareketle, yakın tarihimizi, dolayısıyla bugünümüzü ve yarınımızı ilgilendiren tahlillere ulaşmaya ve herkes için anlam taşıyan sonuçlara varmaya çaba gösterildi.” E daha ne olsun değil mi?” Gerçekten de 35 kısım tekmili birden anılarınızı okuyunca; emek, sabır, mücadele, azim ve kararlılıkla örülmüş dopdolu bir hayatı gördük, yaşadık bir daha öğrendik. Dünyanın bilinen ilk coğrafya kitabının yazarı Strabon’un hemşerisi Sevgili Alpaslan Hocam ile birlikte Yeşilırmak’ın yalı boyundaki evlerinden Borabay Gölü kıyılarına ve oradan da giriverdik hayatın içine. 27 Mayıs ve 12 Mart’ta, 68 baharında Paris’te buluverdik kendimizi. Sonra bir yıl Cardiff’te konuk olup, TİP, 12 Mart ve 12 Eylül’ü daha iyi anladık. CHP’yi, Rahşan Hanım’ın fişlerini, Mülkiye’nin Türkiye için olduğunu ve her şeyden önemlisi de “başka bir dünyanın mümkün olduğu” gerçeğini bir kere daha kavradık. *** Kayıplarımızdan sonra genellikle “ardından” diye başlık atılır. Ama ben bu başlığı kullanmayacağım. Evet, ben de “ardından” diyeceğim elbette. Ama bu sevgili Alpaslan Hocamın açtığı yoldan, bıraktığı yerden mücadeleyi sürdüreceğim anlamındadır. Sevgili Hocam, soyadı gibi hep ışık saçtı. Işıltılı bir adam idi; bilgisi ile mücadeleci kişiliği ile. Türkiye’nin bağımsızlığı için, işçi sınıfının, emek cephesinin ortak mücadelesi için, aydınlanma için ömrünü adadı. Ardında da çok sayıda eser, çok sayıda öğrenci / çapulcu bıraktı. Alpaslan Hocam hiç yılmazdı. En karanlık zamanlarda, pırıltılı zekâsı, mücadeleci ve örgütçü kişiliğiyle hep toparlayıcı ve yol gösterici oldu: Uğur Mumcu’nun cenaze töreninde, Sivas katliamının ertesi günü Mülkiyeliler Birliği bahçesinde Aziz Nesin ile yaptığı basın toplantısı ve nicelerinde olduğu gibi... Mülkiye camiasının pusulalarından biri idi adeta. Hep doğru rotayı gösterirdi. Uzun yazı kurulu toplantılarının sonuna doğru usta işi çizdiği portrenizi önünüze uzatıverirdi. Işıklar içinde uyuyunuz Sevgili Hocam, üzerimde emeğiniz çoktur!.. Sizin sayenizde hâlâ koruktan helva yapmaya çalışıyorum. Üzerimde emeğiniz çoktur Işıklı hocam!.. Yıllarca fakültedeki odanızı benimle paylaştınız. Hakkınızı ödeyemem. Üzerimde emeğiniz çoktur; “Artık şu kitapsızlığa bir son ver dostum” diyerek beni kitap, kitaplar yazmak için yüreklendirdiniz. Emeğiniz büyüktür hocam, hakkınızı ödeyemem. Hakkınızı helal ediniz. Işıklar içinde uyuyunuz Sevgili Hocam. Sizi çok anacağız, sizi çok arayacağız, Sizi çok özleyeceğiz canım hocam. Ülkemizin, sevenlerinizin, hepimizin başı sağ olsun. HacıBayram’dan iftarmanzaraları İKLİM ÖNGEL Cumhuriyet Ankara, Anakent Belediyesi’nin başkentin farklı noktalarında kurduğu iftar çadırlarını ziyarete devam ediyor. Hacı Bayram Veli Camisi’nin yanındaki iftar çadırında önceki gün tam bir izdiham yaşandı. 2 koldan yemek verilen çadırda, bir süre sonra sıra teke düştü. Sıranın teke düşmesiyle insanlar birbirlerinin önüne geçerek yemek almaya çalıştı. Çadır görevlilerinin “sıraya sadık kalma” yönündeki uyarıları ise tartışmalara neden oldu. Oruç olan da olmayan da... İftariyelikler, iftar saatinden bir süre önce dağıtıldı. Ezan okunmadan önce pek çok yurttaş yemeğini alıp, yemeye başladı. Oruçlu yurttaşlar bu durumdan “Oruç olmayanlar yemek aldı, biz hâlâ bekliyoruz” sözleriyle şikâyetçi oldular. Ezanın okunmasından kısa süre sonra yemeklerin bitmek üzere olduğunun haberi geldi. 2 bin kişi için hazırlanan iftariyeliklerin yetmeyecek olmasına yurttaşlar tepki gösterince görevliler de “Hem bedava yemek dağıtıyoruz hem de hakaret işitiyoruz. Aynı kişi beş kere sıraya girince böyle oluyor” diyerek, karşılık verdi. Tavuk, pilavın servis edildiği çadırda; kaşık, çatal, su ve ekmek yemekten önce bitti. “Elimizle mi yiyelim?” diye soran bir yurttaşa görevli, “Benim yapabileceğim bir şey yok, yemekler bitene kadar servise devam edeceğiz” yanıtını verdi. Kaşık çatal krizi kısa süre içinde çözülürken, yemek türkendi. Türbede dua Çadıra kurulan masa ve sandelyelerin de yetmediği iftarda, caminin çevresine yerleşen yurttaşlar, oruçlarını çimlerin üzerinde açtı. Yurttaşlardan bir kısmı da yere oturarak yemeklerini yedi. İftarda orucunu açan yurttaşlar, Hacı Bayram Camisi’ne gelmişken, türbe ziyaretinde de bulundular. Yurttaşların önemli bir bölümünün Hacı Bayram Veli’nin türbesini ziyaret ederek dua okudukları gözlendi. Sorunlara fotoğraflı çözüm rı da kabul etmeye başladı. Belediye yönetimi, uygulamayı, “Çek gönder, sorunu çözelim” sloganıyla duyurdu. Belediye yönetimi, zamandan tasarruf sağlayan ve belediye çalışmalarını hızlandıran yöntemle sorunların enimahalle Belediyesi, ilçede yaY şanan sorunlara ilişkin akıllı telefonlarla yapılan fotoğraflı başvurulakısa zamanda çözüldüğünü, talepleri fotoğraflı alan ekiplerin bölgeye hareket ettiklerini dile getiriyor. Yenimahalle’de giderek yaygınlaşan uygulamadan çok memnun olduklarını belirten mahalle sakinleri, uygulama sayesinde sorunların çözümünde büyük zaman tasarrufu sağlandığını dile getiriyor. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, “Yenimahalle çok geniş sınırları olan bir ilçe. Belediye çalışanlarının her yere yetişmesi mümkün olmayabiliyor. Bu durumda da teknoloji imdadımıza yetişiyor. Yenimahalleli hemşerilerim bize teknolojiyi kullanarak ulaşıyor ve bizi yönlendiriyorlar. Biz hemşerilerimiz ile işbirliği içinde Yenimahalle’yi yarınlara taşımayı hedefliyoruz” dedi. Yurttaşlar, AKOSCEP’in Android ve IOS uygulamaları ile ayrıca evrak takibi, vergi sorgulama ve ödeme, arsa rayiç değeri öğrenme, borç sorgulama ve ödeme gibi birçok işlemi de belediyeye gitmeden daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. Perçin’den ÇGD’ye ziyaret Kadın Kolları üyeleri, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay’ı ziyaret etti. Ziyarette, AKP Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ın kadın gazetecilere yönelik sözlerini eleştiren Perçin, “AKP’li Aslan’ın Meclis’teki kadın gazetecilere yönelik cinsiyetçi ve hakaret içeren söylemlerinin kabul edilmeyeceğini ve kınanması gerektiğini” dile getirdi. ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay da, ziyaretin çok anlamlı ve önemli olduğunu belirterek, “AKP’nin genel olarak düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı tutumu her zaman gündemde. Bu milletvekilinin ilk sabıkası değil. Kadın gazeteci arkadaşlarımıza saldırısı ilkeldir, bu sözler bir milletvekiline yakışmıyor. Ortada fotoğraf olmasaydı habere yalan haber diyecekti. Suçüstü olduğu için panik halinde sağa sola saldırmıştır. AKP’nin basına, gazetecilere yönelik genel saldırısının bir parçası. Bu sözleri söyleyen milletvekilini kınıyoruz” dedi. Çankaya İlçe Başkanı CHP Mehmet Perçin ve Çankaya Cemal Süreya’ya ‘şiir duvarı’ ankaya Belediyesi, ilçenin en güÇ zel parklarından olan Cemal Süreya Parkı’nı baştan aşağı yeniliyor. Şair Cemal Süreya’nın heykeli, parkın yenilenen girişine taşınacak. Parkın girişinde Süreya’nın şiirlerinin yer alacağı bir “şiir duvarı” yapılacak. 5 bin 57 metrekaresi yeşil alan olan ve toplamda 9 bin metrekarelik alana sahip parkta, bitkilere yönelik çalışmalar da yapılıyor. Ağaç ve çalı grubu olmak üzere 4 bin 200 adet yeni bitkinin kullanıldığı yenileme çalışmalarında, hiçbir ağacın kesilmeyeceği bir tasarım ile uygulama hassasiyeti gösteriliyor. Parkın içinde koşu yolu ve giriş düzenlemesi için birkaç çalı grubunda yer değişikliği yapılırken, parktaki çocuk oyun alanı da ahşap ve özgün oyun gruplarıyla yenilenmiş olacak. Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, parkın bölgesi için önemi ve değerini bildiklerini vurgulayarak, bu hassasiyetlere uygun bir yenileme çalışması yapılacağı bilgisini verdi. Cemal Süreya’da yürütülen çalışmalar tamamlandığında parkta, 6 adet pergola, 80 adet bank, piknik masaları ve ağaç altı oturma alanla rı da hazırlanmış olacak. Aydınlatma sistemi de tamamen yenilenecek park, çeşitli su oyunlarıyla Dikmen Caddesi yönünden girişi, görsel algısı güçlendirilecek. Cemal Süreya’nın heykeli parkın yenilenen girişine taşınacak. Yeni girişte Cemal Süreya, bölgede yaşayan yurttaşları şiir duvarındaki şiirleri ile karşılayacak. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle