Katalog

11 Temmuz 2013 Perşembe Sayfa Kent a3 AOÇ’de talan üstüne talan Üniversite çok, yurt yok SERTAÇ EŞ/MERT TAŞÇILAR Kent Konseyi’nin 29 Mart’ta kurulması yönünde karar aldığı proje, Anakent Belediye Meclisi’ne sununuldu. Karar, aynı tarihte yapılan Kent Konseyi 8. Olağan Genel Kurulu toplantısında “İmar ve Şehircilik çalışma Grubu 18 Mart 2013 tarih ve 1’nolu projesi” başlığı altında kurula sunularak oybirliği ile kabul edildi. Konseyde kabul edilen karar, 12 Haziran’da Anakent Belediye Meclisi’ne sunuldu. Proje kapsamında AOÇ içerisine köy kurularak, geleneksel tarım ve hayvancılık kültürünün yaşatılması amaçlandığı savunuluyor. Proje hakkında ise ticaret alanları yaratılarak dükkânların satış yapması sağlanacağı iddia ediliyor. Ancak AOÇ zaten Mustafa Kemal Atatürk’ün “Burada bir çiftlik kuracağım. Bu çiftlikte hayvanlar yetiştireceğim. Bir küçük ormanın kenarında tarım endüstrimize ait bacalar tütecek” sözleriyle modern tarım, endüstriyel tarım alanı ve çiftçilik merkezi olarak kurulmuştu. Hayvanat bahçesinin büyütülmesi ve yeniden düzenlenmesi diye başlanan ancak daha sonra tema parka dönüşen proje, çiftlikten 2 milyon metrekarenin üzerinde bir bölümü almıştı. Kent Konseyi önerisi ile kurulması istenen “geleneksel köy” için ne kadarlık alanın tahsis edileceği ise henüz bilinmiyor. nkara’daki üniversiteleri tercih edecek öğA renciler için bugün barınma olanaklarını araştırdık. Özellikle şehir dışından tercih yapacak olan öğrenciler için yurt olanakları büyük önem taşıyor. Bazı devlet ve vakıf üniversiteleri, yerleşkeleri içinde çeşitli yurtlar ve konukevleri bulundururken, bazıları da öğrencileri fakültelere yakın yurtlara yönlendiriyor. Başkentteki 15 üniversiteden 7’sinin kendine ait yurdu bulunmaması dikkat çekiyor. İhtiyaçlara göre düzenlenen bu yurtların fiyatları, konforu ve olanakları üniversiteye göre değişiyor. Yurtlarda tek kişilikten sekiz kişiliğe kadar oda tercihleri bulunurken, isteğe göre buzdolaplı, ütülü, çamaşır makineli odalar da olanaklar arasında yer alıyor. Ankara Üniversitesi yerleşkelerinde, 7 farklı öğrenci evi bulunurken, üniversite öğrencilerini yakınlardaki özel yurtlara da yönlendiriyor. Başkent Üniversitesi kampusunda, tek veya çift kişilik odalara sahip yurt mevcut. Bilkent Üniversite’si 26 binasıyla 4 bin öğrencisine hizmet veriyor. Kampus içinde yer alan tek, çift, üç veya dört kişilik odalardan yararlanmak mümkün. İpek Üniversitesi yerleşkesi içinde kız ve erkek yurtlarına sahipken, Çankaya Üniversitesi yalnızca kız öğrencilere yurt imkânı sağlıyor, odalarda televizyon da bulunduruyor. Ankara’nın kampus üniversitelerinden Hacettepe, Sıhhiye ve Beytepe’de okuyan öğrencilerine çeşitli özellikler gösteren yurtlar ve öğrenci evleri temin ediyor. ODTÜ’de ise yaklaşık 6 bin kişi kapasiteli 12 yurt ve 6 konukevi yer alıyor. Öğrenciler tek, çift, üç ve dört kişilik odalar arasından seçim yapabiliyor. TOBB ETÜ yurtlarında ise 1032 kişi kapasiteli tek ve çift kişilik odalar ve odalarda “değerli eşyalarını” koruyabilmeleri için kasalar bulunuyor. Atılım, Gazi, TED, Turgut Özal, THK (Türk Hava Kurumu), Ufuk ve Yıldırım Beyazıt üniversitelerinde öğrenciler için yurt olanağı bulunmuyor. Bu üniversiteler öğrencilerini yakınlardaki devlet ve özel yurtlara yönlendiriyor. Anakent’ten orantısız zekâ MERT TAŞÇILAR ‘Çiçek alacaklar geçebilir’ İKLİM ÖNGEL Cumhuriyet Ankara önceki gün Anakent Belediyesi ve zabıta ekiplerinin, Batıkent’te büfelere yönelik içki, gazete ve ekmek satışını yasakladığını haberleştirmişti. Haber için semte gittiğimizde büfeci esnafına yönelik başka yasaklar ve baskılar da olduğu ortaya çıktı. Esnafın verdiği bilgiye göre Anakent Belediyesi, Yıldız, Berk ve Çayyolu isimli büfelerin yerlerini değiştirmek istedi. Talebe itiraz eden esnaf, Yenimahalle Belediyesi’ne bağlı olduklarını belirterek, büfelerinin yerlerini değiştirmedi. İtiraz üzerine taraflar arasında mahkeme süreci başladı. Sonuçlanan davayı, büfeci esnafının kazanması üzerine yıldırma girişimleri baş gösterdi. Büfe kayboldu Anakent Belediyesi Batıkent’te bulunan Yıldız Büfesi’nin yaklaşık 50 san timetre önüne 3 adet dev reklam panosu yerleştirdi. Duvarlarının dışında bir içki firmasının reklamının da bulunduğu büfenin önü tamamen kapatıldı. Kapatılan büfe, araçlarıyla yoldan geçenler ve kaldırımda yürüyen yurttaşlar ta rafından görülmüyor. İşletme sahibi bu durumdan şikâyetçi olduğunu dile getiriyor. İşlerinin azaldığını belirten işletmeci, mahkemeyi kazanmalarına karşın yapılan uygulamanın haksız olduğunu belirtiyor. Güven Park’taki Çiçekçiler Çarşısı, eylemlerin başlamasıyla birlikte yaya trafiğine kapatılmıştı. 32 çiçekçinin bulunduğu çarşıda çiçekler solup, çürümeye başlamış, esnaf iş yapamaz duruma gelmişti. Esnafın sıkıntısını Cumhuriyet Ankara gündeme getirmişti ancak mağduriyet hâlâ sürüyor. Çiçekçi esnafından Ali Aydın, herkesin çarşının açılışına ilişkin farklı bilgiler verdiğini kaydetti. Yaya geçişine iznin ne zaman verileceğine dair kesin bilgi olmadığını söyleyen Aydın, “Yarı açık cezaevindeyiz. Yolu ancak polis memurları ve bakanlıklarda çalışanlar kulanabiliyor” dedi. Yetkililerden herhangi bir yardım gelmeyince kendi sorununa kendisi çare arayan esnaf, çözümü çarşıyı kapatan demir bariyerlere astığı “Çiçek alacaklar girebilir” yazısında buldu. Polislerin “Çiçek alacağım” diyenlere izin verdiğini söyleyen Aydın, “Memurlar da mağduriyetimizin farkında. Bu nedenle yardımcı olmaya çalışıyorlar” diye konuştu. Esnafın 18 Haziran tarihinde Ankara Valiliği’ne toplu dilekçe veriğini söyleyen Aydın, “Valilik 19 Haziran’da dilekçeyi İl Emniyet Müdürlüğü’ne gönderdi. Ancak hâlâ bir yanıt yok. Bunların dışında Başbakanlık ve AKP Genel Merkezi’ne de yazı yazdık ve posta attık. Oralardan da bir yanıt alamadık” dedi. ‘Açmazlarsa batacağız’ Festivaldeturizmfiyaskosu İKLİM ÖNGEL Ramazan ayında işlerinin normalde de durgun olduğunu söyleyen Aydın, günlerdir satış yapamadıklarını kaydetti. Aydın, “Bir dükkândan 3 aile geçiniyor. Borçlarımızı ödeyemez duruma geldik. Artık taze çiçek almıyoruz, açmazlarsa batacağız” diye konuştu. Başkentte 22 gün boyunca süren 2. Alışveriş Festivali sona erdi. Geçen yıla oranla sönük geçen festivalin amaçlarından biri olan turizme sağladığı katkı da merak konusu. Bu yılki festivalin başkente ne kadar turist çektiği henüz bilinmezken, geçen yılın rakamları ortaya çıktı. Türkiye Otelciler Federasyonu Genel Sekreteri Savaş Çolakoğlu, Ankara Valiliği’nin 5 yıllık turist rakalarını Cumhuriyet Ankara’yla paylaştı. Çolakoğlu’nun vaililkten aldığı verilere göre, yabancı turist sayısı 2008’den itibaren her yıl düzenli olarak düşüyor. Yerli turist sayısı ise 5 yıl boyunca yalnızca bir kez 500 binin üzerine çıkıyor. Çolakoğlu, festivalin turizme katkısının olmadığını kaydetti. Ankara’nın turizmde en iyi iş yaptığı dönemin haziran ayına kadar olduğunu söyleyen Çolakoğlu, “Festivalin Ankara’ya turist çekmesi için farklı bir cazibe yaratılması gerek” dedi. ‘Alışveriş için gelmezler’ Yabancı turistin alışveriş için başkente gelmeyeceğini söyleyen Çolakoğlu, yabancı turistin, “Ankara’da şöyle bir şey var. Buraya gitmem gerek. Alışveriş Festivali’ne denk getireyim. Hem ziyaret hem alışveriş yapayım” demesi gerektiğini belirtti. Yerli turist raamlarında düşüş yaşandığına dikkat çeken Çolakoğlu, “Yerli turist için de bir fark yaratılmalı. Yerli turist, kendi şehrinde bulacağı mağaza ve o mağazadaki indirim için hızlı trenle dahi Ankara’ya alışverişe gelmez” diye konuştu. Festival için birkaç halk konseriyle farklılık yaratılamayacağını savunan Çolakoğlu, “Önemli, ilgi çekecek bir sanatsal etkinlik yapılabilir. Ancak yalnızca Alışveriş Festivali’yle başkent turist kazanmaz. 15 yıl önce olsa belki olabilirdi ama şu an olmaz” dedi. Çolakoğlu’nun valilik verilerine dayanarak aktardığı yerli ve yabancı turist sayıları şöyle: ¦ 2008: Yerli turist 506 bin 542, yabancı turist 374 bin 324. ¦ 2009: Yerli turist 432 bin 905, yabancı turist 334 bin 560. ¦ 2010: Yerli turist 434 bin 402, yabancı turist 270 bin 820. ¦ 2011: Yerli turist 459 bin 541, yabancı turist 290 bin 220. ¦ 2012: Yerli turist 378 bin 110, yabancı turist 269 bin 927. ASO patent arşiviaçıyor nkara Sanayi Odası (ASO) ve Türk PaA tent Enstitüsü (TPE) ile imzaladığı işbirliği protokolü ile kurumda “TPE Bilgi ve Doküman Birimi” oluşturulması kararlaştırıldı. Protokolü, dün ASO’da düzenlenen törenle Nurettin Özdebir ile TPE Başkanı Prof. Dr. Habip Asan imzaladı. Törende konuşan Özdebir, son dönemde Türkiye’de “orta gelir tuzağı” oluştuğunu, bu tuzağa düşülmemesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin teknoloji üretiminde orta ve alt seviyede konumlandığını belirten Özdebir, bir adım daha yukarı çıkabilmek için çalışma başlattıklarını ve bu konuda TPE ile işbirliği yaptıklarını söyledi. Özdebir, “TPE’nin elinde bütün dünyanın markaları ve faydalı modellerle ilgili kayıtları var. Bunlardan sanayicilerin araştırmalarında fayda sağlayabileceği için istifade etmesini istiyoruz. Araştırma yapacak olanlar daha önce patentlenmiş ve koruma altına alınmış alanlarla kendi çalışmalarını daha farklı şekilde yönlendirebilirler geliştirebilirler” diye konuştu. Bezci’nin istediği oldu TO’nun daha önce itiraz üzerine YSK taA rafından iptal edilen 64. komite seçimleri dün yapıldı. ATO VIP Salonu’nda gerçekleştirilen seçimlerde, iptal kararını aldıran Cengiz Topel Yıldırım’ın listesi ile ATO Başkanı Salih Bezci’nin desteklediği listeler yarıştı. Kıran kırana geçen yarış, saat 10.00’da başladı ve akşam saat 17.30’da tamamlandı. Seçimleri 230 oy alan Bezci’nin desteklediği liste kazandı. Yıldırım’ın çıkardığı liste ise 184 oyda kaldı. Sonuçlar ATO Başkanı Bezci’nin “rahat nefes” almasını sağladı. Yıldırım’ın listesinin kazanması durumunda Bezci ve yönetimi ile ATO’nun TOBB’a gönderdiği delegelerin yeniden berilenme riski bulunuyordu. Bezci’nin desteklediği listenin kazanmasıyla bu risk ortadan kalkmış oldu. ATO VIP Salonu’nda gerçekleştirilen seçimlerde Bezci’nin yoğun olarak destek verdiği liste için kulis yaptığı gözlendi. Bezci’nin çabası, kazandığı listenin kazanmasıyla sona erdi. Seçimi yenilenen 64. komitede Ankara’daki güvenlik ve temizlik şirketleri toplanmış durumda. Bu firmalar, 64. komitede yapılan seçimlerle ATO Meclisi’ne 3 üye veriyor. Tatlıcılara ‘acı’ denetim Yenimahalle Belediye Başkanı Yaşar, yardımcısı Bal ile birlikte içe sınırları içerisindeki tatlı imalathanelerini denetledi. Zabıtaların, özellikle Gimat bölgesindeki imalathanelerde Ramazan ayı boyunca denetimlerini sıklaştıracakları dile getirildi. Denetimleri değerlendiren Yaşar, hiçbir gerekçenin halk sağlığıyla oynanmasının özrü olamayacağını belirterek, “Bu kutsal ayda kimsenin halk sağlığı ile oynamaya hakkı yok” dedi. Yıl boyunca düzenli yapılan denetimlerin süreceğini belirten Yaşar, şöyle konuştu: “İlçemizde olumsuz durumlarla karşılaşmak elbette istemiyoruz. Ancak Ramazan ayında artan gıda tüketimleri esnasında zaman zaman olumsuzluklara rastlıyoruz. Büyük bir ilçeyiz. Bir program dahilinde bölgemizde faaliyet gösteren lokanta, yemek fabrikaları, pastane, tatlı ima lathaneleri, ekmek ve pide fırınlarında geniş çaplı kontroller başlattık ve bu denetimleri sıkı bir şekilde sürdüreceğiz.” Güllacın üzerindeki sin ek C MY B