10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sayfa 26 Şubat 2013 Salı a2 KÜLTÜR SANAT Ressam Çağatay Gökhan Çekiç, son sergisinde yaşanan hukuk skandallarına dikkat çekiyor... YANSIMALAR Şefik KAHRAMANKAPTAN se [email protected] Kelepçe öfkesi tablolara yansıdı SELDA GÜNEYSU Nicelik ve Nitelik Sorunsalı... nkara’nın müzik yaşamında önemli yeri olan SevdaCenap And Müzik Vakfı, 40. yılını A kutluyor. Yıldönümünden iz bırakmak, beste dağarımıza yeni yapıtlar kazandırmak amacıyla düzenlenen Ulusal Beste Yarışması sonuçlandı. Dereceye giren üç müzisyen de, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı mezunu... Seçici kurul başkanlığını, tam bir duayen olan 91 yaşındaki bestecimiz Prof. İlhan Usmanbaş yapıyordu. Besteciler Yalçın Tura, Turgay Erdener, Hasan Uçarsu, Özkan Manav, bestecişef Bujor Hoinic ve şefler Gürer Aykal ile Işın Metin’in yer aldığı kurul toplantısında, 31 katılımcı arasında birinciliğe değer eser bulunamadı. Çalışmalarını Boston’da sürdüren vurmalı çalgı ve piyano sanatçısı, besteci Utar Artun’un (d.1987) “Paradoks” adlı yapıtı ikinci, Çukurova DSD fagot sanatçısı Eray İnal’ın (d.1986) “Anadolu Rapsodisi” adlı yapıtı üçüncü seçildi, Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim görevlisi besteci, Gagavuz Türkü İvan Çelak’ın (d.1968) “Gagavuz Süiti”ne de mansiyon verildi. Gagavuz Süiti, aynı zamanda Gagavuz Türkü besteciler tarafından yazılmış “ilk senfonik eser” olma özelliğini taşıyor. Hatırı sayılır ödül konulmuş bulunan yarışmaya beklenin üzerinde beste gönderildi, tam 31 kişi katıldı. Şartnamedeki sıkı gizlilik kuralları nedeniyle derece alanlar dışındaki katılımcıların kimliklerini bilemiyoruz. Ama niteliksel olarak beklentinin karşılanamadığı anlaşılıyor. Bakın Prof. Usmanbaş, Vakıf başkanı Mehmet Başman’a gönderdiği mektubun bir bölümünde ne diyor: “Jüri arkadaşlarım: Ülkemizin ünlü şefleri, üniversitelerimizde öğretim üyeleri olan ünlü bestecilerimiz, bizler doğal ki çok yüksek seviyede bir katılım bekliyorduk. Bu seviyenin ne olabileceğini üniversitelerimizdeki öğrencilerden biliyorduk. Ne yazık ki beklentimiz gerçekleşmedi. Beklentimizin sembolü olacak bir birincilik ödülü veremedik örneğin. Gönderilen partisyonların yanında sunulan sanal CD’ler bile çok yetersizdi, kötü bir oyuncak mızıka gibiydiler; oysa gerçek orkestra tınısını aratmayan ne şaşırtıcı sanal programlar var artık.” Usmanbaş, mektubunu şöyle noktalıyor: “Bu rapor bir derse dönüşsün istemiyorum doğal ki. Ama unutulmasın, bir yarışmaya eserlerini gönderenler nasıl heyecan ve umutla sonucu bekliyorlarsa biz jüri üyeleri her partisyonu açtığımızda da aynı umut ve heyecanı duyuyoruz içimizde, önümüzdeki notalar bir mücevher, bir hazinedir belki diye. O beklediğimiz hazineler bu yarışmada çıkmadı ama ileriki yarışmalarda mutlaka çıkacaktır, buna inanıyorum.” Biz de şimdi heyecanla 30. Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nde ilk iki eserin prömiyer seslendirmesinin şef Orhun Orhon yönetiminde yapılacağı Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası’nın 13 Nisan konserini bekliyoruz. Alışık’lar dev akvaryumu gezdi adri Alışık Ödül Töreni”nin “S provaları için Ankara’ya gelen ünlü tiyatrocu Kerem Alışık, oğlu Sadri Alışık ve Sadri Alışık Tiyatrosu oyuncuları, Nata Vega Alışveriş Merkezi’nde yer alan dev akvaryumu ziyaret etti. Her yıl geleneksel olarak gerçekleştirilen “Sadri Alışık Ödül Töreni”nin provaları için Ankara’ya gelen ünlü tiyatrocu Kerem Alışık, oğlu Sadri Alışık ve Sadri Alışık Tiyatrosu oyuncuları da hafta sonu “Adrenalin Dünyası”nın ziyaretçileri arasındaydı. Ödül gecesi öncesi, “Adrenalin Dünyası”nı gezen ünlü sanatçılar, ağaç pitonundan ağaç boğasına, imparator akrebinden tarantulaya, zehirli ok kurbağalarından domates kurbağalarına kadar 250 çeşit sürüngen hakkında tek tek bilgi aldı. Üçüncü kuşak torun Sadri Alışık, “Belgesellerde görmeye alışık olduğumuz zehirli sürüngenleri bu kadar yakından görebileceğimi tahmin edemezdim” derken, oyuncu Kerem Alışık, “Adrenalin dedikleri tam anlamıyla bu olsa gerek. Çok beğendim, çok etkileyici” dedi. Yoğun iş temposundan sosyal alanlarda vakit geçiremediğine dikkat çeken Kerem Alışık, Türkiye’nin ilk uzun tünelli akvaryumunda ise çocuklar gibi keyifliydi. Sempatik ve samimi tavırlarıyla ziyaretçilerin de büyük beğenisini kazanan ünlü sanatçı, ekibiyle Ankara’da olmaktan, akvaryumu gezmekten büyük keyif aldığını kaydetti. Koi balıklarını biberonla besleyen babaoğul, hayranlarıyla da bol bol fotoğraf çektirdi. ‘Gırnatacı’yı anlattı iyatro Tempo’nun geçen ay başlattığı “Edebiyat Buluşmaları”nın ikincisine yazar Ercüment Cengiz konuk oldu. Cengiz, “Gırnatacı” adlı romanı üzerine gerçekleştirdiği söyleşide Başkent Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Nermin Yazıcı’nın sorularını yanıtladı. Cengiz söze, kitabının da başlangıç sayfasında yer verdiği Turgenyev’in, “Bundan sonrasını ancak bir müzik parçası anlatabilir” cümlesiyle başladı. Tiyatro Tempo’nun hazırlayıp, Marina Yüce’nin oynadığı romandaki Natalie karakteriyle “Gırnatıcı” kitabından bir kesitin sahnelenmesiyle de baslayan DUYURU arış Koca’nın “Doğanın Gör Dediği/Ankara” başlıklı fotoğraf B sergisi, 2 Mart Cumartesi günü saat 18.30’da, Kentpark AVM Tab Sanat Akademisi Sergi Salonu’nda sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Sergide Ankara’ya ve doğa fotoğraflarına ait pek çok eser yer alıyor. T program, Ercüment Cengiz’i ve “Gırnatıcı”yı anlatan kısa bir film ile devam etti. Program Cengiz’in kitaplarını imzalamasıyla son buldu. Çok kısa sürede üçüncü baskısı yapılan ve dördüncü baskısı yolda olan “Gırnatacı”; müziği de odağına alan bir roman olarak da dikkat çekiyor. Bu roman Cengiz’in ilk romanı ve Everest Yayınevi’nin düzenlediği “En İyi İlk Roman” yarışmasında ödül almış bir eser. Tiyatro Tempo’nun düzenlediği 3. “Edebiyat Buluşması” da 20 Mart’ta gerçekleştirilecek. Bu kez Kurtuluş Kayalı “Roman ve Sinemada Türkiye Fotoğrafı” konulu söyleşide Ankaralılarla buluşacak. : Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni : İbrahim YILDIZ Ankara Temsilcisi : Utku ÇAKIRÖZER Sorumlu Müdür : Miyase İLKNUR 26 Şubat 2013 Salı Sahibi Editör Sayfa Editörü Reklam Müdürü Satış Koordinasyon : Barkın ŞIK : Okan AKYÜREK : Kerim TAŞKAN : Osman ÖZER Yazışma Adresi : Cumhuriyet Gazetesi Ankara Yayımlayan : Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Bürosu, Ahmet Rasim Sok. No:14 Basıldığı Yer : DPC Doğan Medya Tesisleri 06550 Çankaya Dağıtım : YAYSAT Telefon : 0312 442 30 50 Yerel ve süreli yayın Eposta : [email protected] C MY B Utar Artun İvan Çelak essam Çağatay Gökhan Çekiç’in, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde bugün açacağı, “91011” isimli son sergisi, Türkiye’de son yıllarda yaşanan hukuk skandallarına, yasadışı dinlemelere bir isyan niteliği taşıyor. Serginin adı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 9, 10 ve 11. maddelerine vurgu yapıyor. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi 9 Mart’a değin, “İnsan Hakları Sergisi/91011” başlıklı sergiye ev sahipliği yapacak. Serginin İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 9, 10 ve 11. maddelerindeki “haksız tutuklamalara ve uzun tutukluluk sürelerine ilişkin” ifadelerine göndermede bulunduğunu dile getiren ressam Çağatay Gökhan Çekiç, böyle bir sergi açmasınının temel nedenini, “Geçen yıl atölyemde resim çalışmaları yaparken, arkadaşlarımla son yıllardaki hukuksuzluklar üzerine tartışıyorduk. O günlerde bu konular çok gündemdeydi. Güncelliğini de hiç yitirmedi. Ben de o günlerde yeni sergimin haksız tutuklamalara ve uzun tutukluluk sürelerine dikkat çekmesini istedim. Eserlerimde insanların, ellerine kelepçe vurulan yazarların öfkesi ve korkuları var” sözleriyle açıkladı. “Bu öyle bir konu ki, bir gün herkesin başına gelebilir. Çeşitli davalar kapsamında tutuklanan R insanların bazılarıyla tesadüfen tanıştım. Üzerlerine atılı suçlarla hiçbir alakaları olmadığını görünce çok şaşırdım. Toplumun bu durumlara ses vermesi gerekiyor” diyen Çekiç, resimlerin aslında nice insanın “birer sessiz çığlığı” olduğuna vurgu yaptı. Ortaokul yıllarından itibaren resim sanatına ilgi duyduğunu ancak 5 yıldır profesyonel anlamda resimler yaptığını dile getiren Çekiç, günümüzde pek çok aydının, gazetecinin, yazarın “baskı ortamından dolayı işlerini yapamadığına” da dikkat çekti. “İnsanlar korkuyor. Durumumuz George Orwell’in 1984 adlı kitabındaki gibi...” diyen Çekiç, serginin yer alacağı mekânda yine kendi tasarımı olan bir hücrenin de insanların dikkatine sunulacağını belirtti. Çekiç ayrıca sergide, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 9, 10, 11. maddenin içeriğinin yerleştirme (enstalasyon) çalışmalarında ve hemen hemen tüm resimlerin içerisinde kolaj olarak kullanıldığına da dikkat çekti. İlhan Usmanbaş Eray İnal
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle