Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 30 Mart 2013 Cumartesi a4 YAŞAM Ankara’da Bir Balık Restoranı: nkara’da balık ve deniz ürünleri üzerine kurulu mekânlar giderek zenginleşiyor. Bunlardan birisi de “Kalinos”. YıldızHilal Mahallesi’ndeki bu sempatik mekân, balık çeşitlemesi ve servisiyle oldukça keyif veriyor. 110 kişilik kapalı mekân, ön ve arka bahçelerle 150 kişiye ulaşıyor. Balık, meze taze ve iyi. Fiyatları da oldukça makul. Ancak sorun sigara. Bu işi Türkiye’de henüz çözemedik. Kışın kapalı mekanda buna izin vermemek gerek. Yeni moda, bir tarafı sigaralı, bir tarafı sigarasız mekân yapmak. Ancak, hava sirkülasyonu iyi değilse bu pek de geçerli bir çözüm değil. Servis elemanları temiz ve bakımlı. Güler yüzle hizmet veriyorlar. Her zamanki gibi içki mönüsü çok yetersiz. Bu konuda, birkaç restoran hariç, Ankaralı şanssız. Ya iyice abartılı fiyatla müşteri kaçırıyorlar. Ya da, kısıtlı bir mönü ile sizi alternatifsiz bırakıyorlar. Bu durumda, en iyisi şarabı koltuğunuzun altına alıp, restoranın yolunu tutmalı ve Avrupa’da olduğu gibi mantar parası verip şarabı açtırmalı. “Kalinos’ta ne yemeli?” derseniz. Ben, ahtapot ızgarayı ve acılı kalamarlarını beğendim. Kılıç şişi de çok lezzetliydi doğrusu. Şarap mönüsü mutlaka çeşitlenmeli ve zenginleşmeli. Hatta, daha ileri gidip rakı mönüsü de yetersiz diyorum. Artık, rakılarımız çeşitlendi. A Özenilmiş bir restoran için artık bu eleştirileri yapmamalı. Cumartesi de dahil, haftada üç gün canlı Yunan müziği yapıyorlar. Biraz, Ege tavernalarının havası olsa da, Selanik’in restoranlarının neşeli yapısı yok. Yine de, denemeye değer bir mekân. Lavande’de Vinolus şarapları Sempatik ve Orta Avrupa’nın tipik kafelerini yansıtan yapısıyla “Cafe Botanica Lavande” giderek Ankaralıları çekiyor. Geçen hafta, mekân işletmecisi Arzu Deliç’le birlikte düzenlediğimiz “şarapyemek uyumu” seminerlerinde Türkiye’nin önemli butik şarap üreticilerinden, arkadaşım Oluş Molu’yu ağırladık. Kayseri’de büyük bir çabayla butik şarap üreten Oluş Molu, Kapadokya’nın volkanik topraklarından çıkardığı 5 farklı şarabı sundu. Öncelikle, her yıl ödül alan çok başarılı bir “Chardonnay” üretmiş. Tabii, şaraplarına bir kadın zerafeti de katmış. Ben 2009’u beğenmiştim. Nitekim yurtdışında ödül aldı. 2010 bence daha geride kaldı. 2011 tekrar çok zarif bir örnek olarak çıkıyor. Ayrıca, finalde sunduğu 2009 Syrah ve 2011 Kalecik KarasıTempranillo şarabı da kesinlikle http://tadimnotları.blogspot.com email anliertan@yahoo.com Şarapyemek uyumu üzerine Cafe Botanica Tadım Notları Prof. Dr. ERTAN ANLI denemeye değer. İspanyol çeşidi Tempranillo’yu, Kalecik Karası ile harmanlamak kanımca doğru bir yaklaşım. Tempranillo’nun baharatsı yapısı, Kalecik Karası’nın zarif meyveleriyle birleşmiş ve ortaya zengin bir aroma yelpazesi çıkmış. Syrah ise; her haliyle Avrupa Syrah’larına daha yakın. Kapadokya’nın gecegündüz sıcaklık farkının belirgin olduğu volkanik topraklarından frambuaz, mineral, karabiber tonlarının hâkim olduğu diri bir şarap çıkmış ortaya. Kayseri’deki “Molu Çiftliği” sadece şarap üretimi yapmıyor, aynı zamanda peynir, bal, reçel gibi organik ürünleri de sunuyor. “Şarapyemek uyumu” üzerine herkes bir şeyler söylüyor. Doğrusu, detaya girince iş zorlaşıyor. Ancak, bazı temel noktaları iyi bilirsek, iyi uyum yakalamak hiç de güç değil. Bu konuda, birçok makale okudum, azımsanmayacak da bir deneyimim var. Ancak, gurmeyim deyip, eline kadeh alıp, çok da yerini bulmayan yorumlar patlatanlar doğrusu insanı şaşırtıyor. Okuyucularıma bu konuda detaya girmeden şarapyemek uyumunun bazı temel prensiplerini paylaşmak doğru olacak. I Hafif yapıda sek beyaz şaraplar: Deniz ürünleri, balık, yeşil sebzeler, mezeler. I Tatlı beyaz şaraplar: Tatlılar, meyveler, pastalar, peynirler. I Yoğun, yapısı sağlam sek beyaz şaraplar: Balıklar, deniz ürünleri, yağlı peynirler. I Köpüren şaraplar: Havyar, pastalar, meyveler, çerez ürünler, balık. I Hafif kırmızı sek şaraplar: Makarnalar, pizzalar, kanatlılar, az ve orta yağlı peynirler. I Orta gövdeli kırmızı şaraplar: Kanatlılar, kuzu eti, ızgara etler, mantarlı yemekler. I Büyük kırmızı şaraplar: Izgara etler, av etleri, yağlı peynirler. I Likör şaraplar: Özellikle çikolatalı pastalar, tatlılar (ayva, kabak), çerez yiyecekler. OTİZM? ERKEN MÜDAHALE HER ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİR!!! İLGİ OTİZM DERNEĞİ 0312 436 35 43 “Ne İLGİ’si var?” demeyin. C MY B