Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 Şubat 2013 Cuma Sayfa kent a3 ‘Sen çete reisi misin?’ Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek ile Yurt gazetesi ve Bağımsız dergisi imtiyaz sahibi Durdu Özbolat arasındaki tartışma sürüyor. Gökçek’in önceki gün “Özel mercek altına alıyoruz” şeklindeki çıkışına yanıt veren Özbolat, “Sen çete reisi misin, belediye başkanı mı” diyerek karşılık verdi. Yurt gazetesi ve Bağımsız dergisinde çıkan, “Anakent Belediyesi’nin kazandığı LivCom ödüllerinin para karşılığı alındığı” iddialarına Gökçek, düzenlediği basın toplantısıyla yanıt vermişti. Gökçek, toplantıya katılan Yurt gazetesi muhabirlerine Boğaziçili AKP’liler SİNAN TARTANOĞLU ‘Tehdit’i bakana sordu Özbolat, Gökçek’in sözlerini, Meclis gündemine de taşıdı. Sözlerin, “tehdit” niteliği taşıdığını belirten Özbolat, İçişleri Bakanı Muammer Güler’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şunları kaydetti: ¦ Bakanlığınıza bağlı olan Emniyet Genel Müdürlüğü personeli arasında, Anakent Belediye Başkanı Gökçek’e, özel istihbarat ve polisiye destek veren kişi veya kişiler var mıdır? Anakent Belediyesi’nde çalışan Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Adalet Bakanlığı personeli var mıdır, belediye çalışanı olan bu şahıslar, ilgili yasa ve yönetmeliklere uygun olarak mı işe alınmıştır? ¦ Özel istihbarat ve emniyet ağının bulunduğuna dair kamuoyu önünde beyanda bulunan belediye başkanı hakkında hukuki ve idari işlem yapılacak mıdır? ¦ Çocukları ve birinci derece yakınları ve Durdu Özbolat’a yönelik, “İddiası olan kanıtlamak zorunda. Sizi özel mercek altına alıyoruz. Bana iftira atandan hesap sormak boynumun borcu” ifadelerini kullanmıştı. CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ise Gökçek’in sözlerinin ardından Meclis’te basın toplantısı düzenledi. “İ. Melih, şahsımı, bir tezgâh kurmakla itham etmekte, hakaret etmekte ve ‘mercek altına aldığını’ söyleyerek açıkça tehtit etmektedir” diyen Özbolat, Gökçek’e, “Bulunduğu makama ve temsil ettiği kente yakışmayan, düzeysiz, terbiyesiz ve yüzsüz bu belediye başkanının tehdidine muhatap olan bizler onun üslubuyla soruyoruz” ifadelerini kullanarak 7 tane soru yöneltti. Özbolat’ın soruları şöyle oldu: ¦ Bu gerçekler size niye bu kadar batıyor? ¦ Yalan söylemek şerefsizlik değil midir? ¦ Sen Ankara’yı yok etmek ve yağmalamak için kurulan bir tezgâh mısın? ¦ Yalan söylemek ve hakaret etmek için herhangi bir kişiden talimat aldın mı? ¦ Kamuoyundan ve bizden özür dileyecek laştırma, Denizcilik ve Haberleşme BaU kanı Binali Yıldırım’ın Boğaziçi Üniversitesi ile ilgili, “Bahçesinde gençler, kızlı erkekli oturuyordu. Burada yoldan çıkarım dedim ve İstanbul Teknik Üniversitesi’ne kayıt oldum” şeklindeki sözleri, akıllara, TBMM çatısı altında yer alan “yoldan çıkmış” AKP’lileri getirdi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte 5 AKP’li vekil Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olurken, bunlardan Alev Dedegil’in Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi olması dikkat çekti. Yıldırım’ın mezun olduğu İstanbul Teknik Üniversitesi’nde katıldığı bir programda, “Ya Boğaziçi Üniversitesi’ne ya da İstanbul Teknik Üniversitesi’ne girecektim. Önce Boğaziçi Üniversitesi’ni ziyaret ettim. Bir baktım farklı bir dünya. Değişik binalar, surlarla çevrilmiş alan. Sonra bahçesinde gençler kızlı erkekli oturuyor. Ben çok şaşırdım. Burada yoldan çıkarım dedim. Ondan sonra teknik üniversiteyi seçtim” şeklindeki sözleri, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, öğretim üyelerinin ve mezunlarının tepkisini çekmişti. Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Kulübü de, “Dert etmeyin, 2004 yılında kâr hırsıyla alelacele kullanılmaya başlayan Ankaraİstanbul hattındaki hızlı tren kazasıyla, siz zaten ‘yoldan çıktınız!’ açıklamasını yapmıştı. Boğaziçi’ni görenler TBMM Milletvekili Albümü, AKP’nin Boğaziçi özgeçmişine sahip milletvekillerini ortaya koydu. AKP’nin 24. dönem milletvekilleri içinde, aralarında Siyaset Bilimi ve Ekonomi Bölümü’nü bitiren Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun da bulunduğu 5 Boğaziçi Üniversitesi mezunu bulunuyor. CHP’de üniversitenin öğretim üyesi sıfatını taşıyan Binnaz Toprak ve Hurşit Güneş bulunurken, MHP’de Boğaziçi Üniversitesi ile bağlantılı vekil yok. AKP Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun, Boğaziçi Üniversitesi’nin Bilgisayar Programcılığı’ndan, İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar İşletme Bölümü’nden, Sivas Milletvekili Nursuna Memecan ise Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü’nü bitiren İstanbul Milletvekili Alev Dedegil de, Bakan Yıldırım’ın partisinde; TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi olarak bulunuyor. Kayseri Milletvekili Pelin Gündeş Bakır ise Boğaziçi Üniversitesi’nde ders verdi. AKP’nin eski milletvekilleri Reha Çamuroğlu ve Lokman Ayva da Boğaziçi mezunu. misin? Yoksa ömür boyu halkımızın uygun gördüğü sıfatlarla mı yaşayacaksın? ¦ “Özel mercek” olarak kullandığın polis ve adliye takımı mı var? ¦ Sen çete reisi misin, belediye başkanı mısın? ‘Kazanınbüyüğü küçüğü olmaz’ nşaat Mühendisleri Odası (İMO) 4 Şubat’ta İkazaya kanalizasyon çalışması sırasında yaşanan tepki gösterdi. İMO, “Kanalizasyon tıkanması sonucunda, ‘basit bir kazı faaliyeti’ olarak lanse edilen çalışma sırasında meydana gelen olay, iş kazalarının makro, mikro ölçek tanımadığı gerçeğini ortaya çıkarmıştır” dedi. İMO, açıklamasında, şunları kaydetti: “Emeğe ve emekçiye yönelik bu umursamazlık hali, kazaların her geçen gün fazlalaşmasına neden olmakta ve iş kazaları bu anlamda, önlenebilir olmasına rağmen yeterli önlemlerin alınarak uygulamaya sokulmaması sebebiyle daha çok ölüme ve yaralanmaya sebebiyet vermektedir. Bu basit gerçek, ısrarla görmezden gelinmekte, sonucunda ölümlere ve yaralanmalara sebebiyet veren kazalar önemsizleştirilmektedir. İnsan canının değeri hiçleştirilerek, yok sayılmaktadır.” Şehit yakınları Yüksel’e çıktı mniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı Başkanı Abbas Gündüz ve yönetim kurulu üyeleri Ankara Valisi Alâaddin Yüksel’i makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Kabulle ilgili olarak Ankara Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, vali Yüksel’in konuşmasına yer verildi. Vali Yüksel ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek vakfın şehit aileleri ile vazife malulü gazilerimize yardım etmek ve onların arasındaki dayanışmayı, sosyal birlikteliği E geliştirmek adına önemli bir görevi yerine getirdiğini belirtti. Yüksel, “Aziz şehitlerimizin bize emaneti olan siz şehit yakınları ve gazilerimiz ile buluşmaktan dolayı heyecan duyuyor, acınıza ortak olduğumuzu hissediyor ve sizlerle birlikte olmanın onurunu yaşıyoruz. Ankara’da görev ifa ettiğim sürece özellikle şehit yakınları ve gazilerimizin sorunlarına hassasiyet ve samimiyetle yaklaşacağımızı bir kez daha ifade etmek isterim” dedi. En anlamlı bağış amak Belediyesi ve Türk Kızılayı’nca her yıl orM taklaşa düzenlenen kan bağışı kampanyası yapıldı. Belediye önünde kurulan stantta yurttaşlarla birlikte belediye personeli de kan verdi. Kan veren personelin arasında ise özel bir isim vardı. Bedensel engelli Mustafa Demirhan da (47) Kızılay’a kan bağışında bulundu. 12 yaşında geçirdiği tren kazası sonucu iki bacağını kaybeden Demirhan 1 ünite kan verdi. TİYATRO belirten Tanık, “Ankara yıllar içinde vadilerini, derelerini, tepelerini, bağlarını kaybetmiştir” dedi. Tanık, Yeni Toplumcu Belediyecilik anlayışı çerçevesinde yeşil dokunun ticarileşmeye ve betonlaşmaya kurban gitmemesini önlemeye çalıştıklarını, 2009’dan bu yana bu anlayışla 70 park yaptıklarını kaydetti. Bu sayıyı bir yıl içinde 100’e tamamlayacaklarını anlatan Tanık, “Çankaya’da geçen 60 yıl içinde yapılan toplam park sayısının 300 olduğu düşünülürse, dört yıl içinde Çankaya’ya 100 yeni park kazandırmış olmanın önemi daha iyi anlaşılır” dedi. Önemli iki proje Tanık, biri 90 bin, diğeri 700 bin metrekare olmak üzere iki önemli kent parkını projelendirdiklerini belirterek, Çansera Kent Bahçesi’nin büyük ölçüde tamamlandığını, Bademlidere projesine ise başlandığını söyledi. Kent meydanı, yaya öncelikli çalışmalar, asfalt ve kaldırım çalışmalarında olduğu gibi yeşil alan konusunda da Anakent Belediyesi’nin engellemeleriyle karşılaştıklarını vurgulayan Tanık, bunu halkın takdirine bıraktıklarını dile getirdi. ‘30 yılı 4 yıla sığdırdık’ ankaya Belediye Başkanı Bülent TaÇ nık, kuruluşundan itibaren 60 yılda 1 milyon 817 bin 654 metrekare yeşil alan yapılan Çankaya’ya 4 yılda 1 milyon metrekare yeşil alan kazandırdıklarını söyledi. Ankara’da kapsamlı yeşil alan düzenlemelerinin 1932 tarihli Jansen Planı ile başladığını söyleyen Tanık, “Gençlik Parkı, Güvenpark, Zafer Meydanı ve Parkı, Hipodrom, 19 Mayıs Spor Sitesi, Çubuk I Barajı Rekreasyon Alanı, Kale Parkı, Kurtuluş Parkı, Hacettepe Parkı, AOÇ bu dönemin ürünüdür” diye konuştu. Ardından gelen süreçte yeşil alana anlamlı bir katkı yapılmadığını belirten Tanık, Birlik Parkı örneğinde olduğu gibi rantı yükselen bölgelerdeki parkların hemen yapılaşmaya açıldığını söyledi. Parkların giderek yeme içme, eğlence yeri olduğunu 9 ŞUBAT 2013 CUMARTESİ SAAT 10.30 AHMET RASİM SK. NO:14 ÇANKAYA T: 442 30 50 C MY B