22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 14 Temmuz 2013 Pazar a2 SİNEMANOTLARI Türey KÖSE tureykose.blogspot.com tureykose@cumhuriyet.com.tr Kültür Sanat Kent Bu yılın ilk yarısında 26 milyonu aşkın kişi sinemaya gitti Yerli filmlere ilgi arttı SELDA GÜNEYSU Sinemayla ‘engelleri’ sorgulamak ransız yönetmen Jacques Audiard’ın F Pas ve Kemik filmini DVD’den izledim. Jacques Audiard, melodrama çok müsait bir konuyu, melodrama yaslanmadan çekmiş. Klişelere yüz vermeyen, gözyaşı döktüren değil, duygudaşlık yaratan, acıklı cümlelerle seyirci avlayan değil, daha derin sorgulamalara götüren bir film. Ali, küçük oğluyla parasız, aç bilaç yollardadır. Kızkardeşinin evine sığınır. Heybetli, güçlü kuvvetli Ali, bir kulüpte koruma görevlisi olarak çalışmaya başlar. Barda çıkan bir kavgayı ayırırken Stephanie ile tanışır. Stephanie genç, güzel, seksi, seyredilmek ve arzulanmaktan tad alan bir kadındır, Ali’ye yüz vermez. Sonrası ise Stephanie için bir dram. Çalıştığı su parkında katil balinaları eğitmektedir, bir gösteri sırasında iki bacağını yitirir. Ali ile yolları yeniden kesişir. Stephanie’nin bedeni ne kadar yaralıysa, eksikse; Ali’ninki de o kadar tam, güçlü, arzu doludur. Ali, hayatı sorumluklar, büyük anlamlar yüklenerek, yükleyerek yaşamaz. Çocuğu başına derttir, ama onu sever de; kadınlarla sadece seks ilişkisi kurar. Çoğu kez, üstelik argo bir ifadeyle “Sevişmek ister misin” diye sorar, sevişir ve gider. Aynı soruyu bir gün “Cinsel organım çalışıyor mu bilmiyorum” diyen Stephanie’ye de sorar. Filmin sonunda Ali de büyük bir trajedinin eşiğinden dönüyor ve o güçlü beden, kemikler örseleniyor, kırılıyor. Stephanie’nin protez bacağı ve Ali’nin ellerinin kırılan kemikleri. Güzellik ve güç geçicidir. Film, bunlardan geriye kalanlar üzerinde düşündürüyor izleyiciyi. Duygudaşlık, dayanışma, dostluk, sevgi, yoldaşlık gibi. Ali’yi Matthias Schoenaerts, Stephani’yi ise Marion Cotillard oynuyor. İkisi de müthiş, abartısız, yalın bir oyunculuk sergiliyor. Pas ve Kemik filmi bana engellilerin cinsel haklarıyla ilgili iki filmi anımsattı. Hasta La Vista/ Hoşçakal ve The Sessions/Aşk Seansları. Hasta La Vista’da üçü de fiziksel engelli 20’li yaşlardaki üç arkadaşın Belçika’dan İspanya’ya yaklaşık 1500 kilometrelik bakirlikten kurtulma turu anlatılır. Gözleri görmeyen, felçi, tekerlekli sandalyeye mahkum kahramanların birbirlerinin engellerini ortadan kaldırdığı bu yolculuğun öyküsü hem hüzünlü, hem dokunaklı, hatta zaman zaman da eğlenceli. 1980’lerde Berkeley’de yaşayan, yapay solunum cihazlarıyla günlerini geçirmek zorunda olan felçli gazeteci ve şair Mark O’Brien’ın gerçek hayat hikâyesini anlatan Aşk Seansları filminde de, bir seks asistanı ile felçli gazetecinin hikâyesi konu alınıyordu. Başrollerini John Hawkes ve Helen Hunt paylaşıyordu. Geçtiğimiz yıllarda Stockholm’e gitmiştik. Sokaklarda çok sayıda engelli gördüğümde şaşırdım. Yanımdaki arkadaşım “Çünkü onlar engellileri bizim gibi eve kapatmıyorlar” dedi. Engellilerin kahramanı olduğu filmler; engellilerin yaşamı, hakları elbette cinsellik dahil ve engelsizlerin kafalarındaki engeller üzerinde düşündürüyor... Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Türkiye’deki sinema izleyici sayısının istatistiğini açıkladı. Bakanlığın istatistiğine göre bu yılın ilk 6 ayında, 26 milyon 172 bin 455 kişi sinemaya gitti. İlk 6 ayda 40’ı yerli olmak üzere, 156 yeni film vizyona girdi. Türkiye’de yerli filmlere olan ilgi de geçen yıla oranla yüzde 32 arttı. 2013 yılının ilk yarısında 40 yerli film olmak üzere toplamda 156 film vizyona girdi. Vizyonda yer alan ve en çok izlenen 5 film yerli filmlerden oluşurken, en çok izlenen ilk 10 film arasında 7 Türk filmi yer aldı. Gösterimdeki yerli filmleri 16 milyon 899 bin 862 kişi izledi. En fazla Türk filminin gösterime girdiği hafta da 20. hafta, yani 1723 Mayıs haftası oldu. En fazla bilet satışı gerçekleştirilen hafta ise 1 milyon 395 bin 614 ile 8. hafta, yani 2228 Şubat haftası. En gözde film Cem Yılmaz’ın filmi Dünya sinemasının önemli örneklerinin de vizyonda yer almasına karşın yılın ilk yarısında gösterime giren 40 yerli yapımdan 5’i, 1 milyon bilet satış sınırını aşmayı başardı. En çok izlenen yerli yapım ise 3 milyon 836 bin 785 izleyici ile Cem Yılmaz’ın sahne gösterilerinden derlenen “CM101MMXI Fundamentals” olurken, onu 2 milyon 848 bin 802 izleyici ile yapımcılığını Şahan Gökbakar’ın yaptığı “Celal ile Ceren” filmi izledi. Mart ayının son haftası gösterime giren ve Süleyman Levent Demirkale imzalı “Selam” adlı film ise en çok izlenen ücüncü yapım olarak bakanlığın kayıtlarına girdi. Yaklaşık 254 milyon TL gelir elde edildi Yılın ilk 6 ayında gösterime giren 40 yerli filmden 11’i bakanlık destekli filmlerden oluştu. Bakanlığın açıkladığı istatistiğe göre ayrıca 2013 yılının ilk yarısında gösterime giren filmlerden elde edilen hasılat, geçen senenin aynı dönemine kıyasla yüzde 14’lük bir artışla 253 milyon 804 bin 123 TL’ye ulaştı. Yerli film hasılat miktarı ise aynı döneme kıyasla yüzde 38’lik artışla 153 milyon 363 bin 976 TL oldu. ‘Benim Adım AOÇ’ evinden iktidara seslendi ‘Bıçakkemikte’ Ben Ankara, önceki gün AOÇ’de “Benim Adım AOÇ” başlıklı bir forum gerçekleştirdi. Foruma meslek odaları ve STK’lerin yanı sıra CUMOK’lar ve CHP’liler de katıldı. Forum, Başkent Dayanışması tiyatro ekibinin gösterimi ile başladı. Tiyatroda AOÇ’de katledilen ağaçlar, insanlarla canlandırılırken, AOÇ’yi talan edenler cellat olarak gösterildi. Biber gazını temsilen buharın kullanıldığı oyunun sonunda, AOÇ celladını, direnen insanlarla birlikte alt etmeyi başardı. Tiyatronun ardından AOÇ’nin nasıl ortaya çıktığı ve bugünlere nasıl geldiğinin anlatıldığı bir sunum yapıldı. Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Tezcan Candan, AOÇ’nin dünyanın pek çok parkından büyük olduğuna dikkat ganını attırdı. çekerek, “AOÇ’yi, Gezi gibi içimizde hissedemiyorsak, onu ‘AOÇ için uluslararası bizden uzaklaştırdıkları içinhukuka bakılmalı’ dir. Atatürk’ün emaneti AOÇ, dünyaya örnek, özgün bir alanProf. Dr. Ahmet Saltuk, dır. Gezi Parkı’ndan 920 kat AOÇ’nin tarım köyü olabilecek daha büyüktür ve bu nedenle özgün bir model olduğunu dile 920 kat büyük direnişi hak getirerek, “Mahkemeler yalediyor” diye nız iç hukuku dekonuştu. Canğil, uluslararası dan’ın konuşhukuku da uyguması sırasında lamalı. Bu direniş forumun yaakıl ve bilmin kanında geçen zanacağının işavinç, yurttaşlar retidir” dedi. GEZİ’NİN tarafından yuFotoğraf sanatçıhalandı. ARDINDAN sı Mehmet Özer Halil Kuzey de AOÇ’nin insanise “Türk as ¦ İKLİM ÖNGEL lık tarihi mirası olakeri kalmanak savunulması mış, Türk polisi kalmamış. Bu gerektiğini kaydetti. Özer, “Bıkadar az olmamalıydık, içim çak kemikte” ve “İsyan” adlı şikan ağlıyor” diyerek katılımı az irleri katılımcılarla birlikte okubulduğunu ifade etti. du. AOÇ’den iktidara “isyan” ve Anıl Poyraz, mücadelenin “bıçak kemikte” sözleri yük“çiçek, böcek”le başladığını ve seldi. sürdüğünü beliterek, “Çiçek, böcek yurt dem e k t i r . AOÇ’nin ve Gezi Parkı’nın Atatürk zamanından kalması tesadüf değildir” diye konuştu. Forumda söz alan down sendromlu genç kadın, “Ağaçları kesmeyin” çağrısı yaptıktan sonra topluluğa “Her yer Taksim, her yer direniş” slo Bilim adamları Karadeniz hamsisiyle ilgili araştırma başlattı ODTÜ’lüler hamsilerin izinde DTÜ’lü bilim insanları, gecen O sezonda beklenmedik miktarda düşük avlanan hamsileri incelemek üzere Karadeniz’de sefere çıktı. Bu alanda uygun donanımlara sahip olan gemileriyle yola koyulan araştırmacılar, hamsi boylarının neden kısaldığını da araştırıyor. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Cemal Gücü, “Hamsilerin kasım ayında Türk kıyılarına gelerek av vermeye başlamadan önce nerede olduklarını öğreneceğiz” dedi. Gücü, ODTÜ’ye ait R/V Bilim2 araştırma gemisinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nün TÜBİTAK KAMAG programınca desteklenen hamsi stoklarını izleme projesi kapsamında tekrar Karadeniz’e açıldığını bildirdi. Proje kapsamında dördüncüsü yapılan araştırma seferinde, geçen sezonda av miktarındaki beklenmedik düşüşün ve balık boylarındaki önemli derecedeki kısalmanın nedenlerinin araştırılacağını söyleyen Gücü, geçen yıl avlanan balıkların çok büyük bir bölümünü, henüz bir yaşını doldurmamış, yasal boyun altındaki hamsilerin oluşturduğuna dikkat çekti. Gücü, “Gerek Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın gerekse Sahil Güvenlik’in çabalarıyla yavru balık avcılığı olabildiğince engellendi. Ergin balığın yok denecek kadar az olmasına karşın yavru balığın bir o kadar fazla olmasının, hamsinin üreme alanlarında kaymalardan olabileceğini tahmin ediyoruz. Kuzeyde Tuna Havzası’na yakın alanlarda yumurtladığı bilinen hamsinin, dönem dönem Türk sularına yakın alanlarda ürüyor olabileceğine işaret ediyor. Bunu belirleyen faktörün de sıcaklık olabileceğine dair ipuçları bulduk” dedi. Yumurtalar incelenecek Proje ortağı Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nden üreme döneminin başladığına dair gelen haber üzerine 9 Temmuz Salı gecesi İstanbul Boğazı’ndan Karadeniz’e açıldıklarını belirten Gücü, bir ay sürmesi planlanan araştırma seferinde Türkiye’nin, Karadeniz’deki tüm ekonomik bölgesinin taranacağını söyledi. Bir yandan da hidroakustik yöntem ile ebeveyn hamsilerin miktarı ve üreme dönemindeki dağılım alanlarının çıkarılacağını anlatan Gücü, denize bırakılan yumurtaların inceleneceğini ve en önemli üreme alanlarının belirleneceğini kaydetti. Benzer büyüklükte ve kapsamda bir araştırmanın 1990’lı yıllarda yine ODTÜ Deniz Bilimleri’nce gerçekleştiridiğini vurgulayan Gücü, temmuz ve ağustos aylarını kapsayacak bu araştırmalarda elde edilecek yeni sonuçların, eski bulgularla karşılaştırılacağını ve üreme alanındaki olası kaymaların tespit edileceğini dile getirdi. Prof. Dr. Gücü, çalışmalarında ayrıca hamsilerin kasım ayında Türk kıyılarına gelerek av vermeye başlamadan önce nerede olduklarını da öğreneceklerini ve küresel ısınmadan hamsinin gelecekte nasıl etkilenebileceğine dair de önemli bulgular elde edeceklerini anlattı. SATILIK ARSA ÇORLU’da kat karşılığı da 11.000 m(2), 15.000 m(2) inşaat alanlı www.hakangungor.com 0312 318 44 88 KAZAN Orhaniye’de (Ankara) sanayi imarlı 2.100 m(2) www.hakangungor.com 0312 318 44 88 KEÇİÖREN merkez bankası evlerinde müstakil 640m(2) www.hakangungor.com 0312 318 44 88 SUBAYEVLERİ’nde (Ankara) binalar, arsalar www.hakangungor.com 0312 318 44 88 SATILIK KONUT AYDINLIKEVLER’de Altınpark manzaralı 210.000.230.000.www.hakangungor.com 0312 318 44 88 ZAYİ 26068 ada 2 parsele ait 19.10.2012 tarih 20120030477 işlem numaralı yapı denetim harç makbuzunu kaybettim. Geçersizdir. Mehmet Ali OTO : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Aykut KÜÇÜKKAYA 14 Temmuz 2013 Pazar Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Sertaç EŞ : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : ankcum@cumhuriyet.com.tr C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle