Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 11 Mayıs 2013 Cumartesi a2 Yeryüzündeki tüm savaşlara isyan eden bir oyun: KÜLTÜR SANAT ‘Cesaret Ana ve Çocukları’ SELDA GÜNEYSU Ortadoğu’nun kaynayan kazana döndüğü bugünlerde, Ankara Devlet Tiyatrosu (ADT), Bertolt Brecht’in kaleme aldığı “Cesaret Ana ve Çocukları”adlı oyunuyla yeryüzündeki bütün savaşlara meydan okuyor. Tarihten bu yana bir türlü barışın yaşanamadığı ülkelerdeki ölümler ve bu ölümlerden ticaret umanların hezeyanlarını anlatan oyun, Brecht’in ünlü “Savaş istiyoruz, en önce vuruldu bunu yazan” sözünü bir kez daha haklı çıkarıyor. 16181648 yılları arasında Avrupa’yı kasıp kavuran Otuz Yıl Savaşı’nda yolları arşınlayan bir araba: Cesaret Ana’nın “Kantini”... Savaştan ekmeğini çıkarmaya hatta zengin olmaya çabalayan Cesaret Ana, bir yandan da üç çocuğunu savaşa kaptırmamak için didinip duruyor. Ancak ne yazık ki her çabası, “onun ticaret aşkına” yitip gidiyor. “Savaştan para kazanıp, zengin olacağım” hayalleri kurarken, bir anda 3 çocuğunu da savaşa kurban veriyor. Acılarla yolları arşınlamaya devam ediyor. Ayşe Emel Mesci’nin yönettiği ve iki kadın oyuncunun, Sükun Işıtan (Cesaret Ana) ile Gülin Ersoy’un (Cesaret Ana’nın dilsiz kızı, Chatrine) göz dolduran oyunculuğu ile de dikkat çeken eser, gırtlağına kadar savaşa gömülmüş bir dünyayı mercek altına alıyor, günümüze de ışık tutuyor. Oyunu izlemek için Ankaralıların sadece 4 günü var. Oyun, 11, 15, 16 ve 18 Mayıs’ta sahnelenecek. ‘Türkiye Yazıları’ konuşulacak ürkiye’de, 19771983 yılları arasında yayımT lanan ve önemli edebiyat yazılarının kaleme alındığı, Türkiye Yazıları dergisi, “Türkiye Yazıları Akşamı” adlı etkinlikte masaya yatırılacak. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde, bugün saat 19.00’da, gerçekleştirilecek “Türkiye Yazıları Akşamı” isimli etkinlik, Celâl İnal’ın tanıtım ve program akışını sunmasıyla başlayacak. Ardından etkinliğin açılış konuşmasını, dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say’ın babası, müzik bilimci Ahmet Say yapacak. Daha sonra, Şair Eşref, Mehmet Aydın, Ahmet Say, Ferhat Ünalan ve Ahmet Telli’nin katılacağı oturum gerçekleştirilecek. Etkinlikte, Fazıl Say’ın “Sonat” isimli eserini de genç sanatçılar Cansın Kara (viyolonsel) ve Ayşedeniz Gökçin (piyano) seslendirecek. “Cemal Süreyya’dan İki Taşlama” başlıklı sunumu da Celâl İnal yapacak. Etkinlikte daha sonra da Mehmet Aydın, Akif Kurtuluş, Ali Cengizkan, Mert Başat, Mahmut Temizyürek edebiyat üzerine konuşacak. “Her sayı bir ressam” isimli saydam gösterisinin de yapılacağı etkinlikte, Ahmet Telli, Ali Cengizkan, Akif Kurtuluş ve Salih Bolat’ın şiirleri okunacak. Etkinlik, Eylül Esme Bölücek’in seslendireceği Chopin’in “Scherzo” adlı eseriyle son bulacak. ‘Gazlı’ ve ‘ayranlı’ bayram nkara Üniversitesi Siyasal Bilgiler A Fakültesi’nin (SBF) geleneksel olarak kutladığı “İnek Bayramı” bu sene de renkli görüntülere sahne oldu. İnek Bayramı’na “milli içki” ve “biber gazı” tartışmaları damga vurdu. Kutlamalar SBF Dekanı Prof. Dr. Yalçın Karatepe’nin konuşması ile başladı. Karatepe, “milli içki” tartışmalarının yer aldığı konuşmasında, “Biz milli olmadan gariban bir Anadolu içeceği iken sevdik, şimdi milli oldu” sözleri öğrencilerden alkış aldı. Karatepe, 1 Mayıs kutlamalarında 17 yaşındaki Dilan Alp’in yaralanmasına da tepki gösterdi. Karatepe, “Gazdan sinekler korkar, inekler değil” dedi. Yürüyüşte İşletme Bölümü’nde okuyan öğrenciler “Bakkal”, Maliye Bölümü’nde okuyanlar “Tahsildar”, Çalışma Ekonomisi Bölümü öğrencileri de “Ameleler” yazılı dövizler taşıdı. Dekan Karatepe’nin konuşmasının ardından İnek Bayramı’nın geleneksel imamı, içinde “ayran” olan rakı şişesini Karatepe’ye verdi. C MY B