Katalog

12 Mayıs 2013 Pazar Sayfa kent a3 Metro raylarına muayene SERTAÇ EŞ ‘Son teknoloji’ anneler ayıs annedir... Ilık bir M ilkbahar sabahıdır çoğunlukla.... Koşulsuz uzanılan kucak, saçlarınızda dolaşan şefkatli bir el, kaprislerinizi çeken kocaman bir yürek, hırçın dalgalardan kaçıp sığındınız güvenli liman. Yaşam döngüsü sürer ve o çok sevdiğiniz mayıs yaşamınızdan çeker gider. Artık içinizde bir sızıdır, hiçbir sözcükle tanımlanamayan özlemdir. Ama yaşam sürer işte, kucağınıza meleğinizi aldığınızda, artık siz mayısın kendisi olmuşsunuzdur. Karşılıksızkoşulsuzbeklentisiz sevmek, artık kendiniz değil “onun” için yaşamak klasik mayıs olma halleridir... İnsan bir reklamdan böylesine etkilenir mi? Etkilendim işte. Artık koskocaman bir kadın olmuşken ve bu sabah beni yanaklarımdan öperek uyandıracak iki güzel çocuğun annesi olmanın mutluluğuyla güne başlamaya hazırlanıyorken, yıllar önce yaşamımızdan çekip giden “mayısım” geldi gözlerimin önüne. İçimde derin bir sızı, tarifsiz özlem... O sıcacık gülüşlü, aydınlık yüzlü, ufaktefek ama kocaman yürekli kadın, o annelerin en güzel kokulusu... Teknosa’nın anneler gününe özel hazırladığı “Son teknoloji anneler” reklamı işte böyle duygular yaşattı bana. Yaklaşık 2 haftadır ekranlar, bilboardlar, alışveriş merkezleri “Anneler Günü” temasıyla doluydu. “Her şey anneler için” sloganı bir numaraydı. Buharlıbuharsız elektrik süpürgeleri, ütüler ve son dönemlerin en gözde armağanı “pırlanta” reklamlarından bunalmışken Teknosa’nın o reklamı takıldı gözüme: Her halinden “annelik” akan bir kadın, koltukta kestiriyor, altyazıda açıklama: Stand by modu. Belli ki “yakışıklısı”nı beklemiş gecenin ilerleyen saatlerine kadar. “Ben geldim anne” sesini duyunca bir rahatlama yüzünde, “Sen mi geldin” deyip, yatmaya giderken, altyazı yine devrede: Kimlik doğrulama sistemi. Hele o kız arkadaşa yönelik “yüz tanıma sistemi”yle “Hiç gözüm tutmadı bu kızı” halleri yok mu, bittim ben o bölüme. Hasta olunca devreye giren “antivirüs” programı, “kıymetlisi” dışarı çıkarken, “üşüteceksin”i haber veren “erken uyarı sistemi” ve tabii ki asla bitmeyen anılardan oluşan 100 bin terabaytlık hafıza! Ve reklamı bitiren mesaj: Teknolojide ne varsa annelerde daha fazlası var! Harika bir slogan... Her şeyiyle “şapka çıkarılacak” bir kurumsal reklam, ince bir espri ve zekâ ürünü. Hem duygusal, hem teknolojik, hem sevecen, hem hüzünlü, “İşte böyledir annelik” dedirten bir kurgu... O yüzden ekranda bir kez izledim ama Youtube’da defalarca izledim. Reklam ekibini alkışlıyorum. İşte bu duygularla ben, tüm annelerin Anneler Günü’nü kutluyorum. aysesayin1967@gmail.com http://aysesayin06.blogspot.com KızılayBatıkent arasında Aralık 1997’den bu yana yolcu taşıyan metronun Sincan Törekent’e kadar uzatılma çalışmaları sürüyor. Yeni güzergâhın önümüzdeki ekim ayında, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda, açılması planlanıyor. Yeni güzergâhın açılmasından önce mevcut çalışan hattın güvenliğine yönelik çalışmalar başlatıldı. Kapasite artacak BatıkentTörekent bölümünün açılması ile metronun kapasitesinin sonra daha yoğun kullanılacak olması, trenlerin üzerinde yürüdüğü raylardaki yıpranmayı gündeme getirdi. Bu nedenle EGO, ultrasonik ölçümlerle 15 yıldır üzerinden tren geçen rayların durumunu tespit edecek. Raylar muayene edilecek EGO’nun çıktığı metronun ultrasonik muayene ihalesini S&Q Mart firması kazandı. Firma, KızılayBatıkent metro hattının raylarında ultrasonik ölçüm cihazlarıyla muayene çalışmaları yapacak. Bu cihazlar radyo dalgalarıyla raylardaki yıpranma düzeylerini ve kırılma, çatlak gibi diğer hasarların oranını beliriliyor. Çalışmalar sonucunda hazırlanacak raporun ardından gerekirse metro hattında onarım yapılacak. Gece çalışması Metro raylarının muayenesi işi seferlerin kesildiği gece saatlerinde yürütülüyor. Çalışmaların biriki ayda tamamlanacağı öğrenildi. Rayların ultrasonik muayenesi için tahmini gider 72 bin 150 TL olarak öngörüldü. Metro hattının sinyalizasyon ve diğer kontrolleri de rutin olarak ayrıca yapılıyor. iki katından fazla artması bekleniyor. Taşınan yolcu sayısının artmasıyla hat üzerinde sefer yapan tren sayısının ve sefer yapma aralığının düşeceği de değerlendiriliyor. Metro hattının önümüzdeki ekim ayından Bütçeme Göre AYŞE SAYIN Trenlerin anne sürücüleri nneler Günü’nde, Ankara metA rosundaki “anne” ve kadın vatmanlar AA muhabirine konuştular. Nihal Öcalan, Huriye Özçelik, Sıdıka Türkoğlu ve Melike Küçükbıçakçı, her gün binlerce başkentliye hızlı ulaşım sağlayan Ankara metrosunun kadın vatmanları. Toplumun kadınlarda görmeye çok da alışık olmadığı vatmanlığı, severek ve özveriyle yapıyorlar. Metroda yaklaşık 7 yıldır vatman olan bir çocuk annesi Öcalan, idari personelken vatman olmaya karar verdiğini ve zorlu bir eğitiminin ardından sınavda başarılı olarak, tren kullanmaya başladığını söyledi. Vatman olduktan sonra yolcuların ilk yıllardaki şaşkınlığının yıllar içinde ortadan kalktığını anlatan Öcalan, bunda erkeklerle özdeşleşmiş birçok işin kadınlar tarafından yapılmasının da etkili olduğunu dile getirdi. kendimi koyuyorum ve yaptığım işin ne kadar sorumluluk gerektirdiğini bir kez daha anlıyorum.” ‘Annelik de de zor’ İki erkek çocuk annesi Özçelik de eşinin büyük desteğiyle vatman olmaya karar verdiğini, zorluklarına rağmen işini severek yaptığını söyledi. Çocuklarının 13 ve 4,5 yaşlarında olduğunu belirten Özçelik, küçük oğlunun, tren kullandığını yeni öğrendiğini ve bunun üzerine her gün trene binmek için kendisiyle işe gelmek istediğini söyledi. Özcelik, “7 yılın nasıl geçtiğini anlamadım doğrusu. Emekliliğime daha 8 yıl var. Allah izin verirse iş hayatımı vatmanlıkla tamamlamak istiyorum. Annelik de vatmanlık da zor. Biz bu iki zor işi umarım layıkıyla yapıyoruzdur” dedi. Anne adayı Melike Küçükbıçakçı ise sempatik tavırlarıyla yolcuların ilgisini çekiyor. ‘Kadınlar titiz’ Kadınların yaptıkları her işe estetik ve titizlik kattığını belirten Öcalan, şöyle konuştu: “Yaptığımız iş büyük dikkat gerektiriyor. İşimi yaparken beni en çok rahatsız eden tren beklerken geçilmesi yasak olan sarı çizgilerin geçilmesi. Özellikle lise öğrencileri birbirleriyle şakalaşırken bu ihlali sıkça yapıyor. Bunun dışında raylara atlayanları, dikkatsizlikleri nedeniyle iki vagonun arasına düşenleri gördük. Ben ve arkadaşlarım dikkatli olmasaydık, bu olaylar ölümle sonuçlanabilirdi. Benim de 13 yaşında bir kızım var. O gençlerin anneleri yerine C MY B